Paylaş
Peygamber efendimizin kabri neden gösterilmiyor
Question
Hz. Muhammed’in Kabri neden gösterilmiyor?
Peygamber efendimizin kabri Medine de bulunan yeşil kubbenin altında bulunmaktadır. Medine’ye gidenler peygamber efendimizin kabrini rahatlıkla ziyaret edebilirler. Ancak kabrinin olduğu yere girmek hiçbir şekilde girmek mümkün olamaz. Çünkü mezarının dört tarafında yüksek duvarlarla örtülüdür. Ve bu duvarında hiçbir kapısı bulunmamaktadır. Çevresi kapalı olduğundan da hiç kimse tarafından resmedilemez ve görüntülenemez.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kabri, Medine şehrinde, Mescid-i Nebevi’nin (Peygamber Camii’nin) içindedir. Peygamber Camii’nde bulunan kabir, halka açık ve ziyaret edilebilir bir konumdadır.
Ancak, bazı dini otoriteler ve alimler, Peygamber Efendimiz’in kabrinin özellikle dikkat çekici bir şekilde gösterilmemesi gerektiğini düşünmektedir. Bu, Peygamberimiz’in kutsal varlığının idolleşme veya tapınma gibi yanlış anlaşılmaları engellemek amacıyla yapılan bir önlemdir. İslam’da, Peygamber Efendimiz’e olan saygı ve sevgi büyüktür, ancak ona tapma veya putlaştırma şeklinde bir sapkınlık oluşmaması için, kabri açıkça ve gösterişli bir şekilde sergilemekten kaçınılabilir.
Bu nedenle, Peygamber Efendimiz’in kabri genellikle belirgin bir biçimde gösterilmeyebilir veya üzerine aşırı bir ilgi gösterilmez. Yine de Peygamber Camii içinde bulunan kabri ziyaret etmek ve dua etmek isteyen Müslümanlar için erişilebilir bir konumda bulunmaktadır. Müslümanlar, Peygamber Efendimiz’in kabrini ziyaret etmek ve dualarını etmek için bu alanı ziyaret edebilirler.
BENZER KONULAR:
Answers ( 3 )
Peygamberimiz (sav)’in kabri Medine’de bulunmaktadır. Medine’de yeşil kubbenin altındadır Rasulullah (sav)’in kabri. Ziyaret etmek isteyenler rahat bir şekilde Rasulullah (sav)’in kabrini ziyaret edebilir. Ancak kabrinin olduğu yere girmek hiçbir şekilde girmek mümkün olamaz. Çünkü mezarının dört tarafında yüksek duvarlarla örtülüdür. Ve bu duvarında hiçbir kapısı bulunmamaktadır.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kabrini ziyaret edenlerin, O’na olan sevgi ve saygılarını ifade ederken, O’nun bir insan olduğunu unutmamaları ve O’na karşı aşırı sevgi ve saygı göstermemeleri içindir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Allah’ın elçisi ve insanlığın en şereflisidir. Ancak, O da bir insandır ve Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Bu nedenle, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kabrini ziyaret edenlerin, O’na olan sevgi ve saygılarını ifade ederken, O’nun bir insan olduğunu unutmamaları ve O’na karşı aşırı sevgi ve saygı göstermemeleri gerekir.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kabrinin gösterilmemesinin, İslam inancına uygunluğu ve Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) olan sevgi ve saygının doğru bir şekilde ifade edilmesi gibi nedenleri vardır.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kabri, Medine’deki Mescid-i Nebevi’nin içinde yer almaktadır. Ancak, kabri özellikle gösterilmez ve açıkça sergilenmez. Bunun birkaç sebebi vardır:
Saygı ve İhtiram: Peygamber Efendimize (s.a.v.) olan derin saygı ve ihtiramdan dolayı, kabri özel olarak görünür kılınmamıştır. İslam’da, peygamberlerin ve özellikle Efendimizin kabirlerinin ön plana çıkarılmasından kaçınılır, çünkü bu durum kişilerin dikkati ve sevgisiyle yanlış bir şekilde taşkınlık yaratabilir ve zamanla bidatlere yol açabilir.
İslam’da İbadet Amacıyla Kabir Ziyareti Yasaklanmıştır: İslam’da, kabirlerin ziyaret edilmesi önemli olmakla birlikte, kabirler üzerinden ibadet yapma veya şirke düşme tehlikesi göz önünde bulundurularak, özellikle Peygamber Efendimizin kabri açıkça sergilenmez. Çünkü dini inançların yanlış anlaşılmasını ve insanlar arasında aşırı bir sevgiyi, putlaştırmayı engellemek amaçlanır.
Görünürlüğün ve Tanınabilirliğin Önlenmesi: Peygamberimizin kabri, Mescid-i Nebevi’deki hücresinde gizlidir. Böylece ziyaretçilere, Allah’ın elçisinin kabriyle olan ilişkilerinin, bir tür fiziksel sergileme ya da dünyevi bir şekilde gösterilme değil, manevi bir bağ üzerinden olması gerektiği hatırlatılır.
Sonuç olarak, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kabri gösterilmez çünkü İslam’da, kabirlerin sergilenmesi, aşırı sevgi ve saygı göstermenin yanı sıra şirke ve yanlış inançlara yol açma riski taşır. Bu da dini bir hassasiyet ve Peygamberimize olan saygıdan kaynaklanır.