Paylaş
Oğlumu hafız olması için zorlamam doğru mu?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
HAFIZLIK HAKKINDA SORULAR
SORU:
Oğlum 10 yaşında hafızlığa ve okuluna devam ediyor yatılı kalıyor ilk başta çok istekli olan oğlum şimdi cok bunaldığını daraldı gibi yatılı kalmak istemediğini hatta ağlıyor ona nasıl yaklaşmalıyız ne gibi çözüm önerirsiniz dua eder misiniz?
CEVAP:
Çocuğunu hafız yapmak isteyen ailelere tavsiyeler
Kur’an hafızı olmak çok önemli değildir. Önemli olan Kur’an ehli olabilmektir. Çocuğunuzun üzerindeki emelinizi bu isimle anın. Kur’an’ı ezberlemese bile Kur’an ehli olduğu zaman dünya ve ahiretinizi kazanmış olursunuz.
¸ Bir kere, çocuğunuzu Kur’an ehli yapmayı, sizin için tıpkı hacca gidip cennet kazanmak gibi büyük bir iş olarak görün. Hatta yer yer haccetmekten de önemli görebilirsiniz.
¸ Bu hususta eşinizle hem fikir olmaya gayret edin. Şeytan sizin aranızdaki düşünce farkını büyütüp çocuğu boşluğa çekebilir.
¸ Böyle bir emelde insanların sizin etrafınızda kümelenerek tebrikler yağdıracağını zannetmeyesiniz. Tam aksine, hiç ummadıklarınızdan şeytanı bile güldürebilecek tepkiler görmeye hazır olun.
¸ Hafızlık, ortalama iki yılda biter. Bir yıl da sürebilir, üç yıl da sürebilir. Normal süre böyledir ama siz en az elli yıl sürecekmiş gibi hazır olun. Elli yıl sürecek bir proje olarak görün bunu. Böylece şeytan sizi ikinci basamakta yıldıramaz. Pes etmezsiniz.
¸ Hafızlık veya Kur’an ehli çocuk yetiştirmek, hafız olmaktan ya da Kur’an ehli olmak için çalışmaktan çok daha zordur. Çok, çok daha zordur! Buna hazırlıklı olun. Yer yer, ‘ben kendim mi hafız olsa idim?’ diyebilirsiniz.
¸ Sakın hafızlığı evde yaptırmayı denemeyin. Riski ikiye katlayabilirsiniz. Muhakkak ev ortamının dışında olsun denemeniz.
¸ Hafızlık, onu yapacak talebe kadar yaptıracak hoca işidir aynı zamanda. Bulduğunuz hocanın, hafız yetiştirmeyi Bedir’de cihat etmekten daha hafif görmesi durumunda ona çocuk teslim etmeyin. Hoca aramaya devam edin. Bu süre zarfında da çocuk, Kur’an ehli yetiştirmeyi ‘hocalık’ zannedecek birinin elinde sürece hiç başlamasın. Ayarları ile oynanmış bir çocuğun hafızlık süreci neredeyse tıkanmış gibi olur. Şöyle de diyebiliriz: Hafızlık sevdası, ayarlarıyla oynanmış bir çocuğun hafızlığından daha iyidir.
¸ Gerek hafızlık öncesinde ve gerekse süreç işlerken çocuğu sürekli abluka altında tutacaksınız. Emsalleri ile bir aradalığına dikkat edeceksiniz. Tamamen tecrit ederseniz kompleksli, kendini hiç sayan bir çocuk yetiştirirsiniz. Büyük ihtimalle de psikolojik sorunları olan bir çocuğunuz olur. Hafız da olabilir ama öyle olur. Karma bir ortamda tutarsanız bu sefer de hafızlık yaptıracak bir akıl bırakmazsınız çocukta. Ortasını bulmaya da ‘Bedir’deki iş’ diyoruz
¸ Hafızlık öncesinde ve süreç işlerken, çocuğun matematik zekâsının ezber zekâsını ezmemesine dikkat etmelisiniz. Matematik zekâsı ezber zekâsını ezerse hafızlık işi yokuşa sürülmüş olur. Oyuncağından espriye kadar her alanda buna dikkat etmeniz gerekir.
¸Yavrunuz, dört yaşından itibaren, hafızlık süreci için incelenmelidir. Dört yaşını doldurduğunda mesela bize getirebilirsiniz. Beş yaşını doldurunca da muhakkak çocuğu, bir Kur’an hafızı yetiştirebilecek hoca görmelidir. Bu hocanın kimliğini tekrar vurguluyorum: Bir hafız yetiştirmeyi, Bedir’deki üç yüz kişiden biri olmak şeklinde algılayacak. Bedir mücahitleri gibi sabırlı olacak.
¸ Yavrunuz beş yaşında bu testlere girmeye başladığında hafızlıkla ilgili zaman da belirlenebilir. Genelde on yaşına kadar acele etmemeyi tercih ediyoruz. On yaşından sonra da zaman başladı diyoruz. Yirmi beş yaşına kadar da geç kalma yoktur. ¸ Benim şahsi kanaatim, mevcut şartlarımızda zorluk ortamından yola çıkarak yaptığım tespitlerde, okul hayatının çocuk için hafızlık yolunu tıkatmayacağını düşünüyorum. Üniversite bile bu yolu tıkatamaz. Tıkatan, çocuğun kafasında Kur’an’a yer kalmayacak ortamlar ve anlayışlardır. Ya da çocuğun Kur’an’ı ikinci iş olarak görmesidir. Bu da sözünü ettiğimiz afetlerden biridir zaten.
¸ Çocuğun üç yaşından itibaren, çevresini yorumlamada hassas olacağını bilin. Buna göre dikkat edin. Mesela çocuğu, Kur’an kıymeti bilmez bir akraba ile buluşturmayacağınız gibi onun gibi olmasını istemediğiniz bir hafızla da asla buluşturmayın. Kur’an’ın ehli olamamış bir hafızı görürse bindiğiniz dalı kesmiş olursunuz.
¸Eğer tespitlerde, çocuğun hafızlığı size tavsiye edilmezse asla üzülmeyin. Biz hafızlığı ‘ezberlemek’ ve ’emmek’ olarak ikiye ayırmıştık zaten. Çocuğu ezberleme bölümünden alıp emme bölümüne geçiririz ki, asıl hedef de bu idi. Kur’an emsin dursun o zaman. Damarlarındaki kan gibi olsun Kur’an. Böyle bir eğitim uygulamasına geçersiniz.
¸ Bütün bunlar olup biterken sizin dualarınız, süreç öncesinden binlerce kere Arş’a ulaşmış olmalıdır. Bunu unutmayın. Kuru temennilerin hiçbir değeri yoktur.
¸ Bu sürecin öncesinde ve sonrasında gücünüz, istişare ile aktif duruma gelir. Evhama dönüşmeyecek tarzda bir istişare ağı kurun.
¸ Duayı, Çevreyi, Örnekleri, Muallimi, Tek ve garip kalmayı, Sabrı Ve Kaderi sakın unutmayın!
Selamünaleyküm. Nureddin YILDIZ
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hafızlık yapmak isteyenler için öneriler
Beş yaşında hafızlık için rahleye oturtulmuş bir çocuk ve onlarca hafız yetiştirmek için gayret etmiş bir kardeşiniz olarak size bunları yazıyorum. Lütfen sözlerimi dikkatli okuyup anlamaya çalışınız. Elbette en iyi bilgiyi bilen, bildiğinde yanılmayan biri değilim. Ben de sizin gibi, çocukları üzerinde emelleri olan bir kardeşinizim ama öyle veya böyle tam elli bir yıldır, bu dertlerle yoğruluyorum elhamdülillah. Bir kardeşiniz ve sizin için biiznillah hayrı düşünen biri olarak beni anlamaya çalışın. Özellikle şunu bilmenizi isterim:
Hafızlık, bir anne babanın evladına yapabileceği en büyük yatırımlardan biri belki de en değerlisidir. Bunda da şüphe yoktur. Yalnız her çocuğun, hafızlık için uygun olduğunu söyleyemeyiz. Hafızlık farklı bir zeka gerektirmektedir. Yavrunuz zeki olduğu hâlde dahi hafızlık için uygun olmayabilir. Buna bir de sizin çocuğunuzu bugüne kadarki yetiştirme tarzınız da, onu evi dışında bir yerde açmayan çiçeğe dönüştürmüş olabilir. Zeka ve şahsiyet farklılığı birleşince de hafızlık zorlaşabilir. Mevcut Kur’an Kurslarımızın da ne yazık ki, Kur’an’ımızın azametine endeksli kurumlar olduğunu söyleyemeyeceğim. Bu da ayrı bir sıkıntıdır.
Değerli kardeşim,
Çocuğu bizzat görmediğimiz için net söyleyemeyeceğim ama bahsettiğiniz tarz, hafızlığı yapamayacağını, yapsa bile sizi ve kendisini yıpratabileceğini göstermektedir. Kurstaki görevliler hakkında söyledikleri, onun vehmettiği şeyler de olabilir, gerçek de olabilir.
Netice olarak size tavsiyem şudur:
Hafızlık bilen mü’min bir psikolog bulabilirseniz onunla istişare edin. Bu istişarenin size ve çocuğa faydası olur. Daha sonra bu durumu, kursun görevlileri ile özellikle görüşün. Eğer görevlilerde çocuğun şikayet ettiği haşinliği görürseniz, gelişmeyi müftülüğe iletin. Böylece bir yanlışı önlemiş olursunuz.
Çocuğun şikayetleri yerinde değilse çocukla cedelleşmeyin, onu daha fazla yıpratmadan okuluna geri götürün. Böylesi sizin moraliniz ve onun kişiliği için daha doğruca olur. İleriki dönemlerde yeniden hafızlık yapması da hayal olmaz. Eğer her şeye rağmen devam etsin tarzında bir yol izlerseniz, korkarım çocuğunuz namazı da kaybedebilir ileride.
Allah yardımcınız olsun. Allah’a sığının, namazlarınızın ardından bu imtihanda size yardım etmesi için çokça dua edin.
Sakın bu durumu, çocuğunuz hakkında ‘bitti, yandı, helak oldu’ gibi bir mantıkla görmeyin, yanlış yaparsınız. Şeytana yardım etmeyin sakın! ‘Bu bir deneme idi, başarılı olamadı, bir dahakilerini deneyeceğiz’ demeye çalışın. Hafızlık onca büyüklüğüne rağmen İslam/Müslüman demek değildir. Bize ‘Müslüman Çocuk’ lazımdır. Hafız olursa onu başımızın tacı yaparız. Hafız olmasa da ‘Müslüman Çocuğa’ canlar feda olsun, uğruna her şeyimiz feda olsun.
Çocuğu eve geri aldıktan sonra veya bu araştırma sürecinde, bilhassa annesi sertleşip ve ‘gözümüzde bittin, puan kaybettin’ şeklinde bir tepki gösterirse, böyle bir tavır çocuğu bitirebilir. Aman çok dikkat edin. Asıl o zaman çocuğu şeytanın kucağına itmiş olursunuz. Bu da sizi tam analmıyla ‘kaş yaparken göz çıkarma’ hatasına sürükler. Lütfen dikkat edin. Elbette üzüleceksiniz. Bu üzülmek değil, ağalamakla bile unutulamayacak bir kayıptır. Çocuğun olduğu yerde bunu konuşmayın, gelen gidenle bu konuyu gündem yapmayın. Ağlayacaksanız bile, onun olmadığı yerde karı koca ağlayın. O yanınıza girince konuyu değiştirin. Şeytan kaybetsin siz kazanın.
Çocuğa yeni hedefler gösterin. ‘Sen âlim olursun’ diyerek yeni bir çığır açmaya çalışın.
Size dualar ediyorum, sabır diliyorum. Cihadınız mübarek olsun. Sakın yılmayın, yıkılmayın. Diğer çocuklarınızla bu olayı birleştirmeyin. Her çocuk başka bir dünyadır.
Sizi, rahmeti ve ihsanı ile kâinatı kuşatan Allah’a emanet ederim.
Selamünaleyküm. Nureddin YILDIZ
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Selamün aleyküm ilk oncelikle kardesimizin üstüne çok gidilmemesi gerekir ve ona guzel bir şekilde anlatilmasi gerekir onu hafta da bir kaç defa da olsa ziyarete gidilmesi yanlız kalmadığını ona hissettirmeniz lazım hafızlığını bitirirse ona en istediği şeyi alcaginizi söylemelisiniz böyle demeniz onu heveslendirir ve yapma isteği gelir ve hocalardan dolayı bunalıma varsa hocalarla konuşulması lazım eğer kurstan bunalıma varsa bir kaç gün evde dinlenmesi onun için iyi olacağını düşünüyorum inşallah sonra düzelir diye umuyorum ama çok baskı yapmayın dersini ezberlerken zorlanıyor da olabilir elimizden geldiğince zorlamayın daha çok anlatma yöntemiyle onun seveceği hoşlanacağı şeyler yapın inşallah Allah yardımcınız olsun Allah’a emanet olun