Paylaş
Peygamber Efendimiz’in Hoşgörüsü
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Peygamberin Hoşgörüsü
İslam dini,insanlara hoşgörülü olmayı, bütün varlıklara ve özellikle insanlara sevgiyle yaklaşmayı emreder. İnsanların kusurlarını araştırmayı da yasaklar.
İnsan, toplum içinde doğar toplum içinde büyür ve her zaman insanlarla birlikte yaşar. Bu, onun tabiatının gereğidir. Madem ki diğer insanlarla birlikte bulunmak, birlikte yaşamak zorundayız. Bir başka deyişle mademki hayatımızı yalnız başımıza değil toplum içinde sürdürmeye mecburuz. Öyleyse etrafımızdakilerle anlaşmak, onlarla iyi geçinmek, iyi ilişkiler içinde bulunmak, onların haklarına saygılı olmak zorundayız. Bu, dünyada huzurlu ve mutlu yaşamanın en başta gelen şartıdır.
İslamiyet’in hoşgörü anlayışını, Kur’an’a ve Hz. Peygamber’in uygulamalarına bakarak tespit edebiliriz. Hz Peygamber İslam dinini tebliğde ve sosyal münasebetlerinde Kur’an’dan ilham alarak insanlara daima hoşgörü ile yaklaşmış ve onlara yumuşak davranarak gönüllerini fethetmiştir.
”Eğer sen kaba ve katı yürekli olsaydın, etrafından dağılıp gitmişlerdi bile.(1)” ayetinde de belirtildiği gibi o, insanlara hoşgörülü davranmış ve onları uzaklaştıracak ve nefret ettirecek davranışlardan geri durmuştur. Peygamberimiz, insanları İslam’a davet ederken, davasını kabul etmesi için hiç kimseye baskı yapmamıştır. Bu konuda Yüce Allah, Peygamberine nasıl davranacağını şu şekilde açıklamıştır. (Ey Muhammed) sen, Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et çünkü; Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir.”(2) Sevgili Peygamberimiz Uhud harbinde; kendisine okla, taşla saldıranların bu çılgınlıkları karşısında, öfkeleneceği yerde onlara acımış, ”Allah’ım, kavmime doğru yolu göster! Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar” buyurarak, insanlığa nasıl bir müsamaha ve büyük bir şefkatle baktığını göstermiştir.
Toplumsal barışın, hatta dünya barışının sağlanması, hoşgörüyle mümkündür. Bunun sağlanmasında bütün insanlara görev düşmektedir. insanlık, aradığı huzuru bulmak istiyorsa, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed’in evrensel hoşgörü anlayışını öğrenmeli ve yaşamalıdır. Ne mutlu Hz. peygamberin hoşgörüsünü kendine rehber edinenlere…
1)Al-i İmran,159
2)Nahl Suresi 125
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hz. Muhammed (sav), İslam dininin peygamberi olarak, insanlığa örnek bir yaşam sürdürmüştür. O, hoşgörüsü, şefkati, adaleti ve merhameti ile tarihe geçmiş önemli bir liderdir.
Hz. Muhammed’in hoşgörüsü, çevresindeki insanlara karşı duyduğu sevgi ve saygıdan kaynaklanıyordu. Kendisi, Müslüman olmayanlara bile saygı gösteriyor ve onlarla iyi ilişkiler kuruyordu. İslam’ın yayılması sürecinde, Hz. Muhammed, insanları zorlamadan, onları anlayışla dinleyerek ve onların fikirlerine saygı göstererek İslam’a davet ediyordu.
Hz. Muhammed’in hoşgörüsü, İslam tarihinde birçok örnekle de karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Mekke’den Medine’ye hicret ederken, yanında bulunan Müslümanlarla birlikte, evlerindeki eşyalarını ve mallarını geride bırakan Mekkeli Müslümanlara yardım etmiştir. Ayrıca, İslam toplumunda önemli bir yeri olan Bedir Savaşı’nda da, esir alınan Mekkeli Müslümanlara, İslam’ı kabul etmeleri halinde serbest bırakılmalarını teklif etmiştir.
Hz. Muhammed’in hoşgörüsü, İslam dininin yayılması ve İslam toplumunun oluşması sürecinde de etkili olmuştur. O, Müslümanları farklı kültürlerden ve dinden gelen insanlara hoşgörü ile yaklaşmaya teşvik ederek, İslam toplumunun çok kültürlü ve çok dinli bir yapıya sahip olmasını sağlamıştır.
Sonuç olarak, Hz. Muhammed’in hoşgörüsü, İslam dininin yayılmasına ve İslam toplumunun oluşmasına önemli katkılar sağlamıştır. O, insanlara sevgi, saygı ve hoşgörü ile yaklaşarak, İslam dininin temel değerlerini insanlara anlatmıştır. Bu nedenle, Hz. Muhammed’in hoşgörüsü, İslam dininin temel değerleri arasında yer alır ve insanlar arasında sevgi, saygı ve hoşgörünün önemini vurgular.