Nazar nedir? islamda nazar var mı

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Nazar ne demektir kısaca

 

islamda nazar ve etkileri zararlari

Nazar’ın anlamı:
Sözlükte bakmak, görmek ve düşünmek anlamlarına gelen nazar kelimesi terim olarak göz değmesi, bakma neticesi bakı­lan şeyin etki altına alınması, bazı insanların bakışlarında bulunduğuna inanılan zararlı gücü ifade eder. Arapçada bu an­lamda “isâbetü’l-ayn” (göz değmesi) terimi kullanılır.

Kuranda nazar:
Kur’ân-ı Kerîm’de nazar konusuna açıkça değinen bir ifade bulunmamakla birlikte bu konuya dolaylı şekilde değinen âyetler mevcuttur. Kalem sûresinde Yüce Allah, müşriklerin Kur’ân âyetlerini ilk işittikleri zaman onun derin anlam ve yüksek belagatını ve Hz. Peygamber’in bu şerefe erişmesini kıskanmalarını haber vererek “Doğrusu o kafirler Kur’ân’ı işittikleri vakit az kalsın seni gözleriyle devireceklerdi” (el-Kalem 68/51) buyurmaktadır. Müfessirlere göre “seni gözleriyle devireceklerdi” ifadesi “kıskançlıklarından az daha sana nazar değdirecekler, aç ve kötü gözlerinin şerriy-le helak edeceklerdi” anlamını taşımakta­dır.

Yusuf sûresinde de Hz. Yakub’un çocuk­larını Mısır’a gönderirken onlara öğütte bulunarak toplu halde göze çarpmamaları, haset ve garaza uğramamaları ve nazardan korunmaları için nasıl davranmaları gerek­tiğine dair öğüdüne yer verilmiştir (Yusuf 12/67).

Hadislerde(sünnette) nazar:
Hz. Peygamber ise hadislerinde nazar konusuna açık bir biçimde değinerek onun hak olduğunu (Buhârî, Tıb, 36; Libâs, 86; Müslim, Seiâm 41; Ebû Dâvud, Tıb, 15), ondan kurtulmak için dua ve niyazla Allah’a sığınmayı tavsi­ye etmiştir (ibn Mâce, Tıb, 32). Kendisi de to­runları Hz. Hasan ve Hüseyin için bu mak­satla dua ve istiazede bulunurken: “Atanız (İbrahim aleyhisselâm) da İsmail ve İshak’ı bu sözlerle Allah’ın korumasına havale ederdi” buyurmuştur {Buhârî, Enbiyâ, 10; Ebû Dâvud, Sünnet, 20; et-Tirtnizî, Tıb, 18).

 

nazar

Nazarın etkisi:
Tecrübeler göstermektedir ki öfkenin beden üzerinde bir etkisi olduğu gibi gözle­rin de karşıdakine bakışına göre iyi veya kötü etkileri vardır. Ancak bunun meydana geliş şekli konusunda çeşitli yorumlar ya­pılmıştır. Bunlar arasında nazarın maddî iletişim şeklinde meydana geldiği yorumu da vardır ki, bu şöyle açıklanmaktadır: İnsan beyni büyük bir enerji gücüne sahip­tir ve insan bu gücün çok az bir kısmını kullanabilmektedir. Bazı insanlar kıskançlık dolu bakışları İle bu enerjiden bir kısmını (mıknatıs.n manyetik alan meydana getir­mesi gibi) karşılarındaki varlığa ulaştırarak onu etki altına alabilmektedirler.

Fakat nazar, böyle maddi bir iletişim şek­linde meydana gelebildiği gibi bazen ruhun göz değen varlığa yönelmesi tarzında, bazen de vehm ve hayal gibi psikolojik muhtevada meydana gelmektedir.

Nazarın tedavisi:
Nazar büyük oranda manevi bir rahatsız­lık olduğu için tedavisinin de bu tarzda olması tabiîdir. Hz. Peygamber’in tavsiye­leri de bu yöndedir. O, ashabına her türlü Şirk, küfür ve isyan şaibelerinden uzak kalabilmeleri için gerekli eğitimi verdikten sonra bazı âyet ve hadisleri okumak sure­tiyle nazardan korunabileceklerine işaret etmiştir. Kalem sûresinin (68. sûre) 51. ve 52. âyetleri, Âyete’l-kürsî, Muavvizeteyn ve Fatiha sureleri ile “Eûzü bi kelimâtillahi’t-tâmmeti min külli şeytanin ve hâmmetin ve min külli aynin lâmmetin” (Her türlü şeytandan, her türlü zararlı haşerattan ve dokunan her kötü gözden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.) şeklindeki duası

(Buhârî, Enbiyâ, 10; Ebû Dâvud, Sünnet, 20; et-Tirmizî, Tıb, 18) bunlardan bazılarıdır. Hadis­lerde geçen rukye (âyet ve hadisleri okuya­rak tedavi) tabirini de bu çerçevede anlamak gerekir.[210]

Nazar ile ilgili batıl inançlar:
Folklorümüzde nazardan korunmak için baş vurulan bir çare de nazarlıklardır. Bu­gün halk arasında kullanılan pek çok çeşit nazarlık bulunmaktadır. Mavi boncuk, kartal pençesi, sarı kehribar, kurt aşığı, yılan kemiği, delikli taş, at nalı, boynuz, süpürge, kafatası bunlardan bazılarıdır. Nazarlıkların, İnsanların kıskanç bakışlarını dağıtan bir etkisi bulunduğu kanaati halk arasında yaygındır. Fakat nazarlığı bir süs eşyası olmasının ötesinde, zararı defeden, fayda getiren bir aracı sayarak takınmak, İslâm bilginlerince batıl inançlardan sayıl­mış, bu tür davranışlardan uzak bulunul­ması tavsiye edilmiştir. Çünkü bu konudaki yanlış düşünce ve alışkanlıkların, zaman içinde kişiyi farkında olmadan şirk (Allah’a ortak koşma) sınırına yaklaştırması tehlike­sinin bulunduğu inkar edilemez.

Nazar, âyet ve hadislerin yanısıra tecrü­belerle de varlığı kabul edilmiş bir olgudur. Hz. Peygamber bundan korunmak için bazı manevi ve psikolojik muhtevalı tedaviler öğütlemiştir. Ancak folklorümüzdeki hura­fe ve batıl inançlarla karışık haldeki uygu­lamaların bu çerçeve içinde değerlendiril­mesi ve yanlış olanların ayıklanması gerekir

Answers ( 3 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Nazar Halk arasında göz değmesi ,göz ışıması, göz yakması olarak da bilinir.
    Nazar bilimsel olarak da kanıtlanmış tır bilimsel olarak açıklaması şu şekildedir, göz içindeki fotoreseptölerin kasılması sonucunda açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım dalga işinimina nazar denir.

    Dinen nazarin varlığa yukarıda açıklandığı şekilde oluştuğu gibi bilimsel olarak ta İnsana nazar değdiği fizyolojik açıdan esneme ve göz küresinin büyümesinden anlaşılır.Nazar’ın oluşagelmesi için nazarı vuran kişinin,nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesini bilinçsiz olarak gerçekleşmesi gerekir.Nazar kesinlikle bilinçli olarak gerçekleşemez.

    En iyi cevap
  2. Uzaylı avatarı
    1
    2021-01-21T22:29:20+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

     

    Nazar boncuklu kolye evlere asılan nazar boncuğu olsun müslümanlar bilmediği cam parçalarını evin kapısına çocuğun yakasına asmamalı cam parçalarını kendine hayrı olmayan insanlar nasıl faydası olsun Allah bizleri şirke girmekten korusun.

    0
    2022-03-26T15:13:33+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    NAZAR NEDİR?

    Nazarın; kişinin, canlı veya cansız herhangi bir şeye haset, kıskançlık, imrenme, özenme, beğenme vb. yoğun duygularla yönelttiği bakışlarla zarar verecek şekilde onu etkilemesidir.

    Tarihî süreç içinde nazarın hakikatini kabul eden topluluklar onun, kıskançlık ve haset sebebiyle gözden yayılan ışınların atmosferi kötülükle doldurduğuna, yakında bulunan canlıları, eşyayı etkilediğine inanmışlardır. Günümüzde de nazarın mahiyetiyle ilgili farklı nazariyeler ortaya konulmaktadır.

    Onu, hurafe kabul eden araştırmacılar, coğrafi bakış açısından hareketle Mezopotamya kökenli bir inanış olarak; su, hayat, kuraklık, ölüm vb. meseleler çerçevesinde m.ö. 4000 yıllarında ortaya çıkan asılsız bir telakkî gibi değerlendirmişlerdir. Nazarın eski Sümer, Babil, Mısır, Grek, Roma, Sami, Pers, Hint ve çeşitli Avrupa Ülkelerinde yaygın bir inanış olduğu bilinmektedir. Ortadoğu, Akdeniz, Hint, Avrupa’da yaygın; Uzakdoğu, Güney Afrika, Avusturalya, Amerika’nın yerli toplumlarına sonradan Avrupa kanalıyla girdiği ileri sürülmüştür. Kıskanç göze yapılan atıflar Yahudî kutsal metinlerinde, Zerdüştlük literatüründe ve Hint atasözlerinde de yer alır. Dünyanın birçok yerinde yapılan kazılarda nazar için kullanılmış çeşitli materyaller çıkmaktadır. İletişimin olmadığı, bir çoğunun birbirinden habersiz yaşadığı toplumlarda bu inancın var olması, nazarın varlığının önemli bir delilidir. Bu meselelere ehli kitapta varsa bize oradan geçmiştir, israiliyattır, Cahiliye Dönemi’nde varsa hurafedir anlayışıyla ve önyargısıyla yaklaşılabiliyor.

    Nazarı, batıl, hurafe bir halk inanışı olarak görenler, bu inanışın ne zaman başladığına bakmaktadırlar. Hadisi şerifte hak olduğu bildirilen, hakikati yaşamımız içindeki tecrübelerimizle de sabit olan “nazarın”, insanın biyolojik yapısında mevcut olan bazı enerjilerin etkisiyle olduğu açıktır. Bu açıdan bakılınca onun tarihi, insanlık tarihi kadar eski olup, varlığı insanın varlığıyla başlar. Bize göre nazar gerçektir, onunla ilgili bir tarihten söz edilecekse, insanların onun varlığını fark edip, ondan korunmak için önlemler almaya başladıkları zamandan bahsedilebilir. Nazarın varlığını kabul eden eski kültürlerde ve Cahiliye Dönemi’nde, her türlü hastalık, talihsizlik, kötü durum bilhassa anî ölümler, bilinçli veya bilinçsizce yapılmış nazarla ilişkilendirilmiş, bütün kötülüklerin kaynağı nazardır saplantısına düşülmüştür

Cevapla