Mevlid kandili nedir niçin kutlanır

Question

MEVLİD KANDİLİ

Mevlid kandili nedir nicin kutlanir

Mevlid kandili nedir neden kutlanır kısaca

Bundan yaklaşık 15 asır önce önce insanlık üzerine çöken zulmün bulutları; her tarafı karanlığa boğduğu, insanların yolunu kaybettiği, insan olmaktan çıkıp, birbirini yiyen birer canavar haline geldiği, kadının mal gibi bir ticaret eşyası olarak pazarlarda alınıp satıldığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kuvvetli olanın öz kardeşi dahi olsa canavar gibi parçalayıp yuttuğu, kimsenin kimseye güvenmediği herkesin birbirinden korktuğu, birbirinden kaçtığı bir zamanda bir doğum gerçekleşti. Allah’ın beyanıyla “Biz seni ancak; âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[1] buyurduğu mübarek bir doğum.

 

Evet, Rasûlullah (s.a.v) dünyaya geldiği gecede dünya üzerinde bazı önemli olayları tarih şöyle kaydetmiştir. İran kisrasının saraylarından on dört sütün yıkılmıştır. Mecusilerin bin yıldan beri yakıp, taptıkları ateşleri sönmüştür. Filistin’de sava gölü kurumuştur.[2] Rasûlullah (s.a.v.) dünyaya gelmeden önce babası Abdullah vefat etti. Annesi artık Rasûlullah’a hem annelik hem de babalık yapacaktı. Fakat takdiri ilahi buna müsaade etmedi. Altı yaşında iken annesini de kaybedince dedesi Abdulmut-talip onu himaye etti. Ancak sekiz yaşına gelince dedesi de vefat eden Rasûlullah (s.a.v.) artık hem anadan, hem babadan, hem dededen öksüz ve yetim kalmıştı. Bundan sonra amcası Ebû Talib’in himayesinde büyüdü. Hz. Peygamber (s.a.v.) Yirmi beş yaşına gelince Hz. Hatice validemizle evlendi.

Rasûlullah kırk yaşına geldiği zaman Allah (c.c.) ona bir görev vermişti. O artık bir peygamberdi. O artık insanları hakka davet etmeye başlamış ve kendini İslam Davası için adamıştı.

 

Rasûlullah aramızdan ayrıldı. Onun manevi mirası daima elimizde bizimle beraberdir. Çünkü O, “Size iki şey bıraktım onlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe hiç sapıtmazsınız; biri Allahın Kitabı, diğeri de Rasûlullah’ın Sünnetidir”[3] diyerek bize Kur’an ve sünnet çizgisinde hareket etmemiz, İslam’la olan bağımızı sağlam tutmamız yönünde yol göstermektedir. Ne mutlu onun yolunda yürüyenlere, ne mutlu onun ahlakıyla ahlakını güzelleştirenlere. Çünkü Rasûlullâh’ın ahlakı Kur’an-ı Kerim de şöyle övülmektedir. “Andolsun, Allah’ın Rasûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”[4]

——————————

[1] Enbiya, 107.

[2] Peygamberimiz ve İslam’ın Doğuşu S:35

[3] Mâlik, Muvatta’, Kader, 3.

[4] Ahzâb, 21.

Kandil gecelerinde ilişkiye girmek günah mı

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 3 )

    0
    2020-10-28T11:39:33+03:00

    MEVLİD KANDİLİ

    وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ

    Her yıl 12 rebiul evvel ayının 12. gecesi “Mevlid Kandili” dir. Mevlid; doğmak, doğum zamanı ve doğum yeri gibi mânâlara gelir. Ayrıca, Muhammed (a.s)’ın doğumunu kutlamak için yapılan tören mânâsına da kullanılmaktadır.

    Devir câhiliye devriydi. İmansızlığın, ahlaksızlığın, zulmün, kız çocuklarını diri diri toprağa gömmenin ve her türlü cehâletin insanlığı kapladığı karanlık bir zamandı. Böyle bir ortamda bir hidâyet meş’alesi ve insanlığın hayat ufkunda ilâhî bir nur doğdu.
    Zaman; 20 Nisan 571, Rebîu’l-evvel ayının 12. günü pazarı pazartesiye bağlayan geceydi. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bu büyük doğumla, cehâlet ve sapık inançlarla kararan ruhlar aydınlığa kavuşmuştu.
    Bu büyük doğum, insanlara Allah(c.c)’ın en büyük ikrâmıdır. Kur’an-ı Kerim’de Allah(c.c) şöyle buyurur. “And olsun ki Allah, mü’minlere ayetlerini okuyan, onları kötülüklerden temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar apaçık bir sapıklıkta idiler.”
    “(Ey Muhammed!) biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” ilâhî müjdesiyle, dünyaya, insanlığa hidayet rehberi olarak gönderilen Peygamberimiz (a.s), sadece insanlar için değil, tüm âlemler için bir rahmet ve rahmet vesilesidir.

    Bu gecede Peygamberimizin doğumunu anmak, kasideler okumak, ilahiler söylemek, kandil simidi ve tatlılar dağıtmaktan ibaret olmamalıdır. O’nun doğumunu anmaktan asıl gaye; evrensel olan nübüvvetini, Allah’a olan tevekkül ve itimadını, Kur’ân’a dayanan yüce ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, fazilet ve cesaretini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri ve hayat biçimini anlamak, biz bunun neresindeyiz diye düşünmek, hatalarımızı gözden geçirme fırsatını yakalamaktır. Zira Peygamberimizin getirdiği değerlere uymadan Allah’ın sevdiği bir kul olmamız mümkün değildir Nitekim “Habibim, de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın” âyeti, Allah’ı sevmenin peygambere uymaya bağlı olduğunu ifade etmektedir.

    Günümüzde insana verilen değerin maddeye verilenden daha az olması, kişisel ve toplumsal menfaatler için, haksızca savaşların yapılması, üretilen teknolojik değerlerin insanlığın menfaatine sunulmaktan ziyade, çoğu zaman aleyhine kullanılmaya çalışılması, Peygamberimizin getirdiği ortak insanlık değerlerinden saptığımızın önemli bir göstergesidir. Günümüzde, Peygamberimizin öğretileri insanlığın bilgisine sunulduğu ilk günkü gibi durmaktadır. Bu değerleri kendimize düstur edindiğimiz sürece huzurlu bir toplum olabiliriz.
    Şefaatine mazhar, yoluna kurban, şerefli ümmetinden bir nefer olma iştiyakı ve “Kutlu doğum” un daha nice kutlu doğumlara vesile olması temennisi ile geceniz mübarek olsun. Bir şairin mısralarıyla bitiriyorum.
    Ruhum sana âşık, sana hayrandır Efendim,
    Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim,
    Mahşerde Nebîler bile senden meded ister,
    Rahmet, diyen âlemlere, Rahmandır Efendim.
    ————————
    Âl-i İmran, 3 / 164
    Enbiyâ, 21 / 107
    Al-i İmran, 3/31
    2004 DİB matbu hutbe
    Ali Ulvi KURUCU

    En iyi cevap
    0
    2020-10-28T12:25:15+03:00

    Asabi ikramın yaptıklarına ibadet ve Cihat olarak görürüm yapmadıklarını da bilmem anlayışına sahibim.
    Ashabı Kiram döneminde kandil kutlamaları yoktu uzulerek belirtmek isterim ki ne yazık ki İslam Ashab’i Kiram dan uzaklaştıkça ve müslüman Ashab’i Kiramdan uzaklaştıkça kandil geceleri türedi.
    İnsanlar 5 kandil günlerini abartıp senenin 365 gününün 360 gününü keyfine göre 5 gününde kandile göre yaş ar hale geldiler .
    Şayet bir insan senede sadece kandil gecelerinde ibadet yapıyorsa otursun bari 5 günlük kurtarsın anlayışı olabilir
    Kuran’da sadece Kadir gecesi sabittir bunuda belirtmek isterim.
    Bir Müslüman olarak her günümüzü Allah’a kul olmaya çalışarak geçirmek için çabalamak gerekir.

    0
    2021-10-12T13:51:13+03:00

    Peygamberimiz h.z Muhammed (s.a.s)bizim aramıza tesrif etiği gündür biz bu günleri bol dua ve ibadet yaparak geçiririz mevlid kandili böylece bize peygamberimizle gelen bir önemli olan mevlid kandilimizdir 

Cevapla