Paylaş
Lokman suresi ismini nereden almıştır
Question
Lokman suresi adını nereden almıştır
LOKMAN SURESİ ANLAMI KISACA
Bu sure Allah’ın birliğini ve Ona kulluğu bilmek, faziletli ahlâk ve edepleri emretmek, hoş olmayan çirkin söz ve tavırlardan sakındırmak suretiyle “hikmef’in özünü idrak eden Lokman-ı Hakim kıssasını ihtiva ettiği için “Lokman suresi” diye adlandırılmıştır. [1]
Lokman Adı
12 ve 13. âyette Hz. Lokmân’ın adı geçtiği için Lokman adını almıştır
Konusu Lokmân’ın oğluna öğütlerini içeren âyetlerde özetlenen şirk inancının yasaklanması, ana babaya saygı gösterip meşru buyruklarına uyma, sorumluluk duygusu, iyilik için çalışma, sabır, tevazu gibi dinî ve ahlâkî ödevlerdir. Daha sonra putperestleri şirkten vazgeçirmeyi ve onlara kurtuluş yolunu göstermeyi amaçlayan bilgiler, kanıtlar ve uyarılara yer verilmiştir
——————————————————————————–
[1] Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 11/131.
Benzeri konular:
Answers ( 2 )
Lokman Suresi, şu konuları ihtiva etmektedir: Sure Peygamberimiz (s.a.)’in ebedî mucizesi olan Rabbani hidayet düsturu Kur’an’ı ve insanların buna karşı tavrını beyan ederek başladı.
Müminler grubu; Kur’an’da yeralan her şeyi tasdik etmekte ve böylece cenneti elde etmektedir. Alaycı ve istihzacı kâfirler grubu ise, Kur’an’daki ayetlerden yüzçevirmekte, bilgisizce ve beyinsizce Allah’ın yolundan sapmakta ve acıklı bir azapla karşılaşmaktadırlar.
Sure daha sonra Allah’ın birliğini ve âlemlerin Rabbi Allah’ın gözka-maştırıcı kudretinin delilleri olan âlemin ve kâinatın yaradılışını ele aldı. Bunu Lokman Hakim kıssası ve insanlara öğretmek ve irşadda bulunmak için Lokman’ın oğluna yaptığı ebedî tavsiyeleri izledi. Bu tavsiyelerin başında şirki reddetmek, ana-babaya itaat, küçük ve büyük her şeyde Allah’ın murakabesini düşünmek, namazı dosdoğru kılmak, iyiliği emretmek, münkeri nehyetmek, alçakgönüllü olmak, kibirden sakınmak, ağır ağır yürümek, sesi alçaltmak gelmektedir.
Cenab-ı Hak bunun ardından müşrikleri tevhid delillerini müşahede etmelerine rağmen şirk üzerinde ısrar etmelerine karşı müşriklerin tekdir edilmesi; müşriklerin atalarını taklit etmeleri ve Allah’ın sayılamayacak kadar pek çok nimetlerini inkâr etmeleri hususundaki kötü durumlarının bildirilmesi; müşriklere, kurtuluş yolunun, nefsi Allah’a teslim etmek, sa-lih amel işlemek olduğunun bildirilmesi. Müşriklerin Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu ikrar etmeleri, sonra da O’nunla birlikte başkasına tapmaları sebebiyle tenakuza düştüklerinin beyan edilmesi konularını zikretti. Halbuki göklerin ve yerin gerçek sahibi ve değerli nimetleriyle ihsanda bulunan Allah’tır. Onun ilmi her şeyi kuşatmaktadır. Bütün beşeriyetin yaradılması ve diriltilmesi sadece bir nefsi yaratmak ve diriltmek gibidir. O hiçbir şeyin kendisini âciz kılamayacağı kadar güçlü bir tasarruf ve tedbir sahibidir. Müşrikler sıkıntı anında Allah’a yakarışta bulunmakta, rahat vaktinde ise O’na şirk koşmaktadırlar.
Sure daha sonra gecenin gündüze, gündüzün geceye sokulması, güneşle ayın insanın hizmetine verilmesi, gemilerin denizlerde yürütülmesi v.b. gibi ilâhî kudrete delâlet eden başka delilleri de buna ilâve olarak zikretti.
Sure takvanın emredilmesi, mutlaka gelecek olan ve hiçbir kimsenin yardıma gelmesi ümidi bulunmayan kıyamet günü azabından korkmanın emredilmesi, dünyanın zevkleri ve süslerine aldanılmaması, Allah’ın sadece kendisinin bildiği beş gayb olayına (Mugayyebat-ı Hamse’ye) dikkat çekilmesi ve Allah’ın ilmiyle bütün kâinatı kuşattığına, kâinatta cereyan eden her şeyden haberdar olduğuna dikkat çekilmesiyle sona ermektedir
Lokman suresi, şu konuları ihtiva etmektedir: Sure Peygamberimiz (s.a.)’in ebedî mucizesi olan Rabbani hidayet düsturu Kur’an’ı ve insanların buna karşı tavrını beyan ederek başladı.
Müminler grubu; Kur’an’da yeralan her şeyi tasdik etmekte ve böylece cenneti elde etmektedir. Alaycı ve istihzacı kâfirler grubu ise, Kur’an’daki ayetlerden yüzçevirmekte, bilgisizce ve beyinsizce Allah’ın yolundan sapmakta ve acıklı bir azapla karşılaşmaktadırlar.
Sure daha sonra Allah’ın birliğini ve âlemlerin Rabbi Allah’ın gözka-maştırıcı kudretinin delilleri olan âlemin ve kâinatın yaradılışını ele aldı. Bunu Lokman Hakim kıssası ve insanlara öğretmek ve irşadda bulunmak için Lokman’ın oğluna yaptığı ebedî tavsiyeleri izledi. Bu tavsiyelerin başında şirki reddetmek, ana-babaya itaat, küçük ve büyük her şeyde Allah’ın murakabesini düşünmek, namazı dosdoğru kılmak, iyiliği emretmek, münkeri nehyetmek, alçakgönüllü olmak, kibirden sakınmak, ağır ağır yürümek, sesi alçaltmak gelmektedir.
Cenab-ı Hak bunun ardından müşrikleri tevhid delillerini müşahede etmelerine rağmen şirk üzerinde ısrar etmelerine karşı müşriklerin tekdir edilmesi; müşriklerin atalarını taklit etmeleri ve Allah’ın sayılamayacak kadar pek çok nimetlerini inkâr etmeleri hususundaki kötü durumlarının bildirilmesi; müşriklere, kurtuluş yolunun, nefsi Allah’a teslim etmek, salih amel işlemek olduğunun bildirilmesi. Müşriklerin Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu ikrar etmeleri, sonra da O’nunla birlikte başkasına tapmaları sebebiyle tenakuza düştüklerinin beyan edilmesi konularını zikretti. Halbuki göklerin ve yerin gerçek sahibi ve değerli nimetleriyle ihsanda bulunan Allah’tır. Onun ilmi her şeyi kuşatmaktadır. Bütün beşeriyetin yaradılması ve diriltilmesi sadece bir nefsi yaratmak ve diriltmek gibidir. O hiçbir şeyin kendisini âciz kılamayacağı kadar güçlü bir tasarruf ve tedbir sahibidir. Müşrikler sıkıntı anında Allah’a yakarışta bulunmakta, rahat vaktinde ise O’na şirk koşmaktadırlar.
Sure daha sonra gecenin gündüze, gündüzün geceye sokulması, güneşle ayın insanın hizmetine verilmesi, gemilerin denizlerde yürütülmesi v.b. gibi ilâhî kudrete delâlet eden başka delilleri de buna ilâve olarak zikretti.
Sure takvanın emredilmesi, mutlaka gelecek olan ve hiçbir kimsenin yardıma gelmesi ümidi bulunmayan kıyamet günü azabından korkmanın emredilmesi, dünyanın zevkleri ve süslerine aldanılmaması, Allah’ın sadece kendisinin bildiği beş gayb olayına (Mugayyebat-ı Hamse’ye) dikkat çekilmesi ve Allah’ın ilmiyle bütün kâinatı kuşattığına, kâinatta cereyan eden her şeyden haberdar olduğuna dikkat çekilmesiyle sona ermektedir