Mezheplere göre İmanda artma ve eksilme

Question

iman artar eksilir diyen dinden çıkar mı?

SORU:

HOCAM BEN KÂFİRUN SURESİNİN FAZİLETLERİNİ ARAŞTIRIYORDUM KARŞIMA ŞU BİLGİ ÇIKTI ANLAMI İLE BERABER OKUYANIN İMANI ARTAR DİYE BENDE SÖYLEDİM BUNU AMA İMAN ARTAR EKSİLİR DİYEN DİNDEN ÇIKAR DİYE BİLİYORUM BEN ŞİMDİ KÜFREMİ DÜŞTÜM?

CEVAP:

Mezheplere göre iman konusu İslam teolojisinde önemli bir tartışma alanıdır. İmanın artıp azalması meselesi de bu bağlamda farklı mezhepler arasında çeşitli görüş ayrılıklarına neden olmuştur.

1. Ehl-i Sünnet Görüşü:

Ehl-i Sünnet‘in iki ana mezhebi olan Eş’arîlik ve Mâtürîdîlik, imanın artıp azalması konusunda farklı görüşler sunar.

  • Eş’arîler: Eş’arî mezhebine göre iman, amelden bağımsız olarak artıp azalabilir. Onlara göre iman, kişideki bağlılık ve yakin seviyesine göre güçlenip zayıflayabilir. Bir kişinin imanı, Allah’a yakınlık ve ibadetlerle artarken, günahlarla zayıflayabilir. Bu bağlamda, iman kalpte sabit bir kavram değil, manevi olarak değişime uğrayabilen bir yapıdır.
  • Mâtürîdîler: Mâtürîdî mezhebine göre iman artmaz ve azalmaz. Onlara göre iman, bir kez kabul edildiğinde sabittir ve iman eden herkesin imanı aynıdır. İmanın niteliği, özü ve derecesi aynıdır, ancak ameller iman dışında değerlendirilir. Dolayısıyla, iman ile ameller arasında bir ilişki kurulmaz. İman, kişinin Allah’a olan inancını ifade eder ve bu inanç değişmez.

2. Selefî Görüşü:

Selefîler (özellikle Hanbelîler) iman konusunda oldukça net bir görüşe sahiptirler. Selefîler, imanın hem kalple (tasdik) hem dille (ikrar) hem de amelle (amel) oluştuğunu ve bu nedenle artıp azalabileceğini savunurlar. İbadetlerin yapılmasıyla iman artar, günahların işlenmesiyle de iman azalır. Bu görüşte, iman dinin tüm yönlerini kapsayan bir yapı olarak kabul edilir ve kişinin dini yaşantısına göre sürekli bir değişim içinde olabilir.

3. Mu’tezile Görüşü:

Mu’tezile ise imanın sabit olduğu, artıp azalmadığı görüşündedir. Onlara göre, iman bir bütündür ve ya vardır ya da yoktur. Bir kimse iman ettiğinde bu imanı, eylemlerinden bağımsız olarak tamdır ve artmaz. Ancak, imanın gerçekleşebilmesi için amelin önemli bir unsuru olduğunu belirtirler. Yani bir kişi iman edip de amelde bulunmazsa, bu kişi Mu’tezile’ye göre tam anlamıyla mümin sayılamaz.

4. Haricîler Görüşü:

Haricîler ise daha katı bir görüşe sahiptirler. Onlara göre iman ile amel ayrılmaz bir bütündür ve günah işleyen kimse imanını yitirir. Haricîlere göre büyük günah işleyen bir kimse imanını tamamen kaybeder ve dinden çıkar. Bu yüzden, onların anlayışında iman büyük ölçüde amelle ilintilidir ve kişinin davranışları imanı doğrudan etkiler.

Genel Değerlendirme:

İman konusu mezhepler arasında çeşitli teolojik tartışmalara konu olmuş ve her bir mezhep iman ve amelin ilişkisi, imanın artıp azalması gibi konularda farklı yaklaşımlar geliştirmiştir. Ancak Ehl-i Sünnet’in ana görüşü olan Eş’arîlik ve Mâtürîdîlik, daha geniş Müslüman kitleler tarafından benimsenmiş olup, imanın artıp azalabileceği veya sabit olduğu hususunda farklı bakış açılarına sahiptirler.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2024-11-16T17:35:00+03:00

    Sorunuz, “iman artar mı, eksilir mi?” konusunu hem kelam ilmi hem de mezhepler açısından açıklığa kavuşturmayı gerektiriyor. Bu tür meselelerde niyetinize ve anlayışınıza göre hüküm değişebilir. İşte detaylı bir açıklama:


    1. İman Artar ve Eksilir mi?

    Ehl-i Sünnet’in Görüşü

    Ehl-i Sünnet alimlerine göre, imanın artması ve eksilmesi mümkündür. Ancak bu, imanın aslı (temeli) açısından değil, ameller ve Allah’a yakınlık derecesi açısından ele alınır:

    • İmam Maturidi ve Eşari’ye göre:
      • İmanın özü artmaz veya eksilmez. Bir kişi mümindir veya değildir. İmanın tanımı Allah’a, Peygamberine ve emirlerine kesin bir şekilde inanmayı ifade eder.
      • Ancak, imanın kuvveti (şiddeti) veya zayıflığı, kişinin amelleri ve takvasına bağlı olarak artabilir veya azalabilir.
    • Selef alimleri (örneğin İmam Ahmed) ve bazı tasavvuf ehline göre:
      • İman hem asıl (temel) hem de kuvvet (takva ve bağlılık) açısından artar ve eksilir. Örneğin, bir kişi ibadetlerinde ihlaslı olduğunda iman kuvvetlenir, günah işlediğinde ise zayıflar.

    2. İman Artar Eksilir Diyen Dinden Çıkar mı?

    Hayır, imanın artıp eksildiğini söylemek dinden çıkarmaz. Bunun Ehl-i Sünnet’in bazı alimleri tarafından meşru bir görüş olduğu unutulmamalıdır. Ancak, bu sözün doğru bağlamda kullanılması önemlidir:

    • Ne demek doğru?
      • Eğer “iman artar ve eksilir” derken kastınız, kişinin Allah’a yakınlık derecesi, takvası ve ibadetlerdeki samimiyeti ise bu, İslam’ın kabul ettiği bir yaklaşımdır.
      • Bu, Kur’an’da da ima edilmiştir:
        • “Onlar ki, iman edenlerin imanlarına iman katar.” (Fetih, 4)
    • Ne demek yanlış?
      • Eğer imanın özü (aslı) hakkında şüphe taşıyorsanız veya imanın tamamen yok olup tekrar var olabileceğini iddia ediyorsanız, bu İslam inancıyla bağdaşmaz.

    3. İmanın Artması İfadesini Kullanmak Küfre Düşürür mü?

    Hayır, böyle bir ifade kullanmanız sizi küfre düşürmez. Çünkü niyetiniz ve kastınız önemlidir.

    • Eğer “iman artar” derken, ibadetler ve amellerle kişinin Allah’a yakınlık derecesinin artacağını kastettiyseniz, bu tamamen meşru bir anlayıştır.
    • Ancak, yanlış bilgiye dayalı bir korkunuz varsa, şüphelerinizi gidermek için tevbe ve Allah’tan bağışlanma dilemek güzel bir davranış olur.

    4. Mezheplerin İmana Yaklaşımı

    • Hanefi ve Maturidi Mezhebi:
      • İmanın özü artmaz ve eksilmez; ancak kişinin takva ve ibadetleriyle Allah’a yakınlığı artabilir.
    • Eş’ari Mezhebi:
      • İmanın dereceleri vardır. Kuvvetlenebilir veya zayıflayabilir.
    • Selefi Yaklaşım:
      • İmanın hem özü hem de derecesi artar ve eksilir.

    Sonuç ve Tavsiye

    • Kâfirun suresinin iman artırıcı bir tesirinden bahsetmek sizi küfre düşürmez. Çünkü bu, kişinin Allah’a olan bağlılığını ve takvasını artırma anlamında değerlendirilir.
    • Yine de kalbinizi rahatlatmak için samimi bir şekilde şöyle dua edebilirsiniz:
      • “Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek söylediğim yanlış sözlerden dolayı beni bağışla. Kalbimi İslam üzere sabit kıl ve imanımı kuvvetlendir.”

    Bu tür meselelerde hassasiyet güzel bir şeydir, ancak korkuya kapılmadan, meseleyi ilmi açıdan doğru anlamaya çalışmak en doğrusudur.

    En iyi cevap

Cevapla