Melekler Hakkında Tashih Edilmesi Gereken Bazı Yaklaşım ve Bâtıl İnançlar

Arap müşriklerinin, konumları ve mahiyetleri itibariyle melekler hakkında yanlış itikada sahip olmakla birlikte onların varlığından şüphe etmedikleri, önceki peygamberlerin tebliğ ve talimleriyle meleklerin varlığından hatta bazı icraatlarından haberdar oldukları, onların hepsinin veya bazılarının zihninde meleklerin. olağanüstü bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bazılarının bu durumu onların Hz. İbrâhim’in Hanif dininin bozuk bir halini yaşadıklarını ve melek inancına sahip eski ilahî dinlere mensup Yahudi ve Hıristiyanlarla olan etkileşimlerini göstermektedir. Buna göre Arapların Ehl-i Kitap’tan melek kelimesini aldıkları ve onların melekler hakkındaki inançlarını da benimsedikleri anlaşılmaktadır. Bu anlamda Tevrat’ta meleklere Allah’ın oğlu dendiği Hicaz Yahudileri aracılığıyla bu inancın Araplara geçtiği fakat onların Allah’ın oğulları yerine kızları dedikleri ifade edilmektedir.

Meleklerin Allah’ın kızları olduğuna inanan Mekke müşrikleri, bazı putlarını melek şeklinde tasvir ederek onları meleklerin yeryüzündeki somut sembolleri olarak kabul ediyorlardı. Ve onlara, Allah katında kendileri için şefaatçi görmeleri ve Allah ile aralarında vasıta olarak kabul etmeleri sebebiyle tapıyorlardı. Bu anlamda cahiliye inancına sahip Araplarda şirkin ortaya çıkmasında önemli bir unsur olan meleklere tapma pratiği çok yaygın bir haldeydi. Onlar, meleklerin âlemin asıllarının her biri ile görevlendirildiğine, bunların ruhi varlıklara havale edildiğine ve âlemde cereyan eden her olayın bir melek eliyle gerçekleştirildiğine inanıyorlardı. Bu inançlarının bir sonucu olarak da meleklerin çeşitli suretlerine taparak melekî kuvvetlere yakınlık kazanmayı ve şefaatlerine nail olmayı umuyorlardı.

Buraya kadar verilen bilgilerden, cahiliye inancında meleklere inanma, önemli bir husus olmakla birlikte bunun şirkten ârî olmadığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda melekleri Allah’a yaklaştıran birer aracı ve şefaatçi görerek ilahlaştırmaları, kız şeklinde suretlerini yaparak onlara ibadet etmeleri ve kendileri için utanç sebebi olarak gördükleri kız çocuğuna sahip olmayı Allah’a layık görmeleri gibi çarpık inançları ön plana çıkmaktadır.
Necm süresinde, Mekke müşriklerinin meleklere yönelik dişilik isnatlarının ve onları Allah’ın kızları olarak tasavvur etmelerinin hayal ürünü olduğuna, herhangi bir delile dayanmadığına dair “Demek erkek size, dişi O’na öyle mi? O zaman bu, insafsızca bir taksim!” ifadeleriyle yapılan eleştiri, müşriklerin melekler hakkındaki düşünce dünyalarına yapılan ilk ilâhî müdahale olarak ifade edilmektedir. Buna göre cahiliye Arapları Allah Teâlâ’yı insana benzeterek onun çocuk edindiğine inanıyor, kızları Allah’a, erkek çocuklarını ise kendilerine nispet ediyorlardı. Kur’ân’da ise böyle bir düşüncenin çok büyük bir iftira olduğuna dikkat çekilerek Allah’ın çocuk edinmekten uzak olduğu belirtilmektedir. Kur’ân’da Cahi liye insanının bu çarpık düşünceleri şu ifadelerle kınanmaktadır: “(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da kendisi meleklerden kız çocuklar mi edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz.”

Kaynaklarda müşriklerin melekleri Allah’ın kızları olarak tasavvur etmeleri sebebiyle bazı putları melek şeklinde tasvir ettikleri haber verilmektedir. Yani meleklere tapınırken onları maddi suretten mücerret düşünmeyip, zihinlerindeki şekillerle tasvir ediyorlardı. Bu durumun sonucu olarak da onları Lât, Menât ve Uzza gibi kadın isimleriyle isimlendiriyorlardı. Takip ettikleri inançlarıyla müşrikler, meleklerle Allah arasında bir soy bağı ihdas etmenin yanında onların mücerred rûhânî varlıklarından ziyade kadın şeklindeki tasavvurlarına ibadet ediyorlardı. Bu durum Kur’ân’da “Onlar (müşrikler) O’nu bırakıp yalnızca birtakım dişilerden (dişi isimli tanrılardan) istiyorlar, ancak inatçı şeytana tapıyorlar.”
şeklinde ifade edilerek onların aslında şeytana kulluk ettikleri vurgulanmaktadır. Bu durumda müşriklerin en çok taptıkları, gönül verip yalvardıkları tanrıları dişilerdi. Onların nazarında mabud tasavvuru, bir kadın hayaliydi ve onlara göre tapınmanın en büyük misali kadındı. Bu anlamda onların bütün zevklerini ve ilhamlarını kadından aldıkları anlaşılmakta pek çok putu dişi isimle isimlendirmeleri de kadına tapmanın ruhlarına hâkim olması olarak yorumlanmaktadır.

Teşbih, müşahhaslaştırma ve taklit gibi sebepler Mekke müşriklerini Allah’ın da tıpkı insanlar gibi nesli olabileceği yanlışına sevk etmiştir. Aynen Yahudi ve Hristiyanların Allah’a oğul isnat etmeleri gibi müşrikler de O’na kız isnat etme yanlışına düşmüşlerdir. Buna göre müşriklerde görülen Allah’ın oğullar ve kızlar edindiği ve melekleri Allah’ın kızları kabul etmeleri gibi şirk inançlarının onlara Yahudi ve Hıristiyanlardan geçmiş olabileceği ifade edilmektedir. Buna bağlı olarak, Yahudiler’in Üzeyir’i, Hıristiyanlar’ın Hz. İsa’yı oğul kabul etmeleri gibi Arap müşrikleri de melekleri Allah’ın kızları olarak kabul ettikleri anlaşılmaktadır.

Tevhid inancını merkeze alarak muhatap kitlede yeni bir zihin inşasını hedef leyen Kur’ân müşriklerin bu inançlarını, peygamberin kavmine kesinlikle böyle bir ulûhiyet şeklini tebliğ etmediğini kesin bir dille ifade etmektedir. Ayrıca müşriklerin bu iddialarını ve sapkın düşüncelerini bizzat meleklerin dahi kıyamet günü yalanlayacağını üstüne basa basa belirtmektedir. İlgili âyetler, meleklere, keyfiyeti ne olursa olsun, hiçbir surette ibâdet etmeye imkân bırakmamakta aynı zamanda melekleri artık bir saygı ve tapınma objesi olmaktan çıkarmaktadır. Bu anlamda melekler yaratılmış diğer varlıklar gibidir ve kul olma hususunda insanlardan farkları yoktur. Ayrıca âyette geçen “Ne Mesîh ne de Allah’a yakın melekler, Allah’ın kulu olmaktan geri dururlar..”  ifadeleriyle de ontolojik varlık düzeyinde semavî varlıklar olmaktan çıkan meleklerin, tenzili rütbe edilerek, kulluk anlamında insanın benzeri olmak suretiyle Allah’ın kulları konumuna çekildiği görülmektedir.

Son olarak günümüzde batılılardan esinlenerek melekleri bayan gibi düşünen, kızlarına “Melek” ismi veren, güzel bir bayanın meleğe benzediğine dair şiirler yazıp söyleyen, şarkılar mırıldanan insanlara rastlayabilmekteyiz. Bunların da, Islam itikadı açısından çok vahim manzaralar olduğunu beyan etmeliyiz.

Kaynak: Bütün Yönleriyle İslâm Akâidi

BENZER KONULAR:

• Meleklerin ortak özellikleri nelerdir?
• Yeryüzünde Seyahat Eden Melekler
• Münker Nekir Melekleri görevleri
• İnsanları korumakla görevli olan Melekler
• Sağ ve Sol Omuzlardaki Meleklerin İsimleri ve Görevleri
• Tümünü görüntüle.
• DİĞER BENZER KONULAR:
  • Meleklerin Varlığının Delilleri
  • Meleklerin Özellikleri Hakkında Bir Araştırma Yapınız
  • Meleklerin sıfatları ve özellikleri
  • Meleklerin sayısı
  • Kıyamette Meleklerin canı alınacak mı
  • Tümünü görüntüle.

  –

  Diğer Sitelerimiz:

  dinisorusor.com

  islamisorusor.com

  mumsema.com.tr