MESÎH DECCAL’IN ÖLDÜRÜLMESİ
Sahih Hadislerle

Mesih b. Meryem (a.s.), yalancı Mesih’i yalnız başına öldürmekle ön plana çıkacaktır. 0, yalancı Mesish’e doğru ilerleyecektir ve bu sırada yanında mızrağı bulunmaktadır. ‘Allah’ın düşmanı Deccal onu gördüğünde tu-zun suda erimesi gibi eriyecektir. Şayet onu o halde bırakırsa neticede eriyip helak olacaktır. Fakat Yüce Allah onu, Mesih’in eliyle öldürecek ve Deccal’in kanını Mesth’in kılıcında insanlara gösterecektir.’ O anda büyük İsrail ordusu hezimete uğrayacak ve Müslümanlar, onları öldürüp zafer elde edeceklerdir. İşte bu, Yahudilerle yapılacak olan en son savaştır. Bu bizlerle Siyonist çocukları arasında gerçekleşecek olan son savaştır. Allah azze ve celle, peygamberlerin düşmanı, maymun ve domuzların torunları olan o kimselerin elinden bizi kurtaracaktır. Hz. İsa b. Meryem kendisine tabi olan mü’minlerle oturduğu sırada onlara Cennetteki menzillerini zikredecek, Allah’ın mağfiret ve rızasını an-latıp onları bunu elde etmeye teşvik edecektir. Çünkü bu sırada garip ve bir o kadar da korkutucu bir hadise olan Ye’cılc ve Me’dıc fitnesi ortaya çıkmış olacaktır. Peki, bu anda ne olacaktır ve hangi hadiseler gerçekleşecektir? Bu fitne sırasında nelerin olacağını anlaman için şimdi beni iyi dinle! İsa (a.s.)’ın inişi sırasında Müslümanlar çok büyük bir sıkıntı ve korku içinde olacaklardır. İşte bu durumu Rasâlullah (s.a.) şöyle tavsif et-miştir: “Müslümanlar Şam’da Duhân Dağı’na sığınacaklardır. Deccâl gelip onları muhasara edecek, oldukça hitkin düşürecektir. Sonra Hz. İsa b. Mer-yem inecek ve seher vaktinde seslenip şöyle diyecektir: “Sizi bu pis yalancı-ya karşı çıkmaktan alıkoyan şey nedir?” Müslümanlar “Şu cinni adamdır” diyeceklerdir.’n34o Hadisin bir başka rivayetinde ise şöyle denilmiştir: “Bu muhasaradan dolayı onlar çok büyük bir açlık ve zorluk çekeceklerdir. Hatta onlardan bazıları yayında bulunan deriyi pişirip yiyecektir. Onlar bu durum-dayken seher vaktinde bir münadi şöyle çağrıda bulunacaktır: “Ey insanlar! Size yardım geldi.” Bunu üç defa söyleyecektir. Onlardan bazıları birbirine “Bu muhakkak ki doymuş bir adamın sesidir” diyecektir.”
Bu hadise fecirden yaklaşık bir saat önce vuku bulacaktır. Sabah na-mazı vaktinde Mehdi Muhammed b. Abdullah şöyle diyecektir: “Ey Allah’ın ruhu! Öne geç ve namaz kıldır!” Hz. İsa da “Bu ümmetin fertleri birbirlerine emir olarak tayin edilmişlerdir” diyecektir. Bunun üzerine emir olan kimse öne geçecek ve namaz kıldıracaktır.”‘”
Bir başka rivayette ise şöyle denilmiştir: “Orada bulunan emir, Hz. Isa’ya “Gel bize namaz kıldır” diyecektir. 0 da “Hayır, bazınız bazınıza emir tayin edilmişsiniz ve bu da Allah’ın bir ikramıdır” karşılığını verecektir.”‘” Namazdan sonra Yahudilerle savaş kaçınılmaz olur ve muhasara ber-taraf edilir, kapılar açılır. İslâm ordusu ilerlemeye başlar. Yahudi ordusuyla savaşırlar. Allah azze ve celle Müslümanlara sebat verir ve onlara taşlar ve ağaçlar da yardımcı olur. Hatta taşlar ve ağaçlar, Arkamda bir Yahudi var ey Müslüman!” der”. Bir diğer rivayete göre de “Ey Allah’ın kulu! Arkamda bir Yahudi var, gel ve onu öldür” diyecektir. Bunu ancak garkad ağacı söyle-meyecektir, çünkü o, Yahudi ağacıdır.”
Ağaçların ve taşların konuşması gerçekleşecek ve bunlar ahir za-manda Hz. İsa’nın inişi ve Deccâl’in ortaya çıkışının ardından Yahudilerle vuku bulacak olan savaştan sonra saklanan Yahudileri haber verecektir.
İşte bu konuda mü’minlerin karşılaştığı hayret verici bir haber: Ve ağaç konuştu… “Afâku Arabiyye” Yayın Organı Hadiseyi Olduğu Gibi Yayınlıyor Tarih: 15.05.2002. Şeyh Ahmed Yasin “Evet, Ramallah’ta Ağaç Konuştu.”
Bu haber, birçok soruyu, tartışmayı ve ihtilafı beraberinde getirecektir. Filistin’in Ramallah kentinde ağaç gerçekten konuştu mu? Bunun anlamı “Kıyametin alametleri gerçekten başlamış” demek midir?
“Afaku Arabiyye” kıssayı kaynağından tam şekliyle nakletme husu-sunda oldukça çaba sarfetti. Hamas “Filistin İslâmi Direniş Orgütü”nün manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin ile buluşup olayı haber olarak aktardı. Ah-med Yasin, ağacın konuşmasının zaferin müjdelerinden biri olduğunu vur-guladı. Bunun ilk hadise olmadığını, savaş meydanlarında şehid düşen bazı şehitlerin defni sırasında bunların bedenlerinden ve kanlarından misk kokusunun geldiğini hatta bazı kardeşlerinin, şehid kardeşlerinin kanlarına mendillerini batırdıklarını, bunları sakladıklarını ve bu kokunun hala de-vam ettiğini belirtti.
Şeyh Yasin, yaptığımız telefon görüşmesinde şunları söyledi: “Rasülullah (s.a.)’in ağacın ve taşın konuşacağına dair müjdesi gerçekleşti. Gelecekte daha başka müjdeler gerçekleşecektir. Bu da bize Allah’ın yar-dımının kesin şekilde geleceğini haber vermektedir. Aynı zamanda bizim yüksek manevi yönümüzü de perçinlemektedir. Bu, Filistin direniş saflarının takviye edilmesi gerektiği ve düşmanimi•ın kesin şekilde hezimete uğrayacağı anlamını taşımaktadır. Allah’ın izniyle bu gerçekleşecektir. Bizler Rastilullah (s.a.)’in şu hadisine kesin olarak inanıyoruz: “Müslümanlar, Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi, ağaç ve taşın arkasına saklanacaktır. Ağaç ve taş dile gelip “Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu! Arkamda bir Yahudi var, gel ve onu öldür” diyecektir. Bunu ancak garkad ağacı söylemeyecektir. Çünkü o, Yahudi ağacıdır.’ Ahmed Yasin ağacın konuşmasının sadece bir başlangıç olduğunu söyledi. Bunu, hak ehlinin zafer elde edeceği, onlara hiçbir takatsiz ve gevşeğin zarar veremeyeceği şeklinde yorumladı. Bunun, Rasillullah (s.a.)’in şu hadisini doğruladığını belirtti: “Ümmetimden bir gurup sürekli hak üzere olacaktır. Onlara muhalefet edenler, kendilerine Allah’ın zaferi gelinceye dek onlara herhangi bir zarar veremeyecektir.” Rasülullah (s.a.)’e “Bunlar kimlerdir?” diye sorulunca “Beytü’l-Makdis’teki bazı insanlardır. Onun çevresin-de yaşayanlardır” buyurmuştur.”
Olayın detayı, Ramallah’a son Siyonist saldırının yapıldığı günler-den birine kadar uzanmaktadır. Bu esnada Filistinli üç genç, Ramallah’taki merkezi hastaneye gitmek için yola çıkarlar. Bu gençler Siyonist düşmanın yaptığı hava saldırısında aldıkları yaraları tedavi için gitmektedirler. O sırada Yahudi bir yerleşimcinin yaya kaldırımında oturduğunu görürler. Bunun üzerine onu öldürmeye karar verirler. Hissetmesin diye sessizce yanına yaklaşmaya çalışırlar fakat Yahudi onlar yaklaşmadan kaçıp gitmeye başlar. Filistinli gençler peşini bırakmazlar ve onu bir çıkmaz sokakta sıkıştırıncaya kadar kovalarlar. Yahudi gözlerden kaybolur ve Filistinli gençler onu bir türlü bulamamaktadırlar. Sanki Yahudi o sokağa girmemiş gibidir. Tam izini kaybedip dönmek üzereyken bir sesin kendilerini çağırdığını hissederler. Sesin geldiği yöne baktıklarında bir şey bulamazlar ve hayal gördüklerini zannederler. Fakat ses defalarca tekrar eder. Son seferinde sesin kaynağını bulmaya çalışırlar ve bunun, yakında bulunan bir ağaçtan geldiğini fark ederler. Sesin Siyonist saldırıda yaralanan birine ait olduğunu düşünüp onu kurtarmak için ağaca doğru giderler. Ağaca yaklaştıklarında gizli bir sesin onlara ağacın arkasına bakmalarını, Yahudiyi görüp öldürmelerini söylediğini duyarlar. Ağacın arkasına baktıklarında gerçekten Yahudiyi görürler ve çembere alırlar. Gençlerden biri hemen devreye girip onu öldürür. Ora-dan işgalci askerlerin kendilerini görmemesi için uzaklaşırlar. Daha sonra hastaneye, ardından da bu olayı sorumlu kimselere haber vermeye karar verirler.
Olaydan birkaç saat sonra olay bütün Ramallah’a yayılmıştır. Bunu duyan her Yahudi çok sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kalmış ve Yahu-di yerleşimcinin öldürülmesiyle neticelenen bu hadise İsrail ordusunun korkmasına vesile olmuştur. Hatta bazı askerler bu haberden sonra yerle-rini terk edip gitmişlerdir.
Bu arada, Katar’dan yayın yapan el-Cezire kanalının haberi ilk haber olarak sunduğuna işaret etmemiz gerekir. El-Cezire, haberi kıyametin alametlerinden birinin Filistin’de gerçekleştiği şeklinde sundu. Bu haber aynı zamanda Filistin halkı arasında Allah’ın yardımının yakın olduğunun müjdesine de vesile oldu.
Şeyh Ahmed Yasin’in söylediklerine ilave olarak Ezher Üniversitesi Arap dili hocası Abdülaziz anlattıklarım nakletmek istiyoruz: ‘Bunu kabul etmekte herhangi bir tereddüdümüz yoktur. Çünkü bu mana-da gelmiş bir hadis vardır. Verilen rivayet hadisle çelişmemektedir. Çünkü ağacın konuşması kıyametin hemen yarın gerçekleşeceğini siiylemernektedir. Dünyanın geriye kalan ömrü geçmiş olandan çok çok azdır Bu yüzden hadise hakkında herhangi bır şilpheye düşmek gerekmez. Kaldı ki bu haber Şeyh Ahmed Yasin’den gelmişse bundan hiç şüphe edilmez, Olay hayra yorumlanmıştır ve inşallah zaferin müjdelerinden biri olacaktır.

Benzeri konular: