Müslümanlar neden perişan sebep nedir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Zafer Yolu

SORU: Müslümanlar İslâm’ın ilk yıllarında muzaffer olduklan gibi bu devirde niye muzaffer olamıyorlar. Müslümanların noksanlıkları nelerdir?

CEVAP: Zafer kazanmak, bir çok sebep ve vesilelere bağlıdır. Onlardan biri de iyi hazırlanmaktır. Çünkü Allah şöyle buyuruyor:

Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın. (Enfal/60)

Ayette geçen kuvvet, maddî, ilmî, ruhî, ahlakî kuvveti kapsıyor. Mü’minler bu kuvvetleri toplamalıdırlar ki, düşmanlarını caydırabil-sinler.

O vesilelerden biri de ümmetin birlik ve beraberliğidir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti. Ve O’nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulaşınız. (Al-i İmran/103)

Zafere götüren araçlardan biri de cihadın her inanan kişiye vacib olduğunun şuuruna erilmesidir. Allah onu mukaddesleri müdafaa etmek için her gücü yetene farz kılmıştır. Yine kişi akidesini, hudutlarını ve vatanını korumak için cihadla mükellef kılınmıştır. Allah Rasûlü şöyle buyuruyor:

Kim malı için öldürülürse o şehittir, kim ırzı için öldürülürse o şehittir. Kim milleti için Öldürülürse o şehittir. Kim dini için Öldürülürse o şehittir.

Kur’an-ı Kerim’de cihad ruhuyla bilinçlenmeye dair çok ayet-i kerimeler vardır:

Ama bizim uğrumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir. (Ankebut/69)

İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah, gafur ve rahimdir. (Bakara/218)

Ey mü’minler! Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. (Tevbe/41)

Allah, mallan ve canlarıyla cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı… (Nisa/95)

Yine zafere götüren yollardan biri de şehit olma arzusunun toplumda yerleşmesidir. Çünkü şehitlik cihadın zirvesidir. Zira mücahitler hayatlarını ellerine koymuşlar, onu rablerinin yolunda vermeye hazırlanmışlardır. Onlar öyle kuvvetlenmişlerdir ki düşmanlarının gücü onlara yetmez. Allah da onlara büyük vaatde bulunuyor ve şöyle buyuruyor:

Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın bilakis onlar diridirler. Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. (Al-iîmran/169-170)

Zafere götüren sebeplerden biri de savaş meydanında sebat ve sabra sahip olmaktır. Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyuruyor:

Ey iman edenler! Sabredin, sebat gösterin (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz. (Al-i İmran 200)

De ki: “Siz bizim için ancak iki iyilikten birini bekletmektesiniz. Biz de Allah’ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.” (Tevbe/52)

Yine zafere götüren sebeplerden biri de Allah’a (c.c) itaattir, bu da O’nun emirlerini yerine getirmek, yasaklarından kaçmakla olur. O aziz kitabında şöyle buyuruyor:

Eğer siz Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ayaklarınızı kaydırmaz (Muhammed/7)

Ve yine şöyle buyuruyor:

Allah kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak yardım eder, hiç şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir. (Hac/40)

Hz. Ömer el-Faruk (r.a) askerlerinin komutanı olan Sa’d b. Ebi Vakkas’a şöyle yazar:

Seni ve yanındaki askerleri Allah’tan sakınmaya davet ederim. Çünkü takva ve sakınmak düşmana karşı en büyük hazırlık ve kuvvettir. Ve harpte en büyük hiledir. Sana ve yanındakilere, düşmanlarınızdan fazla günahlarınızdan çekinmenizi tavsiye ederim. Çünkü askerin günahı düşmanından daha korkunçtur. Mü’minler, düşmanlarının isyanlarından dolayı zafer kazanırlar. Eğer böyle olmasa idi biz onlara galip gelemezdik.

Sonra sözlerini şöyle sürdürüyor:

Şunu kesinlikle bilin ki sizi daima hafaza melekleri takib ediyor. Siz Allah yolunda iken günah işlemeyin. Düşmanlarımız bizden daha kötüdür demeyin. Çünkü bir çok kez daha kötü olan kişiler üstün gelirler. İsrail oğullan Allah’a karşı geldikleri zaman Allah onlara kâfirleri musallat kıldı. Takdir edilen söz yerine geldi ve onlar, onların memleketlerini harap ettiler. Nefsinize galip gelmenizi Allah’tan dilerim, sizin düşmanınıza galip gelmenizi istediğiniz gibi. Bunu Allah’tan kendim için ve sizin için dilerim.

Zaferin mühim sebeplerinden biri de imandır. İman yalnız sözden ibaret değildir. İman inanç, iş, işi yüklenmek, emel ve güvenden ibarettir. Allah şöyle buyuruyor:

Allah iman edenleri korur, şu da muhakkak ki, Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder. (Hac/38)

Ve yine şöyle buyuruyor:

Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. (Gafir/51)

Bu sebeplerle ecdadlarımız İslâm’ın başlangıcında muzaffer olmuşlardır. Yine bu sebeplerle onların torunları zaferi elde edebileceklerdir. Allah sabreden mücahitlerin dostudur

Benzeri konular:

Answers ( 2 )

    1
    2024-08-26T17:24:43+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Müslümanların geçmişte zafer kazanmaları ve günümüzde bu başarıları tekrarlayamamaları üzerine yapılan analizlerde, temel birkaç sebep ön plana çıkarılmaktadır. Bu sebepler, Kur’an-ı Kerim’den ve Peygamber Efendimiz’in hadislerinden çıkarılan derslerle açıklanmıştır:

    Hazırlık Eksikliği: Allah’ın emri doğrultusunda, Müslümanların hem maddi hem de manevi anlamda hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu hazırlık, sadece askeri güçle sınırlı kalmayıp, ilmi, ruhî ve ahlakî güçleri de kapsar. Ayetlerde belirtildiği gibi, “Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın” (Enfal/60). Müslümanların bu tür bir hazırlığı eksik yaptıkları durumlarda zafer kazanmak zorlaşır.

    Birlik ve Beraberlik: İslam ümmetinin bölünmüşlüğü, zafer kazanmanın önündeki en büyük engellerden biridir. Allah, Müslümanların birlik içinde olmalarını ve parçalanmamalarını emretmiştir: “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın” (Al-i İmran/103). Müslümanların birbirlerine düşman olmaları, zaferin önündeki büyük bir engeldir.

    Cihad Bilincinin Eksikliği: Cihad, İslam’ın temel ibadetlerinden biri olup, Müslümanların akidelerini, sınırlarını ve vatanlarını korumak için üzerlerine düşen bir vazifedir. Ancak bu bilinç, günümüzde zayıflamış olabilir. “Ey mü’minler! Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin” (Tevbe/41).

    Şehitlik Arzusu: Şehitlik, cihadın zirvesidir ve Müslüman toplumlarda bu arzunun yerleşmesi, düşman karşısında moral üstünlüğü sağlayabilir. Allah, şehitlerin dirilik halinde olduklarını ve Allah’ın lütfuyla rızıklandıklarını bildirir (Al-i Imran/169-170).

    Sabır ve Sebat: Savaş meydanında sabır ve sebat göstermek, zaferin anahtarıdır. Kur’an-ı Kerim bu konuda, “Ey iman edenler! Sabredin, sebat gösterin (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz” (Al-i İmran 200) buyurur.

    Allah’a İtaat: Zafer, Allah’a itaat ile doğrudan ilişkilidir. Müslümanlar, Allah’ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçındıkları sürece Allah’ın yardımına mazhar olabilirler. “Eğer siz Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz” (Muhammed/7).

    İman ve Güven: İman, yalnızca sözle değil, inanç, amel, sorumluluk ve güvenle pekişir. Allah, iman edenleri korur ve onlara yardım eder: “Allah iman edenleri korur, şu da muhakkak ki, Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder” (Hac/38).

    Müslümanların geçmişte elde ettiği zaferler, bu sebeplere dayanmaktaydı. Eğer bu unsurlar yeniden canlandırılırsa, günümüzde de zafer kazanmak mümkün olabilir. Ancak bu, ciddi bir manevi ve maddi hazırlık gerektirir.

    En iyi cevap
  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Müslümanların tarihte ve günümüzde karşılaştıkları zorluklar ve perişanlık durumu, genellikle bir dizi iç ve dış sebepten kaynaklanmaktadır. Bu sebeplerin anlaşılması, İslam ümmetinin yeniden zafer ve izzet yolunu bulması için önemli bir adımdır. Bu mesele, İslam’ın temel esasları ve öğretileri ışığında ele alınmalıdır.

    Müslümanların Perişanlık Sebepleri

    1. İman Zafiyeti: Müslümanların bir kısmında, imanın zayıflaması ve İslam’ın emirlerini yerine getirme hususunda gevşeklik, ümmetin maneviyatını ve birliğini zayıflatmıştır. İman, Müslümanların en büyük gücü ve zafiyet göstergesi olmuştur. İman zayıfladıkça, insanlar dünya nimetlerine ve geçici heveslere kapılmış, bu da ümmetin bütünlüğünü ve direncini kırmıştır.
    2. Cahillik: İlimden uzaklaşmak, İslam toplumlarını zayıflatmıştır. İslam, ilme ve bilgiye büyük önem verirken, Müslümanların bir kısmı bu çağrıyı ihmal etmiş ve cehalet içine düşmüştür. Cehalet, doğruyu yanlıştan ayırt edememeye, sapkınlıklara ve yanlış yönlendirilmelere yol açmıştır.
    3. Birlik Eksikliği: İslam ümmeti, tarih boyunca bir araya geldiğinde büyük zaferler elde etmiştir. Ancak, son yüzyıllarda Müslümanlar arasındaki ayrılıklar, mezhepsel çatışmalar ve fitneler, ümmetin birliğini bozmuştur. Bu durum, Müslümanların düşmanlarına karşı zayıf düşmelerine neden olmuştur.
    4. Dünyevileşme: Müslümanların dünya hayatına aşırı meyletmeleri, ahiret bilincini zayıflatmış ve dünya nimetlerinin peşinden koşma arzusu, İslam’ın temel değerlerinden uzaklaşmalarına yol açmıştır. Dünyevileşme, İslam’ın esasları olan adalet, doğruluk, ve paylaşma gibi erdemlerin unutulmasına neden olmuştur.
    5. Dış Etkiler ve Sömürgecilik: Müslüman ülkeler, tarih boyunca dış müdahalelere, sömürgeciliğe ve emperyalist güçlerin baskısına maruz kalmıştır. Bu müdahaleler, İslam toplumlarını zayıflatmış, kültürel ve ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmelerine yol açmıştır.

    Zafer ve Çözüm Yolu

    1. İman ve Tefekkürün Güçlendirilmesi: Müslümanların zaferi için ilk adım, imanlarını güçlendirmek ve Allah’a olan bağlılıklarını tazelemektir. Kur’an ve Sünnet rehberliğinde tefekkür etmek, iman esaslarına sıkı sıkıya bağlanmak ve İslam’ın emirlerini hayatın merkezine almak gereklidir. Allah’ın yardımı, ancak samimi bir iman ve ihlasla elde edilir.
    2. İlme ve Eğitime Önem Vermek: Cehaleti ortadan kaldırmak için İslam’ın ilme verdiği önemi tekrar canlandırmak, eğitim ve öğretime yatırım yapmak gereklidir. İslam’ın özüne uygun ilimle donanmış nesiller yetiştirmek, ümmetin yeniden dirilişi için en önemli adımdır.
    3. Ümmet Bilincini ve Birliği Pekiştirmek: Mezhepsel ayrılıkları, fitneleri bir kenara bırakarak İslam’ın esaslarına uygun bir birlik ve beraberlik ruhu oluşturulmalıdır. Müslümanlar, aralarındaki ihtilafları çözerek, birbirlerine destek olmalı ve tek bir vücut gibi hareket etmelidir.
    4. Adaletin Tesisi: İslam’ın adalet ilkesi, her türlü zaferin temelidir. Adalet, bireyler arası ilişkilerde, toplumsal yapıda ve devlet yönetiminde hakim kılınmalıdır. Zulmün ortadan kalkması ve adaletin tesisi, Allah’ın yardımının gelmesine vesile olacaktır.
    5. Dünya ve Ahiret Dengesinin Korunması: Müslümanlar, dünya ve ahiret dengesini gözetmelidir. Dünya nimetlerini Allah’ın rızasına uygun kullanmak, ahirete yönelik çalışmaları ihmal etmemek gereklidir. İslam, dünya hayatını imar ederken ahireti unutmamayı öğütler.

    Sonuç

    Müslümanların tekrar zafer elde etmeleri, iman, ilim, birlik, adalet ve ahiret bilincinin yeniden ihya edilmesiyle mümkün olacaktır. Bu yolda Kur’an ve Sünnet, en güvenilir rehberlerdir. Müslümanlar, Allah’ın ipine sımsıkı sarıldıkları müddetçe, tarihte olduğu gibi gelecekte de zafer kazanacaklardır.

Cevapla