KÜSLÜK, DARGINLIK VE İSLAM KARDEŞLİĞİ

Bugün İslam toplumu içinde bilerek veya bilmeyerek bazı kimseler tarafından kin, düşmanlık ve nifak tohumları ekilerek fertler birbirinden koparılmakta, toplumun manevi gücü yok edilmek istenmektedir. Mü’minler olarak bu günlerde karşılıklı sevgiye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Zor günlerde yaşanan sıkıntıları ancak birbirimizi severek, birbirimize güç vererek aşabiliriz. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse, kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki, size merhamet edilsin”(1) buyurarak mü’minlerin birbiriyle kardeş olduklarını, kardeşler arasında varsa dargınlığın giderilmesini, barışın sağlanmasını, bizlere emretmektedir.

Peygamberimiz (S.A.V.) Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Birbirini sevmede, birbirine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede müminler bir vücudun organları gibidirler. Vücut organlarından biri rahatsızlık duysa diğerleri uykusuzlukta ve ateşli hastalıkta ona ortak olurlar.”(2)

Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olursa olsun, hangi dili konuşuyor olursa olsun, hangi kavim ve ırka mensup olursa olsun müminler birbirlerinin kardeşidirler. Vücut organları arasındaki bu ahenk kardeşler arasında da aynen sağlanmalıdır.
Bu hakikati Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle ifade ediyor: “İman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mü’min olamazsınız.”(3)
Mükemmel bir imana sahip olabilmek için birbirimizi seveceğiz. Zira kin ve nefretle İslam kardeşliğini yaşayamayız. Ağır sitemlerle ve yıkıcı tenkitlerle gönül kazanamayız.

Günümüzde çeşitli sebeplerle toplum fertleri arasında zayıflayan kardeşlik bağlarını yeniden güçlendirmek zorundayız. Çıkarcılık, bencillik, kıskançlık sebebiyle kopan bağları yeniden sağlamlaştırmalıyız. Ana babasını ihmal edenler, kardeşiyle dargın olanlar, Yakın akrabasıyla ilişkilerini koparanlar, komşusuna kırgın olanlar, arkadaşıyla arası soğuk olanlar, din kardeşiyle irtibatını koparanlar, artık bu ilahi mesajlara kulak vermeyecek miyiz? Hala birbirimizi kucaklamayacak mıyız?
Birbirine düşman kabileler iken Peygamberimiz (S.A.V.)’in sevgi ve rahmet dolu eşsiz eğitiminden geçerek kardeş olan Ensar ve Muhacir gibi kenetlenmeliyiz. Şefkati merhameti hoş görüyü yaygınlaştırmalıyız. İslam büyükleri; Mevlanalar, Yunuslar gibi engin bir hoş görü ile affedici, bağışlayıcı ve kucaklayıcı olmalıyız.
İstiklal Şairi Akif’in şu dizeleriyle tamamlamak istiyorum.
“Girmeden bir millete tefrika düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
——————————–
(1).Hucurat,49/10
(2).Buhari, Edep,27
(3).Müslim,İman,22.