Mezheplere göre “mezi hükmü” nedir?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Hanefi Şafii Maliki ve Hanbeli Mezheplerine göre mezi’nin hükmü nedir?

Mezheplere gore mezi hukmu nedir

MEZİNİN HÜKMÜ

Bilindiği gibi, ön ve arkadan çıkan şeyler iki kısma ayrılır:

Biri mu’tad (adet üzere, alışılmış), diğeri gayr-i mutad olan şeylerdir. Mutad şekilde çıkan şeylerden dolayı bazen gusül gerekir, bazen da sadece abdest gerekir. Abdest gerektiren şeyler daha çok şu üç sıvıdır: İdrar, mezi ve vedi. İdrar herkesçe bilinen bir sıvıdır. Mezi, ince sarı bir sudur ki, şehevî lezzet duyulduğunda akar. Vedi ise, beyazca kalın bir sıvıdır ki, çoğu zaman idrardan sonra akar.

Mezi veya vedi akınca gusül mü gerekir, abdest almak mı icap eder? Bunun cevabını vermeden önce ilgili hadisleri nakledelim:

وعن سهل بن حنيف قال: كنت ألقى من المذي شدة وعناء، وكنتُ أكثر منه اغتسال، فذكرت ذلك لرسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: إنما يجزيك من ذلك الوضوء، فقلت يا رسول الله: فكيف بما يصيب الثوب منه؟ فقال: يكفيك بأن تأخذ كفاً من ماء تتضح بها من ثوبك حيث ترى أنه قد أصابه منه. رواه أبوداؤد وبن ماجه والترمذي وقال حديث حسن صحيح أخرجه أبو داود والترمذي. وقال حديث حسن صحيح ورواه الأثرم ولفظه قال كنت ألقى من المذي عناء فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فذكرت ذلك له فقال يجزيك أن تأخذ حفنة من ماء فترش عليه.

عن علي بن أبي طالب قال: قال علي رضي الله عنه: كنت رجلاً
مذاء فاستحيت أن أسأل رسول الله صلى الله عليه وسلم فأمرت المقداد بن الاسود رضي الله عنه فسأله فقال: فيه الوضوء أخرجاه ولمسلم يغسل ذكره ويتوضأ ولأحمد وأبي داؤد يغسل ذكره وأنتييه ويتوضأ. وعن عبد الله بن سعد قال سألت رسول الله صلى الله عليه وسلم عن الماء يكون بعد الماء فقال: ذلك من المذي وكل فحل يمدى فتغسل من ذلك فرجك وأنتييك وتوضأ وضوءك للصلاة رواه أبو داود.

Sehl b. Huneyf’ten rivayetle, Sehl demiştir ki: Mezi’den dolayı sıkıntı ve meşakkatle karşılaşır ve bu yüzden çokça yıkanırdım. Bu halimi Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e anlattım, buyurdu ki: “Ondan dolayı sadece abdest alman yeter.”

Bunun üzerine dedim ki: “Ya Rasulallah! Ondan elbiseme dokunan nasıl olur?” Buyurdu ki: “Bir avuç su alıp ondan elbisene dokunduğu yere, gördüğün kadarıyla serp.”

Aynı hadîsi El-Esrem şöyle rivâyet etmiştir: Ben meziden dolayı hayli sıkıntıyla karşılaşıyordum. O sebeple Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e geldim ve O’na (durumumu) anlattım. Buyurdu ki: “İki avuç dolusu su alıp onun üzerine serpmen sana yeter.”

Hz. Ali b. Ebi Tâlib Efendimiz (radıyallahu anh) demiştir ki: Ben çok mezi akan bir adam idim, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den (bu hususu) sor mayı utanıyordum; o sebeble Mikdad b. Esved’e Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den sormasını söyledim, o da sormuş ve Rasulullah Efendimiz (sal
lallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Onda abdest vardır” (yani sadece abdest bozulur ve namaz için abdest almak gerekir).

Müslim’in yaptığı rivâyette ise şu cümle yer almaktadır: “Tenasül aletini yıkar ve öylece abdest alır.

Ahmed b. Hanbel ile Ebû Dâvud’un yaptıkları rivâyet ve tespitte ise, şu cümlelere yer verilmiştir: “Tenasül aletini ve erkeklik bezini yıkar, öylece abdest alır.”

Abdullah b. Sa’d (radıyallahu anh)’dan yapılan rivâyette demiştir ki: Rasu lullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den idrardan sonra gelen sudan sor dum. Buyurdu ki “O meziden bir kısımdır ve her erkekten mezi gelir. O bakımdan tercini (tenasül aletini) ve erkeklik bezini yıkar ve namaz için alınan abdest gibi bir abdest alırsın.”

Hadis-i şeriflerle İlgili Mezheplerin ictihat Ve Yorumları

106 Meni dışında akan mezi ve vediden dolayı gusül gerekmez. Abdest bozulur. Mezhepler bu hususta müttefiktir, aynı zamanda icma gerçekleşmiştir.

Mezi necistir. O bakımdan dokunduğu yer üzerine su serpilir. Mezhep imamları bu hususta da görüş birliği içindedir. Sadece Imamiyye buna mu halefet ederek, eğer mezi necis olsaydı, herhalde dokunduğu yerin yıkanma sı gerekirdi, oysa Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), üzerine su serpiniz, buyurmuştur.

Imamiyye’nin bu yolda ki kıyası isabetli değildir. Çünkü dinde öyle konular var ki, biri diğerine kıyas edilemez, şirinin beyanına uyularak amel edilir. Meselâ, ayakkabının altına dokunan necasetin su ile değil, yere sürtmekle temizleneceğini Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) beyân buyurmuştur. Necaset olduğu için onu diğer eşyaya dokunan pislikle kıyas edip herhalde yıkanması gerekir diye bir sonuç çıkaramayız.

Mezinin çıktığı yer ile o bölge üzerine su serpilir. Elbiseye dokunduğu takdirde, üzerine su serpmekle temizlenir mi? Bu hususta farklı ictihatlar vardır:

Şafiiler’e göre, o elbisenin mezi dokunan kısminin yıkanması gerekir. Nitekim Müslim ve Ahmed b. Hanbel’in rivâyetlerinde, “tenasül aletiyle erkeklik bezini yıkar.” cümlesi yer almaktadır. Oysa cumhur buradaki “yıkar” sözünü, su serper manasına hamletmiştir. Çünkü diğer sahih hadislerden birincisinde “Bir avuç su alıp ondan elbisene dokunan kisma görebildiğin kadarıyla serp.” buyurulmuştur.

Mâlikîler’le Hanbelîler’den bir kısmı ve İmam Evzâî, meziden dolayı tenâsül aletiyle erkeklik bezlerinin tamamını yıkamak veya üzerine su serpmek gerekir.” Cumhura göre ise, sadece bu bölgede mezi’nin dokunduğu yer yıkanır, yani üzerine su serpilir. İbn Hazm da aynı görüştedir.

Bu konuda rivâyet edilen hadîsler ve aralarındaki nüans farkları, diğer yandan Hanbeliler’in ictihat ve görüşünü yansıtan Mu’cemü’l-Fikhil-Han beli’de el-Mugni’den özetlenerek şöyle deniliyor:

“İnsanın ön ve arkasındaki tabii yollardan çıkan idrar, dışla, mezi veya vedi veya kan bunların hepsi necistir. Mezi (yi temizlemede) su serpmek kafidir. Bazısına göre, onu da yıkamak vâcibdir.”

Mezi konusunda ağırlığı, Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh)’dan yapılan rivâyetler oluşturuyor. Ebu Cafer el-Ezdi et-Tahavi sekiz kadar rivayeti şu farklarla tesbit edip nakletmiştir.

Rafi’ b. Hudayc’dan yapılan rivayete göre, Hz. Ali Efendimiz (radıyalla hu anh), Ammar vasıtasıyla Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den mezi hakkında sormasını istemiş, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “Tenasül aletini yıkar ve abdest alır” diye cevap vermiştir.

İbn Abbas (radıyallahu anh)’dan yapılan rivâyete göre, Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh) bir adam vasıtasıyla mezi hakkında Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den sordurmuş, Efendimiz de (sallallahu aleyhi ve sellem) “Onda abdest

vardır” buyurmuştur. Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh) aynı şeyi Mikdad b. el-Esved (radıyallahu anh) vasıtasıyla Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den sordurmuş, Efendimiz de (sallallahu aleyhi ve sellem), “Her erkekden mezi gelir. Meni olursa, onda gusül vardır. Mezi olursa, onda abdest vardır” buyurmuştur.

Ebu Abdurrahman’dan yapılan rivâyette, Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Ben çok mezisi olan bir adamdım. Yanımda Rasulullah Efendimiz’in kızı bulunuyordu, (o bakımdan kendim sormaya utandım) Rasulullah Efendimiz’e haber gönderip (sordurdum). Buyurdu ki: “Abdest al ve orasını yıka.”

İbn Ebi Leyla’dan yapılan rivâyette Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh) di yor ki: “Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den mezi hakkında soruldu; buyurdu ki: “Onda abdest, meni’de gusül vardır.”

Hâni’ b. Hani’den yapılan rivâyete göre, Hz. Ali Efendimiz (radıyallahu anh) demiştir ki: “Ben çok mezisi olan bir adamdım. Mezim geldikçe gusle derdim. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e sordurdum. Buyurdu ki: “Onda abdest vardır.”
Husayn b. Kubeyse’den yapılan rivayete göre, Hz. Ali Efendimiz (rad yallahu anh) demiştir ki: “Ben çok mezisi olan bir adamdım. Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’e sordum, buyurdu ki: “Mezi gördüğün zaman abdest al ve tenasül aletini yıka. Meni gördüğünde guslet.”

Görüldüğü gibi, rivayetlerin hemen hepsi, meziden dolayı sadece abdest gerektiğini, guslü icap ettirmediğini ifade etmektedir. İkinci olarak tenasul aletinin yıkanması emredilmiştir. Bu, mezinin necis olduğuna delalet eder.

Diğer bir husus ise, Hz. Ali’den bu konuyu işitenlerin nüans farkıyla ifa delerindeki farklar söz konusudur. Ancak asıl temada bir değişiklik yoktur.

Sadece konunun başlangıcında Sehl b. Hüneyf den yapılan rivayet zincirinde Muhammed b. İshak yer almaktadır ki, bu zat zayıf kabul edilir. Çünkü isnadda tedlis yaptığı bilinmektedir.”

Hadis-i Şeriften Çıkarılan Hükümler

1. Şehevi duygudan dolayı akan ince sarı bir suya “mezi” denir. Bun dan dolayı gusül gerekmez, sadece abdest gerekir.

2. Mezi, cumhura göre necistir. Ancak temizlenme hususunda kıyasa değil, şari’nin beyanına göre amel edilir. O bakımdan tenasül aletini yıkamak veya o nahiyeye su serpmek kâfidir. Elbiseye dokunan kısmı yıkamak gerekir.

3 Gençlerde sık sık görülen böyle bir duruma dinimiz kolaylık getirmiş, hem gusül gerektirmediğini, hem de o bölgeye biraz su serpmekle pisliğin kalkacağını hükme bağlamıştır.

4. Ön kısma su serpilmesinin bir başka yararı, abdestten sonra yeni bir ıslaklığın meydana gelme şüphesini kaldırmaktır.

5. Kayınpedere karşı saygılı olmak, cinsel konulan onun yanında ko nuşmamak müstehaptır, ahlâkî adaptandır.

Kaynak: Ahkam Hadisleri Celal Yıldırım

BENZER KONULAR:

Answers ( 3 )

    1
    2022-12-19T08:59:18+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mezi

    Gece iç çamaşırımda ıslaklık vardı çok yayılmamıştı
    Meziydi sanırım sabah kalktığımda tekrar kontrol ettim tabaka yoktu gusül gerekir mi

    1
    2022-12-19T13:48:06+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Yukarıda mezhepler ile ilgili mezinin hükmü verilmiştir.

    Mezinin hükmünü söyleyecek olursak; Meni dışında akan mezi ve vediden dolayı gusül gerekmez. Abdest bozulur. Mezhepler bu hususta müttefiktir, aynı zamanda icma gerçekleşmiştir.

    Mezi necistir. O bakımdan dokunduğu yer üzerine su serpilir. Mezhep imamları bu hususta da görüş birliği içindedir. Sadece Imamiyye buna mu halefet ederek, eğer mezi necis olsaydı, herhalde dokunduğu yerin yıkanma sı gerekirdi, oysa Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), üzerine su serpiniz, buyurmuştur.

    En iyi cevap
    1
    2022-12-27T14:50:00+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mezi ile meni arasında ciddi farklar vardır.

    Meni bir avuç içi kadar bir alana yayılır ve kuruduğu zaman bir tabaka bırakır. Mezi ise damla damla şeklinde gelir ve kuruduğu zaman da iz bırakmaz. Meni gusül abdesti gerektirirken; mezi ise gusül abdesti gerektirmez.

Cevapla