Paylaş
Meryem suresi hakkında bilgi
Question
Meryem suresi ile ilgili kısa bilgiler
Kuranı kerimin 19. suresi olan Meryem suresi ile ilgili kısaca bilgiler
Hz. Meryem Hz. İsa’nın annesidir. Meryem suresi, ismini 16 – 40 ayetlerinde kıssası geçen Hz. Meryem’den almıştır. Bu surenin bir diğer ismi ise “kâf-hâ-yâ-ayn-sâd”. Peygamber efendimize Mekke döneminde nazil olmuş olmuşsa da bazı ayetlerinin Mekke döneminde indirildiği de söylenmektedir. Toplamda 98 ayetten oluşmuştur. Bu surede, Hz. Meryem’in oğlu Hz. İsa’yı nasıl dünyaya getirdiği, Hz. İsa hakkındaki iftiraların reddedişi, Zekeriya kıssası, Allah’ın bir mucizesi olarak Hz. İsa’nın babasız olarak dünyaya gelmesi gibi konular yer almıştır.
Meryem Suresi
Meryem suresi konusu ve içerdiği mesajlar madde madde
Kur’ân-ı Kerîm’in 19. sûresi
1640. âyetlerinde Hz. Meryem’den de bahsedildiği için bu adı almıştır. Buna, ilk âyetini teşkil eden harflerin adıyla “Kâf hâ yâ ayn sâd” sûresi de denir. Mekke devrinde indirilmiştir. 98 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları elif, dal, mim ve nun harfleridir. 58. âyetinde tilâvet secdesi vardır.
Bu sûrede, bazı peygamberlerin kıssalarına temas edilerek gerekli öğüt ve uyarılarda bulunulmakta; dünyanın geçiciliği, putlara tapmanın anlamsızlığı vurgulanmakta ve İman edip iyi işler yapmanın gereği bildirilmektedir.
Meryem Sûresinde bahsedilen konular ve bazı sonuçlar özetle şunlardır:
* Yüce Allah dilerse yaşlı bir erkekle, kısır sanılan bir kadına da evlat verir; O’ndan ümid kesilmemelidir. Dua ederken bağıra çağıra değil, alçak sesle ve edeple Allah’a yalvarmalıdır. Ayrıca ana-babaya da iyilik etmelidir (âyet: 115).
* Hıristiyanların teslis akideleri bâtıldır: Allah, çocuk edinmez, Hz. îsâ, bir insan ve peygamberdir, iffetli bir kadın olan Hz. Meryem, Yüce Allah’ın dilemesiyle Hz. îsâ’yı babasız olarak dünyaya getirmiştir. Bunların dışındaki iddialar gerçek dışıdır, haksızlıktır (16-40).
* Peygamberler, bir Allah’a imana davet eden, namazı ve zekâtı emreden, sözlerinde duran, dürüst ve seçkin kullardır {41-58).
* Namazı terk eden ve şehvetine uyanlar, azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir. Buna karşılık, tevbe edip, inanan ve iyi işler yapan takva sahibi kimseler adn cennetlerine konulacaklardır (59-63).
* Cebrail, Yüce Allah’ın emriyle İner. Her şey Allah’ındır; O’na kullukta sebat etmelidir. “Allah” yüce ismi de sadece O’na aittir (64-65).
* İnsanı ilk defa yaratan Allah, elbette onu tekrar diriltmeye de kadirdir. Başta elebaşıları olmak üzere inkarcılar ve şeytanları cehenneme atılacak, müttakîler ise kurtulacaktır (66-72).
* İnkarcılar, dünyadaki konumlarına bakıp, kendilerini müminlerden üstün görmemelidir; onlara mühlet verilmektedir. Asiında bunlar gibi, görünüşte daha üstün lan nicelerini Yüce Allah helak etmiştir. Onlar, âhirette gerçeği anlayacaklardır. Allah’katında değerli olan şey, salih ameldir kalıcı ve sürekli olan yararlı işlerdir (73-76).
* İnkarcılara mal ve evlatları hiçbir yarar sağlamaz; onların sahip oldukları her şey dünyada kalacak, Yüce Allah’ın huzuruna tek başlarına çıkacaklardır {77-80).
* Müşriklerin tanrı diye taptıkları şeyler, onlara âhirette hiçbir fayda sağlamaz. İnkarcılara şeytanlar musallat edilmiştir; onlar susuz ve yaya olarak cehenneme sürükleneceklerdir {81-87).
* Allah’a çocuk isnat edenlerin bu yaptıkları büyük bir küstahlıktır; Allah çocuk edinmez; göklerde ve yerde bulunan her şey O’nun kuludur (88-95}.
* İnanıp yararlı işler yapan kimseler için Allah Teâlâ, gönüllerde bir sevgi yaratır (96).
* Kur’ân, müttakîleri müjdelemek, inatçıları da uyarmak üzere Hz. Muhammed (s.a.)’e vahyedilmiş ilâhî bir kitaptır {97).
* Allah’a karşı gelen nice nesiller yok edilmiştir; bundan ibret almak ve Kur’ân’a uymak gerekir (98).
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Meryem Ve İsa (A.S.) Kıssasından Alinacak Öğütler
Kur’ân-ı Kerîm’de izlenen ilâhî metot gereği, anlatılan her konu ve kıssada mutlaka mü’minleri teselli eden birçok mesajlar vardır. Ayrıca geçmişten ders alarak geleceği ona göre hazırlama uyarısı söz konusudur. O bakımdan Meryem ile İsa (A.S.) kıssasında bizlere yönlendirici, düşünce ufkumuzu genişletici, Hakk’ın kuvvet ve kudretini daha iyi anlamamızı sağlayıcı birtakım safhalar vardır. Onları şöyle sıralayabiliriz :
1— Hıristiyanların doğu cihetine yönelip ibâdet etmelerinin sebeplerinden biri, belki de başta geleni, Hz. Meryem’in ailesinden ayrılıp doğu cihetine çekilerek İsa Peygamber’e gebe kalmasıdır.
2— Allah’tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınan kimseden zarar gelmez, Kötülüklerin temelinde imansızlık, Allah ve âhiret korkusuzluğu yatmaktadır.
3— Büyük ruh ve hayat kaynağı olan Melek Cebrail’in bir insana hitap etmesi gerekirse, herhalde insan suretine girmesi gerekir. Çünkü o ruhun ve kudretin kendi hüviyetiyle ve mahiyetiyle seslenmesine, peygamberler dışında başkalarının tahammül etmesi cok zor, hatta mümkün değildir.
4— Her peygamber, peygamber adayı olarak, her velî de velî adayı olarak doğar. Bu Levh-i Mahfuz’da yazılıp neticeye bağlanmış bir hükümdür. Sonra aile, çevre ve mürşitlerin birtakım olumlu veya olumsuz katkıları olabilir; ama bu, peygamber veya velî olarak doğan zatta pek olumsuz neticeler doğurmaz.
5— Her şeye rağmen Meryem, yüksek ahlâkına, lekesiz iffetine rağmen babasız bir çocuk doğurmak istememişti. Bu takva derecesinde kendini Allah’a veren bir kadının terbiye ve iffetinin ölçüsünü simgeler.
6— Cenâb-ı Hak, insan gücünün yettiğini insana bırakır, Bu ilâhî sünnetlerden biridir, pek az istisnası olabilir.
7— İrsî kusurlar nesilden nesile geçebilir. Bu genel bir kural olmamakla beraber, genetik bir olaydır. Meryem’in babasının fena bir adam, anasının da hayasız ve iffetsiz olmadığının belirtilmesi buna işarettir. Zira soylu ağaç tatlı meyva verir. Diken tohumundan da ancak diken yeşerir.
O halde dosdoğru inanan kişilerin evlenmek için seçecekleri kızların birtakım vasıfları ve özellikleri yanında daha çok ana ve babalarının karakter ve ahlâklarına dikkat etmeleri de gerekir.
8— Doğum sonrası, sindirimi kolay tatlı besin maddesine ihtiyaç vardır. Hurma da hem sindirimi kolay, hem besleyici özelliktedir.
9— Her insanın çok muhtaç olduğu üç selâmet dönemi söz konusudur: Doğduğu gün, öleceği gün ve dirilip kalkacağı gün.. Bu dönemlerde Allah’ın selâm sıfatından tecelli edecek selâmete lâyık olmanın yol ve çarelerini önceden düşünüp ona göre hazırlanmak, hem aileye, hem de kişilerin kendilerine vaciptir.
Anne ne kadar dindar, Allah’ına bağlı olursa, o nisbette ailesini aydınlatan bir lamba olabilir. Aynı zamanda doğuracağı çocuk o oranda ilâhî
selâmete erişme şansını elde edebilir