Orucu bozan şeyler maddeler halinde (Dört mezhebe göre)
BildirPlease briefly explain why you feel this question should be reported.
Orucu bozan şeyler 4 mezhebe göre
Hanefi Şafii Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre oruç hükümleri
Orucu Bozan Durumlar:
“Orucun Rüknü”, dini anlamda “oruç”un varlığından söz edilebilmesi için, bu ibadetin süresi içinde oruç yasaklarından kaçınmak (“imsak”) gerekir.
Bu yasaklardan biri bilerek ve isteyerek işlenirse, bütün mezheplere göre oruç bozulmuş olur.
Ancak, Ramazan orucunu eda ederken bilerek ve isteyerek orucu bozmanın müeyyidesine İlişkin hadisin (Buhârî, Savm, 30; Hibe, 20; Nafakât, 13; Keffârât, 2-4; Müslim, Sıyâm, 81; Ebû Dâvud, Savm, 37; et-Tirmizî, Savm, 28; ibn Mâce, Sıyâm, 14) kapsamı konusunda müçtehitler farklı sonuçlara ulaşmışlardır.
Şöyle ki: Oruç yasaklarından birinin (yeme, içme, cinsî temas) Ramazan orucunu eda ederken kasden ihlal edilmesi, Hanefîlerve Mâlikîler’e göre kaza ile birlikte keffâret gerektirir; Şâfiîler’e ve Hanbelîler’e göre ise cinsi temas dışındakiler keffâret gerektirmez, sadece kaza gerektirir. (Bu konulara ait ayrıntılar aşağıda geniş biçimde açıklanacaktır). “Kaza”, bozulan her bir orucun yerine bir gün oruç tutmak demektir. “Keffâret” ise, orucu bilerek bozma sebebiyle bir köleyi hürriyetine kavuşturma, mümkün olmazsa peşpeşe altmış gün (iki kamerî ay) oruç tutma, güç yetirilemezse altmış fakiri doyurma şeklinde yerine getirilmesi gereken bir dini yükümlülüktür.
Oruçlu kişinin oruç yasaklarının yanısıra yalan söyleme vb. haram fiillerden de titizlikle kaçınması gerektiği tüm İslâm bilginlerince kabul edilmekle beraber, orucu bozan durumlar, fakihlerin büyük çoğunlu-ğunca oruç yasakları (yeme, içme, cinsi temas) ile sınırlı sayılmıştır. Bununla birlikte Evzaî ve Sevrî gibi bazı müçtehitler, gıybet etme ve yalan söyleme ile de orucun bozulacağına ve bu durumda orucun kaza edilmesi gerektiğine hükmetmişlerdir.
Bilginlerin büyük çoğunluğuna göre, keffâret i gerektiren durumlarda ayrıca bozulan orucun kaza edilmesi de gerekir. Evzâî gibi bazı fakihlere göre, keffâretin yerine getirilmesi ile kaza vecibesi de ifa edilmiş olur, ayrıca kaza gerekmez; Şafiî’den nakledilen iki görüşten biri de bu yöndedir.
“Orucun Şartları”nda belirtildiği üzere hayız (âdet görme) ve nifas (lohusa olma) hallerinde orucun edası (vaktinde yerine getirilmesi) vacip olmadığı gibi bu durumdaki hanımların oruç tutmaları geçerli de değildir. Buna göre oruç tutmakta olan bir hanım âdet görmeye başlarsa veya doğum yaparsa orucu bozulmuş olur; şayet bu oruç farz veya vacip türünden ise o günün orucunu daha sonra kaza eder. Yine aynı başlık altında işaret edildiği üzere, “akıl” Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre sıhhat (geçerlilik) şartıdır; dolayısıyla, oruç tutmakta olan kişinin şuurunu kaybetmesi (akıl hastalığına duçar olması) yahut gün boyunca baygın kalması ile orucu bozulur (kaza yükümlülüğü ile ilgili görüşler belirtilen başlıkta açıklanmıştır). Hanefîler’e göre ise gece niyet eden kişinin cinnet getirmesi ve baygınlık geçirmesi ile orucu bozulmuş olmaz.
Bu itibarla, aşağıda orucu bozan durumlar sayılırken âdet görme, doğum yapma, cinnet getirme ve baygınlık geçirme durumlarına tekrar temas edilmeyecektir. Öte yandan, mezheplerin yaklaşım farklılıkları sebebiyle, konu dört mezhebe göre ayrı ayrı ele alınacaktır.
1. Hanefi Mezhebine Göre Orucu Bozan Durumlar
2. Şafii Mezhebine Göre Orucu Bozan Durumlar
3. Maliki Mezhebine Göre Orucu Bozan Durumlar
4. Hanbeli Mezhebine Göre Orucu Bozan Durumlar
(LİNKLER EKLENDİ ⇑)
Değerlendirme:
Fıkıh kitaplarında, oruç ibadetinin olabildiğince en sağlam biçimde yerine getirilmesi esas alınarak orucu bozan durumları belirlemede titiz bir yöntem izlendiği gibi, hayat olaylarının çokluğu karşısında zaman zaman fazla teorik ayrıntılar üzerinde de durulmuş, dolayısıyla bu tutum bazı eleştirilere yo! açmıştır. Önceki dönemlerin bazı bilginlerinin yanısıra günümüz İslâm bilginleri ve fetva kurulları genellikle, orucu bozan durumların “yeme-içme, cinsi temas ve bu kapsamda düşünülebilecek fiiller” şeklinde sınırlandırılması eğilimindedir. Bu yaklaşıma göre de, yeme, İçme olarak nitelendirilemese bile sigara ve nargile gibi keyif verici maddelerin içe çekilmesi, yine yeme-içme tad ve arzusu ile ilişkili olmasa da ağız yoluyla ilaç alınmasının orucu bozacağında tereddüt yoktur. Fakat Rasûlullah zamanında savaşlarda yaralanan bir çok kişinin bulunmasına karşın yaradan vücuda giren nesnelerin orucu bozacağına dair hiçbir hadisin bulunmadığı, yine fıkıh kitaplarında orucu bozanlar arasında anılan birçok durumun nasslarla değil (gerçekte illet birliği taşımayan) kıyaslara dayandırıldığı dikkate alınarak, bu konunun oruç ibadetinin amacı dışına taşı-rılmasına yol açabilecek şekilde genişletilmesinden kaçınılmalıdır. Dolayısıyla, bu eğilime göre, orucun, vücudun belirli bir süre yeme ve içmeden mahrum bırakılması özelliğini ihlal etmeyecek tedavi yöntemlerinin uygulanması ve özellikle gıda sağlayıcı nitelikte olmayan iğnelerin yapılması sebebiyle oruç bozulmaz. Oruçla ilgili meseleleri tıbbi tesbitler ışığında inceleyen günümüz araştırmacıları arasında, astım ve nefes darlığı sebebiyle ağıza sıkılan spreyin zerrecikler halinde içeriye gittiğini dikkate alarak bunun orucu bozacağı kanaatine ulaşanlar bulunduğu gibi, bunların akciğerlerden öteye geçmediği ve mideye ulaşmadığı, gıda ve susuzluk giderme özelliğini de taşımadığından hareketle orucun bozulmayacağını savunanlar da vardır. Bu tedavi yönteminin mideye ulaştırılmak üzere ağız yoluyla alınan ilaçlan yutmaya benzemediği, kaçınılması mümkün olmayan durumlarda yeme-içme kasdı olmaksızın yolun tozu ve havaya yayılan duman gibi nesnelerin içeriye gitmesiyle orucun bozulmadığı ve özellikle belirli bir süre ile sınırlı olmayan bu tedavi sebebiyle oruç için başka engeli olmayan böyle kişilerin bu ibadetin manevi hazzından yoksun bırakılmaması gerektiği gerekçeleri ile ikinci görüş daha kuvvetli bulunmaktadır. (Orucu bozan durumları değerlendirirken dikkatten uzak tutulmaması gereken önemli bir husus, “Orucu Ertelemeyi veya Başlanmış Orucu Bozmayı Mubah Kılan Özürler” başlığında açıklandığı üzere hastalık halinde orucun açılmasına müsaade edilmiş, hatta hayati tehlike bulunduğunda oruca devam edilmesinin yasaklanmış olduğudur.)
Merhaba kardeşim, 4 mezhebe göre orucu bozan maddeleri detaylı ve güzel bir şekilde açıklamış, farklılıklar olması dinimizi bir güzelliği olmakla beraber, tabi karışıklıklık olmaması için kendi mezhebimizin maddelerini çok iyi bilmek zorunda olduğumuzu bilelim. Ondan sonra Diğer mezheblerin maddelerini öğrenmekte bir karışıklık çekmeyiz. Bu şekil mezhep değişikliği yapmakta diğer mezhepleri bildiğimiz için zorluk yaşamayız.
Sizi emanetlerin en güzeli olan Allah’a emanet ediyorum vesselam
4 mezhepte orucu bozan şeyler nelerdir merak edenler bu konu sizin için
BENZER KONULAR:
- Nafile orucu bozan haller
- Şafilerde orucu bozan haller
- orucu bozan haller
- orucu bozan hal ve durumlar
- Hata ile Ramazan orucunu bozan bir kimsenin hükmü nedir?
- Tümünü görüntüle.
- orucu bozan durumlar nelerdir?
- Hanbeli Mezhebine Göre orucu bozan durumlar
- Maliki Mezhebine Göre orucu bozan durumlar
- Hanefi Mezhebine Göre orucu bozan durumlar
- orucu bozan durumlar Nelerdir? Kısaca
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Dört mezhebe göre orucu bozan durumlar yukarıda maddeler halinde yazılmıştır. Bütün ibadetlerde ve özellikle oruç ibadetinde vesvese yapmaması gereklidir kişinin. Eğer orucu bozucu bir davranış sergilemiş isek, orucumuz bozulmuştur. Orucu bozan davranışlar yok ise; vesvese yapmadan orucumuzu tutmaya devam edelim