Paylaş
Meleklerin hızı ne kadardır
Question
Meleklerin Hızı
Cenâb-ı Allah bir âyet-i kerîmede, “Melekler ve ruh, mikdarı (dünya yılı ile) ellibin yıl süren bir günde o (Allah’a’) yükselirler.” [1][292] buyurur. Yine burada “ruh” ile işaret edilen, benzeri âyetlerde olduğu gibi farklı görüşler olmakla birlikte, kuvvetli görüşe göre Cebrail (a.s)’dır[2][293] ve meleklerden olduğu halde, meleklerle birlikte adı ayrıca ve özellikle zikredilmiştir ve bu, onun fazilet ve şerefinden dolayıdır.[3][294]
Ayette de açıkça ifade edildiği gibi, Melekler ve Cebrail (a.s), Allah’ın huzuruna bir gün içinde çıkabilirler. Meleklerin yükseldiği yerin, arş-ı ilahi olduğunu söyleyenlerin yanısıra, gökteki yerleri olduğunu söyleyenler de olmuştur. Bu hususu müteşâbihâttan saydıkları için, selef birşey söylememiştir.[4][295] Ama âyetin zahiri, çıkılan yerin Allah’ın huzuru, diğer bir ifade ile arş olduğunu gösteriyor. Burada önemli olan meleklerin hızıdır ve onların bir günde aldıkları yol, diğer varlıkların ellibin yılda alabilecekleri kadardır.[5][296] Bir rivayete göre bu çıkış ve yükseliş, yedi yerin en altından, yedinci göğün en üstüne kadardır. Binâenaleyh herhangi bir işin melekler tarafından gökten yere indirilmesi, yerden göğe çıkarılması bir gün sürer.[6][297]
“Mikdarı ellibin yıl olan gün” hakkında dört yorum yapılmıştır. İbn Abbas (r.a), Katâde ve İkrime gibi bazıları, âyette bahsedilen bu ellibin yıla denk günün kıyamet günü olduğunu söylemişlerdir.[7][298] Bundan muradın, arş ile en alttaki yedinci yer tabakası arasındaki mesafe olduğu söylenmiştir. Keza yaratıldığı günden kıyametin kopacağı zamana kadar süren dünya ömrü olduğu; dünya ile ahiret arasındaki fasıl günü, yani kıyametin kopuşundan, dirilişin olacağı zamana kadar süren müddet olduğu ve de dördüncü olarak ahiret günü olduğu söylenmiştir.[8][299] İmam Ahmed b. Hanbel ve Beyhakî’nin Ebû Sa’id el-Hudrî’den rivayet ettikleri şu hadis, sonuncusunu kuvvetlendirir gibidir:
“Rasûlullah’a ellibin yıllık gün soruldu ve “Bu ne uzun gün!” denildi. Rasûlullah,
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki o gün, mü’min için, dünyada kıldığı bir farz namazdan daha kısa ve daha hafif gelir.” Dedi.[9][300]
Cebrail (a.s) ile ilgili çeşitli hadislerde, gerek âyetleri tefsir sadedinde, gerek âyetlerde bulunmayan konularda birçok bilgiler bulunmaktadır. Her ne kadar konumuz Kur’ân temelli ise de bunlardan bir kısmını özetlemek faydalı olacaktır:
Rasûlullah (a.s), bir hadislerinde şunu haber vermişlerdir:
“Allah Teâlâ, bir kulu sevdiği zaman, Cebrail’e seslenir ve “Ben filan kişiyi seviyorum, sen de sev!” buyurur. Cebrail, onu sever ve göklerde bunu ilan eder. Melekler de onu severler. Sonra o kişi için yeryüzü ahalisi arasında da bir sevgi meydana gelir, işte bu, “Rahman Allah, iman edip sâlih ameller işleyenler için bir sevgi yaratır.” [10][301] âyetinde bahsedilen şeydir. Aynı şekilde Allah Teâlâ, bir kula kızdığı zaman, Cebrail’e, “Ben falancaya buğzettim, sen de buğzet!” der. Cebrail de ona buğzeder ve gök ehli arasında, yani melekler içinde bunu ilan eder. Onlar da ona buğzederler. Sonra o kişi için bu buğz yeryüzüne iner”.[11][302] Demek ki meleklerin sevgileri de buğzları da, Allah’ın emriyledir.
Geçmiş milletlerin helaklarından bahsedilen âyetlerin tefsirinde, bu helakta en önemli rolü Cebrail (a.s)’in oynadığı anlatılır. Mesela, bir sayha, yani nâra ile helak edilen kavimlere bu narayı atan -bazı rivayetlere göre- Cebrâil (a.s)’dir.[12][303] Keza Lüt (a.s)’ın kavminin şehirlerini, kanadının üstüne alıp, üstünü altına getiren de, Firavun’un ordusu önüne düşüp, boğulmaları için onları denize doğru çeken de odur.[13][304]
Bu gücüne rağmen o, Allah’dan son derece korkmaktadır. Mîrac gecesinde Rasûlullah (a.s)’a refakat ederken, Allah Teâlâ’ya olan korkusundan eskimiş çul gibi yere yapışmıştı. “Rabbini hiç gördün mü?” diye soran Hz. Peygamber’e, “Benim ile O’nun arasında nurdan yetmiş perde var. Bu perdelerin en aşağısındakini görsem yanarım.” Demiştir.[14][305]
“Rasûlullah (a.s), Cebrail’in vahyi alıp getirişini şöyle anlatır: “Allah Teâlâ, birşey vahyetmek istediğinde, o vahyi söyler. Allah, o vahyi söylediği zaman, Allah korkusundan dolayı, gökleri bir şiddetli titreme alır. Göklerdekiler bunu işittikleri zaman, çığlık atıp secdeye kapanırlar. Başını ilk kaldıran Cebrail olur ve Allah Teâlâ, vahyetmek istediği şeyi ona bildirir. Cebrail (a.s) onu meleklere uğrayarak indirir. Her gök tabakasına uğradığında, o göğün melekleri,
“Rabbimiz ne söyledi, ey Cibril?” diye sorarlar. O da,
“Gerçeği söyledi. O Allah, yücedir, büyüktür.” der. Bunun üzerine hepsi de Cebrail’in söylediği gibi söylerler. Böyle böyle Cebrail, o vahyi Allah’ın emrettiği göğe ve yere ulaştırır”.[15][306]
[1][292] Meâric: 70/4.
[2][293] Taberî, .29/44; İbn Kesîr, 7/111.
[3][294] Âlûsî, 29/56.
[4][295] Âlûsî, 29/56-57.
[5][296] Taberî, 29/44
[6][297] Taberî, 29/44; İbn Kesîr, 7/111.
[7][298] Taberî, 29/45; İbn Kesîr, 7/112.
[8][299] İbn Kesîr, 7/11-112.
[9][300] Âlûsî, 29/57.
[10][301] Meryem: 19/96.
[11][302] Buhârî, Bed’u’l-Halk, 6; Müsned, 2/341, 413, 514.
[12][303] Râzî, 13/64; Sirâcüddin, s. 74-76..
[13][304] Sirâcüddin, s. 76-80.
[14][305] Sirâcüddin, s. 85.
[15][306] Sirâcüddin, s. 86.
BENZER KONULAR:
- Melekler Hakkındaki Batıl İnançlar
- Meleklerin ortak özellikleri nelerdir?
- Yeryüzünde Seyahat Eden Melekler
- Münker Nekir Melekleri görevleri
- İnsanları korumakla görevli olan Melekler
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Meleklerin hızı, dinî metinlerde fiziksel anlamda tanımlanmış bir kavram değildir. Ancak, İslam’ın temel kaynaklarından biri olan Kuran ve hadislerde, meleklerin çok hızlı hareket edebileceği ifade edilir.
Örneğin, Kuran’da meleklerin “yeryüzüne” inmesiyle ilgili olarak, bir olayda meleklerin bir gecede bir iş yapabileceği belirtilir. Ayrıca, meleklerin Allah’ın emirlerine hızlıca itaat ettiği ve çok büyük mesafeleri kısa sürede kat edebildiği de anlatılmaktadır. Hadislerde de meleklerin, bir anda bir yerden bir yere gitmeleri gibi nitelikler taşır, ancak bu hız da metaforik bir anlatım olabilir.
Meleklerin hızı, fiziksel değil, daha çok ruhani bir anlam taşır. Yani onların hızları, Allah’ın iradesine göre yönlendirilmiş ve sınırsız bir hızda hareket etmelerine olanak tanır. Fakat bu hız, insan algısı ve bilimsel kavramlarla ölçülemeyecek bir özelliktir.