Ölen birine suç atmak

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

8 yıl önce nişanlımla kaza yaptık aracı başkası kullanıyordu nişanlım vefat etti süren kişi genç olduğu için hapiste girmesin diye ailem baskısıyla cahillikle nişanlımın aracı kullandığını söyledim ama vicdan azabı çekiyorum ve hayatım hiç bir zaman düzene girmiyor?

CEVAP:

Ölen birine suç atmakla büyük bir günah işlemişsiniz vicdan azabı duymanız gayet normaldir.
Dinimizde günahların en büyüğü yalancı şahitliktir başkasına iftira atmaktır. Özellikle bu ölen birine olursa affedilmesi zordur çünkü helallik isteme imkanı yoktur ancak okul Hakkı ahirette alınır.
Burada iki şekilde günaha girilmiştir birincisi yalancı şahit olmakla bir kul hakkı ikincisi yalan söylemekle Allahu Teala’nın yasaklamış olduğu bir fiili Allah’a karşı işlemekle… Allah’a karşı olanı tövbe istiğfar etmeniz Allah’tan af dilemenizle silinir fakat kul hakkı maalesef kalıcı olur.

İslam’da, ölen bir kişiye suç atmak, “iftira” olarak kabul edilir. İftira, bir kişinin suçsuz olduğu halde ona suç isnat etmektir. İslam’da iftira, büyük günahlardan biridir.

Kur’an-ı Kerim’de, iftiranın günahı şu şekilde belirtilmiştir:

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mısınız? İşte bundan tiksindiniz. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tevbeleri kabul edendir, esirgeyicidir.” (Hucurat Suresi, 12)

Hadislerde de, iftiranın günahı şu şekilde belirtilmiştir:

“Bir kimse, bir mümini yalan yere iftira ederse, kıyamet günü ona bir siyah bayrak verilir. O bayrak, onun boynuna asılır ve o, ‘Bu, iftira ettiğin adamdır’ diye çağrılır.” (Buhari, İman, 26)

Ölen birine suç atmanın günahı şu şekildedir:

Büyük günahtır.
Allah’ın gazabını ve azabını gerektirir.
Ölen kişinin itibarını zedeletir.
Ölen kişinin yakınlarına acı verir.
Ölen birine suç atmamak için şu hususlara dikkat etmek gerekir:

Ölen kişiler hakkında iyi şeyler söylemek ve onları bağışlamak gerekir.
Ölen kişiler hakkında yalan veya yanlış bilgi yaymaktan kaçınmak gerekir.
Ölen kişiler hakkında konuşurken dikkatli olmak gerekir.
Ölen birine suç atmaktan kaçınmak, hem ölen kişinin hem de hayatta kalanların hakkını korumaktır.

İslam’da yalancı şahitlik veya yalan şahitlik, büyük günahlardan biri olarak kabul edilir. Yalan şahitlik, bir durumu veya bir olayı yanlış bir şekilde tanıklık ederek gerçeği çarpıtmak veya yanıltıcı bir ifade vermek anlamına gelir. İslam hukukunda adaletin korunması büyük önem taşır ve yalan şahitlik, bu adaletin zarar görmesine yol açabilir.

Kur’an’da yalancı şahitlik konusuna dair ayetler bulunmaktadır. Örneğin, Nisa Suresi’nde (4:135) şöyle buyurulur: “Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutun; Allah için şahitlik edenler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe itmesin. Adaletli olun, bu Allah’a daha yakındır. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir.”

Ayrıca, yalan şahitlik konusunda Peygamber Muhammed’in (s.a.v.) hadislerinde de uyarılar bulunmaktadır. Yalan şahitlik yapmanın, ciddi sonuçları olabileceği ve adaletin bozulmasına sebep olabileceği vurgulanmıştır.

İslam, insanların birbirine karşı dürüst olmalarını, adaleti korumalarını ve doğru şahitlik yapmalarını öğütler. Yalan şahitlik yapmak, ciddi sonuçları olan bir davranış olduğundan, İslam hukukunda ve ahlaki prensiplerde bu tür eylemler büyük bir yanlış olarak kabul edilir. Bu nedenle, İslam toplumunda adaletin ve doğruluğun korunması için yalan şahitlikten kaçınılması ve doğru tanıklık yapılması önemlidir.

BENZER KONULAR:

Cevapla