Paylaş
Kuranda emanet ne demek
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Emanetten Maksat Nedir?
Ahzab Suresi:
«Şüphesiz ki biz emâneti göklere, yere ve dağlara sunduk, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korkup titrediler; insan onu yüklendi..»
Göklere, yere ve dağlara sunulan, fakat onların taşımaya güç getire-miyerek taşımaktan korkup kaçındıkları «emanet» ne olabilir? Bu konuda ashab-ı kiram ve tabiînden birçok ilim adamlarından farklı yorumlar rivayet edildiğini görüyoruz. Önce şunu belirtelim ki, Kur’ân âyetlerinin delâlet ettiği mana ve hikmeti en iyi anlayan ve bilen, şüphesiz ki Resûlüllah (A.S.) Efendimiz’dir. O bakımdan bizi aydınlatan bir hadîsin İmam Tirmizî tarafından tesbit edilerek nakledildiğini müşahede etmekteyiz. Hadîs meâlen şöyledir :
«Şanı Yüce Allah, Âdem’e: «Ya Âdem! Şüphesiz ki ben emaneti göklere ve yere arzettim, onlar buna takat getiremediler. Sen ise, emâneti taşıdığı şey (sorumluluk)Ia kaldırmaya güç getirir misin?» diye sordu. Âdem: «Ya Rab, ondaki şey nedir?» diyerek o şeyi öğrenmek istedi. Allah ona : «Emaneti taşıyabilirsen mükâfatlanırsın; zayi’ edersen gazaba uğratılırsın» buyurdu. Bunun üzerine Âdem emaneti, içindeki şey (sorumluluk)la birlikte yüklendi; o yüzden. Cennet’te ancak sabah namazıyla ikindi namazı arasındaki süre kadar kalabildi; Şeytan onu (aldatıp) oradan çıkardı (çıkarılmasına sebep oldu).»
Böylece insana yükletilen «emânet» dinî vazifelerin tamamıyla ilgili bulunan sorumluluktur. Onu, yaratıldığımız amaca yönelik anlamda koruduğumuz takdirde bizi mutlu eder; koruyamadığımız takdirde mutsuz eder.
Bunun için cumhur-i ulemâ, burada geçen «emâneti», dinî vazifelerin tamamı olarak yorumlamıştır.
Diğer yandan sözü edilen cumhura ışık tutan ve bu konuda malzeme veren ilim adamlarının az farklı yorumları ise şöyledir:
a) İbn Abbas’a (R.A.) göre : Allah’ın kullarına farz kıldığı şeylerin tamamıdır.
b) İbn Mes’ûd’a (R.A.) göre : Kişiye emaneten bırakılan söz, mal ve can olabileceği gibi, namaz, zekât, oruç, hac, doğru söz, borcu ödeme, ölçü ve tartıyı tam kullanma ve adaletle iş görme de olabilir.
c) Ubey b. Kâb’e (R.A.) göre : Adamın nikahladığı eşi ve çocuklarıdır.
d) Ebû Derdâ’ye (R.A.) göre : Cünüplükten dolayı yıkanmaktır.
e) Abdullah b. Amr’e (R.A.) göre : Bedenimizdeki organlarırmzdır.
f) Allah’ın varlığına ve birliğine delâlet eden belgelerdir. Allah bunları göklere ve yere, aynı zamanda dağlara sundu, onlar kabul edip hepsini yüklenip izhar ettiler.
Bu son yoruma göre, âyette geçen «arz» kelimesi, «izhar» anlamında kullanılmıştır.
İnsanoğlu ise, bu delil ve belgeleri gizleyip izhar etmediğinden kendi kendine zulmedip cehlini ortaya koymuştur. Bundan dolayıdır ki, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Dört şey sende bulunduğu takdirde artık dünyadan, dünyalıktan yana kaçırdığın diğer şeylerden dolayı sana bir şey gerekmez: Emâneti korumak, doğru sözlü olmak, güzel ahlâk üzere bulunmak, helâl ve temiz bir lokma yemek.»
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
emanet:
1. Güven verme, karşılıklı güven üzerine yapılan anlaşma. 2. Korumak için güvenilen birine veya bir yere
bırakılan eşya. 3. “Eminlik, güvenilirlik” anlamında peygamberlerin en önemli niteliklerinden birisi.