Paylaş
Medine Ve Îman
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Medine Ve Îman
Soru: Bayramlarda elden ele dolaşan matbu bir tebrik kartı var. Bu kartın üstünde Ravza-ı Mutahhara’nın resmi, altında da şu hadis-i şerif bulunmaktadır:
İman, yılanın kaçıp deliğine sığındığı gibi Medine şehrine sığın-c aktır.
Bu, hadis midir, yoksa uydurma bir söz müdür? Sahih ise böyle bir benzetme hakkında ne diyorsunuz? İmanın yılana benzetilmesi biraz garip değil mi?
Cevap: Buharî’nin rivayetine göre Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
Şüphesiz ki din, yılanın deliğine sığındığı gibi Medine şehrine sığınmıştır.
Bu hadis sağlam hadis kitaplarında pek çok ravi tarafından riayet edilen sahih bir hadistir. Soruyu soran kimsenin zannettiği gibi uydurma bir hadis değildir. Sığınır anlamını verdiğimiz ya’razü kelimesi aslında toplanmak ve birbirine katılmak anlamına gelir.
Belagat ilminde (Edebiyatta) bilinen bir gerçektir ki Arablar bir şeyi bir şeye benzettikleri zaman bundan, her yönden ve bütün vasıflarıyla bir benzerliği kasdettikleri anlamı çıkmaz. Bu sebeple “Teşbih (benzetme) bazı vasıflarda müşterekliği ve diğer bazı vasıflarda farklılığı ifade eder” demişlerdir. Çünkü bütün vasıflarda ve her yönüyle bir benzerlik hiçbir zaman mümkün değildir. Rasûlullah (s.a) söz konusu hadiste Medine’ye sığman iman ile deliğine sığman yılan arasında sadece tek bir yönden benzerliği kastetmiştir. O da korunmak ve sığınmak maksadıyla belirli bir yerde toplanmak ve birleşmektir. Öte yan*dan Arablar yılan kelimesini, övgü ve hayranlık ifadesi olarak da kullanırlar. Mesela Arab şairlerinden birisi olan Zü’1-İsba el-Advâni kendi milletini överken şöyle diyor:
Düşmana karşı ülkeyi korurlar.
Onlar yeryüzünün yılanlarıdır (arslanlarıdır).
Tarafe ibn el-Abd de kendisini şöyle metheder:
Biliyorsunuz ben çelimsiz bir adamım,
Fakat ciddiyim; tıpkı keskin bir yüan başı gibi..
Bir başka şair de kendi kahramanlığı ve atılganlığıyla şöyle övünüyor:
Ben savaş meydanlarının toz bulutları gibi Düşmanın altını üstüne getiririm. Ben bu vadinin arslanıyım (yılanıyım)
Şair Ebû Nuvas, kendi dönemindeki Mısır valisi el-Hasibi’i şöyle methediyor:
Ülkelerdeki kahramanların (yılanların) en atılganı odur. Bir sıçradımı tam sıçrar.
Büyük insanları hayye (yılan) diye vasıflandırmaları ve erkeğe hayye (yılan) demeleri Arabların adetindendir. Himayesindeki insanları koruyan, cesur kişilere “hayyetü’l-vâdis” (vadinin aslanı) demektedirler. Yine deha çapındaki kahramanlar için de “hayyâtûl-arz” (yeryüzünün arslanları) tabirini kullanmaktadırlar. Bizim yiğitlerimiz sizinkileri mağlup etti” derken de yine hayye kelimesini kullanırlar. Yürekli ve gözü pek bir kimseyi tanıtırken “o, erkek yılandır” anlamında “hay-yat’ün-zekerun” tabirini kullanırlar.
Bu duruma göre hadis-i şerifteki benzetmede herhangi bir tuhaflık yoktur. [18]
- Peygamber Efendimizin hicret için Medine’yi seçmesinin sebepleri nelerdir?
- Medine’de isim adamak
- Medine Sözleşmesi, toplumsal ilişkileri düzenleme konusunda size neler düşündürmektedir?
- Hacca ve umreye gidenler Mekke’nin yanı sıra Medine’ye de giderler. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
- Medine Sözleşmesi Nedir? Kimler Arasında Neden Yapıldı
- Tümünü görüntüle.
Cevapla