oruç hadisleri
Enes (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber bir seferde bulunmuştuk. Bizden kimi oruç tutmuş, kimi de yemişti. Sıcak bir günde konakladığımızda çoğumuz gölgelenmişti. Elbisesi olan elbisesiyle, kimimiz de eliyle güneşten korunuyordu. Oruç tutanlar hararetten kesilip düştüler. Buna karşılık oruç tutmayanlar, kalktılar, çadırları kurdular ve develeri suladılar. Bu faaliyetler üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Bu gün oruç tutmayanlar, tam sevap alıp gittiler” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1886
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle nakletmiştir:
Hamza b. Amr Eslemi, Resulüllah’a (a.s.) sefer hâlindeki oruçtan sordu. Resulüllah: “Dilersen oruç tut, dilersen oruç tutma” diye cevap vermiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1889
Ebu Derda (r.a.) şöyle anlatır:
Biz Ramazan ayında çok sıcak bir günde, Resulüllah (a.s.) ile beraber sefere çıktık. Her birimiz sıcaklığın şiddetinden dolayı elini başına koyuyordu. Aramızda ise Resulüllah (a.s.) ile Abdullah b. Ravaha’dan (r.a.) başka oruç tutan kimse yoktu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1892
Ümmül-Fadl bt. Haris (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Bazı insanlar Arefe günü onun yanında Resulüllah’ın (a.s.) oruçlu olup olmadığı hususunda münakaşa ettiler. Bir kısmı, Resulüllah oruçludur, dedi. Diğer bir kısmıda Resulüllah oruçlu değildir, dedi. Bunun üzerine ben Resulüllah’a bir bardak süt gönderdim. Allah Resulü (a.s.), bu sırada Arafat’ta devesinin üzerinde vakfe yaparken, o sütü içti.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1894
Ümmü’l-Fadl (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Ashaptan bazı kimseler, Arefe günü oruç hususunda şüpheye düştüler. Biz de Arafat’ta Resulüllah ile beraber bulunuyorduk. Bunun üzerine ben, Peygamber Arafat’ta iken ağaçtan oyulmuş bir kap içinde kendisine süt gönderdim. Peygamber de (a.s.) bu sütü içti.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1895
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Cahiliye devrinde Kureyş aşure günü oruç tutardı. (Hicretten evvel) Resulüllah (a.s.) da aşure orucunu tutmuştur. Medine’ye hicret ettiğinde yine aşure orucunu tuttuğu gibi, (sahabelere de) bu orucu tutmalarını emretti.(İkinci sene) ramazan ayında oruç farz kılınınca, Allah Resulü (a.s.): “İsteyen aşure orucunu tutar, isteyen de terk eder” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1897
Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Cahiliye devri ahalisi aşure günü oruç tutarlardı. Resulüllah (a.s.) ve müslümanlar da ramazan orucu farz kılınmadan önce o gün oruç tutmuşlardır. Ramazan orucu farz kılınınca, Hz. Peygamber: “Şüphesiz ki, aşure Allah’ın günlerinden bir gündür. Artık dileyen o gün oruç tutar, dileyen de o gün oruç tutmaz” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1901
Abdullah b. Mesûd’un anlatıyor:
Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi. Eşas b. Kays bir Aşure günü Abdullah’ın yanına gelerek, onun yemek yediğini gördü ve: Ey Ebu Muhammed! Aşure günü nedir bilir misin? O da “O nedir? diye sorduğunda “Şüphesiz bu gün aşure günüdür, dedi. İbn Mesûd (r.a.) ise: “Ramazan orucunun farz kılınmasından önce bu günde oruç tutulurdu. Ramazan orucu emredilince bu terk olundu” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1905
Humeyd b. Abdurrahman’nın Muaviye b. Ebu Sufyan’dan (r.a.) naklettiğine göre kendileri Muaviye b. Ebu Sufyan’ı Medine’deki hitabında, yani Muaviye bir aşure günü Medine’ye gelip halka hitabında şöyle derken işitmiştir:
Ey Medineliler! Hani alimleriniz? (Biliniz ki) ben Resulüllahdan (a.s.) işittim, (bu gün için) şöyle buyuruyordu: “Bu gün aşure günüdür. Aşure günü oruç tutmayı Allah size farz kılmamıştır. Halbuki ben oruçluyum. Sizlerden her kim bu orucu tutmak isterse tutsun; tutmak istemeyen de tutmasın” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1909
İbn Abbas (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) Medine’ye geldiğinde Yahudiler aşure günü oruç tutuyorlardı. Yahudilere bu orucun mahiyeti sorulduğunda, onlar: “Böyle bir günde Allah Musa’yı ve İsrail oğullarını Firavun’a karşı galip kılmıştır. Biz de o günü tazim maksadıyla oruç tutuyoruz” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Biz Musa’ya sizden daha yakın ve evlayız” buyurarak o gün de oruç tutulmasını emretti.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1910
Ebu Musa (r.a.) şöyle anlatır:
Aşure günü Yahudilerin, tazim ettikleri ve bayram edindikleri bir gündü. Resulüllah (a.s.): “O gün sizler de oruç tutunuz,” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1912
İbn Abbas şöyle anlatmaktadır:
İbn Abbas (r.a.) kendisine aşure günü orucu sorulduğunda: “Resulüllah’ın (a.s.) bu günden başka, faziletinin bütün günleri içermesini talep ederek oruç tuttuğu bir gün ve bu aydan yani Ramazandan başka faziletinin bütün ayları içermesini talep ederek oruç tuttuğu başka bir ay bilmiyorum” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1914
Seleme b. Ekva (r.a.) şöyle bildirmiştir:
Resulüllah (a.s.) aşure günü Eslem kabilesinden bir kimseyi gönderip insanlar arasında şunu ilan etmesini emretmiştir: “Birşey yememiş olan oruç tutsun. Yemiş olan ise artık orucunu geceye kadar devam ettirsin!”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1918
Rubey bt. Muavviz b. Afrâ (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) Medine etrafındaki Ensar köylerine aşure günü kuşluk zamanı şu haberi gönderdi: “Her kim oruçlu olarak sabaha ulaştı ise artık orucunu tamamlasın. Kim de bir şey yiyerek sabahladı ise gününün geri kalan kısmını yemek yemeyerek tamamlasın!” Rubey sözlerine şöyle devam etmiştir: Biz bundan sonra aşure orucunu tutar, bütün çocuklarımıza da tutturur ve onlarla mescide giderdik. Oruçlu çocuklarımıza boyalı yünden oyuncak düzerdik de onlardan biri yemek diye ağlarsa iftar vakti erişinceye kadar ona bu oyuncağı verip eğlendirirdik.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1919
Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) sizi şu iki günde oruç tutmaktan nehyetti: Birisi orucu tamamladığınız Ramazan Bayram’ı günüdür, diğeride kurbanınızın etinden yediğiniz Kurban Bayram’ı günüdür.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1920
Ebu Saîd Hudrî (r.a.)
Hz. Peygamber’den (a.s.) şöyle işittiğini haber vermiştir: “İki günde oruç tutmak sahih olmaz: Kurban bayramı günü ile Ramazan Bayramı günü.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1922
İbn Ömer’in (r.a.) rivayetinde anlatıldığına göre:
Bir kimse İbn Ömer’e gelip: Bir gün oruç tutmayı adadım. Ancak bu nezrettiğim gün de Kurban Bayramı yahut Ramazan Bayramı gününe isabet etti (nasıl yapayım?) diye sordu. İbn Ömer “Yüce Allah nezri yerine getirmeyi emir buyurdu. Resulüllah (a.s.) ise bu (bayram) gününün orucundan nehyetti” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1924
Cabir b. Abdullah’ın (r.a.) şöyle söylediğini
Muhammed b. Abbad haber vermiştir: Cabir b. Abdullah (r.a.), Kâbe’yi tavaf etmekte iken kendisine, Resulüllah (a.s.) Cuma günü oruç tutmaktan nehyetti mi? diye sordum. Cevaben: “Şu Beyt’in sahibine yemin olsun ki, evet nehyetti” demiştir.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1928
Ebu Hureyre’nin (r.a.) bildirdiğine göre:
Allah Resulü (a.s.): “Sizden biriniz Cuma’dan bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmadıkça sakın yalnızca Cuma günü oruç tutmasın” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1929
Seleme b. Ekva (r.a.) şöyle haber vermiştir:
…oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir…ayeti nazil olduğunda, oruç tutmayıp da fidye vermek isteyenler, oruç tutmayıp fidye verdiler. Bundan sonraki ayet nazil olunca o ayet fidye vermeyi, eda ve kazaya gücü yetmeyenlere tahsis etti.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1931
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle rivayet etmiştir:
” (Bazen) üzerimde Ramazandan oruç borcu kalırdı da, Resulüllah (a.s.) ile meşgul olup ilgilenmekten dolayı bu orucu Şaban ayından başka bir ayda yerine getirmem mümkün olmazdı.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1933
Hz. Aişe’nin (r.ah.) haber verdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.): “Kimin üzerinde oruç borcu olduğu halde ölürse, o ölünün velisi, ölen kimse yerine oruç tutabilir” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1935
İbn Abbas (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah’a (a.s.) bir kadın gelerek: “Annem, üzerinde bir ay oruç borcu olduğu halde öldü” dedi. Resulüllah (a.s.) ona: “Eğer annenin üzerinde herhangi bir borç bulunsaydı sen o borcu öder miydin?” diye sordu. Kadın: “Evet” deyince Allah Resulü (a.s.): “Öyle ise Allah’a olan borç başka borçlardan daha ziyade ödenmeğe layıktır” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1936
Ebu Hureyre’nin (r.a.) haber verdiğine göre:
Resulüllah (a.s.): “Herhangi biriniz (bilhassa) oruçlu bulunduğu gün artık kötü söz söylemesin ve cahilliğe kapılmasın. Eğer bir kimse kendisi ile dövüşür yahut söverse derhal; ben oruçluyum, ben oruçluyum, desin” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1941
Sehl b. Sa’d’ın (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Bu kapıdan Kıyamet gününde yalnız oruç tutanlar girer. Onlarla beraber başka hiçbir kimse giremez. (Kıyamet gününde) oruçlular nerede? diye çağrılır. Oruç tutanlar kalkıp o kapıdan girerler. Oruçluların sonuncusu bu kapıdan içeri girdiği zaman kapı kapatılır, artık ondan içeriye hiç kimse giremez.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1947
Ebu Saîd Hudrî’nin (r.a.) haber verdiğine göre:
Resulüllah (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir kul Allah rızası için bir gün oruç tutarsa, bundan dolayı şüphesiz Allah o kulun yüzünü ateşten yetmiş sonbahar (yetmiş yıl) kadar uzaklaştırır.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1948
Ebu Hureyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Resulüllah (a.s.): “Kim oruçlu iken unutup yer, içerse orucunu (bozmayıp) tamamlasın. Çünkü ona ancak Allah yedirmiş ve içirmiştir” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1952
İbn Abbas (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) Ramazandan başka hiç bir ayda tam olarak oruç tutmamıştır. Allah Resulü diğer aylarda oruç tuttuğu zaman onu gören birisi: Hayır yemin olsun, Resulüllah bu ay hiç iftar etmiyor diyecek kadar oruç tutardı. Oruç tutmadığı zamanda da onu gören birisi: Hayır yemin olsun, Resulüllah bu ay hiç oruç tutmuyor diyecek derecede oruç tutmazdı.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1959
Enes (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Resulüllah (a.s.) bazen, “O artık hep oruçludur, O hep oruçludur” denilinceye kadar oruç tutar, bazen de “O artık hiç oruç tutmamıştır, O hiç oruç tutmuyor” denilinceye kadar oruç tutmazdı.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1961
Abdullah b. Amr b. As (r.a.) şöyle anlatır:
Abdullah’ın: “Ben hayatta bulunduğum müddetçe geceleyin namaz kılacağım, gündüzleyin de oruç tutacağım” diye yemin ettiği Resulüllah’a haber verildiğinde, Allah Resulü (a.s.): “Gerçekten sen böyle mi söylüyorsun?” dedi. Ben de kendisine: “Evet böyle söyledim Ey Allah’ın Resulü!” dedim. Resulüllah: “Sen bu ağır ibadeti yerine getiremezsin. Sen bazen oruç tut, bazen ye, bazen uyu, bazen namaz kıl. Her aydan üç gün oruç tut. Her iyiliğe onun on misli mükâfat vardır. Kim bir iyilikle gelirse işte ona bunun on katı vardır. Bu, her ayın üç gün orucu bütün sene oruç gibidir” buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum, dedim. Öyle ise bir gün oruç tut, iki gün ye, buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum ya Resulüllah dedim. Öyle ise; bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu Davud’un (a.s.) orucudur. Bu, oruç tutmanın en âdil olanıdır, buyurdu. Ben bundan daha fazlasına muktedir olurum, dedim. Resulüllah (a.s.): “Bundan daha faziletli oruç yoktur” buyurdu. Abdullah b. Amr (ihtiyarlayıp da taahhüt ettiği ibadeti yerine getirmekten aciz kalınca): “Resulüllah’ın söylediği her ayda üç gün oruç tutmayı kabul etmiş olsaydım, bana hiç şüphesiz ehlim ve malımdan daha sevimli olacaktı,” diye hayıflanmıştır.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1962
İmran b. Huseyn (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Allah Resulü (a.s.), ona (veya bir başkasına): “Şaban ayının ortalarında oruç tuttun mu?” diye sormuştur. O, hayır tutmadım, deyince. Resulüllah: “Ramazandan sonra iki gün oruç tut” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1979
İbn Ömer (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Sahabelerden bazı kimselere, rüyalarında, Kadir gecesinin, (Ramazan’ın) son yedi günü içinde olduğu gösterildi. Resulüllah (a.s.) onlara: “Görüyorum ki rüyalarınız Ramazanın son yedi günü hakkında biribirine uygun düşmüştür. Artık kim Kadir gecesini aramaya kalkışırsa, onu Ramazan’ın son yedisinde arasın” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1985
Ebu Saîd Hudrî (r.a.) şöyle anlatır:
Resulüllah (a.s.) Mescitte Ramazan ayının ortasındaki on günde itikâf ediyordu. Yirminci gece dolup Peygamber yirmi birinci geceyi karşılayacağı zaman eve dönerdi. Kendisi ile beraber itikâf edenler de dönerlerdi. Sonra kendisi bir ayda ikamet etti de, bu ayda iken, içinde evine dönmekte olduğu o gecede de itikâf etti. Muteakiben halka bir hutbe irat ederek Allah’ın dilediği bazı şeyleri onlara şöyle emretti: “Ben şu on günde itikâf ediyordum. Sonra bana şu son on günde itikâf etmem zahir oldu. Benimle beraber itikâf etmiş olan, kendi itikâf yerinde gecelesin. Ben, bu geceyi muhakkak görmüştüm, fakat o bana unutturuldu. Siz onu (Kadir gecesi) son ondaki her tek gecede arayın. Ben kendimi bir su ve bir çamur içinde secde ederken gördüm.” Ebu Saîd Hudrî sözlerine devamla: Biz yirmi birinci gecede yağmura tutulduk. Hatta Mescidin çatısı Resulüllah’ın namaz kıldığı yere aktı. Ben, sabah namazından dönerken Resulüllah’a baktığımda, yüzü yağmur çamur içerisinde idi.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1993
Hz. Aişe’nin (r.ah.) naklettiğine göre:
Resulüllah (a.s.): “Kadir gecesini Ramazanın son on günü içinde arayınız” buyurmuştur.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 1998
Answers ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hz. Aişe (radıyallahu anhe) şöyle nakletmiştir:
Hamza b. Amr Eslemi (ra), Rasulullah (sav)’e sefer halindeki oruçtan sordu. Rasulullah (sav): “Dilersen oruç tut, dilersen oruç tutma” diye cevap vermiştir.
Sahihi Müslim/1889)
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bir AI dil modeli olarak, Hadis koleksiyonları gibi harici kaynaklara veya veritabanlarına gerçek zamanlı erişimim yok. Ancak hadisler ve oruçla ilgili bazı genel bilgiler verebilirim.
Hadisler, Müslümanlar için önemli bir hidayet kaynağı olan Hz. Oruçla ilgili talimatlar da dahil olmak üzere İslami öğretilerin ek ayrıntılarını ve açıklamalarını sağlarlar. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen Ebu Davud ve diğerleri gibi hadis koleksiyonları oruçla ilgili çeşitli rivayetler içerir.
Oruçla ilgili hadislerden bazı örnekler:
Bunlar sadece birkaç örnektir ve orucun faziletleri, kuralları ve müstehap uygulamaları da dahil olmak üzere orucun çeşitli yönleri hakkında rehberlik eden daha birçok hadis vardır. Oruçla ilgili hadisleri kapsamlı bir şekilde anlamak için, sahih hadis koleksiyonlarına başvurmak ve doğru yorumlar ve açıklamalar sağlayabilecek bilgili alimlere danışmak tavsiye edilir.