Müşrik Kelimesi Hakkında Kısa bilgi
Bir şeyde ortak olmak anlamındaki şirk kökünden türeyen müşrik, sözlükte, ortak koşan, ortak yapan demektir. Istılahta ise; Allah’a, ilâh, rab, ma’bûd oluşunda, sıfat ve fiillerinde eşi ve ortağı bulunduğunu kabul eden kimseye denir. Başka bir deyişle müşrik, ulûhiyet özelliklerinden birini, bir başkasına veren kimsedir. Müşrik kâfirdir, ancak her kâfir müşrik değildir. Örneğin, mecûsîlikte olduğu gibi iki ilâhın varlığını kabul etmek hem şirktir, hem de küfürdür. Halbuki âhiret gününe inanmamak sadece küfürdür, şirk değildir. Nitekim Kur’ân’da da müşriklerle ehl-i kitap, kâfirlerin iki ayrı zümresi olarak açıklanmıştır; “Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar, ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.” (Beyyine, 98/1)
Allah’a şirk koşmak en büyük günahlardandır. Hatta şirkin Allah tarafından bağışlanmayacağı ve onun en büyük bir zulüm ve haksızlık olduğu bildirilmiştir (Nisâ, 4/48; Lokman, 31/13).
Şirk beş kısma ayrılır;
a- Şirk-i İstiklâl: birden fazla ilâhın varlığını kabul etmek. Mecûsîlerin ve Müşriklerin şirkleri ile Seneviyye (dualistler) buna örnek gösterilebilir.
b- Şirk-i Teb’iz: Hristiyanların teslis inancında olduğu gibi, Allah’ın bir olduğunu söylemekle birlikte, O’nun ilâhlardan meydana geldiğine inanmak.
c- Şirk-i Takrib: Allah’ı yaratıcı olarak kabul etmekle birlikte, O’na yaklaştırır veya şefaatçı olur ümidiyle başka varlıklara tapmak. Mekke müşriklerinin putlara tapmaları gibi.
d- Şirk-i Taklid: Başka birini taklid ederek, Allah’tan başkasına, putlara ibadet etmek ve onları ilâh olarak tanımak.
e- Şirk-i Esbâb: Eşyanın ve tabiatın hakikî müessir olduğuna inanmak, tabiatı yaratıcı olarak kabul etmek. Ancak meydana gelen şeylerin sebep sonuç ilişkisine bağlı olduğunu söylemekle birlikte, bunları yaratanın Allah oluduğunu kabul etmek şirk değildir.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
MÜŞRİK NE DEMEK?
Müşrik kelimesi lügatte “ortak koşmak” anlamına gelen şerike fiilinden müştak if’al babında ismi faildir. El-İşrak “Allah’a ortak koşmak”, Eşreke billah ise “Allah’a küfretti” anlamına gelmektedir. Müşrik Allah’a küfreden ona ortak koşan ve onu inkâr eden kimsedir. Istılah anlamında ise müşrik; açıktan açığa Allah’a şirk koşan sayısız ilahlara inanan, onları O’na ortak ittihaz eden Müslüman, Yahudi, Sabii, Hıristiyan ve Mecusi olmayan, şirki din olarak kabul eden, putlara tapan Arap müşrikleri (putperestler)dir. Şirk, insanın değerini düşüren, Allah’ın onun için takdir ettiği şerefli mevkiden mahrum olmasına sebep olan, ağır bir günah olması hasebiyle, Allah’ın tövbe edilmediği takdirde asla affetmeyeceği bir günahtır. Bu ağır günahı yüklenen kişiye “müşrik” denir.
Genel olarak küfür zümresi içerisinde mütalâa edilen müşriklerin vasıfları putlardan yardım beklemek, Allah’ı ve âyetlerini yalanlamak, peygamberlere ve meleklere düşman olmak, kıyameti inkâr etmek şeklinde tarif edildiği gibi; ayrıca onların haksız yere mal gasp eden, ahde vefasızlık gösteren, Hakk’a kulak tıkayan, zalim, yalancı ve hain kimseler oldukları bildirilmiştir. Bundan dolayı, asla dost edinilmemesi ve onlardan yardım istenmemesi de emredilmiştir.
Kur’an-ı Kerim putperestliği şirk, Allah’a ortak koşanları da müşrik olarak nitelendirmiştir. Kur’an’a göre şirk Allah’ın asla bağışlamayacağı en büyük günah ve büyük bir haksızlıktır. Allah’a ortak koşanlar da ancak birer pislikten ibarettir. Allah ve resulü onlardan uzaktır. Müşriklerden yüz çevrilmeli. Asla onlardan olunmamalıdır. Onlar müminlere düşmanlık edenlerin en şiddetlileri arasında yer almaktadır. Müminlere rablerinden bir iyilik gelmesini asla istemezler. İman etmedikleri sürece onlarla evlilik vb. ilişkiler kurulmamalıdır. Kur’an’da, müşriklerin Allah’a ortak koştukları putlar kimseye faydası veya zararı dokunmayan; hiçbir şey yaratmayan ve kendileri yaratılmış olan; kendilerine bile fayda veya zarar veremeyen; öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen; hepsi bir araya gelse dahi bir sinek bile yaratamayan, hatta sineğin kendilerinden kaptığı bir şeyi ondan kurtaramayacak kadar aciz varlıklar olarak nitelenir.