Paylaş
Muska nedir dinimizdeki yeri
Question
MUSKA
MUSKA NEDİR İSLAMDA MUSKA YAPMANIN VE YAPTRMANIN HÜKMÜ
Peygamber efendimizin muska ile ilgili Hadisleri var mı muska takar mıydı gibi soruların net cevabı…
Muska, İnsanı kötü güçlerin etkisinden koruduğuna veya kısmet sağladığına inanılan, farklı biçimlerde ve taşınabilir nitelikteki nesnelere denir.
Muskanın kısaca tanımı:
İnsanı kötü güçlerin etkisinden koruduğuna veya kısmet sağladığına inanılan, farklı biçimlerde ve taşınabilir nitelikte nesnelere verilen isimdir.
Muska nedir ne işe yarar ve nasıl yapılır?
Muska, bazı hastalık ve tehlikelerden koruduğuna ve/veya bunları giderdiğine yahut kısmeti açtığına inanılarak özel mahfazalar içerisinde üstte taşınan yazılı kâğıda denir. Ayrıca bu amaçla hazırlanan ve suda eritilerek içilen veya yakılıp tütsülenen yazılı kâğıtlar da muska kapsamında kabul edilir. Arapça’da “temîme, hicâb, ta’vîze, ûze, hırz, hafiza’ kelimeleriyle ifade edilen muska için, Türkçe’nin
farklı lehçelerinde “muska, tumar (tomar), böti, arviç (veya arbıç, arbav)” gibi kelimeler kullanılmaktadır. Uzakdoğu’dan Afrika’ya ve Batı’ya kadar birçok bölge ve kültürde yaygın olan muska ile tılsım arasında yakın ilişki vardır. Bu iki kelime zaman zaman aynı anlamda kullanılsa da, tılsım daha kapsamlıdır. Tılsımın özünü, tabiatta varlığına inanılan birtakım semavi güçlerin uygun zaman ve şartlarda yeryüzündeki bazı nesneleri etkilediği inancı oluşturur. Tabiattaki bu semavi güçlerin etkisiyle olağanüstü güçlere sahip olduğuna inanılan her türlü nesne, söz vb. şeyler tılsım kapsamına girmektedir. Bu yönüyle muska da bir çeşit tılsımdır, fakat daha çok yazıyla hazırlanmış ve kişilerin üzerlerinde taşıdıkları tılsımları ifade eder.
Değişik yöntemlerle hazırlanmakla birlikte muskaların en yaygın olanları, kâğıt vb. nesneler üzerine âyet ve duaların, ilahî isimlerin, melek ve efsanevi kişi adlarının, gizli anlamları olduğu iddia edilen tılsımlı sözlerin, İbrânîce, Süryânîce ve Keldânice yazıların yazılması, ayrıca insan veya hayvan figürleri ve yıldız işaretlerinin çizilmesi suretiyle hazırlananlarıdır. Muska hazırlamada kullanılan bir diğer yöntem ise “vefk” denilen bölünmüş karelerden oluşan şekiller hazırlanmasıdır. Bu yöntemde muskanın yapılış amacına uygun düşen âyet, dua, isim vb. kelime ve cümlelerde geçen harfler, belli hesaplamalarla bölünmüş karelere yerleştirilir. Muska amacına göre belirli bir vakitte ve belirli malzemeler kullanılarak da hazırlanabilir; söz gelimi farklı amaçlarla hazırlanan her bir muska için ayrı mürekkep kullanılır. Ayrıca kendisine muska yazılan kişiyle ilgili astrolojik bilgiler de dikkate alınır.
Muskalar üçgen, dörtgen, kalp ve silindir biçiminde katlanarak en az üç kat olmak üzere muşambaya sarılıp dikildikten sonra boyuna veya koltuk altına asılır ya da belden yukarı ve ön tarafta elbisenin görünmeyen bir yerinde taşınır. Üçgen iki muskanın birbirine geçmesinden altıgen şeklinde muskalar elde edilir. Aynı zamanda yahudilerin de sembolü olan altı köşeli yıldızın Hz. Süleyman’ın mührü olduğu ve muskacılıkta özel bir etkisinin bulunduğu kabul edilir. Muskanın özellikle Bektaşî kültüründe Hz. Fâtıma’nın eli kabul edilen “pençe-i âl-i abâ” şeklinde de düzenlendiği görülür. Üzerinde Ayetü’l kürsî, Fâtiha, İsrâ veya Kalem sûreleri ya da “karınca duası” yazılı olan muskalara “boylama“, Allah’ın binbir ismini kapsayan ve kötülüklerden korunmada manevi bir zırh kabul edilene “cevşen“, omuzdan bele doğru çapraz olarak asılana “hamail” (hamayil. hamaylı), yazıları küçültülmüş dualardan oluşan kitapçık şeklindekine “en’âm” adı verilir. Muskalar taşıyanın durumuna göre farklı mahfazalar içinde saklanır; çocuklara, güçlü kuvvetli, yakışıklı, güzel insanlara, saralı, inmeli, cinler tarafından çarpılmış hastalara, ayrıca gösterişli at, koç, inek gibi hayvanlara takılır. Bunun yanında muska bazan evlere de yerleştirilir.
Muskalar genellikle nazara karşı korunma, büyünün bozulması, iki kişi arasında muhabbet sağlanması, eşleri birbirine ısındırma veya aralarını açma, kısmetin açılması; sebebi belirsiz korku, baş ve karın ağrısı, sara gibi hastalıkların tedavisi; kıymetli şeylerin çalınmaktan korunması ve yitiklerin bulunması; zararlı hayvanlardan, eşkıya ve zorbalardan korunma; ziraat ve ticaretin bereketlendirilmesi gibi amaçlarla yapılır. Yapılış amaçları dikkate alındığında muskanın bazı amaçlar bakımından büyü ve sihir ile benzeştiği söylenebilir. En basit tanımıyla sihir, özel birtakım yöntemler aracılığıyla bilinen normal sebepler ve araçlarla etkilenemeyen herhangi bir durumu yahut olayı etkileme, değiştirme ve dönüştürme çabasıdır (bk. SİHİR). Muska da birtakım gizli (bâtınî, ökültist) ve özel yöntemler kullanarak benzer hedefleri gerçekleştirmek için hazırlanmış yazılı nesneleri ifade eder. Muskayı sihirden ayıran en önemli şekil farkı taşınabilir olması iken içerik farkı ise âyet, dua, esmâ-yi hüsnâ gibi dinen meşru olan içeriklerinin olabilmesidir.
İslam’a Göre Muska
İslam’ın özünde bulunmayan muska ve muskacılık, kısmen eski Câhiliye Arapları’nın kültürünün devamı olarak kısmen de özellikle fetihler neticesinde yeni müslüman olan farklı din ve kültürlere sahip toplumların önceki inanç ve geleneklerinin tesiriyle İslam kültürüne girmiş ve yayılmıştır. Hz. Muhammed peygamber olarak görevlendirildiği zaman onun davetinin ilk muhatapları olan Câhiliye Arapları, yaratıcı olarak Allah’a inanmakla birlikte, istek ve ihtiyaçlarını Allah ile aralarında bir aracı olarak kabul ettikleri putlara sunuyorlardı. Çünkü onlar ay, güneş ve yıldızlar gibi gök cisimleri ile cin ve melek gibi duyularla idrak edilemeyen varlıkların birtakım ilahî güçleri bulunduğuna, putların da bu varlıkların yeryüzündeki temsilcileri olduğuna inanıyorlardı. Aynı şekilde kâhin, büyücü ve falcıların bu varlıklarla temas kurarak tabiat üzerinde tasarrufta bulunduklarını kabul ediyorlardı. Tabiatta ve insan hayatında değişiklik yapma güç ve yetkisinin Allah dışındaki varlıklarda da olabileceğine inandıkları için Kur’an Câhiliye Arapları’nı “müşrikler” (Allah’a ortak koşanlar) olarak nitelemiştir (ayrıca bk. PUTPERESTLİK; ŞİRK).
Dinimizde muska yaptırmak caiz mi günah mı
Muskacılıkta da çoğunlukla kişiyi bela ve tehlikelerden koruyanın Allah değil de, muskanın kendisi olduğu inancı yer aldığından muska kullanmak, en büyük günah olan Allah’a ortak koşmaya (şirk) götüren bir uygulama olmakta, hatta muska taşıyanın niyetine göre doğrudan şirk olabilmektedir. Hz. Peygamber de insanları şirke götürebileceği endişesiyle muskayı onaylamamış, yaşadığı dönemde Araplar arasında kullanılan ve “temîme” ya da “vedea” denilen muskaları taşıyan kimseler hakkında, “Üzerinde temime ve vedea taşıyanı Allah muradına erdirmesin ve muhafaza etmesin” şeklinde beddua etmiş (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 154); ayrıca bir askerî seferde develerin boynuna muhtemelen nazardan korumak amacıyla asılmış muska benzeri şeyleri görünce bunların çıkarılması talimatını vermişti (Buhârî, “Cihâd”, 139; Müslim, “Libâs”, 105). Zaten bu şekildeki bir muska anlayışının İslam’da Allah ile insan arasındaki iletişimin esasını oluşturan duaya aykırı olduğu da açıktır. Nitekim İslam dininde Allah ile kul arasındaki ilişkide esas olan doğrudan iletişimdir. Yani kul, isteyeceği şeyleri doğrudan Allah’tan istemelidir. Allah Teâlâ insanların her türlü istek ve ihtiyaçlarını doğrudan kendisine arzetmelerini buyurmuştur: “Bana dua ettiğinde dua edenin duasına karşılık veririm” (el-Bakara 2/186); “Bana dua edin, duanızı kabul edeyim” (el-Mü’min 40/60). Halbuki muskacılıkta çoğu zaman görüldüğü gibi Allah’tan yardımı birtakım nesneler vasıtasıyla istemek, hatta birçok insanın farkında olmadan yaptığı gibi doğrudan bu nesnelerden yardım beklemek duanın özüne ve amacına aykırıdır (bk. DUA). Öte yandan muskacılığın çoğunlukla toplum içerisinde bâtıl inanç ve hurafelerin yaygınlaşmasına yol açtığı ve insanların sömürülmesine yönelik bir vasıta olduğu, bu yönüyle toplumda ahlaki yozlaşmaya yol açtığı görülmektedir. İslam âlimlerinin bir kısmı gerek Hz. Peygamber’in bu beyan ve uygulamaları gerekse muskacılığın yozlaşmaya yol açabilme ihtimali taşıması sebebiyle İslam dışı kültürlerin ürünü ve devamı olan muskayı câiz görmemişlerdir.
Bununla birlikte İslam âlimlerinden bir kısmı bazı şartlar altında muskaya cevaz vermişler; bereket, nazardan korunma vb. meşru amaçlarla muska şeklinde hazırlanan, içeriği âyet ve meşru dualardan oluşan yazıların taşınmasında sakınca görmemişlerdir. Bu âlimler muskanın üzerinde anlamsız şekiller ve yazılar olmaması; bilakis âyetlerden veya Allah’ın isim ve sıfatlarından biriyle yapılması, anlamlı cümlelerin yazılması, şirke düşmeye yol açmaması, sadece Allah’ın rahmet ve himayesine vesile olduğuna inanılması durumunda muskanın kullanılabileceğini söylemişlerdir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in şifa olduğunu belirten âyetler (Yûnus 10/57; el-İsrâ 17/82; Fussilet 41/44) göz önüne alındığında, kişinin üzerinde âyetlerin yahut Allah’ın isim ve sıfatlarının, Hz. Peygamber’den rivayet edilmiş duaların yazılı olduğu bir kâğıdı taşımasında bir sakınca yoktur. Böyle bir şey bir anlamda rukye (hastaliklardan ve kötülüklerden korunmak veya kurtulmak amacıyla âyetlerin ve duaların okunup üflenmesi) kabul edilir (bk. RUKYE).
Ancak kişi bu beklentilerini karşılayanın muska değil de Allah olduğu, yani muskayı taşıyarak kazanacağı güç, himaye, bereket vb. şeyleri gerçekleştiren esas failin yalnızca Allah olduğu; muskanın ise sadece bir vesile olduğunun bilincinde olmalıdır. Bu şartlar altında muska taşınmasında dini açıdan bir sakınca yoktur. Nitekim bazı sahâbiler Hz. Peygamber’in saç ve sakalından düşen kılları toplayıp bir hatıra olarak ya da bereket ve manevi güç kazanmak amacıyla yanlarında taşımışlar ve bu gelenek daha sonraki nesillerde de devam etmiştir. Ancak bu uygulamayı benimseyen sahâbiler ve daha sonraki İslam büyükleri hiçbir zaman Hz. Peygamber’e ait birtakım şeylere herhangi bir ilahi güç atfetmemişlerdir (bk. SAKAL-ŞERİF). Temel islam ansiklopedisi
BENZER KONULAR:
- Üzerinde Muska varken mast yapmak günah mı?
- Yastığımın içinde Muska büyü buldum
- Muska Dua
- Boy Hamaylısı Olarak Bilinen Muska
- Muska kemik düzeltirmi
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 4 )
İçeriğinde ayet dua olan muska taşımak caizdir ama şifayı Allah’ın verdiğine muskanın sadece. Vesile olduğuna inanmak doğru olanıdır.
Muska
Selamun aleyküm hocam boynumda muska var sandık taşıyorduk merdivenden çıkarken sandık muskayı sıkıştırdı muskaya yaslandı bu durum günah mıdır
MUSKA KAVRAMI
Muska (temime) insanı kötü güçlerin etkisinden koruduğuna veya kısmet sağladığına inanılan, farklı biçimlerde ve taşınabilir nitelikteki nesnelere verilen addır. Sözlükte yazılı şey anlamına gelen Arapça ’
kelimesinin” nüsha “نُ ’ ْ ْس َخة Türkçedeki kullanılan şeklidir.
Halk arasında hastalığa, nazara, cinlerin saldırısına, canavarların tehlikesine, hasedin etkilerine ve benzeri musibetlere karşı korunmak, ya da bunlara maruz kalınmışsa onlardan kurtulmak (rukye) amacıyla, bir kağıda yazılıp muşambaya sarılan birtakım dua ve sözler, muska adı ile anılır.
Muska (temime), çeşidine, yapılış amacına göre farklı isimlerle ifade edilir. Cahiliye Arapları gizli güçlerin etkisini gidermek ve nazardan korunmak için boyunlarında, akra, yancelib, hasme, atfe, selvane, guble, tahvida, tebğîz, nüfre,tencis, temime, nüşre, azaim, ta’viz (ûze), tevele, hasume, vahime, vedea gibi adlar
verilen muskalar taşırlardı. Tilki ve kedi dişi gibi malzemeden yapılan takıları da muska amacıyla taşırlardı.
İslam’dan sonra içinde Ayet’el-Kürsi, Fatiha, İsra, Kalem sureleriyle karınca duası yazılı olan muskalara “boylama”, Allah (cc)’ın bin bir ismini kapsayan ve manevi kötülüklerden korunmada bir zırh kabul edilene
“cevşen”, omuzdan bele doğru çapraz olarak asılana ”hamâyil” (hamail, hamaylı), yazıları küçültülmüş dualardan oluşan kitapçık şeklindekilere de “en’am” adı verilmiştir.
Bunların dışında, şerrinden korkulan kimseden emin olmak, sevilen kimselerin de hoşnutluğunu kazanmak için yapılan muskalar vardır. Ayrıca bir hastalıktan veya nazardan korunmak amacıyla çocuklara, evlere, atlara… takılanları da vardır. Muskaların boyuna asılanlarının yanında, parmağa takılan, evin, arabanın belli yerlerine konan, hayvanların boyunlarına, alınlarına bağlananları da vardır. Hemen her konuda bir muska bir boncuk geçmiş dönemlerde kullanıldığı gibi günümüzde de kullanılmaktadır.
Muskayı Yasaklayan Hadislerden Bazıları
Rukyenin farklı bir şekli olan muskayı şiddetle yasaklayan çok sayıda hadis vardır. Bunlardan bazılarında şöyle buyrulmaktadır,
1. İmran ibn-i Husayn’dan rivayet edilen hadiste Peygamber (sav) bir adamın elinde takı olarak kullanılan bir “halka” gördü. Bu ne? Dedi. “Vahime” (bir çeşit muska) dedi adam. Peygamber (sav), “Onu çıkar. O sadece senin sıkıntını artırır. O senin üzerinde iken ölürsen asla kurtulamazsın” buyurdu.
2. Ukbe İbn-i Amir’in rivayetine göre Rasülüllah (sav), “Kim “muska” (temime) takarsa, Allah onu tamamlamaz. (beklediği neticeyi vermez), kim “vedea” (kasdedilen şeyi kişiden uzaklaştıran anlamında ki muskayı) takarsa Allah onu durdurmaz, onu ondan uzaklaştırmaz” buyurdu.
3. Ukbe İbn-i Amir el-Cüheni, Rasülüllah (sav)’a bir grup (kafile) geldi, dokuz tanesi biat etti (Allah’ın rasülü) birini tuttu. Dediler, Ya Rasülallah dokuz kişi biat etti, bunu bıraktın. (onun üzerinde muska vardı) Peygamberimiz (sav) onun üzerinde bulunan muskayı elini sokup koparttı, sonra o da biat etti. Rasülüllah (sav),” Kim muska takarsa, O şirk koşmuştur” buyurdu.
4. İsa İbn-i Abdurrahman rivayet ediyor, Abdullah İbn-i Akim hastaydı, ziyaret için yanına girdik. Ona bir şeyler taksaydın denildi. O dedi ki, bir şey mi takayım? Rasülüllah (sav) ” Kim bir şey takarsa, ona havale edilir” buyurdu.
5. Konuyla ilgili üç tane rivayette de şöyle buyrulmuştur, “Rukye, muskalar ve sevgi büyüsü şirktir”“…Üstüne başına korunma amaçlı bir şeyler takıştıran kişi Allah’a şirk koşmuştur.” “Kim dağlanarak ve muska taşıyarak tedavi olmaya çalışırsa, Allah’a tevekkül etmekten uzaklaşmış olur.”
6. Abdullah ibn-i Mesud (ra)’un hanımı Zeynep (ra) dedi ki, (vebaya benzer bir hastalık olan) “humra” ya rukye yapan yaşlı bir kadın evimize geldi… (bana bir muska yapmıştı.) Abdullah eve gelince onu gördü. Bu nedir? dedi. “Humra” hastalığının tedavisi için buna okundu dedim. Abdullah ipliği çekip keserek attı.
Abdullah’ın ailesinin şirk sayılan bir şeyi kullanmasına ihtiyacı yoktur. Ben Rasülüllah (sav)’ın rukyeler, muskalar ve büyü şirktir dediğini işittim dedi.