Mezheplerin Doğruluğu

Question

Mezheplerin Doğruluğu

Mezheplerin Dogrulugu

Merhaba hocam kolay gelsin.

Sorum mezhepler 0zerine.

İslam dininin mezheplere ayrılması bana hiç mantıklı gelmiyor, sonuçta ortada tek bir din var ve kuralları da herkes için aynı olmalı.

Şu ayet İslam’da mezheplerin olmaması gerektiğini söyler nitelikte sanki:
Dinlerini bölük bölük edip her biri bir kişinin taraftarı olmuş olanlar var ya, sen hiçbir konuda onlardan olamazsın. Onların işi Allah’a kalmıştır. Daha sonra Allah, onların yaptıklarını kendilerine bildirecektir. (En’âm, 6/159)

Sizin konu hakkındaki görüşünüz nedir?

Bu arada annem ve babam farklı mezheplerden geliyor ama ben kendimi hiçbir mezhebin içinde tanımlamıyorum.

Ve aleykumusselam ve rahmetullah

Amazon kardeşim mezhep konusu saatlerce işlenecek bir konudur fakat biz bu konuya soru cevap şeklinde yazalım. İkna olmadığınız tüm konuları yazınız lütfen.

Mezhepleri bir kenara bırakalım.

Diyelim ki siz Amazon ve ben mum Hoca kur’an-ı Kerim’e bakarak ve sahih hadislere bakarak amel edebiliriz olması gereken de budur.
Peki siz kur’an-ı Kerim’i ezbere biliyor musunuz Kuranı kerimin konularını tasnif edebiliyor musunuz hangi ayet hangi konuda indirildi ayetin anlamı nedir ayet hüküm ayeti midir yoksa tavsiye babında mı inmiştir o ayet ile bağlantılı başka ayetleri var mıdır inen ayet ile ilgili peygamberimiz hangi izahlar da bulundu sahabeler nasıl olurlar bilginiz var mı?

Diyelim ki kur’an-ı Kerim’de bir konuda ayet bulamadık ikinci kaynağımız olan sahil sünnete baktık. sünnet konusunda yani hadisler konusunda bilginiz var mı kaç tane sahih hadis var hadislerin hangisi hüküm hadisi hangisi değil bu konuda hadisle ilgili ilmimiz var mı

Tabi en başta Kur’an’ı ve hadisleri anlayacak kuvvetli bir Arapça ihtiyaç var Arapça dilimizi iyi mi tefsir usulü hadis usulü gibi usul ilmini biliyor muyuz

Öncelikle hızlı cevabınız için teşekkür ederim hocam.

Üzerine kitap yazılacak kadar geniş bir konu olduğuna eminim.

Estağfurullah hocam benim bu konularda ilmim ve bilgim olduğuna dair hiç bir iddiam yok, ki olsaydı burda bilgilenmek için size danışmazdım.

Hocam sanırım Kur’an-ı Kerim’i bir bütün olarak ele almalıyız ve gerekirse sahi hadislerden faydalanmalıyız, doğru mu anlamışım?

Arapça sormanızın nedeni çeviriden okuyunca tam anlamını vermemesi sanırım?

Peki hocam son olarak şu ayetteki koyu yaptığım kelimeyle ne demek istemiş? ‘Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın.’

Ayeti açıklarım şu mezhep konusunda anlaşalım ondan sonra o konuyu ayrı olarak açın veya burada onuda izah ederiz inşallah.

peki bilmiyorsak nasıl amel edeceğiz?
Kitap ve Sünnet bilgisi olmayan en az bir milyar insan var nasıl amel edecek?

Lütfen çekinmeden yazın

Tabi olur onu başka bir konuda sorarım.

Benim yapacağım ilk şey Türkçe kuran ve hadis kaynaklarına bakmak olurdu ve o kaynaklar yetmiyorsa bunun gibi bir forumda sorardım. Kur’an’ı ve hadisleri Türkçe olarak okumak yeterli değil mi? Anlamlandıradığım yer burası kuran ve hadisler varken mezheplere ne gerek var?

Her bir mezhep farklı kurallara sahip, böyle olursa birbirleriyle tutarlı olmazlar. Sanki İslam değilde farklı bir din gibiler.

Kitap zaten orada bilgi vermek ve amel edilmesine yardım için var. Burda sorun bence dinen emredilmesine rağmen insanların okumaması ve dini kaynağından öğrenmemesi.

Konu hakkındaki düşüncelerim bunlar. Amacım sadece bilinçlenmek ve dini doğru kaynaktan öğrenmek, bu nedenle size danıştım hocam.

Önemli Not: Biz amelde mezhepleri konuşuyoruz yoksa inançları olan itikatta mezplerde hepimiz karşıyız asla ayrı görüşler olmmamalıdır.

Kuran ve sünneti anlamayan her müslüman bir bilene sorarak amel etmelidir.
Bilen kişiye müçtehit, soran kişiye mukallid ve bu ilme/bilgiye/yola da mezhep deniyor.

Mesela gusül abdestini nasıl alacağım abdestini nasıl almalıyım sabah namazını ve diğyer vakitleri nasıl kılmalıyım bunu bilmediğim için örneğin Ahmet adında bir hocaya soruyorum.

Ahmet Hoca Kur’an ve sünnetten hüküm çıkardığı için o müşteri hiç seviyesindedir ben ise mukallidim.
Müşterilerim görüşlerine yani kitap ve sünnetten çıkardıkları hükümleri fıkıh deniyor ilmihal deniyor şeriat deniyor mezhep deniyor.

Peki mezheplerde neden farklı görüşler var?
Kur’an-ı Kerim’de anlamı kapalı bir ayet olduğunda müçtehitler sahih hadislere bakarlar yine bulamazlarsa sahabelerin uygulamalarına bakarlar yine bulamazlarsa bu sefer içtihad ederler yani dini bir hükme yakın görüş bildiriler.

Hastaneye gidiyorum bazı örnekler yazarım inşallah

Vakit ayırıp cevap yazdığınız için çok teşekkür ederim hocam. Özellikle bu cümleniz olayı özetler nitelikte olmuş. Benim kast ettiğim içerisinde İslam’dan olmayan kuralların bulunduğu mezhep benzeri oluşumlar. Örneğin, Kur’an’da deniz ürünleri açık bir şekilde helal kılınmış ama adını unuttuğum bir mezhepte haram.

Anlamı açık olmayan bir ayet olduğunda ve hadislere, sahabelerin uygulamalarına vb. baktıklarında alimlerin arasında görüş ayrılığı olabiliyor ve bunun sonucunda ortaya çıkana mezhep deniyor. Doğru mu anlamışım?

Geçmiş olsun hocam tekrar sağolun.

Allah razı olsun.

Evet Amazon kardeş doğru anladım ameli mezheplerdeki farklılıklar önemli değildir. mesela Hanefi mezhebi şafi mezhebi deriz bazı farklılıklar var dileyen dilediği mezhebi seçebilir bu konuda dini bir açıdan bir sakınca yoktur ileride hadisi de eklerim.
inanç konusunda mezhepler ise tehlikelidir çünkü hak olan sadece bir tanedir İslam inancı 1’dir 2 olamaz

Bu konuda kafa karışıklığım vardı sayenizde daha iyi anladım.

Başta siz ve mumsema hocamız olmak üzere bu sitedeki herkesten Allah razı olsun, sayenizde kısa sürede dini bilgimde artış olmaya başladı.

İçtihat etmenin temelini oluşturan Muaz bin cebel’in “içtihad hadisi” ni okumanızı öneririm

Resûl-i Ekrem Efendimizin Müslüman beldelere vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıradaydı. Bir gün sabah namazından sonra cemaata dönerek,

“İçinizden hanginiz Yemen’e gider?” buyurdu.

Hz. Ebû Bekir, “Ben giderim, yâ Resûlallah.” dedi.

Peygamber Efendimiz hiçbir cevap vermeyip sustu. Az sonra tekrar, “Hanginiz Yemen’e gider?” diye sordu.

Bu sefer Hz. Ömer ayağa kalktı, “Ben giderim, yâ Resûlallah.” dedi.

Peygamber Efendimiz, Hz. Ömer’e de cevap vermeyip sustu. Bir müddet bekledikten sonra tekrar, “İçinizden Yemen’e kim gider?” diye sordu.

Muaz bin Cebel (r.a.) kalkıp, “Ben giderim, yâ Resûlallah.” dedi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m.), “Ey Muaz! Bu vazife senindir.” buyurdu.

O sırada Yemen üç vâliliğe ayrılmıştı. Hz. Muaz vâliliklerin en büyüğü olan Cened vâliliğine tayin edilmişti. Orada kadılık yapacak, halka İslâmiyeti, Kur’an-ı Kerim okumayı öğretecek, Yemen ülkesinde tahsil edilen zekât ve sadakaları da vazifelilerden teslim alacaktı.

Hz. Muaz, Medine’den ayrılacağı sırada Peygamber Efendimiz ona,

“Sana hâlli için herhangi bir dava getirildiği zaman nasıl ve neye göre hüküm verirsin?” diye sordu. Hz. Muaz,

“Allah’ın kitabındaki hükümlerle hüküm veririm.” dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz,

“Eğer Allah’ın kitabında onunla ilgili bir hüküm bulamazsan neye göre hüküm verirsin?” diye sordu. Hz. Muaz,

“Resûlullahın sünnetine göre hüküm veririm.” dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz bu sefer,

“Resûlullahın sünnetinde de onunla ilgili bir hüküm bulamazsan, ne yaparsın?” diye sordu. Hz. Muaz,

“O zaman, kendi görüşüme göre içtihad eder, hüküm veririm.” dedi.

Resûl-i Ekrem Efendimiz bundan son derece memnun oldu. Bu memnuniyetini şöyle ifade etti:

“Allah’a hamdolsun ki, Resûlullahın elçisini, Resûlullahın razı olduğu şeye muvaffak kıldı.”

Hadisin kaynağı: Tabakât, 3:584; Müsned, 5:230; ibn-i Kesîr, Sîre, 4:199.

İçtihat edebilmek için iyi bir kur’an-ı Kerim ve sahih hadis bilgisine ve bunları tam olarak anlayabilmek için kuvvetli bir Arapça’ya ihtiyaç var. O zaman bu özelliklere içtihadın olmazsa olmazları diyebiliriz hocam.

Peki hocam günümüzde içtihat edebilecek konumda olanlar alimler mi oluyor? Ne gibi durumlarda kur’an-ı Kerim’de ve Resulullahın sünnetine bakmak lazım? Yani orada bulunmayan hükümlere örnek verirmisiniz?

BENZER KONULAR:

devam etmekte 0
2020-08-16T17:32:45+03:00 1 Son Cevaplar 153 görüntüleme
0
Dini Soru Cevap

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. Muhammed Samir
    0
    2025-02-25T22:58:49+03:00
    Cevapla

    Mezheplerin doğruluğu konusu, özellikle dinî inançlar ve görüşler söz konusu olduğunda, farklı bakış açılarına sahip bir tartışma konusudur. İslam dünyasında, mezhepler farklı yorumlar ve uygulamalar doğrultusunda şekillenmiş, her biri kendi içindeki öğretilerle doğru kabul edilmiştir. Ancak, bir mezhebin “doğru” olduğu konusunda kesin bir hüküm vermek, genellikle kişisel inançlar, tarihsel bağlam ve teolojik görüşlere dayanır.

    İslam’da mezhepler, genellikle dört ana Sunni mezhebi (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli) ve çeşitli Şii mezhepleri (En önemli olanları Caferi ve Zeydi) gibi büyük gruplara ayrılır. Her bir mezhep, İslam’ın temel öğretilerine ve uygulamalarına kendi bakış açısıyla yaklaşır, ancak genellikle tümü İslam’ın temel ilkelerini paylaşır.

    Mezheplerin doğruluğu konusunda farklı görüşler şu şekilde özetlenebilir:

    Tarihsel ve Kültürel Bağlam: Mezhepler, tarihsel olarak farklı coğrafyalarda ortaya çıkmış ve gelişmişlerdir. Bu nedenle, bir mezhebin doğru kabul edilip edilmemesi, genellikle o mezhebin kabul gördüğü kültür ve toplumla bağlantılıdır.

    Teolojik Yaklaşımlar: İslam’da her mezhep, temel inanç ve ibadetler konusunda benzerlikler taşısa da, bazı teolojik farklar mevcuttur. Bu farklar, mezhep mensuplarının inançlarını ve uygulamalarını şekillendirir.

    Kişisel İnançlar ve Hürriyet: Birçok insan, hangi mezhebin doğru olduğu konusunda kendi kişisel inançlarına göre karar verir. Bu da dini inanç ve ibadetlerin çok boyutlu bir şekilde algılanmasına yol açar.

    Sonuç olarak, mezheplerin doğruluğu konusunda tek bir evrensel görüş yoktur. Her bir mezhep, kendi inançlarına ve uygulamalarına göre doğru kabul edilir ve bu durum kişinin bireysel inançlarına, toplumsal bağlamına ve dini anlayışına göre değişir.

Cevapla