Meleklerin ortak özellikleri nelerdir?

Question

Meleklerin ortak özelliklerinden 10 tane örnek

Meleklerin ortak ozellikleri nelerdir

MELEKLERİN MÜŞTEREK SIFATLARI

Meleklerin her sınıfının kendilerine ait özel sıfatları bulunmakla birlikte, hepsinin ortak oldukları müşterek sıfatları da vardır. Bunlar özetle şunlardır:
1. Melekler nurdan yaratılmışlardır: Bu hususta Âişe radıyallahu anhã, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Melekler nurdan, Cinler dumansız alevden (ateşten) yaratıldılar. Âdem ise size anlatılandan (yani topraktan) yaratıldı.”

2. Melekler insanlardan önce yaratılmışlar ve Hz. Âdem’e saygı secdesi yapmakla emrolunmuşlardır: Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Bir zaman Rabbin meleklere ‘Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife yarata cağım’ demişti. Melekler de ‘Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? Hâlbuki biz seni, överek tesbih ve tenzih ediyoruz’ dediler. Allah da onlara ‘Şüphesiz ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim’ dedi.” (); “Hani bir zaman Rabbin meleklere ‘Ben balçıktan bir insan yaratacağım. Şeklini tamamlayıp ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secde edin’ demişti. Bunun üzerine bütün melekler birlikte secde etmişlerdi. Yalnız İblis secde etmedi. Kibirlenip kâfirlerden oldu.”

3. Meleklerde insanlardaki özel beşerî haller yoktur: Melekler nurdan, insanlar çamurdan yaratıldıklarından, meleklerde, insanlarda bulunan beşerî özellikler mevcut değildir. Binaenaleyh:

a. Meleklerin cinsiyetleri yoktur. Onların erkek veya dişi olmaları söz konusu değildir. Bu hususta Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Müşrikler ‘Rahman (olan Allah) çocuk edindi’ dediler. Allah bundan münezzehtir. Melekler Allah’ın çocukları değil, bilakis ikram olunmuş kullarıdır.” (); “Onlar, Rahman’ın kulları olan melekleri dişi saydılar. Onlar meleklerin yaratılışını mı gördüler? Onların bu (yalan) şahitlikleri yazılacak ve kıyamet günü hesaba çekileceklerdir.”

b. Melekler yiyip içmezler. Bu hususta Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki, elçilerimiz (meleklerimiz) müjde ile İbrâhim’e geldiler. Ona ‘Selam’ dediler. İbrâhim de ‘Selam’ dedi. Hemen semiz bir buzağıyı kızartıp getirdi. Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumları hoşuna gitmedi ve onlardan içine bir korku düştü. Melekler ‘Korkma! Biz Lût Kavmi için gönde rildik’ dediler.”

c. Melekler yorulmaz ve hasta olmazlar. Bu hususta Yüce Allah şöyle buyur muştur: “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. O’nun nezdindekiler O’na ibâdet etmekte ne büyüklenir, ne de bezginlik gösterirler. Onlar gece gündüz Allah’ı tesbih ederler, hiç ara vermezler.”

4. Melekler günah işlemezler: Melekler Allah’a karşı gelmezler, O’nun verdiği emirleri tam olarak yaparlar, O’na itaatten bir an olsun ayrılmazlar ve Rablerinden korkarlar. Bu hususta da Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun. Ateşin başında sert ve şiddetli, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen, verilen emirleri olduğu gibi yerine getiren melekler vardır.” ; “Onlar (melekler) Allah’tan önce söz söylemezler. Onlar ancak O’nun emriyle hareket ederler. Allah onların geçmişini de geleceğini de bilir. Onlar ancak Allah’ın razı olduğu kimseye şefaat edebilirler. Onlar Allah korkusundan titrerler.”

5. Melekler kısa zamanda uzun mesafeler kat ederler: Bu hususta Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Melekler ve Ruh (Cebrâîl) ona (Allah’ın emrinin indiği yere) miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde çıkarlar.”

6. Melekler kanatlıdır: Meleklerin kanatlı olmaları, kendilerine verilen fevka lade görevleri süratle yapmalarının bir gereğidir. Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.”

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de çeşitli münasebetlerle meleklerin kanat larını zikretmiştir. Bunlardan bir kısmı şunlardır: Ebû Hüreyre radıyallahu anh diyor ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah gökyüzündeki meleklere bir işin yerine getirilmesini hükmettiği zaman, melekler Allah’ın sözüneboyun eğerek kanatlarını çırparlar; kanatlarının sesi bir kaya üzerinde sürüklenen zincirin sesi gibidir. Allah sözünü onlara ulaştırır. Kalplerinden korku kaldırı linca birbirlerine ‘Rabbiniz ne buyurdu?’ diye sorarlar. Onlar da sorana ‘O hakkı buyurdu, O yücedir, büyüktür’ derler…” ; Ebû’d-Derdâ radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Her kim ilim tahsil etmek amacıyla bir yola gidecek olursa, Allah onu cennet yollarından bir yola sokmuş olur. Kuşkusuz ki melekler, ilim yolunda olan bir kimseden hoşlandıklarından dolayı (ona) kanatlarını sererler, göklerde ve yerde bulunan (yaratık) larla suda bulunan balıklar (tümüyle Allah’tan) âlimin bağışlanmasını dilerler. Muhakkak ki âlimin abide (olan) üstünlüğü, ayın on dördüncü gecesindeki dolunayın diğer yıldızlara (olan) üstünlüğü gibidir. Alimler, peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler miras olarak dinar ve dirhem bırakmazlar, ilim bırakırlar. Kim o ilmi elde ederse, çok büyük bir nasip elde etmiş olur.”

7. Meleklerin sayıları oldukça fazladır, onların adedini ancak Allah bilir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem meleklerin sayılarını çeşitli münasebetlerle zikretmiştir. Aşağıdaki hadisler bunlardandır.

Mâlik b. Sa’sa’a, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Mirac’a çıktığını ve orada müşahede ettiği şeyleri anlatırken şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “…Sonra bana Beytu’l-Ma’mûr gösterildi. Ben Cibril’e bunu sordum. Cibril ‘Bu, Beytu’l-Ma’mûr’dur, her gün onun içinde yetmiş bin melek namaz kılar, bundan çıktıkları zaman artık bu onların son girişidir, bir daha oraya dönmezler’ dedi.” ; Ebû Zerr radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ben sizin görmediklerinizi görüyor, işitmediklerinizi işitiyorum. Gökyüzü gıcırdadı ve gıcırdamakta da haklı idi. Çünkü gökyüzünde dört parmaklık bir yer kalmamıştı ki, orada Allah’a secde ederek alnını yere koyan bir melek bulunmuş olmasın. Vallahi benim bildiklerimi bilmiş olsaydınız, az güler, çok ağlardınız. Yataklar üzerinde kadınlardan zevk almaz, sokaklara dökülür ve Allah’a yalvarır yakarırdınız.” (Ebû Zerr şöyle demiştir:) “Bu yüzden ben kesilip yok edilen bir ağaç olmayı isterdim.
8. Melekler güzel şekillere girebilirler: Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “(Meryem) ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz, ona meleğimiz Cebrail’i gönderdik ve o (Meryem’e) düzgün bir insan şeklinde göründü.”

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de meleklerin güzel şekillere girdiklerini beyan ederek, Cebrail’in kendisine sahâbîlerin en yakışıklısı olan Dihye b. Halîfe el-Kelbî’nin şeklinde geldiğini zikretmiştir. Bu hususta Ebû Osman diyor ki: “Bana haber verildi ki, Cibrîl aleyhisselam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmişti. Bu sırada Hz. Peygamber’in yanında (hanımlarından) Ümmü Seleme radıyallahu anhâ bulunuyordu. Cibril aleyhisselam, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’le konuşmaya başladı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ümmü Seleme’ye “Bu kimdi?” diye sordu veya bunun gibi bir soru sordu. Ümmü Seleme “Bu Dihye’dir” dedi. Cebrâîl aleyhisselam kalkıp gidince Ümmü Seleme radıyallahu anhã “Allah’a yemin ederim ki, Peygamber’in Cibril haberini sahâbîlerine haber vermek üzere irad ettiği hutbesini işitinceye kadar ben Cibrîl’i başka değil, muhakkak Dihye sanmıştım” dedi veya bunun benzeri bir şey söyledi. Ravilerden Süleyman dedi ki: “Ben Ebû Osman’a dedim ki: Bunu kimden işittin? O da dedi ki: Usâme b. Zeyd’den işittim.”

9. Melekler hayâlı ve edeplidirler: Bu hususta Hz. Âişe diyor ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem benim evimde iki bacağını veya iki baldırını açmış olarak yatıyordu. O anda Ebû Bekir (içeri girmek için) izin istedi. Allah Rasûlü o halde iken ona izin verdi ve konuştu. Sonra Ömer izin istedi. Yine aynı halde ona da izin verdi ve konuştu. Sonra Osman izin istedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hemen oturdu ve elbisesini düzeltti. Sonra Osman girdi. Onunla da konuştu. O çıktığı zaman Âişe radıyallahu anhã şunları söyledi: Ebû Bekir girdi. Ona sevinmedin ve aldırış etmedin. Sonra Ömer girdi. Ona da sevinmedin, aldırış etmedin. Sonra Osman girdi. Hemen oturdun ve elbiseni düzelttin! Bunun üzerine Rasûlullah sallal lahu aleyhi ve sellem ‘Kendisinden meleklerin utandığı bir kişiden ben utanmayayım mı?’ buyurdu.”

10. İnsanların rahatsız oldukları şeylerden melekler de rahatsız olurlar: Bu hususta Câbir b. Abdullah radıyallahu anh diyor ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Her kim bu sarımsak sebzesini yerse, (başka bir rivâyette her kim soğan, sarımsak ve pırasa yiyecek olursa,) bizim mescidimize yaklaşmasın. Çünkü melekler de Benî Âdem’in rahatsız oldukları şeylerden rahatsız olurlar.”

11. Melekler, köpeğin veya canlı bir şeyin resminin yahut çanın ya da cünüp lükten uzun süre yıkanmamayı adet edenin bulunduğu bir mekana girmezler: Âişe radıyallahu anhã diyor ki: “Cibril aleyhisselam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’le gele ceği bir saat hakkında sözleşmişti. O saat geldi fakat Cibrîl gelmedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in elinde bir değnek vardı, onu elinden attı ve şöyle buyurdu: “Ne Allah vaadini bozar, ne de elçisi!” Sonra yüzünü çevirip baktı, bir de ne görsün, divanının altında bir köpek yavrusu! Bunun üzerine “Ey Âişe! Bu köpek buraya ne zaman girdi?” diye sordu. Âişe “Vallahi bilmiyorum” dedi. Hemen emir verdi, köpek çıkarıldı. Arkasından Cibrîl geldi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Benimle sözleştin, ben de seni beklemek için oturdum fakat gelmedin” dedi. Bunun üzerine Cibrîl şu cevabı verdi: “Bana senin evindeki köpek mani oldu. Biz içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz.” ; Hz. Ali, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “İçinde, resim, köpek ve cünüp bulunan eve melekler girmezler.”

12. Melekler, Allah’ın sevdiği kulu severler, buğzettiğine de buğzederler: Bu hususta Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyur duğunu rivayet etmiştir: “Şüphesiz ki, Allah bir kulu sevdiği vakit, Cibril’i çağırır ve ‘Ben filanı seviyorum, onu sen de sev!’ der ve onu Cibril de sever. Sonra Cibril semada seslenerek ‘Gerçekten Allah filanı seviyor, onu siz de sevin!’ der. Artık onu sema ehli de severler. Sonra onun için yeryüzüne kabul konulur (onun yeryüzünde itibarı olur). Allah bir kula da buğzetti mi Cibrîl’i çağırarak ‘Ben filana buğzediyorum, ona sen de buğzet!’ der ve Cibril ona buğzeder. Sonra sema ehli arasında ‘Allah filana buğzediyor, ona siz de buğzedin!’ diye seslenir. Onlar da o adama buğzederler. Sonra o kul için yeryüzüne buğz konulur (buğzedilen biri olur).”

13. Melekler mü’minler için duâ ederler: Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyur muştur: “Arş’ı taşıyanlar ve onun etrafında bulunan melekler hamd ile Rable rini tesbih edip O’na iman ederler. Mü’minlerin günahlarının bağışlanmasını dileyerek şöyle derler: ‘Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kaplamıştır.
O halde tevbe edenleri ve yoluna tabi olanları bağışla. Onları cehennem azabından koru. Ey Rabbimiz! O mü’minleri ve babalarından, eşlerinden ve soylarından sâlih olanları, kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz ki sen, her şeye galipsin, hüküm ve hikmet sahibisin. (Ey Rabbimiz!) Onları kötülüklerden koru. Sent o gün kimi kötülüklerden korursan, muhakkak ona merhamet etmiş olursun.’ İşte büyük kurtuluş budur.”

14. Melekler gaybı bilmezler: Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “(Ey Muhammed!) De ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Onlar ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.”, “Allah gaybı bilendir, kimseye gaybını göstermez. Ancak peygamber olarak seçtiği kimse bunun dışındadır. Çünkü Allah, seçtiği peygamberin önüne ve ardına gözetleyici koyar.”

Kaynak: Bütün Yönleriyle İslâm Akaidi eserinden yararlanılmıştır

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    1
    2023-05-01T22:14:12+03:00

    İslami inanışa göre, melekler Allah tarafından yaratılmış gök varlıklarıdır. İnanca göre, melekler mükemmel bir varlık olarak yaratılmışlardır ve günah işlemezler. Meleklerin ortak özellikleri şunlardır:

    1. İbadet ve itaat: Melekler Allah’a ibadet eder ve itaat ederler. Onlar Allah’ın emirlerini yerine getirir ve Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınırlar.
    2. Görünmezlik: Melekler, insanlar tarafından görülemeyen varlıklardır. Ancak bazı özel durumlarda Allah izin verirse meleklerin insanlar tarafından görünmesi mümkün olabilir.
    3. Sayıları: Meleklerin sayısı konusunda kesin bir bilgi yoktur, ancak İslam inancına göre, sayıları sınırsızdır ve her biri Allah’ın yarattığı özel bir varlıktır.
    4. Görevleri: Meleklerin görevleri değişiktir. İnancımıza göre, melekler insanların her türlü ihtiyacına cevap vermek için gönderilirler. Bazı melekler insanların koruyucularıdır, bazıları insanların dualarını taşırlar, bazıları da insanların amellerini kaydederler.
    5. Cinsiyet: Meleklerin cinsiyeti yoktur ve erkek veya dişi olarak adlandırılmazlar. İslami inanışa göre, meleklerin yaratılışları tamamen farklıdır ve insanların cinsiyetlerine benzemez.
    6. Ölümsüzlük: Melekler ölümsüz varlıklardır ve insanların aksine ölmezler. İslami inanışa göre, melekler sonsuz yaşam sürerler ve Allah’ın emirlerini yerine getirmek için görevlendirilmişlerdir.
    En iyi cevap

Cevapla