NAMAZDA TADIL-I ERKANA RİAYET

Dinimizin direği olan namaz, İslam’ın beş şartından biridir. Yerine getirmekle yükümlü olduğumuz ibadetlerin başta gelenidir. Bunun içindir ki; namazda uyulması gereken ve bugün çoğumuzun pek riayet etmediği hususlardan biride Tadil-i erkandır. Tadil-i erkan, namazda kıyamdayken dosdoğru, rükudayken dümdüz durmak, rükudan kalkınca beli iyice doğrultmak ve “Sübhanallah” diyecek kadar durmak, iki secde arasında “Sübhanallah” diyecek kadar oturmak ve her rüknü gereği gibi yapmaktır.

Müslüman namaz kılarken acele etmemeli sükunetle ağır, ağır kılmalıdır. Peygamber Efendimiz, namazı Tadil-i erkan üzere kılmayan (acele eden, hızlı kılan) bir Müslüman’a birkaç defa “Dön yeniden kıl, sen namaz kılmış sayılmazsın“[1] emriyle namazını iade ettirmiştir.

Hayatımızın en faydalı ve en önemli dakikaları ibadetle geçirdiğimiz vakitlerdir. Boş yere ve gelip geçici menfaatler için nice saatlerini ve günlerini harcadıkları halde, namaz gibi yüce bir ibadetten bir an önce çıkıp kurtulmaya çalışan kimselerin hali yadırganacak bir davranıştır. Acele olarak rükünleri tam yerine getirmeyen kimseyi, Rasûllüllah (S.A.V.) namaz hırsızı olarak vasıflandırarak şöyle buyurmaktadır. “En kötü hırsız, namazından çalandır.” Ey Allah’ın Rasûlü, namazdan nasıl çalar? Dediklerinde “Rukü ve secdelerini tam olarak yapmaz“[2] buyurmuştur. Zira namazda olan ibadet adabına uygun olmadığı için Rasûllüllah Efendimiz “En kötü hırsız” ifadesini kullanmıştır.

Beş vakit namazda, hatta teravih namazında Tadil-i erkana uymak mecburiyetindeyiz. Çünkü hızlı kılacağız diye birkaç dakika önce bitirebilmek uğruna çok kere namaz olmaktan çıkmaktadır. Unutmamalıyız ki; yapacağımız ibadetlere Allah-u Teala’nın ihtiyacı yoktur. Asıl ihtiyaç sahibinin kendimiz olduğunu hatırdan çıkarmamalıyız. Cenab-ı Hak Kuran Kerim’de şöyle buyurmaktadır. “Müminler namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.”[3]

Namazımızda huşua riayet etmeli, Peygamber Efendimiz ve Ashab-ı Kiram gibi kılmaya çalışarak namazdan zevk alır hale gelmeliyiz ki; kurtuluşa erenlerden olalım. Yunus Emre’nin namazla ilgili sözleriyle bitirmek istiyorum.

“Oruç, namaz bilmeyenin, Hak buyruğunu tutmayanın, Doğru yola gitmeyenin göğsünde iman neylesin?
Müslüman’ım diyen kişi şartı nedir? Bilse gerek.
Allah’ın buyruğunu tutup beş vakit namaz kılsa gerek.
Sarıl namaza gençlik çağında ektiğini biçersin Cennet bağında”

———————————

[1] Buhari,K.El-Ezan 122
[2] Ebu Davud, k.Salat: 78
[3] Enfal Suresi, Ayet: 3

Namazda tadili erkan ne demek