Ölüm nedir? Ölüm ve sonrası hakkında geniş bilgi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Ölüm ne demektir?

Ölüm nedir Ölüm ve sonrası

Ölüm hakkındaki inançlar

Ölüm hayatın zıddı, insanın ölümden sonra gideceği ikinci âlemin başlangıcı sayılmıştır. Ölümle birlikte insanın geleceği, insandan aynlan bir şeyin var olup olmadığı, varsa bu varlığın niteliği, tekrar bedenlenip bedenlenemeyeceği gibi sorular gerek ilkel gerekse medeni insanı daima meşgul edegelmiştir.88 Haklı olarak her devirde insanlar bu sorulara ikna edici cevaplar aramıştır. İslâm öncesi Arapların da bu konuda çeşitli görüşleri tercih ettikleri görülmektedir.”

Ölüm Arapçada “hareketsizlik, sükünet” demektir; “öldü” demek “hareketsiz kaldı” demekle eşdeğerdir. Cahiliye Araplarının bir kısmı ruh ve beden ayırımı yaparak ölümü ruhun bedenden ayrılmasından sonra bedenin hareketsiz kalması şeklinde açıklar. Bunlara göre insan tabii yolla veya bir hastalık sebebiyle öldüğünde ruh burun ve ağızdan çıkmakta ve nefesini (soluk) kaybetmekte, fakat öldürülen veya yaralama sonucu ölen kimsenin ruhu ise yarasından çıkmaktadır ki bu inanca sahip olanlar azınlığı oluşturur. Bir kısmı da ölümü doğal bir olay olarak görmekte, bedenden ayn bir ruhun varlığına inanmamaktadır.”

Ruh ve beden ayırımı yapan müşrik Araplar, ölenlerin ruhlarının yaşadığını kabul etmeleri sebebiyle atalarının kabirlerini kutsallaştırırlar, onlara yakın olmayı isterler ve yardımlarına sığınırlardı. Bu yüzden ölülerin duyup idrak edebileceğine, sevinip kızabileceğine ve insanların isteklerini yerine getirebileceklerine, böylece ruhlann onlara fayda ve zarar verebileceğine inanırlardı. Bundan dolayı Hz. Peygamber, islâm’ın ilk yıllarında bu tür inançların terk edilmesi için kabirlerin üstünün düzeltilmesini emrederek oralarda kandil yakmayı, mezara karşı namaz kılmayı ve seçkinlerin mezarlarını mescit edinmeyi yasaklamıştır. Nitekim Kur’an’da da “Onlara sadece bizi Allah’a yaklaştırması için tapıyoruz.” dedikleri dile getirilerek cahili inançlarına geri dönülmemesi emredilmektedir. Bu bağlamda Cevad Ali, Araplardaki şirk inancının onların ruh anlayışından kaynaklanabileceğini söylemektedir.”

Benzeri konular:

Cevapla