Kuranda Bitkilerin Rüzgarlar Yoluyla Aşılanması Konusu

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Bitkilerin Rüzgarlar Yoluyla Aşılanması

SORU: Âyette geçen “Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik” ifadesi ne anlama gelir?

CEVAP: Allah Teâlâ Hicr sûresinde şöyle buyurur:

Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla sizi suladık. Yoksa siz o suyu toplayamazdınız. (Hicr/2)

Bir grup ilim adamı diyor ki: Bu âyet-i kerime, araştırmacıların ancak Kur’an’m nüzulünden asırlarca sonra öğrendikleri bilimsel bir olguya işaret etmektedir. Bu olgu, rüzgarlar vasıtasıyla bitkilerdeki döllenme olgusudur. Modern botanik bilimi, rüzgarların mısır, buğday, arpa vs. gibi bitkilerin pek çoğunda döllenme işine yardım ettiğini tes-bit etmiş bulunmaktadır. Çünkü bu rüzgarlar çiçeğin erkeklik organından döllenme tozlarını aynı çiçeğin veya başka bir çiçeğin dişilik organına nakletmektedir. Bu çiçek tozları gerçekten çok hafiftir ve havada bunların intikaline yardım eden çok sayıdaki tabii püskül bu çiçek toz-larıyla kaplıdır. Zariyat süresindeki şu âyet-i kerime bu anlamı tamamlamaktadır:

İbret alasınız diye herşeyi çift çift yaratmışızdır. (Zariyat/49)

Bazı bilim adamları rüzgarların bitkileri nasıl aşıladığını açıklamışlar ve şöyle demişlerdir: Bitki serpilip geliştiği zaman onda çiçekler ortaya çıkar. Bu çiçekler Özel gelişim aşamalarından geçerek mey-vaların ve tohumların oluşmasına kadar ulaşır. Muhtelif şekil, koku ve renklerdeki bu çiçekler bitkilerdeki özel üreme organlarıdır. Çiçeklerde kimisi erkeklik, kimisi dişilik organı olmak üzere temel organlar bulunur. Erkeklik organında aşılama tanelen diye isimlendirilen ince tanecikler vardır. Bunlar çeşitli renklerde, hacimlerde ve şekillerde olurlar. Çiçeklerin dişilik organında içinde küçük yumurtacıkların olduğu yumurtalık bulunur. Bunlar aşılama taneleriyle (çiçek tozlarıyla) karşılaştıkları zaman döllenme ve aşılanma ameliyesi meydana gelir ve sonuçta bu bitkinin çocuklarına benzer tohumlar oluşur.

Döllenme (bitkilerde) İki türlü olur: Birisi kendi kendini dölle-mektir ki, bunda çiçek bizzat kendi kendisini otomatik olarak döller. Diğeri karışık döllemedir ki, bunda aşılama taneleri bir çiçekten başka bir çiçeğe geçerler. Rüzgarlar bu intikalin vasıtalarıdır. Misal olarak mısır bitkisini ele alalım. Tepesinda bir çeşit çiçek vardır ki bunlar erkek çiçeklerdir. Yan taraflarında da dişi çiçekler bulunur ki aşılamadan sonra mısırın koçanı bu çiçeklerden meydana gelir. Rüzgarlar işte burada döllenmeye aracılık ederler. Yine aynı şekilde yüksek bir hurma ağacını ele alalım: Onda da erkek ve dişi organlar bulunur. Bunlar arasında sunî bir döllenme olmazsa bu ameliye rüzgarlar vasıtasıyla gerçekleşir. Şüphesiz bu büyük bir ilahi nimettir. Nitekim âyet-i kerime ilmi açıdan buna işaret etmektedir ve Kur’an-ı Kerim bu bilimsel olguyu bilimin tesbitinden çok önce ifade etmiştir. Geeçmişte ve gelecekte Kur’an’ı batıl kılacak hiçbir şey yoktur. Zira o hakim ve hamid olan Allah’ın katından indirilmedir.

Müfessirlerden bir grup “Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik” âyetiyle bulutların aşılanmasının kastedildiğini söylemişlerdir. Yani rüzgarlar bulutları taşırlar ve onları biribiriyle karıştırırlar. Sonra da yağmurun inmesine sebep olurlar. Bu tefsir de bir başka bilimsel gerçeğe işaret etmektedir. Çünkü bazı bilim adamlarının söylediğine göre bulutlar havadaki su buharının atmosferin üst tabakalarma yükseldiği zaman yoğunlaşmasından meydana gelir. Yeryüzüne yakın hava ısındığı esnada hararetin etkisiyle buharlar atmosfere yükselir. Büyükseldikçe sıcaklığın derecesi azalır. Nihayet rutubetle doyduktan sonra andan bulutlar oluşur.

Bilimsel olarak bulutun elektriğe benzediği veya başka bir ifadeyle onda eksi ve artı kutupların olduğu tesbit edilmiştir. Herhangi bir bulut diğeriyle çarpıştığı zaman birbiriyle sürtünmesinden şimşek çakması meydana gelir. Bulutların birbiriyle sürtünmesini rüzgarlar temin ederler. Rüzgarlar, bulutları ve su damlalarını bir yerden bir yere hareket ettirirler. Orada eksi ve artı bulutlar birbiriyle karıştığı gibi soğuk bulutlar daha soğuk bulutlarla da karışır. Rüzgarlar, yağmur işlemi tamamlanıncaya kadar bulutları hareket ettirirler ve parçalarını birbiriyle karıştırırlar. Nihayet yağmur suyu yeryüzüne iner. Bu, Hicr süresindeki âyette ifade edilen gerçeğe de uygundur:

Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik.

Bu tefsire göre de âyet-i kerime, bilim adamlarının ancak Kur’an’ın ifadesinden asırlarca sonra anlayacakları bilimsel bir gerçeğe işaret etmiş olmaktadır. Âyet-i kerimede geçen levakin kelimesi birinci tefsirin kapsamına da ikinci tefsirin kapsamına da uygundur. Bu

da yüce Kur’an’ın i’cazına (eşsizliğine) bir delildir.

 

Cevapla