Orucun sözlük ve şer’i manası nedir?

Question

Orucun sözlük ve ıstılah anlamı

Oruç kelimesinin Arapçası savm ve sıyam’dır. Savm, sözlüklerde bir şeye karşı kendini tutmak, bir şeyden uzaklaşmak, engellemek, sakin olmak, sessizlik, söz veya yemek içmekten kesilmek demektir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Meryem’den şöyle hikâye edilir:

إِنِّي نَذَرْتُ لِلرَّحْمَنِ صَوْمًا فَلَنْ أُكَلِّمَ الْيَوْمَ إِنْسِيًّا

“Ben, çok esirgeyici olan rahmâna adakta bulundum; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.” (Meryem, 26) yani konuşmama orucu adadım demektir. Bu ayet savm kelimesinin sözlük anlamını vermektedir. Yani söz söylememek, susmak, yeme, içme ve yürüme gibi bir şeyden uzak durmak, hareketsiz ve sakin kalmak, sükût etmek, bir şeyden veya konuşmaktan kendini tutmak demektir.

Şerî yani dinî veya terim anlamı ise, akıl, baliğ ve Müslüman bir kişinin şer’an belirlenmiş ibadeti yerine getirmek niyeti ile ikinci fecirden,
yani fecri sadığın doğuşundan, güneşin batışına kadar, yeme, içme ve cinsel ilişki gibi orucu bozan tüm şeylerden kendisini tutmayı ifade eder.

إِمْسَاكٌ مَخْصُوصٌ فِي زَمَنِ مَخْصُوصِ عَنْ شَيْءٍ مَخْصُوصِ بِشَرَائِطَ مَخْصُوصَةٍ. الْإِمْسَاكُ عَنْ أَشْيَاءَ مَخْصُوصَةٍ وَهِيَ الْأَكْلُ وَالشَّرْبُ وَالْجِمَاعُ بِشَرَائِطَ مَخْصُوصة

Ya da oruç, muayyen bir vakitte, muayyen şeylerden, muayyen şartlarda, muayyen bir şekilde imsak etmektir. Muayyen bir niyetle, fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar, gündüz boyunca iftar ettirici şeylerden sakınmaktır.

Başka bir tarifle oruç, hayız ve nifastan arınmış, akıl ve baliğ, Müslüman olarak ehil olan bir kimsenin ibadet niyeti ile imsak vaktinden güneşin batışına kadar yemek, içmek, karı koca ilişkisi ve bunların hükmünde olan şeyleri terk etmesidir.

Konunun dayandığı ayet-i kerime şudur:

وَكُلُوا وَاشْرَبُوا حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الْأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الْأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّوا الصِّيَامَ إِلَى اللَّيْلِ

“Fecrin beyaz ipliği (tan yerini ağardığı, gündüzün aydınlığı) siyah ipliğinden (gecenin karanlığı) sizin için ayırt edilecek hale gelinceye kadar yiyip içiniz; sonra, akşama kadar orucu tamamlayınız.” (Bakara, 187)

Orucun farz oluş sebebi, ramazan ayıdır. Çünkü ramazan orucu denilerek oruç ona izafe edilmiştir. Ramazan ayının ve günlerinin tekrarı orucun tekrarının ve o ayda oruç tutmanın vücub sebebidir. Bu anlamda şöyle bir kaide tanzim edilmiştir:

الْوُجُوبُ يَتَكَرَّرُ بِتَكْرَارِ سَبَبِهِ.
“Vucubiyet, sebebin tekrarı ile tekrar eder.”

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Cevapla