Paylaş
Nusayrilik hakkında kısaca bilgi
Question
Nusayri(lik) ne demek
Nusayrilik mezhebinin İslamdaki yeri nedir?
Nusayrilik ile ilgili sorularınız için Nusayrilik nedir tdv diyanet islam ansiklopedisinden yazının devamını ekleyebiliriz. bu isteğinize bağlıdır
Hz. Ali’nin ilah olduğunu ileri süren aşırı şîî bir mezhep. (Arap aleviliği de denir)
Nusayrilik, İbnu’n Nusayr en-Nemirî (öl. 270/883) tarafından kurulan aşırı bir şii fırkadır. Diğer bâtını fırkalarda olduğu gibi Nusayrİyye de tarihi itibariyle gizli kalmış bir guruptur. Son asırlarda bazı eserleri ele geçirilen bu mezhep hakkında İlim dünyası sınırlı bilgi sahibi olabilmiştir. Kimliği hakkında değişik rivayetler bulunan İbnu’n-Nusayr, -Nevbahtî’ye göre- İsnaaşeriyye Şiasının onuncu imamı Ali en-Naki’nin hayatında, onun tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu iddia ederek hakkında aşırı görüşler ileri süren, tenasühü yani ruh göçünü savunan bir kimse idi. Bir başka rivayete göre ise bu şahıs onbirinci imam Hasan el-Askerî’nin babı (kapısı) olduğunu ileri sürmüş ve onun ölümünü takiben oğlu Muhammed b. el-Hasan’ın mehdiliğini kabul etmişti. Mezhebin kuruluşundan sonra gelişmesini sağlayan en önemli kişi, Küfe ve Halep arasındaki Cunbulâ’da yetişen, IV/X. asır ortalarında Haleb’de ölen Hüseyin b. Hamdan el-Hasîbî’dir. Bu şahsın zamanında mezhep büyük bir gelişme kaydederek Fırat nehrinin ötesindeki Irak topraklarına, Suriye ve komşu alanlara yayılmıştır. Hasîbî’nin eserleri mezhebin temel düşüncelerini oluşturmuş, öğrencileri mezhebin yayılmasında etkili olmuş, onun eserlerinden birisi olan Kitabu’l-Mecmu’ ise Nusayrİyye’nin kutsal kitabı sayılmıştır.
Karmatiler, Selçuklular, Haçlılar ve Eyyubiler devrinde varlıklarını sürdüren Nusayriler Yavuz Sultan Selim’in 1516 yılında Mercidabık zaferiyle Osmanlı hakimiyetine girdiler. Dört asırlık bir süre içinde Osmanlı hakimiyetinde kalan bu cemaatin mensupları, günümüzde çoğunluğu Suriye’de bulunmakla birlikte kısmen Hatay ve Adana gibi güney vilâyetlerimizde çeşitli mahalli isimler altında varlıklarını sürdürmektedirler.
Nusayri Mezhebi İnanç Esasları
Nusayriliğin görüşlerinin temelinde Hz. Ali’nin ilah ve yaratıcı olduğu düşüncesi vardır. Onlara göre Ali mabuddur, tanrıdır, doğurmamış ve doğurulmamıştır, ölümsüzdür. Yerler ve göklerin yaratılmasından önce var olan Ali, ilâhî zatı itibariyle gizlidir, manâdır, görünüşte imam ise de aslında Allah’tır. Bu bakımdan Nusayri mezhebinin şehadet kelimesi “Ali’den başka ilâh olmadığına şehadet ederim” şeklindedir.
Manâ olan Ali kendi nurundan isim olan Muhammed’i, o da bâb olan Selman-ı Farisi’yi yaratmıştır. Bu üçlü (Ali-Muhammed-Selman) A.M.S. şeklinde sembolleştirilmiş-tir. Bab olan Selman-ı Farisi, herbirinin muhtelif vazifeleri olan ve beş eytâm diye bilinen Mikdad b. el-Esved, Ebû Zer el-Gıfari, Abdullah b. Revaha, Osman b. Maz’un ve Kanber b. Kâdân’ı yaratmış ve bunlara tabiat aleminin idaresi için görevler vermiştir.
Nusayriler, kendilerini Ali’nin Hanlığına inanmış bahtiyar kimseler oldukları için gururlandıklarını, bundan dolayı Ali’nin kendilerini cezalandırmak üzere insan suretinde yeryüzüne gönderdiğine inanırlar. Dünyada bulunduğu esnada Ali’ye inanan gerçek Nusayrilerin ruhları ölümle birlikte, yıldızlar haline dönüşerek nurlar alemine yükselecektir. Nusayri olmayanların ruhlarının hayvan cesetlerine gireceğine inanan bu mezhep mensuplarına göre insanların günahlarından şeytanlar, şeytanların günahlarından da kadınlar yaratılmıştır. Bu bakımdan mezhep sırları kesinlikle kadınlara açıklanmaz. Çok hürmet ettikleri ve masum saydıkları Fâtıma’nın ismini ise, müzekker (erkek ismi) olarak ve “yaratıcı” anlamı da katarak “Fâtır” şeklinde söylemeyi tercih ederler. Ali’nin ilâhlığına inanmak konusunda aralarında bir ihtilaf olmamakla beraber Ali’nin güneşte yahut ayda bulunduğu konusu aralarında tartışmalıdır.
Nusayriliğin diğer şartları şunlardır:
Şehadet: Tafsilatlı ve mücmel olarak yapılan şehadette, Ali’den başka ilâh olmadığını kabul etmek yeterlidir.
Namaz: Nusayrilere göre “Ali, Muhammed ve Selman’ı yüceltiriz, tenzih ederiz” şeklinde söylemek namaz yerine geçer. Dua şeklinde olan namaz ferdî olarak ve cemaat halinde yapılır ve duadan önce abdest alınmaz.
Oruç: Hz. Peygamberin babası Abdullah’ın sessizliğini temsil eder, müslümanların tuttuğu oruç gibi değildir.
Zekât: Mânası dini öğrenmek ve öğretmek olan zekatın cemaat idaresinde mali yönü de vardır. Her ailenin mali seviyesine göre şeyhlere verdiği para zekat yerine geçer.
Ziyaretler: Bu fırka mensupları için ziyaret ve ziyaret yerlerinin büyük önemi vardır. Kutsal kişilerin ziyaret mahalleri kubbeli olup beyaza boyanır ve daha çok su kenarlarında bulunur.
Nusayri toplumunun dini İşlerini yürüten sınıf, büyük şeyh, şeyh ve nüvvâb denilen üç guruptan oluşur. Ali’nin yeryüzündeki gölgesi olduğuna inanılan ve az sayıda olan büyük şeyhlerden sonra gelen şeyhler cemaatin manevi önderleri olarak kabul edilir ve insanların ihtiyaç duyduğu kanunları yapmak için Ali tarafından gönderildiklerine inanılır. Gelecekte şeyh olmaları mümkün olan nüvvâblar ise aşağı tabakanın şeyhleridir. Ortadoğuda mevcut çeşitli din ve inançlardan etkilenmiş bulunan Nusayri mezhebinin mensuplarının sayısı hakkında kesin bir İstatistik mevcut bulunmamasına rağmen sayılarının en çok Suriye’de bulunmak üzere yarım milyon civarında olduğu sanılmaktadır.
Kaynak İslam İnanç Ansiklopedisi, Şamil İslam Ansiklopedisi ve Diyanet Vakfı İslam ansiklopedisi
Benzeri konular:
Answer ( 1 )
Nusayrilik, aynı zamanda Alevilik olarak da bilinen, İslam’ın bir mezhebi olarak kabul edilen ancak birçok farklı inanç ve pratiği barındıran bir inanç sistemidir. Adını, 10. yüzyılda yaşayan Nusayri adıyla bilinen bir dini lider olan Muhammed b. Nusayr’dan alır. Nusayrilik, esasen Şii İslam ile bağlantılı olsa da, Şii öğretilerinin ötesine geçer ve kendine özgü bir inanç sistemi geliştirmiştir.
Nusayri(lik) Ne Demek?
“Nusayri” terimi, Nusayrilik inancını benimseyen kişilere verilen isimdir. Terim, Nusayrilerin, özellikle Ali’ye olan derin sevgileri ve saygıları ile tanınan bir grup olmalarına dayanır. Nusayriler, özellikle Ali’nin Allah’ın yeryüzündeki yansıması olduğuna inanırlar ve bu inanç, diğer İslam mezheplerinden oldukça farklıdır.
Nusayrilik Mezhebinin İslam’daki Yeri
Nusayrilik, Şii İslam ile kökensel bağlantılar taşımasına rağmen, daha çok gizli ve mistik bir öğretiye sahiptir. Geleneksel Şii öğretilerinin ötesinde, Nusayrilik Ali’yi Allah’ın bir tezahürü olarak kabul eder ve bu inançları pek çok mistik ritüel ile ifade eder. Ayrıca, bu mezhep 12 İmamlar öğretilerine de yer verir, ancak bu öğretileri farklı bir şekilde yorumlar.
Nusayrilik, tarihsel olarak, özellikle Suriye, Türkiye’nin bazı bölgeleri ve Irak’ta yaşayan halklar arasında yaygındır. Mezhep, zamanla daha çok gizli kalmış ve dış dünyadan izole bir yapı oluşturmuştur. Özellikle Alevilik ile benzerlikler gösterse de, iki mezhep arasında belirgin farklar vardır. Nusayrilik, hem Şii hem de Sufi etkilerini taşır ve mistik öğretilere, sembolizme ve alegorilere dayanır.
Kısaca, Nusayrilik, İslam’ın bir mezhebi olarak kabul edilse de, kendi özgün inanç ve ritüelleriyle diğer İslam mezheplerinden ayrılmaktadır.