Paylaş
Münafıklıktan Korkmak
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Münafıklıktan Korkmak Müminin Özelliğidir
Sahabeler, ilimleri, imanları, Allah’ın kendilerini Kur’an’da övmesi, onlardan razı olması ve asırların en hayırlıları olmalarına rağmen kendi nefisleri adına münafıklıktan korkuyorlardı. Tabiinden biri olan İbni Ebi Muleyke şöyle der: “Rasûlallah’in ashabından otuz kişiye yetiştim. Hepsi nefisleri adına münafıklıktan korkuyorlardı. Münafıklıktan ancak mümin korkar ve ondan ancak münafık güven de olur. Sadık olan mümin kendi nefsi adına münafıklıktan korkar. Münafıklıktan emin olan kişi ise münafıktır.”
Bu mevzu sanki bizde çok garip ve inkâr edilmiş bir mevzudur. “Namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, zekât veriyorum, hacca gittim ve sadaka veriyorum. Ben nasıl münafık olayım?” Bu kişinin aklına ve kalbine münafıklıktan korkmak hiç gelmiyor. Ancak sahabe münafıklıktan korkuyorlardı.
İmam Hasan-ı Basri münafıklığın hakikatini ve ne olduğunu bize açıklıyor.
Diyor ki: “Münafıklık, açığın gizliye ve sözün amele ters olmasıdır.” Bu noktalara dikkat edin. Bunlar çok tehlikeli noktalardır. Her birimizin kendisini hesaba çekmesi gerekir.
Eğer bir kişinin içi, dışına muhalefet ediyorsa yani in sanlar ile beraber olduğunda çok takvalı, zahiren istikamet üzere ve İslam’ın öğretilerine uyuyor ancak bu kişi tek başına kaldığında -Allah korusun- günahlar ve kötü şeyler işli yorsa, bu münafıklıktır. Diyor ki: İçin dışa ters düşmesi! İçin dışına veya batının zahirine ters düşmesini İmam Hasan-ı Basri münafıklık olarak tarif ediyor. Allah’a sığınırız. Aynı şekilde amel ile sözün ters düşmesi yani birçok söz söylüyor ancak bunlar ile amel etmiyorsa İmam Hasan-ı Basri bunun da münafıklık olduğunu söylüyor. Bundan dolayı nefislerimizi gözetelim. İnsan her şeyi söylemesin.
Nice insanlar, insanlara dersler ve hutbeler verip kendilerinin en uzakta oldukları şeye insanları teşvik ediyorlar. Bundan dolayı Allah şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında çok çirkin bir iştir.”
Ayette geçen “makt” ise gazaptan daha da şiddetlidir.
Rasûlullah bize münafıkların bazı alametlerini saymıştır. Nebi şöyle buyurmuştur:
“Münafıkların alameti şunlardır: Konuştuğu zaman yalan söyler, emanet verildiği zaman emanete ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz ve tartıştığı zaman aşırıya gider.”
Bu münafıkların alametlerinden bazılarıdır.
Konuştuğumuz zaman yalan söylemekten sakınmalıyız. Yalan söylemek bazı insanların şahsiyetinden ve hayatların dan bir parça haline gelmiştir. Özellikle alma ve satma işleri ile uğraşanlar! Bazı tüccarların yalan meselesinde devamlı olduğunu görürsün.
Emanet verildiği zaman ihanet eder. Kendisine bir emanet verirsin sana ihanet eder ve “Sen bana emanet vermedin.” der.
Söz verdiğinde sözünde durmaz. Sana bir söz verir sonra da sözünden döner.
Tartıştığı zaman haddi aşar.
Münafıkların, Allah’nın Kur’an’da zikrettiği ve çok sakınmamız gereken alametlerinden biri de iyiliği emredip kötülükten alıkoymayı terk etmektir. Allah şöyle buyur muştur:
“Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir (birbirlerinin benzeridir). Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar.”
O zaman bu münafıkların özelliklerindendir. Onların özellikleri ve alametlerinden biri de onlar iyiliği emredip kötülükten alıkoymazlar. Bu özellik birçok Müslümanda da vardır. Sadece namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermek ile yetinirler. Peki, iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak nerede?
Münafıkların alametlerinden biri de İslam ve din ehli kişiler ile alay etmeleridir.
Şu an en büyük ve ilk hedefleri İslam ehli, mücahitler, salihler ve âlimler ile alay etmek olan televizyon kanalları, dergiler ve gazeteler kuruldu. Onların akılsız olduklarını ve gündemden bir şey anlamadıklarını söyleyerek yaparlar. Hatta şu an mücahitleri ve salihleri kınamak için tiyatrolar ve filmler düzenliyorlar. Deriz ki: Bu, münafıkların alametlerindendir. Birçok demokrat bu özelliği taşıyor. Şu an demokratlardan çoğunun en büyük ve ilk isteği din ehli ile alay etmek ve salihleri kınamaktır.
Yine Allah’nın Kur’an’da zikrettiği münafıkların alametlerinden biri de, namazı vaktinden ertelemektir. Tabi bunlar da özürsüz olanlardır. Bu çok tehlikeli bir meseledir. Allah şöyle buyurmuştur:
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar.”
Yani, şer’i hiçbir sebep olmaksızın, hastalıkları veya se fer hali olmaksızın namazı vaktinden erteliyorlar. Namazı ertelemek münafıkların alametlerindendir.
“Yazıklar olsun” bu söz azap sözüdür. Hatta münafıkla rin özelliklerinden biri de o namaza ancak tembel bir şekilde kalkıp ve gösteriş yaparlar. Allah için hiçbir şey yapmamak, bilakis insanlar duysun ve görsün diye böylelikle de övül meye ulaşmak için amel işlemek münafıkların alametlerindendir.
Onların özelliklerinden biri de, onlar “Allah’ı pek az zikrederler.” Onların konuşmaları dünya işleri ve dedikodudan ibarettir. Allah’ı zikretmezler. Mesela, günlük yaşamından belirli bir vakti Kur’an okumaya veya zikirlere ayırmazlar. Sabahından akşamına kadar gününde Allah’ı zikrettiğini, namazını ve Kur’an okumasını görmezsin. Bu Allah’ın kitabında zikrettiği münafıkların alametlerindendir. “Allah’ı pek az zikrederler.”
Hatta Rasûlullah’in zikrettiği münafıkların alametlerinden biri de Allah yolunda cihat etmeyi terk etmeleridir. Sahih-i Müslim’de geçen bir hadiste Nebi şöyle buyur muştur:
“Kim gazveye çıkmadan veya nefsine bunu anlatmadan (istemeden) ölürse, münafıklıktan bir şube üzere ölmüştür.”
Bundan dolayı İmam Nevevî ve İmam İbni Teymiyye münafıkların özelliklerinden birini, cihadı terk etmek olarak zikretmişlerdir. Cihadı terk etmek münafıklık şubelerinden bir şubedir.
Münafıkların özelliklerinden ve hatta münafıkça olan huşudan da sakınalım. Ebu Hureyre ve Ebu’d Derdâ radıyal lahu anhumanın dedikleri gibi: “Münafıkça olan huşudan sakının.” Dediler ki: “Münafıkça olan huşu da nedir?” Dedi ki: “Bedenin huşulu gözüküp kalbin huşulu olmamasıdır.” Bedenin huşulu olduğunu görmek, ancak kalbin huşulu olmaması münafıkların özelliklerindendir.
Kerîm ve yüce arşın Rabbi olan Allah’tan bizi münafıklıktan uzaklaştırmasını ve temizlemesini istiyorum.
Nebevi Hadislerden Terbiye dersleri
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İnançları doğrultusunda doğru ve samimi bir yaşam sürmeye çalışan bireylerin ortak kaygısı ikiyüzlülük korkusudur. İslam’da münafıklık, kişinin dış görünüşü veya eylemleri ile içsel inançları ve niyetleri arasındaki tutarsızlığı ifade eder. Kişinin ruhsal gelişimini ve Allah ile ilişkisini engelleyen manevi bir hastalık olarak görülür.
İkiyüzlülük korkusunu ele almak için dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar şunlardır:
Unutmayın, münafıklık korkusunu yenmek için sürekli çaba, tefekkür ve Allah’ın hidayetini aramak gerekir. Allah’a tevekkül edin ve düşünce, niyet ve eylemlerinizde samimiyet ve tutarlılık için çaba gösterin. Yetersiz kaldığınızda O’ndan bağışlanma dileyin ve doğruluk yolunda sebat edin.