Müslümanlar için Zaferin Yolları Nelerdir
BildirPlease briefly explain why you feel this question should be reported.
Zaferin Yolları
SORU: Bizi düşmanlarımıza galip getirecek sebepler nelerdir?
CEVAP: Bizimle zafer arasında çok mesafe vardır.
Onlar onu uzak görürler, biz ise onu yakın görürüz.
Onlar zafer ne zaman derler, sen de ki: “Umulur ki o pek yakındır.”
Çünkü Allah Teâlâ, bize savaştan kaçmayı haram kılmıştır. Bu savaşla bizler memleketlerimizi düşmandan geri alır, onlardan intikamımızı alırız, vazife bize ağır gelse, bunun bedeli çok pahalı olsa da buna katlanmak zorundayız. Çünkü Allah şöyle buyuruyor:
Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir siz bilmezsiniz. (Al-i İmran/216)
Biz musibetimizden sonra bir kaç seneyi zayıf olarak geçirdik. Bu senelerden sonra harbe hazırlanmak için bütün gayretimizi sarfettik, feth ve zaferin sebeplerini gözden geçirdik. Çünkü bu işin içinde ırzımızı korumak ve vatanımızı düşmandan temizlemek söz konusu idi. O zaman biz bu kutsal görevi yerine getirmek için iyi bir hazırlıkta bulunduk. Çünkü bizim şerefimiz buna bağlı idi.
Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. (Nahl/9) Allah dilediğini doğru yola iletir.
Şüphesiz zaferin birinci sebebi, nefisleri yaratan, milletleri dirilten ve himmetleri kamçılayan Allah’a iman etmektir. Çünkü Allah şöyle buyuruyor:
Allah iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder. (Hac/38)
Mü’minlere yardım etmek de bize düşer. (Rum/47)
Şüphesiz peygamberlerim iz’e ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. (Gafir/51)
Allah’a iman etmek sadece kelime-i tevhidi söylemekten ibaret olmadığı gibi, bazı lafız ve ibareleri söylemek de değildir. İman, Allah’ın yere ve göğe hakim olduğuna kuvvetli bir şekilde inanmaktır. Ve O’nun emirlerine kulak vşrip çağrısına uymaktır. Efendilik ve izzet sebeplerine olan teşviklerine bağlanmak, O’nun yoluna ve çağrısına koşmak, metin ve kuvvetli ipine sarılmaktır. Allah’ın dinine sımsıkı sarılan şüphesiz doğru yolu bulmuştur.
Zafer sebeplerinden biri de, her an hazırlıklı bulunmaktır. Hiç bir zaman düşmanı küçük görmemek, hile ve tuzaklarını hafife almamak, hayal ve evhama aldanmamak lazımdır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor:
Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği düşman kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir. Siz asla haksızlığa uğratılmazsınız. (Enfal/66)
Geçen ayetlerde sözkonusu edilen harcama dolaylı veya dolaysız herkesi ilgilendirmektedir. Gücü yeten silahını alır savaşa çıkar, gücü yetmeyen onu takviye eder, ona destek olur. Kişinin toplumdaki yeri ne ise ona göre zafer için çaba sarfedecektir. Herkes için bu konuda bir sevap yazılır. Salat ve selam üzerine olsun Peygamber Efendimiz ne güzel söylemiş:
Bir gaziyi teçhiz eden gaza yapmış sayılır. Bir gazinin ehline bakan da gaza yapmış sayılır.
Rasûlullah (s.a) ümmetin maslahatı için sağa sola adam gönderirdi. Bunlar bizzat savaşa iştirak etmiyorlardı. Bununla beraber Allah Rasûlü bunları mücahitlerden sayıyor ve onlara harbe katılanlar kadar pay veriyordu. Çünkü bunların hepsi ümmetin hizmetinde idiler. Bunlar da dolaylı yollardan savaşırlardı. Allah hepsinden razı olsun.
Zafer sebeplerinden bir de sakınmak ve devamlı uyanık bulunmaktır. Harp hileden ibarettir. İnsanlığın efendisi şöyle buyuruyor:
Düşman her zaman hileci, kandırıcı ve kınayandır. O sakınmaz ve vazgeçmez, o ancak gadr ve aldatma karanlığından faydalanır.
Kur’an bu konuda şöyle der:
Allah’a itaat edin, RasûTe de itaat ve sakının! (Nisa/71)
O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. (Nisa/102)
Rasûlullah (s.a) şöyle buyuruyor:
İnsanların en hayırlısı bir ses duyup da fırlamak için devamlı atının yularını elinde tutan kişidir.
Zaferin sebeplerinden biri de cihad ve savunma çağrısına seri bir şekilde icabet etmektir. Bu konuda hiç gecikmemek ve tereddüt göstermemek lazımdır. Allah Teâlâ’nın bu konuda gevşeklik göstereni şiddetli bir şekilde kınadığını hiçbir zaman unutmamalıyız. Allah şöyle buyuruyor:
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda savaşa çıkın” denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahire-te tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. (Tevbe/38)
Zafere götüren sebeplerden biri de birlik ve beraberliktir. Birlikle beraber itaat ve intizam, sebat ve ilerlemektir. Allah şöyle buyuruyor:
Ey iman edenler! Her hangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki, başarıya erişesiniz. Allah ve Rasûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal/45-46)
Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever. (Saf/4)
Yine zaferin sebeplerinden biri de Allah için halis bir niyetle Allah yolunda cihad etmek, mukaddesleri, ırzı, vatanı korumak, hürriyeti, izzet ve kerameti kazanmak için cihad yapmaktır. Rasûlullah şöyle buyuruyor:
Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki, kim bugün düşmanla karşılaştığında sabrederde, ecrini Allah’tan isteyerek geri dönmeden savaşır ve Öldürülürse o cennete girer.
Kim malı icjn öldürülürse şehit olur. Kim ırzı için, kim toplumu için ve kim dini için öldürülürse o şehittir.
Zaferin sebeplerinden biri de ya zafer ya şehitlik ruhunun bilincine varılmasıdır. İhlasla, Allah’a tevekkülle bütün maddi tedbirlerden sonra zaferi Allah’tan beklemektir. Allah şöyle buyuruyor:
De ki: “Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez, O bizim mevlamızdır. Onun için mü’minler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.”
De ki: “Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de Allah’ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin, şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.” (Tevbe/51-52)
İşte başarı ve zafer yolu budur. Bu Allah’a zor gelmez, Allah kendi katından mücahitlere apaçık bir zafer verir. O gün mü’minler sevinir. Allah dilediğine zaferi kazandırır. Çünkü O hükmünde galip ve kullarına merhametlidir
Cevapla