Paylaş
Mağfiret ne demek? Kısaca
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Mağfiret Nedir?
Mağfiret Hakkında Kısa bilgi
Mağfiret Sözlükte “örtmek, gizlemek, birinin kusurunu ifşa etmeyip bağışlamak” mânasına gelen gafr (gufrân) kökünden türemiştir. Allah’a nisbet edildiğinde “kulunun günahını örtüp kusurunu bağışlaması” anlamına gelir (Lisânü’l-ʿArab, “ġfr” md.). Râgıb el-İsfahânî, Allah’a izâfe edilen mağfireti kulunu azap görmekten koruması şeklinde yorumlamıştır. Aynı kökten gelen istiğfâr “kişinin kusurunun bağışlanmasını Allah’tan talep etmesi” demektir. İsfahânî’ye göre bu talebin hem söz hem fiille olması gerekir; aksi halde istiğfar kişiyi yalancı durumuna düşürür (el-Müfredât, “ġfr” md.)
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
⇓GENİŞ BİLGİ⇓
Mağfiret
المغفرة
“Örtmek, gizlemek, bir kaba koyup üstünü örtmek; tersyüz olmak, eski haline dönmek; kusurunu örtüp affetmek, bağışlamak” (gafr/gufrån/mağfiret). Terim olarak Allah’ın kulunun günahını örtüp kusurunu bağışlaması.
“Kulunun günahını bağışlayarak onu azap görmekten koruyan” anlamında Allah’ın isimlerinden (esmâ-yı hüsna) olan gåfir, gaffår ve gafür da bu kökten türemiştir
(bk. gafür). Aynı kökten istiğfar kişinin kusurunun bağışlanmasını Allah’tan dile- mesi demektir.
Kur’ân-ı Kerim’de “Şunu bilmelisin ki rabbinin mağfireti engindir” (en-Necm 53/32) mealindeki âyetle birlikte yirmi sekiz âyette mağfiret kelimesi geçmekte, iki yüzü aşkın âyette tekrarlanan aynı kökün çeşitli türevleri Allah’ın sonsuz merhamet ve bağışlayıcılığını ifade etmektedir. İnsan Allah’a itaat konusunda ne kadar büyük çaba gösterirse göstersin şeytan ve nefsin vesvese ve yönlendirmelerinden kurtulması mümkün olmadığından hata ve günah işlemesi kaçınılmazdır. Önemli olan günah işlerken bunu isteyerek değil bütün çabasına (cihat, mücahede) ragmen nefsine yenik düşerek ve çaresiz kalarak yapmış bulunmasıdır. Bu durumda da hemen pişmanlık duyup tövbe etmesi tavsiye edilmiş, samimiyetle tövbe ede nin o günahı hiç işlememiş gibi olacağı bildirilmiştir (İbn Mace, “Zühd”, 30). Bir hadiste de bütün âdemoğullarının hata ede ceği, hata işleyenlerin en hayırlılarının tövbe edenler olduğu haber verilmiştir (Tirmizi, ‘Sıfatü’l-kıyame”, 49, İbn Mace, “Zühd”. 30). Hz. Peygamber, kendisinin de her gün yüz defa (bazı rivayetlerde yetmişten fazla) Allah’tan bağışlanma dilediğini belirtmiştir (Müsned. II, 282: IV. 211, 261, Buhâri, “Daavat”, 3, Dârimi. “Rikäk”, 15; ayrıca bk. tecelli; tövbe). Kur’an ve hadislerde Allah’tan samimiyetle mağfiret dilenmesi halinde
şirk dışındaki bütün günahların affedileceği belirtilmiştir (en-Nisa 4/48: ez-Zümer 39/53: Müsned, IV, 285, Ibn Mace, “İkametü’s salat, 191). Ancak mağfiretin gerçekleşmesi bazı şartlara bağlı olup bunların başında iman gelir. Birçok âyette imana yararlı davranışlar (amel-i salih) da eklenmiştir. Ayrıca bazı âyet ve hadislerden kul hakkının bağışlanmayacağı anlaşılmaktadır, zira bu hakkın sahibi Allah değil kuldur (Müsned. VI. 240, Müslim, “Birr”, 59, Buhârí, “Mezālim”, 10, ayrıca bk. af, hak).
Kaynak: Dini terimler sözlüğü diyanet
Özetle:
Mağfiret (المغفرة) kavramı, İslam’da çok önemli bir yer tutar ve Allah’ın kullarını affetmesi ve günahlarını örtmesi anlamına gelir. Mağfiret kelimesi, “örtmek, gizlemek” kökünden gelir ve Allah’ın, kulunun işlediği günahları bağışlayarak onu azaptan korumasını ifade eder. Allah’ın bu bağışlayıcı yönü, Kur’an’da ve hadislerde sıkça vurgulanmıştır.
Allah’ın bağışlayıcılığını ifade eden “gâfir”, “gaffâr”, ve “gafûr” isimleri de mağfiret kökünden türemiştir ve Allah’ın sonsuz bağışlama gücünü temsil eder. İstiğfar ise, kişinin Allah’tan günahlarının bağışlanmasını istemesidir.
Kur’an-ı Kerim’de mağfiret kelimesi birçok yerde geçer ve Allah’ın sonsuz merhamet sahibi olduğu sıkça hatırlatılır. Özellikle en-Necm 53/32 ayetinde belirtildiği gibi: “Rabbinin mağfireti geniştir.” İnsan, her ne kadar çaba gösterse de, bazen nefsine yenik düşerek hata yapabilir. Bu durumda Allah’a yönelip samimiyetle tövbe etmek, o günahı hiç işlememiş gibi kabul edilmeye vesile olabilir.
Hz. Peygamber’in de her gün Allah’tan yüzlerce kez bağışlanma dilediği rivayet edilmiştir. Bu, her insanın hata yapabileceğini, ancak asıl önemli olanın bu hatalar için pişman olup Allah’tan mağfiret dilemek olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak, İslam’da Allah’ın mağfireti, kulun samimi tövbesiyle mümkündür ve Allah’ın rahmeti her şeyden büyüktür. Ancak kul hakkı gibi bazı durumlarda, affın gerçekleşmesi için o hakkın sahibinin rızası da gereklidir.
BENZER KONULAR:
- Gıybetin kefareti, gıybet edilenin Mağfireti için dua etmektir Hadisi
- Af ve Mağfiret Duası
- Af ile Mağfiret arasındaki fark nedir?
- Mağfiret ne demek? Kısaca
- Mağfiret İle Azabın Arasının Bağdaştırılması
- Tümünü görüntüle.
- Gafur ne demek? Kısaca
- El-Gafur ne demektir
- Allah’ın İsimleri İle İlgili Ayetler Nelerdir?
- Kur’an-ı Kerim’de geçen Allah’ın (cc) isimleri ve anlamları
- Allah’ın bağışlayıcılığını anlatan isimleri hangileridir?
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Mağfiret kelimesinin lügatta bulunan anlamı; örtmek, gizlemek, birinin kusurunu ifşa etmeyip bağışlamak mânasına gelen gafr (gufrân) kökünden türemiştir. Allah’a nisbet edildiğinde “kulunun günahını örtüp kusurunu bağışlaması” anlamına gelir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Mağfiret, sözlük anlamıyla “örtmek, gizlemek, birinin kusurunu ifşa etmeyip bağışlamak” anlamına gelir ve Arapça’da “gafr” (gufrân) kökünden türemiştir. Bu kök, hataların ve günahların bağışlanması ve örtülmesi fikrini taşır. Terim olarak Allah’a nispet edildiğinde, Allah’ın kulunun günahlarını örtüp onu bağışlaması anlamına gelir. Mağfiret, Allah’ın bir kulunu günahları sebebiyle cezalandırmaktan korumasını ifade eder.
Râgıb el-İsfahânî, Allah’a izâfe edilen mağfireti, kulun günahlarını bağışlayarak onu azaptan koruması şeklinde tanımlar. Allah’ın mağfireti, kullarına karşı gösterdiği sonsuz rahmet ve merhametin bir yansımasıdır. Aynı kökten gelen istiğfar ise, kulun Allah’tan günahlarının bağışlanmasını talep etmesidir. İstiğfar, kişinin hem diliyle hem de fiiliyle yaptığı bir bağışlanma isteğidir. Râgıb el-İsfahânî’ye göre, yalnızca dil ile istiğfar etmek yeterli değildir; bu isteğin kişinin yaşamında ve eylemlerinde de yansıması gerekmektedir. Aksi takdirde, istiğfar samimiyetsiz bir talep haline gelir ve kişi bu durumda yalancı durumuna düşer.
Dini kavramlar sözlüğünde yer alan bu tanımlar, İslam’da mağfiretin büyük bir önem taşıdığını gösterir. Mağfiret, Allah’ın bağışlayıcılığı ve rahmeti ile yakından ilgilidir. Kul, her ne kadar günah işlese de, samimi bir pişmanlıkla Allah’a yöneldiğinde, O’nun mağfiretini umabilir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
SEYYİDÜL İSTİĞFÂR
79- (24/5) “Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hak ilah
yoktur.Beni sen yarattın ve ben senin kulunum.Gücüm yettiğince sana verdiğim
söz (ulûhiyetini ve vahdâniyetini itiraf etme sözü) üzereyim.Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım.Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum.İşlediğim günahlarımı
kabul ediyorum.Beni bağışla.Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın.”1 “Kim bunu akşamladığında içtenlikle inanarak söyler de o gece ölürse,cennete girer.Sabahladığında yaparsa
da böyledir.” Buhâri, (7/150).