Ölü için ezan okunur mu

Question

Ölünün Kulağına Ezan Okumak

Olu icin ezan okunur mu

SORU: Ölen kimsenin kulağına ezan okunmasının müstehab olduğu doğru mudur? Eğer doğru ise bunun delili nedir?

CEVAP: Rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Bir hasta veya ölü yanında bulunduğunuzda iyi şeyler söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize âmîn derler.

Ümmü Seleme (r.a) Hz. Peygamber’e giderek: “Ey Allah’ın Rasû-lü! Ebu Seleme (kocam) vefat etti” dedi. Hz, Peygamber Ümmü Sele-me’ye: “Allahım! Bana ve ona mağfiret et. Bana onun yerine daha hayırlısını ver de” buyurdu. (Ümmü Seleme daha sonra şöyle demiştir “Hz. Allah bana onun yerine daha hayırlısını, Hz. Muhammed’i (s.a) eş olarak verdi.”

Ölmek üzere olan birinin yanında bulunanların o kimseye “Lâ ilahe illallah” demesi için telkinde bulunması sünnettir. Çünkü Hz. Peygamber: “Ölmek üzere olanlarınıza ‘lâ ilahe illallah’ demesini telkin ediniz” buyurmuştur.

Bir diğer hadis ise şöyledir:

Son sözü ‘Lâ ilahe illallah’ olan kimse cennete girer.

İlim adamları diyor ki: Vefat etmek üzere olan kimseye kelime-i şehadeti söylemesi için ısrar etmemek gerekir. Zira böyle bir ısrar karşısında sıkılıp, uygun olmayan sözler söyleyebilir. İlim adamlarından bir başka grup ölmek üzere olan kimseye “Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluh” demesi için telkinde bulunmak gerektiği görüşündedirler.

Vefat eden kimseye Yasin suresinin okunması müstehabtır. Öldükten sonra cenazenin kulağına ezan okunacağına dair elde bir bilgi yoktur.

Ölen kimsenin kulağına ezan okunmasının müstehab olduğuna dair İslami literatürde güvenilir bir delil bulunmamaktadır. İlgili rivayetler ve hadisler ölmek üzere olan kişinin yanında yapılması gereken amelleri, duaları ve telkinleri anlatmaktadır; ancak ölen kişinin kulağına ezan okunmasını tavsiye eden bir delil ya da uygulama bulunmamaktadır.

Ölmek üzere olan kimsenin yanında yapılması gerekenler:

Kelime-i Tevhid telkini: Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadislerinde, ölmek üzere olan bir kimseye “Lâ ilâhe illallah” telkin edilmesi tavsiye edilmiştir. Ancak bu telkin nazik bir şekilde yapılmalı, kişinin üzerinde baskı oluşturulmamalıdır.

“Ölmek üzere olanlarınıza ‘Lâ ilâhe illallah’ demesini telkin ediniz.” (Müslim, Cenâiz, 1)

Yasin Suresi’nin okunması: Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şu hadisi, Yasin Suresi’nin ölmek üzere olan bir kişinin yanında okunmasını teşvik eder:

“Yasin Suresi’ni ölülerinize okuyunuz.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 20)

Güzel sözler söylemek ve dua etmek: Rivayetlerde, bir kimse ölmek üzere olduğunda yanında bulunanların güzel sözler söylemesi ve dua etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bunun nedeni, meleklerin bu dualara “Âmin” demesidir.

Sonuç: Ölen kimsenin kulağına ezan okunması uygulamasının İslam’da bir dayanağı bulunmamaktadır. Bunun yerine, sünnete uygun olarak ölmek üzere olan kişinin yanında kelime-i tevhid telkini, dua ve Yasin Suresi’nin okunması tavsiye edilmektedir. Ölüye yapılacak hayırlı işler ve dualar, sevabın ona ulaşması için daha makbul görülmüştür.

Benzeri konular:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. İslam kültüründe, ölünün kulağına ezan okunması yaygın bir uygulamadır, ancak bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı İslam alimleri, ölen kişinin kulağına ezan okumanın, ölümün ardından ruhu için bir fayda sağlayabileceğini savunur. Bunun temelinde, ezanın İslam’a özgü kutsallığı ve dinin en temel öğretilerini hatırlatıcı bir etki yapması inancı yer alır.

    Ancak, ezan okumak İslam’da zorunlu bir uygulama değildir ve bazı alimler bu uygulamanın dinin temel öğretilerine dayalı olmadığını belirtir. Ölünün kulaklarına ezan okumanın kesin olarak dinî bir gereklilik olmadığı, daha çok kültürel bir gelenek olduğu vurgulanır.

    Sonuç olarak, ölünün kulağına ezan okunması, özellikle bazı bölgelerde ve aileler arasında yaygın bir gelenek olsa da, bunun dini bir zorunluluk olmadığına dair görüşler de mevcuttur.

    En iyi cevap

Cevapla