Paylaş
Oruçların farz ve vacip olması
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Oruçların Farz ve Vacib Olmasının Sebepleri
Ramazan orucunun sebebi, Ramazan günlerinden herhangi bi rinin oruca başlamaya elverişli olan bir kısmına yetişmiş olmaktır. Bu kısım, ikinci fecirden başlayarak Dahvetu’l-Kübra denilen ve gündüzün yarısı olan kuşluk (istiva=güneşin tam tepeye yüksel mesi) zamanına kadar devam eder. Işte bu zamana yetişen veya bu müddet içinde oruç tutmaya ehliyet kazanan her müslüman için o günün orucunu tutmak farzdır.
Ramazan orucunun kazasına sebep de yine evvelce Ramazan ayına yetişmiş olmaktan başka bir şey değildir.
Kefaret olarak tutulan oruçların sebepleri, mahiyetlerine göre değişir. Mesela, Ramazan ayına ait kefaretin sebebi, bu orucu bir is yan eseri olarak kasden bozmaktır. Zıhar kefaretinin sebebi ise, he lal olan bir bedeni veya bir organi, haram olan bir bedene veya or gana benzetmek ve sonra da cinsel ilişki kurmaktır. Yemin kefare tinin sebebi, yemininde durmayarak onu bozmaktır. Adam öldürme kefaretinin sebebi, masum bir insanı hata sonucu öldürmektir. Vacib olan orucun sebebi, adanmak suretiyle kabul edilmiş olmasıdır. Vacib orucun kazasının sebebi de kabul edilmiş bir ibade ti tamamlama gereğidir.
Nafile oruç tutulmasını zorunlu kılan bir sebep dinde yoktur. Nafile oruçlar, yalnız sevap kazanmak amacıyla dileyenlerin tuta cağı oruçlardır. Ancak oruç, nafile de olsa tutulmaya başlandıktan sonra bozulacak olursa, kaza edilmesi gerekir. Bu kazanın sebebi de o ibadete Allah rızası için başlanmış olmasıdır, ki böyle bir iba deti yarıda bırakmak caiz olmayacağından kaza edilerek tamam lanması vacib olur.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslamda, “farz” ve “vacip” genellikle dini yükümlülüklere atıfta bulunmak için birbirinin yerine kullanılır. Her iki terim de Müslümanların yerine getirmesi zorunlu ve gerekli olan eylemleri ifade eder.
İslam’da oruç söz konusu olduğunda hem “farz” hem de “vacip” kabul edilir. Ramazan ayında oruç tutmak, yetişkin, aklı başında ve bedenen yetenekli tüm Müslümanlar için farz bir ibadettir. Dinde temel ibadetler olan İslam’ın Beş Şartından biridir.
Ramazan ayında oruç tutma zorunluluğu, Kuran’daki açık metinsel delillerden ve Hz. Muhammed’in (sav) sahih öğretilerinden kaynaklanmaktadır. Müslümanların Ramazan ayı boyunca şafaktan (Fajr) gün batımına (Mağrib) kadar yiyecek, içecek, cinsel aktivite ve diğer belirli faaliyetlerden kaçınmaları gerekir.
Ramazan ayında oruç tutmak önemli manevi, fiziksel ve sosyal faydalar sağlar. Kendini disipline etme, artan farkındalık, manevi arınma, daha az şanslı olana empati kurma ve kişinin Allah ile ilişkisini güçlendirme aracı olarak görülür.
Hasta, hamile veya emzirenler, adet görenler, seyahat edenler veya oruç tutmalarını engelleyebilecek diğer geçerli sebepler yaşayanlar gibi belirli birey grupları için oruç tutmaktan belirli muafiyetler olduğunu not etmek önemlidir. Bu gibi durumlarda, bireyler oruç tutmaktan muaf tutulabilir, ancak kaçırdıkları oruçları daha sonra kaza etmeleri veya kefaret olarak fidye vermeleri gerekir.
Özetle, Ramazan ayında oruç tutmak İslam’da hem “farz” hem de “vacip” olarak kabul edilir, yani Müslümanların geçerli muafiyetleri olmadıkça yerine getirmeleri gereken zorunlu bir ibadettir.