Namazın beş vakte ayrılmasının hikmetleri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Namazın 5 vakte bölünmesinin hikmeti nedir?

Namazin 5 vakte bolunmesinin hikmeti nedir

NAMAZIN 5 VAKİTE AYRILMASININ HİKMETİ NEDİR

Yüce Allah namazı bizlere farz bir ibadet olarak ve insanların , Müslümanların yapmasının en gerekli olduğu ibadet olarak farz kılmıştır . Peki namaz her zaman beş vakit miydi ? Bu sorunun cevabı tabii ki de hayır . Namaz önceleri beş vakit değildi , miraç gecesi peygamberimiz SAV ile ALLAH CC. Konuştu ve namaz o gece yani miraç gecesi beş vakite indirildi . Peki namaz neden beş vakite ayrıldı kısaca dilimizin döndüğünce anlatalım .

Namaz ergenlik çağına gelmiş aklı eren her Müslüman için farzdır. Namaz kılmak insanın bu fani dünyadaki en büyük görevidir . Yüce rabbimiz namazı elli vakitten beş vakite indirdi ki , bunda peygamberimiz bizleri yani ümmetini düşündüğü için ALLAH CC . dan istekte bulundu . Çünkü bizler kul olarak ümmet olarak dini konularda hassas ve çalışkan değiliz, tembellik üstüne tembellik yapmaktayız . Namaz elli vakit olsaydı belki de alnımızı secdeden kaldırmayacaktık ve belki de çoğu kişi tembelliği yüzünden ahiret hayatındaki mutluluğu kaçırmış olacaktı . Yüce rabbimiz ve peygamberimiz bizleri düşündüğü için bizlere namaz ibadetinde kolaylık ve ferahlık sağlamıştır . Namazın beş vakte indirilmesinin hikmetini değerlendirmeye çalıştık .

  1. “Hz. Peygamber (s.a.s)’e İsra gecesi, namaz elli vakit olarak farz kılındı. Sonra azaltıldı ve beş vakte düşürüldü. Sonra şöyle seslenildi: Ey Muhammed, şüphesiz bizim nezdimizdeki söz bir değişikliğe uğramaz. Senin için bu beş vakit namaz, elli vakit namazın karşılığıdır” (Buhari, Salat, 76, Enbiya, 5; Müslim, İman, 263; Ahmed b. Hanbel, V,122,143).

Namazdaki hareketlerin hikmetleri

NAMAZIN HİKMETLERİ MADDELER HALİNDE

Her hareketin, her duruşun, her kıraat ve duanın birçok hikmet, mânia ve nükteleri vardır.

1-Aynı zamanda temizlik vesilesidir. Namaz kılanın bedeni temiz, elbisesi temiz, namazgâhı (meskeni) temizdir.

2-Koruyucu hekimliğin, yâni sıhhati ve sağlığı korumanın şartlarından biri de temizliktir, temiz olmaktır. Beden temizliği, elbise temizliği, çevre temizliği.. Demek oluyor ki, koruyucu hekimliğin şartlarından biri ve birincisi de temizliktir. Demek oluyor ki, namaz aynı zamanda koruyucu hekimliktir ve dolayısıyla namazına devam eden aynı zamanda saglığını korumaya da devam etmiştir.

3-Namaz, aynı zamanda bir idmandır, vücut mekanizmasının bir idmanıdır, beden eğitimidir. Bakınız namazda insan vücudunun her uzvu hareket ediyor, her eklemi (mafsali) bükülüyor, kaslar gerilip gevşiyor. Hâsili namazın her rek’atında vücut organlarının hepsi hareket etmektedir.

Namaz kılan bir insan, bir günde (14) defa ellerini yukarı kaldırır ve indirir, (40) defa eğilir ve doğrulur, (80) defa başını yere koyar ve kaldırır, başını (12) defa sağa, (12) defa sola çevirir, (40) defa parmaklarını açar (rükû’larda), (80) defa bitiştirir (secdelerde). Demek oluyor ki namaz kılan bir insan, aynı zamanda bedenen muhtaç olduğu beden eğitimi, beden terbiyesini de yapmıştır. Aslında müslümanların beden eğitimi namazdır, namazdaki hareketlerdir. Namazlı bir insan, beden eğitimini de aynı zamanda yapmış, vücut zindeliğini sağlamıştır.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2022-02-22T08:23:19+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Beş Vakit Namaz ve Hikmetleri

    Cenâb-ı Hakk, mealen: “Namazlara ve orta namaza devam edin” (Bakara, 2/238), “şüphesiz namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır” (Nisa, 4/103), “Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl” (Hûd Sûresi, 11/114), “Güneşin doğuşu ve batışından önce, gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün her iki vaktinde tesbih et” (Taha, 20/130), yüksek beyanları ile günde beş vakit namazın müminler için çok önemli bir vazife ve sorumluluk olduğunu bizlere hatırlatmaktadır. Ayrıca Nisa, 4/103; İsra, 17/78; Nur, 24/36; Rum, 30/17-18; Kaf, 50/39-40; Dehr (İnsan), 76/25-26 âyet-i kerîmelerinde de beş vakit namaza ve vakitlerine temas edilmektedir.

    Cabir b. Abdillah (ra) anlatıyor: “Namaz vakitlerini öğretmek için Cebrail (as) Resûlullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) geldi. Cebrail (as) imamet için öne geçti. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasına durdu. İnsanlar da Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasına durdu. Cebrail (as) güneş tepeden henüz döndüğü sırada öğle namazını kıldırdı. Cebrail (as), her şeyin gölgesi bir misli olunca yine geldi. Daha önce yaptığı gibi tekrar öne geçti. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun arkasında, cemaat de Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında olduğu hâlde ikindi namazını kıldırdı. Cebrail (as) güneş batınca tekrar geldi. Yine öne geçti. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında, cemaat de Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında olduğu hâlde akşam namazını kıldırdı. Sonra Cebrail (as) şafak (ufuktaki kızıllık) kaybolunca yeniden geldi ve öne geçti. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında, cemaat de Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında olduğu halde yatsı namazını kıldırdı. Sonra Cebrail (as) fecir vakti olduğunda (sabah) tekrar geldi ve öne geçti. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında, cemaat de Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) arkasında olduğu hâlde sabah namazını kıldırdı.

    İkinci gün, Cebrail (as) bu defa kişinin gölgesi bir misli kadar olunca geldi ve bu defa öğle namazını kıldırdı. Sonra kişinin gölgesi iki misli olunca geldi. Bu defa da ikindi namazını kıldırdı. Sonra güneş batınca geldi ve önceki gün yaptığı gibi akşam namazını kıldırdı. Akşamı kıldıktan sonra uyuduk. Sonra uyanıp tekrar uyuduk. Tekrar uyanınca Cebrail (as) geldi ve dünkü yaptığı gibi yatsı namazını kıldırdı. Daha sonra tan yerinin beyazlığı yayılınca geldi. Daha yıldızlar parıldamakta iken dün yaptığı gibi sabah namazını kıldırdı. Cebrail (as) sonra dedi ki: “Dünkü kıldırdığım vakitlerle bu günkü kıldırdığım vakitler arasındaki zamanlar namaz vakitleridir.”

    Ashab hazeratı mescidde Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte otururken, Dımam İbnu Sa’lebe gelerek İslâm’ın temelleri ile alâkalı bazı sorular sormuş, Efendimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) cevaplarını almış, sorularından birisi de şu şekilde olmuştur: “Allah Teâlâ adına soruyorum: Gece ve gündüzde beş vakit namaz kılmanı sana Allah mı emretti?” Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): “Allah’a yemin olsun evet!” demiştir.

    Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Namazlarınızı benden gördüğünüz şekilde kılınız.” buyurmuş, namazların vaktinden soran bir adama da: “İki gün namazları bizimle kıl.” diyerek namazların vakitlerini, rekât sayılarını ve kılınış şekillerini uygulamalı olarak talim buyurmuştur.

    Günlük namazların beş vakit kılınması konusunda Kitap, Sünnet ve icmâ-ı ümmet gayet açıktır. Dolayısı ile gerek geçmişte ve gerek günümüzde, günlük namazların kaç vakit olduğu ve kılınış şekilleri ile ilgili en küçük bir ihtilaf yoktur.

    En iyi cevap

Cevapla