Paylaş
Nusayriler günümüzde nerelerde yaşamaktadır?
Question
Nusayriler nerede yaşarlar?
Nusayriler, günümüzde Suriye ve komşularının Akdeniz sahillerinde yoğunlaşmış durumdadır. Çeşitli aile, soy, aşiretler (Hayyâtiyye, Kelbiyye, Mehâlibe, Haddâdîn) şeklinde ve kapalı bir hayat yaşayan Nusayriler içerisinde, modern dönemde özellikle şehirlerde, yaygın İslâmî anlayışa yahut İsnâaşeriyye Şiiliği’ne belli ölçüde de olsa yaklaşanlar olduğu görülmüştür.
Nusayriler Suriye’de Lazkiye ve Cebeliensâriye bölgesi başta olmak üzere çeşitli yerlerde % 8-12 arasında tahmin edilen bir nüfus oranına sahiptir. Türkiye’de Hatay, İskenderun, kısmen Adana ve Mersin’de; Lübnan’da ise daha çok kuzey kesimlerinde küçük bir grup olarak yaşamaktadırlar (İ. Üzüm, “Nusayrilik”, DÍA, XXXIII, 270-274).
Bölgede Fransa işgali olduğu dönemde Nusayrilere Alevi ismi verildi. Nusayrilik hakkında bir rapor yazıp, yetkililere mezhebi tanıtan Muhammed Emin Gâlib et-Tavil bu raporu temel alarak 1924 yılında bir kitap da yayınladı. Bu kitapta verdiği bilgilere göre 1918 Mondros Mütârekesi sonrasında Adana’da sadece Arap Nusayrilerden oluşan İntibah-ı Milli Derneği kurulmuştur. Gâlib et-Tavil bu derne ğin katibiydi. Mersin’de Cemiyetü’ş-Şîiyyeti’l-Arabiyye isimli bir cemiyet oluşturmuşlardı. Beyrut Yüksek Komiserliği, 1 Eylül 1920 tarihinde Cebelü’n-Nusayra bölgesini, Özerk/Müstakil Alevi Bölgesi/Arazisi olarak (Erâzi’l-Aleviyyeti’l-Müstakille) olarak isimlendiren emir çıkarmıştır. Onlara, özerk bir idare de teşekkül ettirilmiştir. Sünnî Türkler Alevilerin/Nusayrîlerin Müslümanlığından şüphe etmeyip, onları Müslüman sayıyorlardı. Arap Sünniler bunun aksine bir tutum içerisindeydi. Bundan dolayı Aleviler denilmesine razı olmuyor, sadece Nusayriyye diye isimlendiriyorlardı. Nusayrílere 16 Eylül 1922 tarihinde mezhebi hukuklarını uygulama/ kadi tayini yetkisi verildi. Bunun üzerine onlar bazı farklılıklar dışında Caferî mezhebinin hükümlerini uygulamaya koydular (Muhammed Emin Gâlib et-Tavil, Nusayrîler Arap Alevilerin Tarihi, s. 282, 299).
1946 baharında Suriye’yi terk eden Fransızlar tarafından 1920’de Suriye Askerî Akademisi kurulmuştu. 1940’lardan itibaren Nusayrîler askerî okullara girmişlerdi. 1960’larda Suriye ordusundaki küçük rütbeli askerlerin çoğunluğu onlardan oluşmaktaydı. Mısır ve Su riye 1958’de Birleşik Arap Cumhuriyeti adı altında birleşmiş, Eylül 1961’de Suriye’de gerçekleştirilen askerî ihtilalle birleşme sona ermişti. Suriye’de çok sık askerî ihtilaller yaşanmıştır. Nusayrî bir su bay olan Salah Cedid ordunun başına geçince çok sayıda muhalif subayı ordudan uzaklaştırmıştı. Nusayri Salah Cedid ile Hafız Esed, 23 Şubat 1966’da bir darbe gerçekleştirdiler. Baas Partisi içinde yaşanan güç mücadelesi Kasım 1970’teki darbeyle Esed lehine neticelendi ve Mart 1971’de devlet başkanı seçildi. Nusayrîlerin mezhepçi rejimine karşı şehirlerde gelişen Sünnî Müslümanların muhalefeti, 1970’lerin sonunda ve 1980’lerin başında arttı. Şubat 1982’de, büyük bir Müslüman Kardeşler grubu Hama şehrinde silahlı bir ayaklanma başlatınca, Esed, şehri top ateşine tuttu, şehrin bazı kesimlerini yerle bir etti. Saldırıda yaklaşık otuz bin insan öldü (M. Aringberg Laanatza, “Türkiye Alevileri-Suriye Alevileri: Benzerlikler ve Farklılıklar”, s. 195-214).
Haziran 2000 tarihindeki ölümüne kadar cumhurbaşkanı kalan Hafız Esed döneminde Suriye, Baas Partisi’nin sosyalist fikirleriyle yönetildi. Esed döneminde şehirli Sünnî Müslüman çoğunluğun
yönetimdeki etkisi sınırlandırıldı. Hafız Esed’in ölümüyle oğlu Beşşâr Esed 2001’de yapılan referandumla Suriye cumhurbaşkanı seçildi. 2011 yılında başlayan Arap Baharı denilen süreçte rejim Nusayrî ta banın olduğu bölgelerde her zaman tutundu. İç savaşa dönüşen süreç, Sünnî bölgelerde büyük yıkımlara sebep oldu.
Suriye nüfusunun % 74’ünün Sünnî olduğu tahmin edilmektedir (A. Bağlıoğlu, “Suriye’de Mezhep Hareketlerinin Güncel Si yaset Üzerine Etkileri”, s. 495-523). Yeni bazı yayınlarda Suriye’de Sünnilerin % 80 oranında olduğu, kendi içinde Sünnîlerin % 65 Arap, % 15 Kürd etnik kimliğinden geldiği tespiti yapılmaktadır. Nusayriler % 10, Dürzîler % 3, İsmailîler % 1 ve İsnâaşeriyye % 1 oranlarında nüfusa sahiptir. Ayrıca % 5 oranında Hristiyan nüfus vardır. Ülkedeki savaş sebebiyle mezhebî dağılımı etkileyecek göç ler yaşanmıştır. Eylül 2017 itibariyle 7 milyon insan mülteci olarak ülkeden ayrılmıştır. Bu mültecilerin % 79 Sünnî Arap, % 9 Kürd, % 8 Hristiyan, % 2 Tükmen, % 2 Şiî şeklinde dağıldığı kaydedil mektedir. Böylelikle Arap Sünnîlerin 2011’de % 65 olan oranı 2017 yılında % 61’e düşmüş, Kürtler % 14’ten 16’ya, Nusayrîler de % 10’dan 13’e yükselmiştir (F. Balanche, Sectarianism in Syria’s Civil)
Kaynak: 88 soru cevap kitapları
BENZER KONULAR:
- Alevilik-Bektaşilikteki muharrem orucu hakkında bilgi veriniz.
- Alevilik-Bektaşilikte önem verilen başlıca ilkeleri öğreniniz.
- İslam Ansiklopedisi, tasavvuf kitaplardan Alevilik-Bektaşilik hakkında bir araştırma
- Alevilik Ne Demek? Kısaca
- Alevilik nedir nereden gelir
- Tümünü görüntüle.
- Nusayrilik Ne Demek? Kısaca
- Nusayrilik hakkında kısaca bilgi
- Türkler Hangi Mezhebe Aittir?
- Mezhep değişiklikleri
- Hanefi ile Alevi evlenebilir mi
- Tümünü görüntüle.
- Şia (Şiilik) Ne Demek? Kısaca
- Şia mezhebi nedir? Şii mezhebi hakkında bilgi kısaca
- Şii ve Sünni evlenebilir mi?
- Şii’lerin tam olarak inandıkları nedir?
- Şii ile Evlilik
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Nusayriler, günümüzde ağırlıklı olarak Orta Doğu’da yaşayan bir topluluktur. Kökenleri Şii İslam’ın bir kolu olan Nusayrilik (Alevilik) inancına dayanır ve tarih boyunca özellikle Suriye ve çevresinde yoğunlaşmışlardır. Ancak günümüzde farklı coğrafyalarda da yaşamaktadırlar. İşte Nusayrilerin yoğun olarak bulunduğu yerler:
1. Suriye
Nusayriler, en çok Suriye’de bulunurlar ve nüfusun önemli bir kısmını oluştururlar. Özellikle Lazkiye, Tartus, Banyas gibi Suriye’nin batı kıyı bölgelerinde ve dağlık alanlarda yoğunlaşmışlardır. Bu bölgeler, tarih boyunca Nusayrilerin ana yerleşim yerleri olmuştur. Nusayriler, Suriye’deki politik arenada da önemli bir yer tutar; özellikle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve ailesi Nusayri kökenlidir.
2. Lübnan
Lübnan’da Nusayriler daha küçük bir topluluk olarak bulunur. Daha çok kuzey bölgelerde, özellikle Trablusşam çevresinde yaşamaktadırlar. Ancak Suriye’ye kıyasla buradaki nüfusları oldukça azdır.
3. Türkiye
Türkiye’de Nusayriler, genellikle Hatay başta olmak üzere Adana, Mersin ve çevresinde yaşamaktadır. Hatay’daki Nusayriler, tarih boyunca bu bölgede varlıklarını sürdürmüş ve kültürel olarak yerel unsurlarla iç içe geçmişlerdir. Türkiye’de Nusayriler, halk arasında “Arap Alevileri” olarak da bilinir.
4. Irak
Irak’ta Nusayriler çok az sayıda bulunur ve diğer dini-etnik gruplar arasında pek dikkat çekmezler. Burada yoğun bir varlıkları olmadığı için genellikle küçük topluluklar hâlinde yaşamaktadırlar.
5. Diaspora
Suriye İç Savaşı ve diğer siyasi-sosyal nedenlerden dolayı Nusayriler, günümüzde Avrupa, Kuzey Amerika ve diğer bölgelerde de bulunabilir. Ancak bu bölgelerdeki nüfusları Orta Doğu’ya kıyasla çok düşüktür ve çoğunlukla göçmen topluluklar hâlindedirler.
Sonuç
Nusayrilerin en yoğun olarak yaşadığı yerler Suriye’nin batı kıyı şeridi ve Türkiye’nin güney illeridir. Ancak farklı ülkelerde küçük topluluklar hâlinde de varlıklarını sürdürmektedirler. Nusayriler, tarih boyunca kendi kimliklerini koruyarak yaşamış ve yaşadıkları coğrafyalara özgü kültürel etkileşimlerde bulunmuşlardır. Günümüzde siyasi, sosyal ve kültürel dinamikler, bu topluluğun yaşam koşullarını ve nüfus dağılımını etkileyen temel unsurlar arasında yer almaktadır.