HZ. MUHAMMED’İN VEFATI VE BİZE BIRAKTIĞI MİRASI

Hz. Peygamber’in Bıraktığı Miras

Rabbimizin dünyaya gönderip yaşama fırsatı verdiği her insan, bu dünyada ömrünü tamamlayıp ahirete göçtüğü zaman arkasında miras diye bildiğimiz maddi ve manevi varlıklar bırakır. Her insan gibi âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (sav) de, arkasında bir miras bırakmıştır.
O’nun ailesine bıraktığı maddi miras yerine, biz ümmetlerine bıraktığı asıl mirası üzerinde durmak istiyorum.
Sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmuştur: “Ben size iki önemli şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın kitabı Kur’an ve benim Sünnetimdir.”(1)
Değerli Mü’minler!
Bir gün Sahabeden Ebu Hureyre (ra), Medine çarşısına çıkar ve orada bulunan insanlara seslenerek: “Burada boşu boşuna niye vakit geçiriyorsunuz? Mescide koşun; orada Allah Resulünün mirası bölüşülüyor. Siz de alın” der. Bunu işitenler hemen mescide koşuşurlar. Ama orada her hangi bir malın paylaşıldığını göremeyince de geri gelip, Ebu Hureyre’ye: “Biz senin söylediğin gibi bir paylaşım göremedik” derler. Ebu Hureyre (ra): “Hiçbir şey görmediniz mi? der. Onlarda, “Evet gördük, bazıları namaz kılıyor, bazıları Kur’an okuyor, bazıları da helal ve haramdan bahsediyorlardı.” diye cevap verince; “Yazıklar olsun size, işte Resulullah’ın mirası budur” der (2), insanların günlük işler arasında gaflete dalmayıp bu değerli mirasın farkına varmalarını ister.

O güzel Peygamberin ümmeti olarak, bu mirasın kıymetini bilip ona sahip çıkmalıyız. Bunun yolu ise, öncelikle Kur’anı okumak ve anlamaktır. Kur’anı anlamaya çalışmak Yüce Peygamberimizin sünnetidir. Çünkü bize dünya ve ahirette mutlu edecek hayat tarzını Kur’an öğretir. Bizi yaratan, her türlü nimet ve imkânlarını bize sunan Rabbimize nasıl kulluk edeceğimizi, nasıl ibadet edeceğimizi, birbirimize karşı nasıl davranacağımızı Kur’andan öğreniriz. Kur’anın en güzel uygulama örneğini de Resulullah (sav)’in hayatında görürüz. Hz. Aişe (r.a)’nın da ifade ettiği gibi O’nun ahlakı Kur’andı; yani Kur’anın uygulamaya dökülmüş şekli idi.
Peygamber Efendimizin, bizlere miras bıraktığı sünneti ise hayatı boyunca söylemiş olduğu sözleri, yapmış olduğu fiil ve davranışlarıdır.
Sünnete sahip çıkmak Efendimizin hayatını bilmek, tanımak, ahlakını örnek almak, gösterdiği istikamette yaşamak, emir ve tavsiyelerine riayet etmekle mümkün olur.

Bizler Resulullah (sav)’in yaşadığı hayatı, hayatımızın her anında tatbik etmeye çalışmalı, O’nun gibi ailemize ve çevremize karşı merhametle, adaletle, şefkatle davranmalı, sözümüzde, davranışımızda ve alışverişimizde dürüst olmalıyız. Etrafımıza O’nun gibi güven vermeli, dostlara vefakâr olmalı, akrabayı görüp gözetmeli ve ilme önem vermeliyiz. Güçlünün değil haklının yanında yer almalı, israftan kaçınmalı, malımızı, paramızı gerektiğinde Allah ve Resulünün gösterdiği şekilde cömertçe infak edebilmeli ve tereddütsüz kullanabilmeliyiz.

Ayet-i kerimenin mealiyle bitiriyorum: “Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (3)
————————————-
1) İmam Malik, Muvatta
2) Taberani, Mu’cemul-Evsat
3) Haşr-7

Kur’an-ı kerimi öğrenmek, okumak ve uygulamak