Paylaş
Peygamber Efendimizin ticaret hayatı özet
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hz. Muhammed’in Ebû Talip’in Yanında Ticari Hayata Atılması
Peygamberimiz ticaret için nerelere gitti? peygamberimiz ticaret hayatında nasıl biriydi
Hz. Muhammed, annesinin vefatından sonra Abdülmuttalib’in yanında iki yıl kaldı. Dedesi ona çok iyi bakıyor, onunla yakından ilgileniyordu. Herkes tarafından sayılan, cesaret ve cömertliğiyle tanınan Abdülmuttalip seksen yaşında vefat etti. Ölümü esnasında sekiz yaşındaki torunu Muhammed’i oğullarından Ebû Talip’e vasiyet etti. Ebû Talip zengin sayılmazdı; ancak soylu, itibarlı bir kişi idi. Ebû Talip, Peygamberimizin babasıyla ana-baba bir kardeşti.
Gerek Ebû Talip, gerekse zevcesi Fâtıma, Hz. Peygamber’e çok iyi baktılar. Bilhassa Fâtıma Hatun, Muhammed’i öz çocukları gibi bağrına basmıştı. Hz. Muhammed de ona “anne! anneciğim!” diye hürmet gösteriyordu. Gerek Ebû Talip’in gerekse yengesinin belirttiğine göre Hz. Muhammed sabahleyin yatağından uyandığında saçı başı, eli yüzü düzgün olarak görülürdü. O sofraya oturduğu zaman da sofra bereketleniyordu.
Hz. Muhammed çocukluğunun 8-13 yaşlar arasındaki dönemini bu ailenin himayesinde tamamladı. Onların yakın ilgisine karşılık Muhammed ev işlerinde sorumluluk aldı, kendisine verilen işleri hakkıyla yaptı, amcasına ve yengesine saygıda kusur etmedi. Hz. Peygamber, süt anneleri Süveybe ve Halime ile dadısı Ümmü Eymen-Bereke’ye ileriki yıllarda gösterdiği ilgi ve vefayı yengesi Fâtıma Hatun’a da göstermiştir. Hatta yengesi Fâtıma Hatun Medine’de vefat ettiğinde ona kefen için gömleğini vermiş, cenaze namazını kıldırıp mübarek eliyle kabre indirmiş, oraya alışıp ısınması için kendisi de bir süre uzanıp yatmıştı. Bu durum karşısında ashab-ı kiram hayretini gizleyemeyip sebebini sorunca Hz. Peygamber, Fâtıma Hatun’un, çocukluğunda kendisine yaptığı İyilik ve hizmetleri sıralamış ve ıvo benim annem yerindeydi!” buyurmuştu.
Hz. Muhammed ticarî hayata da ilk adımını amcası Ebû Talip’in yanında attı. Bir gün Ebû Talip, Suriye’ye bir ticaret kervanı sürmek üzere harekete geçtiğinde henüz dokuz yaşında olan Muhammed ondan ayrılmak istememişti. Amcası onu memnuniyetle yanına almaya kararverdi.
Kervan, Kudüs ve Dimeşk (Şam) arasında Ölü Deniz ötesinde Busra kasabasında alışveriş ve mutad değiş-tokuş için konaklamıştı. Burası Bizans topraklarına dahildi ve kervan için kurulan çadırların yakınında bir manastır vardı. Manastırdaki rahipler arasında Bahira adlı biri kervanın disiplinli davranışlarını izlemiş ve muhtemelen kendi dinine davet etmek üzere onları yemeğe çağırmıştı. Bu dönemde gerek yahudiler, gerekse Hıristiyanlar bir peygamberin gelmesi beklentisi içindeydiler. Klasik kaynaklar bu rahibin Hz. Muhammed’in davranışlarından, konuşmalarından, bedenî ve ailevî özelliklerinden yola çıkarak onun son peygamber olacağını anladığını, Ebû Talip’e de çocukla ilgilenmesini tenbih ettiğini kaydederler. Fakat bazı son devir araştırmacıları, dokuz yaşındaki bir çocuğun yüz ifadelerinden geleceğin peygamberi olduğunun anlaşılabileceğini kabul etmenin safdillik olacağını söylemişler; böylece çeşitli yüzyıllarda bazı oryantalistlerin Hz. Muhammed’e peygamberlik ilhamını bir rahibin verdiği tarzındaki yersiz iddiayı çürütmeyi amaçlamışlardır (Hamidullah, İslâm Peygamberi, Çev: Prof. Dr. Salih Tuğ, İst, 1990,1, 47; Şiblî, Asr-ı Saadet, 1,131 vd. d.).
Hz. Peygamber 10-20 yaş arasında muhtemelen amcasının Mekke’deki işyerinde çalışmış ve zaman zaman kervanlara katılmaya devam etmiştir. Bir diğer amcası olan Zübeyr ile Bahreyn-Uman bölgesine ticaret yolculuğu yaptığı da sanılmaktadır.
Ticarette beceriklilik, doğruluk ve dürüstlük önemli olduğundan, sermaye sahipleri bu nitelikleri taşıyan kişilerle anlaşarak kervanlarını onlara teslim ederlerdi. Arap gençlerinin müptela olduğu cahiliye kötülüklerinden uzak olduğu gibi ticarî işlerde dürüstlükle tanınan Hz. Muhammed’in de bu tür kervanları ücret karşılığında ticaret alanlarına götürüp getirdiği bilinmektedir.
BENZER KONULAR:
- Ticaret Ahlakı Ve Ahilik
- Peygamberimizin Güvenilirliği
- Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Kısaca Hayatı (Özet)
- Peygamberimizin (s.a.v.), amcası Ebu Talip’in yanında ne kadar kalmış ve bu süreçte neler yaşamıştır?
- Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatı hakkında neler biliyorsunuz? Arkadaşlarımızla paylaşalım.
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Rasulullah (sav) annesinin vefatından sonra dedesi Abdulmuttalib’in himayesinde kalmıştı. Abdulmuttalib torununu çok iyi bakıyor ve yine torunu ile ilgileniyordu. Rasulullah (sav)’in annesi Amine’nin vefatından iki yıl sonra da Rasulullah (sav)’in dedesi Abdulmuttalib vefat etmişti. Abdulmuttalib’in vefatı sırasında torunu Muhammed’i oğlu Ebu Talib’e vasiyet etmişti. Ebu Talib zengin ve varlıklı biri sayılmazdı. Fakat soylu ve sözü dinlenen, itibarlı biri idi. Yine Rasulullah (sav)’in babası Abdullah ile ana baba bir kardeş idi Ebu Talib. Gerek Ebu Talib gerekse eşi Fatıma yeğenlerine çok iyi bakıp, kendi çocuklarından ayırt etmediler. Rasulullah (sav) çocukluğunun 8-13 yaşlar arasındaki dönemini bu ailenin himayesinde tamamladı. Ebu Talib ve eşinin bu kadar yakın ilgisine Rasulullah (sav) ev işlerinde onlara yardımda bulundu ve saygıda da kusur etmemiştir onlara karşı. Hatta siyer kitaplarında bildirilen bilgiye göre, yengesi Fâtıma Hatun Medine’de vefat ettiğinde ona kefen için gömleğini vermiş, cenaze namazını kıldırıp mübarek eliyle kabre indirmiş, oraya alışması için kendisi de bir süre uzanıp yatmıştı. Bu durum karşısında ashab-ı kiram hayretini gizleyemeyip sebebini sorunca Rasulullah (sav), Fâtıma Hatun’un, çocukluğunda kendisine yaptığı İyilik ve hizmetleri sıralamış ve o benim annem yerindeydi!” buyurmuştu. Rasulullah (sav) ticari hayata ilk defa amcası Ebu Talib’in yanında atılmıştır.Ebu Talib, Suriye’ye bir ticaret kervanı sürmek üzere harekete geçtiğinde henüz dokuz yaşında olan Muhammed ondan ayrılmak istememişti. Amcası onu memnuniyetle yanına almaya kararverdi. Kervan, Şam civarlarında Busra kasabasında alışveriş yapmak için konaklamıştı. Burası Bizans topraklarına dahildi ve kervan için kurulan çadırların yakınında bir manastır vardı. Manastırdaki rahipler arasında Bahira adlı biri kervanın disiplinli davranışlarını izlemiş ve muhtemelen kendi dinine davet etmek üzere onları yemeğe çağırmıştı. Bu dönemde gerek yahudiler, gerekse Hıristiyanlar bir peygamberin gelmesi beklentisi içindeydiler. Klasik kaynaklar bu rahibin Hz. Muhammed’in davranışlarından, konuşmalarından, bedenî ve ailevî özelliklerinden yola çıkarak onun son peygamber olacağını anladığını, Ebû Talip’e de çocukla ilgilenmesini tenbih ettiğini kaydederler. Sonraki dönemlerde ise, ticarette özellikle doğruluk ve güvenilirlik önemli bir meziyet olduğu için kervan sahipleri özellikle Muhammed’i isterlerdi.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ticaret hayatı, Mekke’nin önde gelen tüccarlarından biri olan Hz. Hatice’nin hizmetinde çalışarak başladı. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) genç yaşta, Hz. Hatice’nin ticari işlerini yönetmek ve ticaret konusundaki yeteneklerini geliştirmek için görevlendirildi.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ticarette dürüstlük, adalet ve güvenilirlik prensipleriyle tanınıyordu. Bu özellikleri sayesinde, Mekke’nin önde gelen tüccarları arasında saygınlık kazandı. Ticaret hayatı boyunca, dürüstlüğü ve güvenilirliğiyle tanınan biri olarak biliniyordu.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ticaret hayatı, özellikle gençlik yıllarında ticaret karavalarına katılarak, ticaretin yanı sıra farklı toplumlarla etkileşim kurma fırsatı bulduğu için onun kişisel gelişimine de katkıda bulundu. Bu süreç, peygamberliğe hazırlık dönemi olarak da kabul edilir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ticaret hayatı, adalet ve dürüstlük gibi İslami değerleri içeriyordu. Ticaretin yanı sıra, sosyal sorumluluklarını da yerine getiriyordu ve yoksullara yardım etmek gibi hayır işlerine katkıda bulunuyordu.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ticaret hayatı, İslam’ın temel prensiplerinden olan çalışkanlık, dürüstlük, adalet ve yardımseverlik gibi değerlerin öne çıktığı bir dönemi içeriyordu. Bu değerler, onun peygamberlik döneminde liderlik yapmasının temelini oluşturdu ve İslam toplumunun gelişiminde büyük bir rol oynadı.