Mekruh nedir kısaca

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Mekruh nedir ?

Mekruh nedir kisaca

Mekruh ne demektir bilgi verir misiniz

“Farz vacip sünnet müstehap mübah haram mekruh ve müfsit örnekler”

Cevap:

Mekruh Ne Demektir?

İslâm’ın, yükümlü müminlerin bazı fiillerine verdiği vasıf. Kerahet kökünden ism-i mef’ul. Kerahet; istememek, hoşlanmamak ve çirkin görmek demektir. Mekrûh ise; istenmeyen, hoşa gitmeyen, çirkin iş anlamındadır. Bir fıkıh terimi olarak mekrûh; Allah ve Resulunun, yapılmamasını, bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiildir.

Yükümlünün fiilleri şu hükümlerden birisine girer: Farz, vacip, sünnet, müstehap, mübah, haram, mekruh ve müfsit (bk. “Ef’âl-i Mükellefin” mad.). Hanefîler dışındaki çoğunluk fakihlere göre, bu fiiller; vâcip, mendup, haram, mekruh ve mübah olmak üzere beş tanedir.

Haram ve mekruh arasında bazı yakınlıklar vardır. Her ikisi de yasaklanan ya da hoş karşılanmayan veya çirkin olan fiilleri ifade eder. Ancak haram, Allah ve Resulunun kesin ve bağlayıcı şekilde yapılmamasını istediği fiilleri kapsar. Buna şu nasslar örnek verilebilir: “Size analarınız, kızlarınız… (ile evlenmek) haram kılındı” (en-Nisâ, 4/23). “Müslüman bir kişinin malını onun gönül rızası olmaksızın (almak) helâl olmaz” (Ahmed b. Hanbel, V, 72); “Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin” (el-En’âm, 6/151).

Mekruhtaki yasaklık ise haramdaki kadar kesin ve bağlayıcı değildir. Bir fiilin kerahet derecesinde yasak oluşu ayet ve hadislerde kullanılan bazı ifadelerden ve kastedilen kavramlardan anlaşılır. Kerahet lâfzının veya kesin haramlık bildirmediğine dair bir karine bulunan nehiy sıygasının kullanılması, ya da nassla fiili yapmamayı özendirici ifadelerin yer alması, mekruhu haramdan ayıran belli başlı özelliklerdir.

Şu hadis-i şerifte haram ve mekruh fiilleri birlikte görmek mümkündür:

“Şüphesiz Allahü Teâlâ, analara saygısızlık göstermeyi, kız çocuklarını diri diri gömmeyi, verilmesi gereken hakkı önlemeyi ve hak edilmeyen şeyi istemeyi haram kılmıştır. Yine Allah, dedikoduyu, çok soru sormayı ve malları heder etmeyi sizin için mekruh görmüştür” (Buhârî, Rikâk, 22, Zekât, 53; Müslim, Akdiye, 10, 13, 14; Malik, Muvatta’, Kelâm, 20; Dârimî, Rikâk, 38).

Mekruh anlamı taşıyan nehiy sıygasına şu ayet örnek verilebilir: “Ey iman edenler, Cum’a günü namaza çağrıldığı zaman, hemen Allahı anmaya koşun ve alış-verişi bırakın”(el-Cum’a, 62/9). Bu ayetteki, “alışverişi bırakınız” sözü, “alış-veriş yapmayınız” anlamında, haramlık bildirecek bir nehiy uslûbudur. Ancak buradaki yasaklama, bizzat alım-satıma yönelik olmayıp, alım-satım fiilinin dışındaki bir durumdan kaynaklanmış olmaktadır. Bu da, cuma namazı sırasında yapılacak alış-verişin namaza gitmeyi engellemesidir. Bu yüzden cuma namazı ile yükümlü bulunmayan kadın, çocuk veya gayri müslimlerin bu saatte alış-veriş yapmaları caiz görülmüştür.

Yasağın dış bir sebebe dayanması yüzünden Hanefîler böyle bir alışverişe “tahrimen mekruh” derler ve akdi geçerli sayarlar. Çoğunluk fakihlere göre ise, bu alış-verişin hükmü haramdır (bk. İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, Kahire 1952, II, 167-168; ez-Zühaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletuh, Şam 1985, II, 263-264, IV, 240).

Bazen fiilin yapılmamasını özendirici bir ifade kullanılmış olabilir. Meselâ; Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Mehrin en iyisi en kolay olanıdır” (Ebû Dâvud, Nikâh). Bu hadiste mehirde aşırı gidilmemesi teşvik edilmektedir.

Hanefîlerde, haram ve mekruh kavramları, diğer mezheplere göre ban farklılıklar gösterir. Hanefîlere göre, haram; Kur’ân, mütevâtir veya meşhur sünnet gibi kesin bir delil ile kesin ve bağlayıcı tarzda, yapılmaması istenen fiildir. Zina, ribâ, şarap içmek, kan ve murdar ölmüş hayvan eti yemek gibi… Haramın hükmü ise; fiili işleyenin cezaya çarptırılması, o fiilin haramlığını inkâr edenin kâfir ve mürted sayılmasıdır.

Mekruh tahrîmen ve tenzîhen olmak üzere ikiye ayrılır.

a) Tahrimen mekruh:

Allah ve Resulunun bir fiilin yapılmamasını, kesin ve bağlayıcı tarzda istemiş olmakla birlikte, bu istek haberi vahit gibi zannî bir delil ile sabit olmuşsa, buna “tahrîmen (harama yakın) mekruh” denir. Şu hadisi buna örnek gösterebiliriz: “Kişi, kardeşi izin vermedikçe, kardeşinin alış-verişi üzerine alış-verişe girişmesin ve dünürlük üzerine dünürlük yapmasın.” (bk. Buhârî, Nikâh, 45; Müslim, Büyü’, 8, Nikâh, 38, 49, 52, 54, 56). Hadiste, satış üstüne satış ve dünürlük üstüne dünürlük yapmaktan sakınılması kesin ve bağlayıcı bir tarzda istenmektedir. Bunun hükmü, haram olması gerekirken, hadisin haber-i vahit olması nedeniyle “Tahrimen mekruh” sayılmıştır.

Tahrîmen mekruhu işlemek cezayı gerektirir. Ancak inkâr eden dinden çıkmaz.

b) Tenzîhen mekruh:

Allah ve Resulunun koyduğu yasağın, kesin ve bağlayıcı nitelikte olmaması halinde, fiil “tahrimen (helâla yakın) mekruh” adını alır. Camiye gidecek kimsenin soğan ve sarmısak vb. kokusu çevreyi rahatsız edecek şeyleri çiğ olarak yemesi gibi. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Soğan ve sarmısak yiyen kimse, mescidimize gelmesin, evinde otursun.” (Buhârî, Ezan, 160; Ebû Dâvud, Et’ime, 41). İkindi namazından sonra, güneş batmadan az önceye kadar nafile namaz kılmanın hükmü de tenzîhen mekruhtur.

Tenzîhen mekruhu işlemek cezayı ve kınanmayı gerektirmez. Ancak her iki çeşit mekruhu terkeden kimse övülür. Hanefîler dışındaki mezhep imamları, Hanefîlerin Tahrîmen mekruh saydıkları fiilleri de haram kapsamına alırlar. Onlar, haram anlamında yasak edilmediğine dair işaret bulunan fiiller için yalnız “mekruh” terimini kullanmakla yetinirler. Meselâ; “Ey iman edenler, size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın…” (el-Mâide, 5/101) ayeti ile Allah, sizin için dedikoduyu, çok soru sormayı ve malı boşa harcamayı hoş görmedi” (Buhârî, İstikrâz. 19) hadisi buna örnek gösterilebilir (bk. M. Ebû Zehrâ, Usûlü’l-Fıkh, y.y., 1377/1958, s. 45, 46; Zekiyüddin Şa’ban, Usûlü’l-Fıkh, Terc. İbrahim Kafi Dönmez, Ankara 1990, s. 217 vd.; “Haram”, “Kerahet” maddeleri).

Benzer Konular:

Answers ( 5 )

    1
    2022-11-11T09:13:40+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mekruh

    Tenzihen mekruh helale yakın mekruh ya birisi bize tenzihen mekruh olan birşey sorsa mekruh yerine günah değildir desek yanlış mı ifade etmiş oluruz ? tenzihen mekruhun günahı var mı yok mu?
    Tahrimen mekruh işleyen günaha girer mi ?

    1
    2022-11-24T07:16:36+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mekruh; yapıldığı zaman günah olmayıp fakat Rasulullah (sav)’in yapmadığı eylemlere denmektedir. Mekruh kelimesini daha çok çirkin iş olarak tanımlamak mümkündür.

    İslâm’ın, yükümlü müminlerin bazı fiillerine verdiği vasıf. Kerahet kökünden ism-i mef’ul. Kerahet; istememek, hoşlanmamak ve çirkin görmek demektir. Mekrûh ise; istenmeyen, hoşa gitmeyen, çirkin iş anlamındadır. Bir fıkıh terimi olarak mekrûh; Allah ve Resulunun, yapılmamasını, bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiildir.

    En iyi cevap
    1
    2022-12-20T18:59:00+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mekruh kelimesi zaten günah değildir hüküm açısından. Mekruh; çirkin bir iş işlemek demektir. Kısacası mekruhu sünnetin zıddı iş yapmak şeklinde açıklayabiliriz. Ama mekruh iş işleyen birisi günah işlemiş olmaz.

    1
    2022-12-23T08:51:58+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Birşeye haram ve günah değil ama mekruhtur diyorlarsa bu mekruhluğun derecesi tenzihen mekruh mu?

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Evet, “mekruh” kavramı İslam hukukunda hoş karşılanmayan ama haram olmayan şeyleri ifade eder. Mekruh iki kategoriye ayrılır: tenzihen mekruh ve tahrimen mekruh.

    Tenzihen Mekruh: Hoş olmayan, ancak günah olmayan fiillerdir. Yapılmaması tavsiye edilir, ama yapılması günah değildir. Örneğin, yemekte gereksiz konuşmak gibi.

    Tahrimen Mekruh: Haram olmaya çok yakın, ancak kesin olarak haram sayılmayan fiillerdir. Yapılması büyük ölçüde hoş karşılanmaz ve kaçınılması gerekir. Örneğin, güneş doğarken veya batarken namaz kılmak gibi.

    Dolayısıyla, eğer bir şeyin haram veya günah olmadığı ama mekruh olduğu söyleniyorsa, bu genellikle “mekruh” olduğu anlamına gelir.

Cevapla