Nasihat ne demek? Dini Kavram Olarak “Nasihat”

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Nasihat kelimesinin anlamı nedir? İslamda Nasihat terimi

Nasihat ne demek Dini Kavram Olarak Nasihat

NASİHAT – ÖĞÜT

Arapça Nasihat kelimesinin yazılışı: النصيحة

Nasihat nedir?

Nasihat, Samimi olmak ve içtenlikle öğüt vermektir.

“Nasihat” kelimesi sözlükte “saf ve halis olmak” ve “yamamak, dikmek” şeklinde iki temel anlama sahiptir. Nasihatin samimi olma, muhatabına fayda sağlayan söz ve eylemde bulunma, güçlendirme, haset etmeme, hile yapmama ve kusurları giderme gibi anlamları kelimenin sözü edilen bu iki temel kullanımından türetilir. Dinî bir terim olarak nasihat birkaç anlamda kullanılır. Öncelikle nasihat bireyin muhataplarıyla içten, aldatmacadan uzak bir şekilde ilişki kurmasını ifade eder. İkinci olarak ise başkasında görülen eksiklik ve kusuru gidermek için samimi biçimde çaba göstermesi anlamına gelir. Bu iki kullanımda nasihat, söz ve eylem gibi kişinin somut fiilleriyle irtibatlı bir olgu olarak belirginleşir. Diğer yandan, davranışta ve davranışın şeklinde içtenliği elde edebilmek, insanın özüne yönelik bir vurguyu da gerekli kılar. Dolayısıyla dinî alanda nasihat, sözü edilen iki anlama ek olarak bireyin, kendi içinde halis ve samimi olmasını da içine alır. Bu son anlamıyla nasihat, diğer kullanımların mihenk noktası mesabesinde olup, gerek ikili ilişkilerin içtenlikli ve aldatmadan uzak bir şekilde kurulmasının, gerekse toplum içinde görülen eksiklik ve kusurların giderilmesi çabasının niteliğini arttıran bir olgudur.

Kur’an ayetlerinde Nasihat

Nasihat Kur’ân-ı Kerim’de farklı türevleriyle on bir âyette zikredilir. Nasihatin samimiyet ve sadakat anlamındaki kullanımı Tevbe sûresi 91. âyette şöyle dile getirilir: “Zayıflara, hastalara ve savaşa hazırlanmak için maddi imkân bulamayanlara, Allah’a ve resulüne karşı samimi oldukları sürece, savaşa katılmadıkları için hiçbir günah yoktur. Çünkü iyi davranan ve dürüst olanlar bu konuda kınanmaz. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.” Peygamberlerin toplumdaki sorunları islah etmeye yönelik sözlü ve fiilî çabalarını (öğüt vermek) ifade etmek için de bu kavram kullanılır:
“Salih, arkasını dönüp giderken onlara, ‘Ey kavmim! Andolsun ki ben, rabbimin buyruğunu size ilettim ve size güzelce öğüt verdim. Ama siz öğüt verenleri sevmezsiniz’ dedi” (el-A’râf 7/79). Bu iki kullanımın dışında nasihat, Kur’an’da bir kişi ya da durumun bizzat kendi içindeki arınmışlığını ve yetkinliğini ortaya koyacak şekilde de yer alır. “Ey iman edenler! İçten ve kesin bir tövbe ile Allah’a dönün. Bakarsınız, rabbiniz sizin günahlarınızı örter ve sizi, içinden irmaklar akan cennetlere koyar” (et-Tahrîm 66/8) âyetinde bu anlam öne çıkmaktadır. Halk arasında yanlışlıkla Nasûh adlı bir kişinin samimi pişmanlığı zannedildiği için “Nasûh tevbesi” olarak bilinen bu tövbe, kendisini bozacak, geçersiz kılacak herhangi bir durumdan uzak (halis) olmaya ve “tövbe etme”yi hakkıyla gerçekleştirecek bir kıvama işaret eder.

Hadislerde Nasihat

Nasihat kavramının Hz. Peygamber’in hadislerinde de benzer bir çerçeveye sahip olduğu görülür.

Nasihatin hadislerdeki ilk mânalarından birisi Türkçe’de yaygın olarak bilinen anlamıyla nasihat yani öğüt vermektir. Resûl-i Ekrem bir hadislerinde, “Sizden biri, kardeşinden nasihat istediğinde, kardeşi ona nasihat etsin” (Buhârî, “Büyü”, 68) buyurarak nasihati, öğüt vermek ve muhatabın faydasına olan bir işe yönlendirmek anlamında kullanır. Hadislerdeki nasihatin bir diğer anlamı eşler arasındaki samimiyettir. Allah resulü, hayırlı bir eşin niteliklerinden bahsederken; kocası evde bulunmayan bir kadının kendisini ve eşinin maddi mal varlığını muhafaza etmek suretiyle kocasına karşı samimi davranmasını, nasihat kavramıyla dile getirir (İbn Mâce, “Nikâh”, 5). Bir başka rivayette nasihat kavramı bütün anlam özellikleriyle birlikte zikredilir. İçerik açısından dinin mihenk noktasını teşkil eden rivayetlerden biri sayılan bu hadiste Allah resulü, “Din nasihattir (samimiyettir)” buyurmaktadır. Etrafındaki sahâbîlerin “Kime?” diye sormaları üzerine o, “Allah’a, kitabına, elçisine, müslümanların yöneticilerine ve geneline” şeklinde cevap verir (Buhârî, “Imân”, 42; Müslim, “Îmân”, 95). Hadisteki nasihat kavramını ve bu nasihatin nasıl gerçekleştirileceğini açıklayan İslam âlimleri de kavramın anlamını geniş bir çerçevede ele alırlar. Buna göre nasihat Allah, Kur’an ve Peygamber için olduğunda, kulun iman ve amel düzleminde onlara karşı bütün sorumluluklarını yerine getirmesi ve ihlaslı olması anlamına gelir. Müslüman yöneticiler ve inananların geneline yönelik nasihat ise onlara karşı özü sözü bir davranmanın yanı sıra onlarda görülecek hata ve kusurları gidermek için samimiyetle sözlü ve fiili bir çabaya girişmektir. Dolayısıyla nasihat kavramıyla birlikte, dinin, iman-söylem-amel boyutlarının tamamını kapsayan bir çerçeve çizilir. Bu durum, Hz. Peygamber’in dini nasihatle niçin eş tuttuğunun daha kolay anlaşılmasını sağlar.

Nasihat kavramının anlamı

En kapsamlı İslamî kavramlar arasında kabul edilen nasihat; ihlas, sadakat, öğüt, vaaz, irşat, tebliğ, tezkir, ıslah ve emir bi’l-ma’rûf nehiy ani’l-münker ile doğrudan alakalıdır. Bu yüzden, nasihatin sözü edilen anlam çerçevesi dikkate alındığında, onun birey düzleminde ve sosyal ilişkilerde müslüman kimliğini oluşturan en temel kavramlardan biri olduğu ifade edilebilir.

Nasihat kavramının günlük hayata yansımasını tek boyutlu bir şekilde ele almak, hatalı uygulamaların görülmesine sebep olabilir. Mesela nasihat sadece “başkalarının kusurlarını düzeltmek” şeklinde algılanırsa, bireyin kendine yönelik görevleri dikkate alınmamış olur. Bu durumda ortaya konulan eylem de nasihat değil ayıplama (ta’yîr) veya kusur arama (tecessüs) olacaktır. Benzer şekilde nasihat yalnızca “kişinin kendi içinde iyi olması ve kusurlardan arınmaya odaklanması” şeklinde anlaşılınca da yanlış olur. Zira bu bakış açısı, nasihatin toplumdaki işlevini göz ardı etmeye yol açar. Bu durumda da bireyin eylemi bir tür ruhbanlığa dönüşecektir. Aynı zamanda nasihat sadece sözde kaldığında, amelde bir karşılığı olmadığında içtenliğini kaybedeceği için, başkaca sorunlara sebep olabilir. Binaenaleyh nasihat, Müslüman bireyin hayatındaki dengeyi ön plana çıkaran bir kavram olarak anlaşılmalıdır. Bazı İslam âlimleri, kişinin iç dünyasıyla sosyal ilişkileri arasındaki dengeyi ve eylemle eylemden elde edilecek fayda arasındaki dengeyi tesis etmek amacıyla, nasihatte dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar zikretmişlerdir. Buna göre, nasihat ve öğüt verecek kişi, bunu böbürlenme veya övünme vesilesi yapacak şekilde kullanmamalı, böyle bir hisse kapıldığında susmalıdır. Nasihat ettiğinde toplum içinde yahut karşısındaki kişi tarafından kötü karşılanmak, horlanmak ve ayıplanmak gibi bir tepkiyle karşılaşmaktan korktuğu için susmaya yönelik güçlü bir istek hissettiğinde ise konuşmalıdır. Diğer bir deyişle, nasihat bir taraftan iç muhakemeyi yapmayı, diğer taraftan toplum içinde Hak ve hakikat adına girişken olmayı içerir.

Öğüt Verme

İnsanları, kendi faydalarına olan bir fiile davet etme anlamında nasihat, İslam âlimleri tarafından farz-ı kifaye kabul edilir. Dolayısıyla toplumda, yanlışları düzeltmek için çaba sarfeden ve öğüt veren insanların bulunması zorunludur. Toplum içinde nasihatte bulunanlar, hem bu eylemleri sebebiyle mükâfata ulaşmakta hem de o toplumdaki diğer bireylerin öğüt verme konusundaki sorumluluklarının kaldırılmasını sağlamaktadırlar. Diğer yandan, nasihati gerekli kılan eylem topluma şamil olmayan ferdî bir durum ise, o yanlışı yapana nasihat etmek, müslümanın müslüman üzerindeki hakları arasındadır (Tirmizî, “Edeb”, 1; Nesâî, “Cenâiz”, 52).
Nasihat önemli bir vazife ve sorumluluk olup toplumsal düzeni korumada bu sorumluluk öncelikle âlimlerin sırtındadır. Öncelikle âlimlerin sorumlu oldukları nasihat görevinin önemli bir boyutunu devlet idarecilerine karşı nasihat sorumluluğu oluşturur. Özellikle devlet idarecilerinin doğru yoldan ve adaletten ayrılmamaları, toplumdaki düzeni korumakta kararlı ve istikrarlı olmaları, yönettikleri insanlara zulmetmemeleri için onlara daima iyiyi ve güzeli hatırlatan, adaleti tavsiye eden ve nasıl davranmaları gerektiğini gösteren kimselerin bulunması gerekir. Geçmişte bu tür hususları ele alan ve ortak adı “nasîhatü’l-mülûk” (sultanlara/ yöneticilere nasihat) olan eserler yazılmıştır.

Nasihat ederken, Öğüt verirken nerelere dikkat edilmelidir?

İslam âlimlerine göre öğüt verirken dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar vardır. En başta nasihat, iman, amel ve söylem düzleminde bir müslümanla bağdaştırılamayacak niteliklerden uzak tutulmalıdır. Ayrıca şu hususlara da dikkat edilmelidir:

a. Nasihatte asıl olan gizliliktir. Bir kişinin hatasını ortaya çıkartmak (tecessüs) veya tesadüfen rastlanılmış bir hatayı ortaya dökerek onu yapan kişiyi rencide etmek (ta’yîr) doğru değildir. Nitekim nasihatin gizli yapılması gerektiğine dikkat çekmek için, “Mümin, örter ve nasihat eder; günahkâr ise meydana döker ve ayıplar” denilir.
b. Nasihatin amacı, hatanın veya eksikliğin giderilmesi ve doğrunun ortaya çıkarılmasıdır. Ayıplamak ve küçük görmek değildir. Bu yüzden nasihatte kişiye odaklı tavır ve söylemler geliştirilmemelidir. Aksi takdirde nasihatin içeriği doğru olsa dahi muhatabın hakikatten uzaklaştırılmasına sebebiyet verilebilir.
c. Nasihatte gözetilmesi gereken fayda, muhatabın işlediği hatadan kurtulması olsa da esas olan sonuç değil süreçtir. Dolayısıyla nasihat eden kişi, muhatabın iyiliği için çaba göstermekle yükümlü olduğunu, buna karşın mutlaka sonuç almak gibi bir görevinin bulunmadığını bilmelidir.
d. Nasihatin vakti, muhatabın nasihate açık olduğu zamandır.
e. Nasihat edildiğinde muhataptan bir zarar görme endişesi bulunmamalıdır.
f. Nasihatte kullanılan üslup, sert ve rencide edici değil, yumuşak ve hikmet esaslı olmalıdır.

g. Nasihatin etkili olabilmesi için nasihate konu olan hatanın, nasihat edende bulunmaması gerekir. Diğer bir ifadeyle kişi, muhatabından önce, kendi kendine nasihat etmeyi benimsemelidir. Temel islam ansiklopedisi

BENZER KONULAR:

Answers ( 4 )

    2
    2022-08-01T10:53:15+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam dini nasihat dinidir. Nasihat insanlara öğüt vermektir.  Hayatta yanlış yapanlara yol bilmeyenlere cahil toy olanlara iyiliği tavsiye etmeye nasihat denir bir başka deyişle öğüt vermek denir.

    Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem hadisi şeriflerinde din nasihattir buyuruyor kime diye soruyorlar Allah a peygamberine ve tüm müminlere buyuruyor.

    Biz Müslümanların bir ömür görevi sürekli her gerekli yerde her insana doğruyu Hakkı tavsiye etmek onlara nasihat ve öğüt vermektir.

    En iyi cevap
    0
    2023-04-30T12:31:40+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    “Nasihat” kelimesi, genel anlamıyla bir kişiye öğüt vermek, tavsiyede bulunmak, yol göstermek anlamlarına gelir. Dini kavram olarak ise, İslam dininde bir kişinin başka bir kişiye dinî açıdan doğru olan davranışları yapması veya yapmaması konusunda öğüt vermesi anlamında kullanılır.

    Nasihat, İslam dininde çok önemli bir kavramdır ve Müslümanların birbirlerine yardım etmeleri, birbirlerini doğru yola yönlendirmeleri ve dünya ve ahiret mutluluğuna erişmeleri için gereklidir. Kur’an-ı Kerim’de, pek çok ayette nasihat vermenin önemi vurgulanmıştır.

    Nasihat verirken, kişinin niyetinin samimi olması, doğru bilgiye sahip olması ve karşısındaki kişiye saygı duyması gerekmektedir. Ayrıca, verilen nasihatın faydalı ve yapılabilir olması da önemlidir. Dinî nasihat vermek, kişinin hayatında olumlu bir etki bırakabilir ve onun dünya ve ahiret mutluluğuna erişmesine yardımcı olabilir.

    Ancak, nasihat verirken, karşımızdaki kişinin hâl ve şartlarını, psikolojik durumunu ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmalıyız. Aşırı ve sürekli nasihat vermek, kişide olumsuz bir etki bırakabilir ve bu nedenle, dozunda ve uygun bir şekilde nasihat vermek önemlidir.

    Sonuç olarak, İslam dininde nasihat vermek, bir kişinin başka bir kişinin dünya ve ahiret hayatı için yapabileceği en faydalı davranışlardan biridir ve doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir.

  1. Burhan avatarı
    0
    2023-06-15T05:07:40+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal
    • Nasihat dinin emirlerinden olup farz-ı kifâyedir. Gücü yeten herkes, gücünün yettiği nisbette nasihatten sorumludur.
    • Nasihatı kabul edilecek kişinin nasihat etmesi vâcip olur.

    Şimdi bir kimseye nasihat ettiğimizde dinlemeyecekse nasihat etmemin bir anlamı var mı? Nasihatı kabul edilcek kişinin derken nasihatını dinleyip dediğini yapması galiba böyle durumda vacip galiba?

    Ama bende şunu sormak isterim.Eğer karşı taraf seni dinlesede uygulamayacaksa yine de vacip mi?

     

     

     

  2. Burhan avatarı
    0
    2023-06-16T05:59:52+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Bir soru daha sorayım Diyelim bir yerde işçiler çalışıyor molalarda sigara içiyorlar.Şimdi içmeyin desen nasihatın boşa gidecek.Hadi nasihat ettin dinlemediler.Şimdi  burda senin sorumluluğun bitmiş sayılır mı?Sigara içme yasağı koydurma yetkin olsa bu yasaklarda bu sorumluluğun içine giriyor mu? Suizana neden olur.

Cevapla