Peygamber Efendimizin hicret için Medine’yi seçmesinin sebepleri nelerdir?

Question

Peygamber Efendimizin hicret için Medine’yi seçmesinin sebepleri nelerdir? Açıklayınız.

Peygamber Efendimizin hicret icin Medineyi secmesinin sebepleri

Müslümanlar için Mekke’de şiddet her geçen gün artarak devam ediyordu. Baskı zulüm ve diğer olumsuz şartların ardından Allah azze ve celle Peygamber Efendimize ve ona iman eden müminlere Medine’ye hicret etme izni verdi. Hicret etmek artık Müslümanlar için kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmişti. Bu sebeple Müslümanlar daha sonraki dönemde Medinetü’n Nebi yani peygamber şehri olarak adlandırılan Yesrib’e hicret etti.  Medine’ye hicret 622 yılında gerçekleşti.

Medine’ye hicretin gerçekleştirildiği yıllarda Hz. Peygamber Müslümanların can güvenliğini temin etmek ve İslâm’ı daha uygun bir zeminde yaymak için merkez olabilecek bir yurt arayışı içindeydi. Yesrib (Medine) bu gayeleri gerçekleştirebilmek için stratejik öneme sahip bir yerdi.  Dolayısı ile, hicrette uygulanan stratejiler bağlamında Hz. Peygamberin hicret yurdu olarak Medine’yi seçmesinin bu konuda ilk zikredilmesi gereken husus olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Medine, Mekke’ye nazaran homojen, etnik ve dini yapıya sahip bir şehir değildi.61 Burada Kahtânî asıllı Evs ve Hazrec isimli iki Arap kabilesi ile Benî Kaynuka, Benî Nâdir ve Benî Kurayza adında Yahudi kabilesi yaşıyordu.

Medineli iki akraba kabile olan Evs ve Hazrec arasında yıllardır sürüp giden düşmanlık iki kabileyi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmişti.62 Bu kabileler, içinde bulundukları sıkıntılı durumdan ancak Medine dışından bir kurtarıcının yardımı ile kurtulabilirlerdi. Çünkü onların içinde bulundukları mevcut problemi kendi kendilerine çözmeleri mümkün görünmüyordu. Taraflar kendilerine birer müttefik veya iki tarafın da kabul edebileceği bir arabulucuya ihtiyaç duyuyorlardı. Ancak gerçek bir Peygamber onların bu beklentilerine cevap verebilirdi. Hz. Peygamber hicret yurdu olarak işte böyle bir kurtarıcıya ihtiyaç duyan kimselerin memleketini tercih etmiş, sonraki zaman diliminde yaşanan gelişmeler de bunun isabetli bir tercih olduğunu ortaya koymuştur.

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

    1
    2021-11-07T09:17:52+03:00

    Peygamber efendimiz (sav)’in hicret için Medine’yi seçmesinin birçok sebebi vardır. Medine İslâm’ı daha uygun bir zeminde yaymak için merkez olabilecek bir yurt konumundadır. Bunun haricinde Medineli iki akraba kabile olan Evs ve Hazrec arasında yıllardır sürüp giden düşmanlık iki kabileyi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmişti. Bu kabileler, içinde bulundukları sıkıntılı durumdan ancak Medine dışından bir kurtarıcının yardımı ile kurtulabilirlerdi.

    İşte bu sebeplerden ötürü Peygamber (sav) hicret için Medine’yi seçmiş olabilir.

    En iyi cevap
  1. Peygamber Muhammed’in (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicret etmesi, İslam tarihinde önemli bir dönemeçtir ve İslam takviminde başlangıç olarak kabul edilir. Bu hicretin sebepleri şunlar olabilir:

    Mekke’deki Zulüm ve İstikrarsızlık:

    Mekke’de İslam’ı tebliğ etmeye başlayan Peygamber, ve Müslümanlar, Mekke’deki müşrikler tarafından şiddetli bir şekilde zulme uğradılar. İslam’ın yayılması ve müslüman sayısının artmasıyla birlikte zulüm daha da arttı.
    Medine’den Davet:

    Medine’deki bir grup Müslüman, Peygamber’e Medine’ye hicret etmesi için davette bulundu. Bu davet, Mekke’deki Müslümanlara daha güvenli bir ortam sunma amacını taşıyordu.
    Mekke Müslümanlarının Güvenliği:

    Mekke’deki Müslümanlar, sık sık işkence ve zulme maruz kalıyorlardı. Medine’deki davet, Müslümanlara güvenli bir yer sağlama amacını taşıyordu.
    Medine’de İslam’ın Yayılması:

    Medine, İslam’ın daha geniş bir şekilde yayılması için uygun bir yerdi. Medine, farklı kabilelerden ve dinlerden insanları barındıran bir kozmopolit bir yapısına sahipti.
    Medine’nin İslam Devleti Olarak Kurulması:

    Hicretin ardından Medine, İslam devletinin temellerinin atıldığı yer oldu. Medine’de Müslümanlar, kendi iç hukuk sistemlerini kurma ve toplumsal düzenlerini oluşturma imkanına kavuştular.
    Yahudi-Kureyş Çatışması:

    Medine’de yaşayan Yahudi kabileleri, Mekke müşrikleriyle çatışma içindeydiler. Peygamber’in Medine’ye gelmesi, bu çatışma içinde Müslümanlara destek sağlama potansiyelini taşıyordu.
    Peygamber’in (s.a.v) ve Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicreti, İslam’ın güçlenmesine, Müslüman topluluğunun daha güvenli bir ortamda yaşamasına ve İslam devletinin temellerinin atılmasına olanak tanıdı. Bu nedenle, hicret İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.

Cevapla