Paylaş
Kuranda kefaret konusu
Question
Ayetlerle Kuranda Kefaret terimi
Kur’an’da kefâret kelimesi üç âyette dört defa geçmekte olup bunlardan kısastan söz eden âyette, yapılan bağışlamanın ya da malî fedakârlığın işlenen günah için kefâret olacağı bildirilir (el-Mâide 5/45). Diğer âyetlerde bilerek yapılan yeminin (el-Mâide 5/89) ve ihramda iken avlanma yasağını ihlâlin cezası açıklanır (el-Mâide 5/95). Ancak Kur’an’da kefâret kavramına atıf bundan ibaret olmayıp hacda tıraş olmak, hatâen adam öldürmek ve zıhâr yemini gibi belirli kural ve hak ihlâlleri halinde de kefâret kelimesi kullanılmaksızın bu mahiyette bazı yükümlülükler getirilir (el-Bakara 2/196; en-Nisâ 4/92; el-Mücâdile 58/2-4). Ayrıca Kur’an’da genel bir anlatımla, işlenen günahların ve yapılan kötülüklerin Allah hakkına taalluk eden kısmının tövbe, iyi davranışlar, iman ve sâlih amelle bağışlanıp örtüleceği sıkça tekrarlanır ve müminlerin de böyle dua etmesi öğütlenir (Âl-i İmrân 3/193, 195; en-Nisâ 4/31; el-Mâide 5/12, 65; el-A‘râf 7/153; el-Enfâl 8/29; Hûd 11/114; et-Tegābün 64/9). Bu çeşit âyetlerde kullanılan “tekfîr” kalıbının dinî terminolojideki kefâret kavramıyla hem kök hem anlam birliği vardır.
Kefaret, İslam dininde işlenen bir hata veya günahın affedilmesi için yerine getirilmesi gereken bir ibadet veya iyilik olarak tanımlanabilir. Kur’an’da kefaret kavramı, insanın yaptığı hataların ve günahların telafi edilmesi amacıyla belirli ibadetleri veya iyilikleri yerine getirmesi gerektiğini ifade eder. Bu tür kefaretler, belirli günahlar ve durumlar için geçerli olabilir. Kur’an’da bu konu çeşitli şekillerde ele alınmıştır. İşte kefaretin farklı durumlarda nasıl yer aldığını açıklayan ayetlerden bazıları:
1. Oruç Bozma Kefareti
Ramazan ayında oruç tutmak, İslam’ın beş şartından biridir. Ancak bir kişi orucunu kasıtlı olarak bozarsa, bu durumun kefareti vardır. Kur’an’da bu durumla ilgili olarak şunlar belirtilmiştir:
“Oruç tutmanız, sayılı günlerdir; ancak sizden hasta olan veya yolculukta bulunan başka günlerde aynı sayıda oruç tutar. Oruca güç yetiremeyenler ise bir yoksul doyumu kadar fidye verir.” (Bakara Suresi, 2:184)
Bu ayette, oruca güç yetiremeyenlerin fidye vermesi gerektiği ifade edilmiştir. Oruç bozma durumunda, ceza olarak iki ay peş peşe oruç tutmak veya altmış yoksulu doyurmak gibi kefaretler söz konusudur.
2. Yemin Bozma Kefareti
Kişi, Allah adına ettiği bir yemini yerine getiremezse, bunun da kefareti vardır. Kur’an, bu durumda yapılması gereken kefareti şöyle açıklamaktadır:
“Allah sizi kasıtsızca ettiğiniz yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz. Ancak kasıtlı olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bu durumda, on yoksulu doyurmak, onları giydirmek veya bir köle azat etmek gerekir. Bunlara gücü yetmeyen ise üç gün oruç tutmalıdır.” (Maide Suresi, 5:89)
Bu ayet, yeminini bozan bir kimsenin yoksullara yardım etmesi veya belirli süre oruç tutması gerektiğini ifade etmektedir.
3. Hataen Adam Öldürme Kefareti
Kazaen bir insanın ölümüne sebep olunması durumunda da kefaret ödenmesi gereklidir. Bu konuda Kur’an’da şu hüküm yer almaktadır:
“Hataen bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine diyet vermesi gerekir…” (Nisa Suresi, 4:92)
Bu ayette, hataen öldürme durumunda köle azat etme ve diyet verme yükümlülüğü belirtilmiştir.
4. Zıhar Kefareti
Zıhar, bir erkeğin eşine annesi gibi olduğunu söylemesi ve bu şekilde eşine yaklaşmaktan kaçınması durumudur. Zıhar yapan kimse, bu durumu düzeltmek ve eşine tekrar yaklaşabilmek için kefaret ödemek zorundadır:
“Kadınlarından zıhar yaparak ayrılanlar, sonra söylediklerinden dönerlerse, onlarla temas etmeden önce bir köle azat etmeleri gerekir. Bunu bulamayan kimse, iki ay peş peşe oruç tutmalıdır. Buna gücü yetmeyen de altmış yoksulu doyurmalıdır.” (Mücadele Suresi, 58:3-4)
Bu ayette, zıhar yapan kimsenin köle azat etmesi, iki ay oruç tutması veya altmış yoksulu doyurması gerektiği belirtilmiştir.
Kefaretin Amacı
Kefaretin amacı, kişinin işlediği hatadan veya günahından dolayı pişmanlık duyması, tövbe etmesi ve bu hatayı telafi etmek için fedakarlık yapmasıdır. Bu fedakarlık, kişinin maneviyatını güçlendirmek, hatasını fark edip düzeltmek ve Allah’ın affını kazanmak için bir araçtır. Kefaretlerin çoğu, kişinin toplumdaki yoksullara, muhtaçlara ve zayıflara yardım etmesi yönünde olduğundan, sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı da artırmaktadır.
Kur’an’daki kefaret hükümleri, kişinin yaptığı hataların dünyada telafi edilmesi gerektiğini ve bu telafinin Allah katında affedilmeye vesile olabileceğini vurgulamaktadır.
BENZER KONULAR:
- Ahirette Mahremler ile evlilik
- Hz. Ali neden çok evlilik yaptı ?
- Cennette evlilik olur mu ?
- Peygamber efendimizin çok evlilik yapmasının nedenleri nelerdir?
- Peygamber efendimiz evlilik için ne demiş?
- Tümünü görüntüle.
- Dua, Zikir ve Salâvat Getirmenin Fazileti ve Adabı
- Allahümmağfirli Verhamni Vehdini Verzukni Duasının Anlamı ve Faziletiyle İlgili Hadis
- İstiska Duası ve namazı
- Sübhaneke Duasını yanlış okumak namazı bozar mı?
- Ferec Duası anlamı ve fazileti nedir? Ne zaman okunur?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Kur’an’da kefaret, genellikle bir hata ya da suçun telafisi için yapılan bir ödeme veya ibadet olarak tanımlanır. Kefaret, belirli bir günahın ya da kusurun karşılığı olarak yapılır ve kişinin Allah’a olan sorumluluğunu yerine getirmesine yardımcı olur. Kefaretin konusu, genellikle oruç, yemin veya diğer ibadetlerdeki yanlışlıklar sonucu ortaya çıkar.
Öne çıkan kefaret türlerinden bazıları şunlardır:
Oruç Kefareti: Ramazan ayında orucu kasıtlı olarak bozan kişi, bir fidye vermek ya da iki ay peş peşe oruç tutmak zorundadır. Eğer orucu tutmak imkansızsa, yoksullara yemek vermek gibi bir kefaret uygulanabilir.
Yemin Kefareti: Bir kişi, yeminini bozarsa, kefaret olarak 10 fakire yemek vermek veya onlara giysi temin etmek gerekir. Eğer bu mümkün değilse, iki ay oruç tutmak veya 60 fakire yemek vermek de bir seçenek olabilir.
Cinayet veya Yaralama Kefareti: Kasıtlı olmamak kaydıyla birini öldürmek veya yaralamak durumunda kefaret gerektiren durumlar olabilir. Bu, genellikle diyet (kan parası) veya fidye ödeme şeklinde gerçekleşir.
Kefaret, kişinin tövbe etmesine yardımcı olan ve günahlarını telafi etmesini sağlayan bir yol olarak Kur’an’da yer alır.