Orucun Tanımı, Rükünleri, Zamanı ve Faydaları

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Orucun Tarifi, Rüknü, Zamanı ve Faydaları

Orucun Tanimi Rukunleri Zamani ve Faydalari

Orucun Tanımı:

Orucun tarifi: Oruç lügatte, bir şeyden uzaklaşmak, bir şeye karşı kendini tutmaktır. Falanca sözden oruç tuttu, denilir. Yani konuşmaktan sakındı, demektir. Allah teala da Hz. Meryem’den hikâye olarak şöyle buyurmuştur: “Ben Allah için oruç adadım.” Yani konuşmamayı adadım, demek istemiştir. Araplar, öğle vakti gün ortasında güneşin seyri durunca, gündüz sıyam etti (Sâmen’ naharu) derler.

Şerî ıstılahta oruç: Tutmaya ehil kimselerin niyet ederek fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar, orucu bozan şeylerden korunmalandır.  Yani oruç belli bir zamanda midenin ihtiyaçlarından ve cinsi arzulardan fiili olarak, mideye ve iç organlara girecek ilaç ve benzeri hissî olan her şeyden uzaklaşmaktır. Belirli zaman, fecr-i sadık’ın doğmasından güneşin batmasına kadar geçen zamandır. Oruca ehil belli bir şahıstan maksat, hayız ve nifas durumunda olmayan, akıllı ve müslüman kimselerdir. Niyetten maksat, tereddütsüz ve kesin olarak ibadeti adetten ayı racak şekilde bir fiili yapmaya kalbin azmetmesidir.

Orucun Rükünleri

Orucun Rüknü: Orucun rüknü midenin ve cinsî organların şehvetlerinden kendini korumak, başka bir ifade ile, orucu bozan hâllerden korunmaktır. Malikilerle Şafiiler, oruca geceden niyetlenmeyi de rükün sayarak bir rükün daha ilâve etmişlerdir.

Oruç ne zaman başlar ne zaman biter:

Orucun Zamanı: Orucun zamanı fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar geçen zamandır. Gece ile gündüzün eşit olduğu yerler ile kutba yakın ülkeler gibi zaman zaman gündüzlerin gecelere nispetle çok uzun olduğu bölgelerde, oruç zamanı buralara en yakın bölgeler esas alınarak belirlenir. Bu görüşün dayandığı delil, Allah teala’nın: “Sabah vakti siyah iplik beyaz iplikten ayrılıncaya kadar yiyiniz, içiniz” ayetidir. Bu ayetteki “hayt”Giplik) kelimesi mecazi olup gündüzün be yazlığı ile gecenin siyahlığı arasındaki hat kastedilmiştir. Bu da sabah vaktinin doğmasıyla meydana gelir. İbni Abdülber, Hz. Peygamber (a.s.)’in “Bilal gece vak ti ezan okur, İbni Ümmü Mektum’un ezanına kadar yiyin için.” hadisi hakkında şöyle demiştir: “Bu hadis, beyaz ipliğin sabah vakti olduğuna delildir. Çünkü sahur vakti ancak, sabah vaktinden önce olur. Bunda icma vardır.”

Orucun Faydaları Nelerdir

Orucun faydaları: Ruhf ve bedeni yönden orucun bir çok faydaları vardır. Her şeyden önce oruç, Allah tealâya itaat ve ibadettir. Mümin kul bu itaatinden ötürü sinirsiz bir şekilde sevap kazanır. Çünkü oruç yalnız Allah içindir. Allah’ın keremi ise çok geniştir. Oruç sebebiyle Allah’ın rızasına nail olunur. Bunun gibi, “Reyyan” denilen sadece oruçlulara tahsis edilmiş cennetin özel bir kapısından içeri girme hakkı elde edilmiş olur. Kişi oruç sebebiyle, daha önceden kazandığı günahların- dan ve hak ettiği Allah’ın azabından kendisini uzaklaştırır. Oruç bir yıldan öbür yıla kadar işlenen küçük günahlara kefarettir. Oruçtan hasıl olan taat sebebiyle, Allah’ın çizdiği hak yolda müminin dosdoğru gitmesi sağlanır. Çünkü oruç, Allah’ın emirlerini tutmak ve yasaklarından sakınmaktan ibaret bulunan takvayı gerçekleştirir. Allah teala bu konuyu şu şekilde ifade buyurmuştur: “Ey iman edenler! Takva üzere olasınız diye, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç tutmak farz kılınmıştır.”

Oruç büyük bir ahlak mektebidir. Mümin bu mektepte bir çok yönlerden eğitilir. Oruç nefse karşı bir savaştır, nefsani arzulara karşı, şeytanın vesveselerine karşı büyük bir mukavemettir. Oruç sebebiyle insan mahrum olduğu şeylere ve karşılaşacağı sıkıntılara, korkulara karşı sabretme alışkanlığını kazanır. Çünkü oruçlu kişi, bazen önünde pişmekte olan lezzetli bir yemek bulur, bu yemeğin kokusu ağzı nn suyunu akıtır, gözlerinin önünde tatlı soğuk sular akar, fakat o bu sudan içmek ten sakınır, bunu almak için Rabbinin izin verdiği iftar vaktini bekler.

Oruç, gizli ve açık her zaman emanete riayet edilmesini öğretir. Çünkü Allah’ın helal kıldığı nimetleri yemekten sakınmayı sağlayacak Allah’tan başka bir gözleyici yoktur,

Oruç, iradeyi kuvvetlendirir, gayreti biler, sabn öğretir, zihnin berraklaşması na, düşüncenin parlamasına, geçerli ve isabetli düşüncelerin ilhamına yardımcı olur. Lokman Hekim oğluna şöyle demiştir. “Oğlum! Mide dolduğu zaman düşünce uyur, hikmet dilsiz olur, azalar Allah’a ibadetten geri kalır.”
Oruç insana düzen ve disiplin öğretir. Çünkü oruç, oruçluyu belli bir vakitte yemek ve içmeye mecbur eder. Oruç doğuda ve batıdaki Müslümanlarda gözle görünür bir birlik meydana getirir. Bütün Müslümanlar aynı vakitlerde oruca başlayıp aynı vakitlerde oruçlarını açarlar. Çünkü onların rableri birdir, rablerine karşı olan ibadetleri de birleştirilmiştir.

Oruç insandaki merhamet ve kardeşlik bağlarını geliştirir, Müslümanları bir birine bağlayan yardımlaşma ve sosyal dayanışma bağlarını kuvvetlendirir. Oruçlu kişinin mesela, açlık ve ihtiyaç hissetmesi onu başkalarına iyilik yapmaya sevk eder, fakirlik, hastalık ve açlık sıkıntılan konusunda başkalarının derdine ortak ol maya sevkeder, dolayısıyla insanlar arasındaki sosyal bağlar kuvvetlenir, herkes toplumun hastalıklarına çare bulmada birbirine yardımcı olur.

Oruç, fiilen insanın hayatını yeniler. Vücuttaki fazlalıkları atar, mideyi ve hazim organlarımı rahatlatır, cesedi korur, hazmedilmeyen yemeklerle vücuttaki fazla yağlardan kurtarır, yiyecek ve içeceklerin bıraktığı rutubetlerle kokulan yok eder. Hz. Peygamber (a.s.) bir hadis-i şecriflerinde şöyle buyuruyor: “Oruç tutun, sıhhat bulun”  Arap doktorlarından Haris b. Kelde şöyle demiştir: “Mide, hastalıkların kaynağıdır, perhiz yapmak ise her ilacın başıdır.”

Onuç nefisle cihattir, nefsi ilgili bulunduğu dünya şaibeleri ile günahlarından kurtarmak, şehvet ve nefsani arzularını kurmak, nefsi temizlemek yiyecek ve içe ceklerinde onu kontrol etmek söz konusudur. Dayandığı delil Hz. Peygamber (a.s.)’in şu hadisidir: “Ey gençler topluluğu! Sizden evlenmeye gücü yetenler evlen sin. Çünkü evlenmek, gözü daha çok muhafaza eder, namusu daha fazla korur. Ev lenmeye gücü yetmeyenler oruç tutsun. Çünkü oruç bir kalkandır.” (2) Kemaleddin İbni Hümam da şöyle demiştir: Oruç, kelime-i şehadet ve namazdan sonra İslâm’ın üçüncü rüknüdür. Allah teala orucu, birçok faydasına binaen meşru kılmıştır. Bunların en önemlileri şunlardır:

1- Nefs-i emmare oruçla sükûnet bulur, göz, dil, kulak ve cinsi organlarla tat mine çalışılan nefsin şehvetleri kalır. Çünkü oruç sebebiyle organların hareketleri zayıflar. Bunun için şöyle denilmiştir: “Nefis acıkınca bütün azalar doyar, nefis doyunca bütün azalar acıkır.”

2- Oruç fakirlere karşı merhametli ve şefkatli olmayı öğretir. Çünkü nefis bazı zamanlarda açlığın acısını tadınca bu durumu bütün diğer zamanlarda da hatırlayarak, onlara karşı merhametli davranır, dolayısıyla Allah katında güzel bir karşılığa ulaşır.

3-Oruçlu insan zaman zaman fakirlerin katlandikları zorluklara tahammül göstererek onlar gibi yaşar ve onların sıkıntılarını daha iyi kavrar. Bu şekilde kişi nin Allah katındaki mertebesi yükselmiş olur.

el-izah adlı kitapta şöyle denilmiştir: Oruç dinin direklerinin en büyüğü, sağ lam şeriatin kanunlannın en kuvvetlisidir. Oruç sebebiyle nefs-i emmarenin kötü lükleri yenilir. Oruç, kalbi amellerin bulunduğu gün boyunca yemek ve içmekten, cinsi ilişkiden uzak durarak eda edilen, ahlâkın hülâsası olan bir ibadettir. Ancak oruç, nefse en zor gelen bir tekliftir, emirdir. Allah teala orucu bir ayette şöyle övmüştür: “Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar… Allah’a boyun egen erkekler le boyun egen kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar.” (Ahzab, 35)

BENZER KONULAR:

Orucun Kişisel Faydaları

Orucun hikmeti ve faydaları

Answer ( 1 )

    1
    2024-03-11T19:41:17+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Oruç nefisle cihaddır, nefsi ilgili bulunduğu dünya şaibeleri ile günahlarından kurtarmak, şehvet ve nefsanî arzularını kırmak, nefsi temizlemek yiyecek ve içeceklerinde onu kontrol etmek söz konusudur. Dayandığı delil Hz. Peygamberin (s.a.) şu hadisidir: “Ey gençler topluluğu! Sizden evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü daha çok muhafaza eder, namusu daha fazla korur. Evlenmeye gücü yetmeyenler oruç tutsun. Çünkü oruç bir kalkandır.” Kemaleddin İbni Hümam da şöyle demiştir: Oruç, kelime-i şehadet ve namazdan sonra İslâm’ın üçüncü rüknüdür.

    En iyi cevap

Cevapla