Paylaş
Münafığın İzlediği Yol
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
SORU: “İnsanlardan kimisi Allah’a yalnız bir yönden kulluk eder…” diye başlayan âyetin anlamı nedir?
CEVAP: Allah Teâlâ Hac sûresinde geçen âyette şöyle buyurur:
İnsanlardan kimisi Allah’a yalnız bir yönden kulluk eder: kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa yüzüstü döner (dinden çıkar). O, dünyayı da ahireti de kaybetmiştir. İşte apaçık ziyan budur. (Hac/11)
Bu âyetin Arablardan bir cemaat hakkında nazil olduğu rivayet edilir. Onlar Peygamber’in (s.a) yanma; Medine’ye gelmişler ve oraya yerleşmişlerdi. Dünyevi durumları düzelip de bolluk ve refaha kavuştukları zaman, sakinleşirler ve hallerinden memnun olurlardı. Başları*na bir bela ve musibet geldiği zaman da şeytan onlara vesvese verir ve şöyle derdi: “Bütün bu başınıza gelen kötülükler başka bir şeyden değil, sadece bu dinden dolayı geldi.” Bu vesvese neticesinde dinden dönerlerdi.
Bir görüşe göre de bu âyet, mûellefe-i kulûb’tan bir topluluk hakkında inmiştir. Onlar şöyle demişlerdi: “Biz bu dine gireriz; iyilikle karşılaşırsak bu dinin hak olduğunu anlarız, başka şeylerle karşılaşırsak batıl olduğunu anlarız.”
Bu âyetin münafıkların karakterlerini tasvir ettiği gayet açıktır. Ayette geçen harf kelimesi taraf demektir. Yani bu münafık dinin ortasında, kalbinde ve özünde olmaz. Çünkü o huzurlu ve istikrarlı değildir, ızdırap ve sıkıntı içindedir. Din, hem kalb ile hem de dil ile imana dayanır. Bu ikisi (kalb ve dil) dinin iki tarafı, iki yönüdür. Bu ikisinden biri diğerine uygunsa insanın dini mükemmel olur ve inancı tam olur. Dini sadece dili ile açıklar da içinde inkarı gizlerse onun için, Allah’a bir yönden ibadet ediyor, denilebilir. Buradaki harf kelimesinin şek, şüphe anlamına geldiği de söylenilmiştir.
Âyet-i kerime diyor ki:
Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa hemen yüzüstü döner.
Bu kişi ordunun arkasında duran korkak bir kimse gibidir; ordu bir ganimete nail olursa o hemen ganimete çullanır, bir güçlüğe maruz kalırsa korkarak oradan kaçar. Buna göre ayetin anlamı şöyledir: Bir güçlükle karşılaştığı zaman daha önceki küfrüne dönüverir, işte münafık budur; dünyası düzelirse ibadet üzere kalır/ dindar yaşamaya devam eder, dünyası bozulursa ve değişirse o da dönüverir. Sadece kesesini doldururken ibadeti devam eder, bir sıkıntı ve darlığa düştüğü zaman dinini terkeder ve küfre döner.
Âyette geçen fitne kelimesi ile insan mizacına ağır gelen ve sıkıntı veren şeyler kastedilmiştir. Yine ayette geçen inkalebe ala vechih ibaresi ile de diliyle daha önce söylediği şeyin aksini söylemesi kastedilmiştir.
Dünyayı kaybetmesi şeref ve onurunu yitirmesi, ganimete nail olmaması ve kanının masum/korunur olmaktan çıkmasıdır. Ahireti kaybetmesi ise sevaptan mahrum bırakılması ve ceza ile karşılaşmasıdır. Bundan daha büyük kayıp olmaz. Bu apaçık bir ziyandır. Düşünen herkes bu kaybı ve ziyanı açıkça görür. Allah muhafaza buyursun.
Cevapla