Ölmüş biri yerine oruç tutulur mu

Question

Ölen kişinin oruç borcu nasıl ödenir

 

ÖLMÜŞ BİRİNİN YERİNE ORUÇ TUTMAK

الله عنها أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: «من مات رضي وعليه صيام صام عنه وله.» متفق عليه .

660- Hz. Aişe radıyallahu anhânın naklettiğine göre Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim ölür de üzerinde oruç borcu kalırsa onun yerine velisi oruç tutar.”0

Hadisten Çıkarılan Hükümler:

1- Hadisin zahirine göre üzerinde oruç borcu olan kişi ölürse velisinin onun yerine oruç tutması vaciptir. Bu da ölen kişinin tutamadığı oruçların kazası sayılır. Bu hükmün çıkarılmasının sebebi cümlede geçen “men” eda tidır. Bu edat umum ifade ettiğinden dolayı ölmüş olup üzerinde ramazan, adak veya kefaret orucu borcu bulunan herkesi kapsar. Bu durumda olan kişinin yerine velisi oruç tutup kazasını yapar.

Hadiste geçen “Onun yerine velist oruç tutar.” ifadesi haber cüm lesidir ve onunla burada insa, yani emir kastedilmiştir. Cümlenin takdiri şöyledir: Velisi onun yerine oruç tutsun.’ Hadisi delil olarak kullananların çoğuna göre buradaki emir vaciplik ifade etmez. Zahiriler’den bir kısmı bunun vacip olduğunu söylemişlerdir. Buna göre, ölmüş olup üzerinde oruç borcu olan kimsenin yerine velisinin oruç tutması vaciptir. Zahiriler’in kendi aralarındaki görüş ayrılığı sebebiyle İmamü’l-Harameyn’in buradaki emrin vaciplik ifade etmediğine dair icma olduğu iddiasına itibar edilmez.

 

Hadisçilerden bir kısmı hadisin zahiriyle amel etmiş olup Ebu Sevr, İbni Hazm ve başkaları bu görüşü kabul etmişler, üzerinde hangi oruç borcu olursa olsun ölmüş kişinin yerine velisinin oruç tutmasının vacip olduğunu söylemişlerdir. Böylece vacip ölüden sakıt olur. Onlar bu görüşlerine delil olarak hadisteki umum ifade eden ibareyi göstermişlerdir. Bir diğer delille ri de İbni Abbas radıyallahu anhümánın naklettiği Buhari ve Müslim’de geçen şu hadistir: “Bir düşün, eğer annenin bir borcu olsaydı ve onu ödeseydin bu onun borcunu düşürür müydü? Kadın, evet, dedi. Bunun üzerine şöyle buyurdu: O halde annenin yerine oruç tut. ” Bir başka ri vayette ise şöyle gelmiştir: “Allah’a olan borcun ödenmesi daha lâyıktır.” Burada oruç borca ilhak edilmiş, böylece vacip olan bütün oruçlan içine al mış ve ölmüş kişinin yerine oruç kaza etmenin vacip olduğunu göstermiştir.

İmam Ahmed, Leys ve Sa’d’a göre ölen kişinin velisinin özellikle adak orucu borcunu kaza etmesi müstehaptır. Onlar bu hususta az önce zikredi len İbni Abbas hadisini delil göstermişlerdir. Çünkü bu hadis adak orcunun kazası hakkında varit olmuştur. Buna göre Hz. Aişe’nin hadisi de àmmin hâssa hamli gibi, adak orucuna hamledilir. Ramazan orucuna gelince, de mişlerdir ki, borcunu ödediği gibi ölen kişinin yerine velisi fakirleri doyurur. Ayrıca, orucun borca benzetilmesini de ölen kişinin yerine oruç borcunu kaza etmenin vacip olmadığına delil göstermişlerdir.

Fakat buna itiraz edilerek Hz. Aişe hadisi ile İbni Abbas hadisi arasında çelişki olmadığı ve bundan dolayı Hz. Aişe hadisinin diğerine edileme yeceğini söylemişlerdir. Çünkü Hz. Aişe hadisi genel bir kuralı belirtmektedir. İbni Abbas hadisi ise olmuş bir olaya cevaptır ve Hz. Aişe hadisinin kapsamına girer **

Aralarında Hanefiler’in, Mâlikiler’in ve Şafiiler’in de bulunduğu fakih lerin çoğuna göre ne velisinin ne de bir başkasının tutacağı oruç ölü üzerine vacip olmuş bir orucun yerine geçmez. Onlar bu hususta, mükellefin biz zat kendisinin farzı eda etmesi gerektiğini söyleyen delillerin umumluğunu delil göstermişlerdir. Oruç bedeni bir ibadet olup hayatta olan kimselerin birbirlerine niyabeten oruç tutması icma ile caiz olmadığı gibi, ölünün yeri ne de bir başkası oruç tutamaz. Ölenin velisi ancak ona niyabeten her gün fakirlere yarım sa hurma veya arpa yedirebilir. Cumhurun başka birçok delili olmakla birlikte konuyu uzatmak istemiyoruz.

Cumhur, hadis hakkında birçok cevap vermişlerdir. Onlardan birine göre “Onun yerine velisi oruç tutar.” ifadesi, ölünün velisi oruç yerine geçen fakirleri doyurma işini yapar, anlamına gelir. Tıpkı daha önceki bir hadiste geçen şu ifade gibi: “Temiz toprak Müslüman’ın abdest suyu yerine geçer.” Ayrıca, ölenin velisi kendisi için bir amel işleyip de onu ölüye devrederse ölü onun sevabından faydalanır. Bu hususu teyit eden şeylerden biri de borç ödemeye benzetilmiş olmasıdır. Kişi, kendisi için kazandığı bir parayla başka birinin borcunu ödeyebilir. Açıkça görüldüğü üzere hadislerin delaleti Nevevi hazretlerinin de kabul ettiği gibi velinin ölen kimsenin yerine orucunu kaza etmesinin meşru olduğu yönündedir.

2- Hadiste geçen “velisi” ifadesi hakkında ihtilaf edilmiştir. Bir görüşe göre veli, ölenin bütün akrabalarıdır. Bir başka görüşe göre ölünün varisle ridir. Bir başka görüşe göre oğulları ve baba tarafından akrabalarıdır (asa- be) Hanbeliler’e göre baskın olan tercih edilen görüş bütün akrabalardır. Hanbeliler ölenin velisi olmayan birinin, onun izniyle veya izni olmadan ölünün yerine oruç tutmasına cevaz vermişlerdir. Çünkü hadis orucu borca benzetmiştir. Ölünün borcunu ödemek ise ne velisine ne de onun iznine bağlı değildir. Hadisin burada ölenin velisinden söz etmesinin sebebi genel de bunu velinin yapmasıdır.

Hanefi mezhebine göre orucu bozmayan durumlar

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. Ölen kişi adına oruç tutmakla ilgili 

    Ölü adına oruç tutmakla ilgili İslâm âlimlerinin görüşlerini de zikredelim ki meselenin hilafına icma olduğu zannedilmesin.

    Abdullah b. Abbas der ki: “Ölünün nezredilmiş bir orucu varsa o tutulur; Ramazan orucunun kazasında ise yemek verilir.” Ahmed b. Hanbel’in de görü- şü budur.

    Ebû Sevr de: “Nezir ve farz oruçları tutulur.” Ebû Dâvud ve ashabı da “farz olsun nezir olsun orucu tutulur” demektedirler.

    Evzãî de: “Tutamadığı oruç yerine, velîsi sadaka verir. Sadaka verecek bir şey bulamazsa bu takdirde orucunu tutar” demektedir. Süfyan-ı Sevrî den gelen bir rivayet de böyledir. Ebû Ubeyd’ül-Kâsım b. Selam da: “Nezrini tutamadan ölen kişi adına oruçu tulur. Farz oruçları için ise yemek verilir” demektedir.

    Hasen ise: “Üzerinde bir aylık oruç borcu olarak ölen bir kimse adına otuz kişi, birer gün tutarsa bu câizdir” demektedir.

    En iyi cevap

Cevapla