Medine’deki Peygamber Mescidi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Medine’deki Peygamber Mescidi “MESCİD-İ NEBEVİ”

Medinedeki Peygamber Mescidi

SORU: Hz. Peygamber’in Medine’deki mescidi hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

CEVAP: Hz. Peygamber’in Medine’deki mescidi hicretten sonra ilk olarak yaptığı mesciddir. Rasûlullah bu mescidi Ensar ve Muhacirlerin önde gelenleriyle birlikte yapmıştır. Mescidin ilk yapılışı kare biçiminde idi. İlk sıralarda namaz kılarken (kıble olarak) Kudüs’teki -Allah orasını müslümanlara ve Arablara iade eylesin- Mescid-i Aksa’ya yönelirlerdi.

Hz. Peygamber bu mescidin yapılışına bizzat katıldı. Mübarek eliyle taşları taşırken bir taraftan da şu beyti söylemekte idi:

Gerçekten yaşanacak yurttur ahiret Allahım, Ensar ve Muhacire eyle mağfiret.

Hz. Peygamber’in mescidi, ibadet etmek, Allah’a yakın olmak maksadı ile Allah’ın yolculuğa çıkılmasını meşru kıldığı mescitlerden biridir. Hz. Peygamber bu konuda şöyle buyurmaktadır:

Hiç bir mescid için yolculuğa çıkılması doğru değildir. (Daha fazla sevap umarak) ancak (şu) üç mescid için yolculuğa çıkılır: Mescid-i Haram (Kabe’yi Muazzama), Medine’deki Peygamber mescidi ve Mescid-i Aksa.

Hz. Peygamber Medine’deki mescidin önemini şu hadisi ile yüceltmiştir:

Benim şu mescidime hayır(lı bir şey) öğrenmek veya öğretmek üzere giren kimse, Allah yolunda cihad eden mücahid derecesindedir.

Bu mescidde kılman namazın önemine de şu hadisi ile işaret buyurmuştur:

Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram dışındaki mescidlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır.

Bir diğer hadisinde şöyle buyurmuştur:

Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Benim mescidim de peygamber mescidlerinin sonuncusudur. Mescidler arasında ziyaret edilmeye, (uğrunda) yolculuğa çıkılmaya en layık olan mes-cid(lerden birisi)dir. Benim şu mescidim de kılınan bir namaz, Mescid-i Haram, dışındaki mescidlerde kılman bin namazdan daha hayırlıdır.

İhtimal ki hadiste ifade edilen üstünlüğün sebebi bu mescidin Hz. Peygamber döneminde İslâm’ın yönetim merkezi olmasıdır. Bu mescid Peygamber’in ve müsiümanlarm inşa ettiği ilk mesciddir. Bir rivayete göre aşağıdaki ayette sözü edilen mescidden maksad bu mesciddir:

İlk günden takva üzerine kurulan mescid, içinde namaz kılmaya elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah temizlenenleri sever. (Tevbe/108)[2]

Ayrıca bu mescid sahabe-i kiram’ın Kur’an’ı ve İslâm’ın emirlerini öğrenmek üzere toplandıkları yerdir. Sahabe-i kiram orada ibadete çekilirler, Rasûlullah ile birlikte Allah’ı zikrederlerdi.

Gene orada Hz. Peygamber öğretmenlik, hatiplik yapmış, Kur’an’ı ve İslâm’ın hükümlerini tebliğ etmiştir.

Gene bu mescidde Hz. Peygamber’in aşağıdaki hadisinde sözü geçen “ravza-i mutahhara vardır. Efendimiz buyurur ki:

Evim ile minberim arasında cennet bahçelerinden bir bahçe vardır.

Bunun anlamı şudur: Her kim (hadiste bildirileni hu mekanda Allah’a itaat ederse, bu itaati sonuçta o kimseyi cennet bahçelerinden bir bahçeye götürür.

Bir diğer yoruma göre mana şöyledir: Sahabe-i kiram hadiste bildirilen yerde Hz. Peygamber’den ilim öğreniyorlardı. Böylece Allah onları dosdoğru yola iletmiş, onlara bol sevaplar kazandırmıştı. Bu itibarla burası bahçe gibi idi. Şu hadis bu anlamı desteklemektedir:

Cennet bahçelerine uğradığınızda (o bahçelerden) yararlanınız.

Hz. Peygamber’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Cennet bahçeleri neresidir?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Zikir halkalarıdır” buyurdular, ki adet itibariyle bu tür toplantılar mescitte olur.

Hz. Peygamber’in mescidinin şerefine şunu da eklemeliyiz: Mü’minlerin anneleri Hz. Peygamber’in temiz eşlerinin odaları mescidin etrafını çevirmekte idi. Bu odaların kapıları mescide açılıyordu. (Hz. Peygamber’in vefatından epeyce bir zaman sonra) bu odalar mescide ilave edildi. Artık buralar mescidin bir parçası olmuştu. Hz. Peygamber’in buraya defnedilmiş olması da bu mescide şeref kazandıran hususlardan biridir. Daha sonraları Rasûlullah’m yakınına Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer de defn edilmiştir.

Artık İslâmiyet’te Hz. Peygamber’in kabrini ziyaret etmek âdet olmuştur. Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:

Her kim benim kabrimi ziyaret ederse, beni hayatta iken ziyaret etmiş gibi olur.

Bir diğer hadis de şöyledir:

Her kim beni ziyaret etmeye gelir de başka bir şeyle ilgilenmezse, kıyamet günü o kişi için şefaatim gerekli gelir.

İslâmiyet bir edep olarak bize yol göstermiştir ki Medine-i Mü-nevvereye giren kimse şöyle dua eder:

Allahım! Burası senin peygamberinin haremidir. Benim buraya girişimi cehennem ateşinden korunmaya, azaptan ve kötü hesaba çekilmeden kurtuluşa vesile kıl!

Mescide girip Hz. Peygamber’in önüne gelince edep ve saygı içinde şöyle der:

Ey Allah’ın Rasûlü! Sana selam olsun. Ey rahmet peygamberi ve ey ümmetin hidayetçisi! Sana selam olsun. Ey Allah’ın peygamberlerinin sonuncusu! Sana selam olsun.

Daha sonra bir adım kadar sağ tarafa ilerleyerek: “Ey Ebu Bekir Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun” der.

Daha sonra bir adım daha giderek: “Allah’ın selam, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun, Ey Ömer!” der.

Böylece Hz. Feygamber’in mescidini ziyaret eden kimsenin gönlünde hatıralar tazelenmiş olur.

Allah en iyisini bilir.

Benzeri konular:

Answer ( 1 )

    1
    2021-11-26T17:24:44+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mescidi Nebevi yani Medine’de bulunan peygamber mescidi hicretten sonra ilk yapılan mescid ünvanına sahiptir. Rasulullah (sav) Mescidi Nebevi’nin yapılışına bizzat katıldı. Mübarek eliyle taşları taşımıştır. Rasulullah (sav)’in mescidi, ibadet etmek, Allah’a yakın olmak maksadı ile Allah’ın yolculuğa çıkılmasını meşru kıldığı mescitlerden biridir. Rasulullah (sav) bu konuda şöyle buyurmaktadır:

    Hiç bir mescid için yolculuğa çıkılması doğru değildir. (Daha fazla sevap umarak) ancak (şu) üç mescid için yolculuğa çıkılır: Mescid-i Haram (Kabe’yi Muazzama), Medine’deki Peygamber mescidi ve Mescid-i Aksa.

    En iyi cevap

Cevapla