Paylaş
Ölümden sonra ne olacak
Question
Ölümden Sonraki Hayat
SORU: İnsan öldükten sonra kabirde iki melek tarafından sorguya çekildiğinde, sağlığında yaptıklarına göre cennete veya cehenneme mi girer? Yoksa büyük hesap günü olan kıyameti mi bekler? Bekleme durumunda neler olur?
CEVAP: Fıkıh bilginleri Gafir/45-46 ayetleri ile kabir azabının ve kabir sorgusunun varlığını isbat etmişlerdir. Çünkü bu ayetlerde Firavun ve halkının sabah akşam azaba sokulacağı, daha sonra da en çetin azaba sokulacakları bildirilmektedir.
Sabah akşam azaba sokulmaları kabirde olup bunun devamlı olacağı, daha şiddetli azabın da kıyamet gününde olacağı anlaşılmaktadır.
Hz. Peygamber’in: “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe, veya cehennem çukurlarından bir çukurdur” hadisi de kabir azabının veya nimetinin var olduğuna delildir. Bu hadis önce kabirde azap veya nimetlenmenin varlığını ve bu durumun devamlı olduğunu göstermektedir.
Hz. Enes’ten rivayet edilen hadis de bu konunun delillerindendir:
Kul kabrine konulduğunda arkadaşları çekilip giderken onların ayak seslerini duyar. Bu sırada ona iki melek gelir ve “Hz. Mu-hammed hakkında ne dersin?” diye sorarlar.
Kabre konan kimse mü’min ise: “Şahitlik ederim ki o, Allah’ın kulu ve Rasûlü’dür” der. Bunun üzerine ona şöyle denir: “Şu cehennemdeki yerine bak! Allah onun yerine sana cennette bir yer ihsan etmiştir.” Artık müslüman hem cennetteki, hem de cehennemdeki yerini görür.
Kâfir veya münafık kimseye de: “Hz. Muhammed hakkında ne dersin?” diye sorulur o ise: “Bir şey bilmiyorum, insanlar ne diyorsa ben de onu diyordum” der. Melekler ona: “Bilmez olaydın! O insanlara uymaz olaydın!” derler. Bundan sonra başına demirden çekiçlerle vurulur. Kâfir, öyle bir feryad eder ki insanlar ve cinler dışında her şey onun haykırışını duyar.”
Ayrıca Abdullah b. Ömer’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Sizden biriniz vefat ettiğinde (âhiretteki) yeri kendisine gösterilir; cennetlik ise cennetteki, cehennemlik ise cehennemdeki yeri gösterilir ve şöyle denir: Kıyamet gününe kadar (burasını göreceksin. Kıyametten sonra gireceğin) yerin burasıdır.
Bu hadis de kabirde azabın veya nimetlenmenin devamlı olacağını göstermektedir.
Kabirde hesaba (sorguya) çekilmek kıyamette hesaba çekilmemeyi gerektirmez. Nitekim aşağıdaki ayetler bunu göstermektedir:
(Ey insanlar) o gün (hesap için) huzura alınırsınız. Size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Kitabı sağ tarafından verilen: “Alın kitabımı okuyun. Doğrusu ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum” der. Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette safâlı bir hayat içindedir. (Onlara denir ki “Geçmiş günlerde işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.”
Kitabı sol tarafından verilene gelince: O “Keşke bana kitabım ve-rilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Keşke onunla (ölümle) her iş olup bitseydi!” der. (Hâkka/18-28)
Kıyametteki hesap dinde şek, şüphe, kapalılık ve karışıklık olmayan apaçık meseleler hususunda olacaktır. Bu, kabir sualinin kıyamet hesabına ihtiyaç bırakmayacağı anlamına gelmez. Zira kabirdeki hesap ayrı, kıyametteki hesap ayrı olacaktır
Bir insanın mükafatı veya cezası kabire koyulmasından itibaren başlıyor diyebiliriz bu bilgiler ışığında. Sorguya gelecek melekler Münker ve Nekirdir. Bu meleklerin siyah mavi olduğunu söyleyen kaynaklara denk geldim.
‘Bu konuda gelen rivayetlerden anlaşıldığına göre, kabir nimeti çok çeşitlidir: Kabrin genişletilmesi, aydınlatılması, yeşilliklerle doldurularak Cennet bahçelerinden bir bahçe halini alması, mü’mine sabah-akşam Cennet’teki makamının gösterilmesi, yine mü’minlere kabirlerinde iyi amellerinin arkadaşlık etmesi bu nimetlerden bazılarıdır.’ (Kabir azabı ve nimeti ile ilgili daha geniş bilgi için bknz. Süleyman Toprak, Ölümden Sonraki Hayat, Kabir Hayatı, 9. Baskı, Konya, 2005).
Konu hakkında ilgimi çeken bir hadis:
Hz. Peygamber (s.a.v) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında koğuculuk yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) yaş bir dal almış,ortadan ikiye bölmüş ve her bir parçayı iki kabre de birer birer dikmiştir. Bunu gören ashap, niye böyle yaptığını sorduklarında: ‚Bu iki dal kurumadığı sürece, o ikisinin çekmekte olduğu azabın hafifletilmesi umulur.‛ (Buhârî, ‚Cenaiz‛, 82; Müslim, ‚İman‛, 34; EbûDâvud, ‚Taharet‛, 26.)
Answer ( 1 )
Bu tür sorular, kişinin inançlarına, kültürüne ve dünyaya bakış açısına bağlı olarak farklı şekillerde yanıtlanabilir.
Ölümden Sonra Ne Olacak? Ölüm sonrası ne olacağına dair çeşitli inançlar ve felsefi görüşler bulunmaktadır. Bazı dinler ve kültürler ölümden sonra bir yaşam olduğuna inanırken (örneğin cennet, cehennem, reenkarnasyon gibi), bazıları ise ölümün sonrasında bilinçli bir varlık hali olmadığına inanır. Bilimsel bakış açısına göre, ölümde beynin ve bedenin işlevleri sona erer ve bunun ötesinde bir şeyin olup olmayacağı henüz kesin bir şekilde kanıtlanmamıştır.
İç Çamaşırını Ters Giymek ve Büyü: İç çamaşırını ters giymek gibi halk arasında söylenen bazı inanışlar, genellikle şans getirme, nazardan korunma ya da kötü enerjilerden arınma gibi batıl inançlarla ilişkilendirilir. Ancak, bilimsel açıdan bu tür şeylerin büyü ya da mistik bir etkisi olduğu kanıtlanmamıştır. Yine de bazı kültürlerde bu tür davranışların belirli sembolik anlamları olabilir.
İnançlar kişisel olduğu için, her iki soruya da farklı yanıtlar verilebilir, ancak bilimsel bir bakış açısıyla kesin bir sonuç çıkarmak zor olacaktır.