Paylaş
Muharrem ayına özel Namaz ve Oruç
Question
Muharrem Ayına Özgü Bir Namaz Ve Oruç Var Mıdır?
Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekliyoktur. Yine sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel kılınan bir nafile namazınolduğuna dair bir rivayet yoktur.
Böyle mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kazanamazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’an okumak, dini eserlerden istifadeetmek ve zikir ve salâvatla meşgul olmak da mümkündür.Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Peygamberimiz (s.a.s.)şöyle buyurmuşlardır: “Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayımuharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.”(Müslim, Sıyâm 202, 203; Ebû Dâvud, Savm 56; Tirmizî, Mevâkît 207; Nesâî, Kıyâmü’l-Leyl 6).
Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda veya 13, 14, 15’inci günlerindeya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir. Muharrem ayının onuncugününe de, aşûra günü denmektedir. Rasûlüllah (s.a.s.), “Aşûra günü orucununönceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım” buyurarak (Tirmizî, Savm, 47, No:752), ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir.
Aşûra günü oruç tutmaklailgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatıyor: “Rasûlüllah (s.a.s.) Medine’ye gelince,Yahûdileri aşûra günü oruç tutar gördü. Onlara: “Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?“ diye sordu. “Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’idüşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediler.Rasûlüllah (s.a.s.) de: “Ben Mûsâ’ya sizden daha lâyığım (yakınım)” buyurup o günoruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını emir (tavsiye) etti.” (Buhârî, Savm 69, Enbiyâ, 22,Fedâilu’l-Ashâb 52; Tefsîru Yûnus 1, Tâhâ 1; Müslim, Sıyâm 127, hadis no: 1130; Ebû Dâvud, Savm 64, hadis no: 2444).
Hz. Peygamber döneminde Yahûdîler sadece Muharrem ayının 10. (aşûra)gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonuna birgün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir öncesineve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Ali el-Müttekî, Kenzu’lummal, VIII, 570). İşbu nedenle aşûra günü oruç tutulurken önemli olan aşûra gününü yalnıztutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibiher ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Muharrem ayına özgü olarak bağlayıcı mahiyyetinde olan farz ve vacip cinsinden olan bir ibadet yoktur. Yine Muharrem ayına özel olarak kılınan nafile bir namaz da yoktur. Muharrem ayında kişi kasa namazı var ise yapılacak en iyi ibadetlerden biri kaza namazlarını kılmaktır.
Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda veya 13, 14, 15’inci günlerindeya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir.
Rasûlüllah (s.a.s.), “Aşûra günü orucununönceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım” buyurarak (Tirmizî, Savm, 47, No:752), ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir.
Muharrem ayına özgü farz veya vacip bir namaz yoktur. Sahih kaynaklarda, Muharrem ayına özel olarak kılınması gereken bir nafile namazdan da bahsedilmemektedir. Ancak bu mübarek gün ve gecelerde, kaza namazları olanların öncelikle bu namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’an okumak, dini eserlerden faydalanmak, zikir ve salavatla meşgul olmak da mümkündür.
Muharrem ayında oruç tutmak ise müstehap kabul edilir. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır:
“Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharrem’de tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm 202, 203; Ebû Dâvud, Savm 56; Tirmizî, Mevâkît 207; Nesâî, Kıyâmü’l-Leyl 6).
Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda, 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir. Muharrem ayının onuncu gününe aşûra günü denir. Rasûlüllah (s.a.s.):
“Aşûra günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım” buyurarak (Tirmizî, Savm, 47, No:752), ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmiştir.
Aşûra günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatır:
“Rasûlüllah (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudileri aşûra günü oruç tutar gördü. Onlara: “Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?” diye sordu. “Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Benî İsrail’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediler. Rasûlüllah (s.a.s.) de: “Ben Mûsâ’ya sizden daha lâyığım (yakınım)” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını emir (tavsiye) etti.” (Buhârî, Savm 69, Enbiyâ 22, Fedâilu’l-Ashâb 52; Tefsîru Yûnus 1, Tâhâ 1; Müslim, Sıyâm 127, hadis no: 1130; Ebû Dâvud, Savm 64, hadis no: 2444).
Hz. Peygamber döneminde Yahudiler sadece Muharrem ayının 10. gününde (aşûra) oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonrasına bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Ali el-Müttekî, Kenzu’l-ummal, VIII, 570).
Bu nedenle aşûra günü oruç tutulurken, önemli olan aşûra gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilave ederek iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir.