Namazın birçok insanın üzerindeki ağırlığının nedeni nedir?

Namaz kılmak, Allah’a kulluk etmenin en önemli farzlarından biridir. Her Müslüman’ın namaz kılması farzdır. Namaz kılmak kimilerine kolay gelirken, kimilerine de ağır gelebilir.

Namaz kılmanın ağır gelmesinin bazı sebepleri şunlar olabilir:

İman zayıflığı: İmanı zayıf olan kişiler, namazın önemini ve faziletini tam olarak kavrayamazlar. Bu nedenle, namaz kılmaya isteksiz olabilirler.
Günahlara dalmış olmak: Günahlara dalmış olan kişiler, namazın manevi hazzını ve huzurunu tam olarak tadamazlar. Bu nedenle, namaz kılmak onlar için bir yük gibi gelebilir.
Dünyaya aşırı bağlılık: Dünyaya aşırı bağlı olan kişiler, namaz için zaman ayırmak istemeyebilirler.
Nefsin isteklerine uymak: Nefsin isteklerine uymak isteyen kişiler, namazın getirdiği disiplin ve sorumluluktan kaçmak isteyebilirler.
Tembellik: Tembellik, insanları her türlü ibadetten, namazdan da uzaklaştırabilir.
Bilgisizlik: Namazın nasıl kılınacağı hakkında bilgi sahibi olmayan kişiler, namaz kılmayı zor bulabilirler.

Her şeyden önce:
Namaz, dinin şartlarından biridir ve iki şehadetten sonra en büyük direktir ve velayet onunla geldi ve Allah’ın kitabında ve Resûlüllah’ın sünnetinde birçok yerde muhafaza edilerek ve kıyamet gününde bir kulun sorumlu tutulacağı ilk şeydir.
Heybetine ve büyük statüsüne rağmen, onu ihmal eden birçok Müslüman buluyoruz: Taharetinde, kıyamında, rükûda, secde, hürmetinde, kıraatinde, zikredilmesinde veya zamanında.
Aksine, yüzünde namaz kılmak, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle birçok insana ağır gelir:
– Onda bir emir ve zorluk görürler ve genellikle nefis görevlendirme ve kullanımdan kaçınır, dua ve teselli etmeyi sever, dindar müminler ise onu rahmet, saadet ve göz olarak görürler, İbn Kayyim el-Cevziye -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
“Mümin, ibadet hayatında bir bedel bulmaz, hakkı olan bir görev haline gelmez. Samimi bir âşığın yaptığı ve onu sevgilisinin hizmetine soktuğu şey: ona bir şey ve onunla en lezzetli şeyi yakalamaktır ve bunu bir görev olarak görmez, çünkü görev: vergi mükellefine maliyet ve sıkıntı yüklemek. Ve Allah, emir ve yasaklarını sadece emir, ahit, hutbe ve rahmet olarak adlandırdı ve onları inkâr yönü dışında görevlendirmedi: (Allah, bir nefse gücünden başka bir şeye mal olmaz) Bakara 286 ”
Madarij es-Sâlikin’den son alıntı (3/157)

– Her gün ve gece vaktinde beş defa farz kılınır ve işsizler bunun kendileri için bir zorluk olduğunu görürler, çünkü buna alışmışlardır ve onu dua ve rahatlık açısından severler.
– Namazı sevmek için dünyevi arzular ve psikolojik arzular sunmak, yapmak ve gruplar halinde Müslümanlarla birlikte getirmek, böylece namaz kılmak için kalkmak için uyku teklif eden birçok insan bulursunuz ve bazıları iş teklif eder, hatta bazıları onunla çelişirse üzerinde oynamayı teklif eder.

– İnsanlar bu dünyaya akın ederler ve ahiret meselesini unutarak veya geciktirerek onunla meşgul olurlar.
– Temennilerin önceliği Allah korkusu tarafındadır, bu yüzden birisi namaz konusunda öğüt verirse şöyle der: Allah affedici ve merhametlidir ve bize annelerimizden daha merhametlidir, bu yüzden bu onu din, kayıtsızlık ve ihmal konularında kayıtsız olmaya çağırır ve bu yanlış dileklerden biridir ve Allah’ın merhametindeki iyi umuttan değil.
İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
“Kim bir şey umuyorsa, üç şeye ihtiyaç duyar:
Bunlardan biri umduğu şeyi sevmektir.
İkincisi: Kaçırma korkusu.
Üçüncüsü: Mümkün olduğunca çok toplamaya çalışmak.
Umuda gelince, bunların hiçbiri onunla karşılaştırılamaz: bu bir dilek meselesidir, umut bir şeydir ve dilekler başka bir şeydir, çünkü her Rabbinden korkar ve yolda yürürse, çok geç kalma korkusuyla daha hızlı yürür” ”

– Birçok insanın kalbinde imanın zayıflığı, namaz müminlerin gözbebeğidir ve münafıklara ağırdır, bu yüzden kim namazıyla yüklenirse, tembel oldukları zamanlar dışında namaza gelmeyen münafıklar gibidir ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: (Münafıklar için şafak ve yemekten daha ağır bir namaz yoktur) Buhari (657) ve Müslim (651) tarafından rivayet edilmiştir.
Bütün namazlar münafıklara ağır gelir, en ağırı ise yatsı namazı ve sabah namazıdır, bu yüzden imanının zayıflığı ve münafıkların benzerliği dışında kimseye namaz yüklenmez.

– Kötülüğün dostları ve bunlar tüm iyiliklerin önünde bir engeldir ve belki de onlardan dua etmeye hevesli birini buldunuz ve o kötülük ehli tarafından acı çekiyor, bu yüzden onu yapmaktan caydırana kadar yapmaya devam edecekler ve onu yapmakla yükümlü olacaklar.

En doğrusunu Allah bilir.

BENZER KONULAR:

• Namaz ağır gelir ayet
• Namaz kılarken üzerimde bir ağırlık oluşuyor
• Nur ismi ağır mı?
• Cünüp iken namaza yaklaşmamak, su bulunmadığında teyemmüm etmek
• Şafi mezhebinde sünnet namazlar
• Tümünü görüntüle.