Paylaş
Peygamberimizin dünyaya gelişi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hz. Peygamberin dünyaya gelişinin anlamı nedir?
İnsanlık sahip olduğu değerleri hiçe sayarak bir kötü gidişe doğru hızla yol alırken ilahi müdahale ile bu gidiş bir son buluyordu: “Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuş-tunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı”.1 İnsanlık adaletsizlik, vahşet, sömürü girdabında boğuluyordu hatta cehalet o kadar ilerlemişti kadınlar bir meta gibi alınıp satılıyordu.daha da ileriye gidilmişti ki, uğursuzluk sayılan kız çocukları diri diri toprağa gömülür hale gelmişti.
Nihayet zaman rebiul evvel ayının on ikinci gecesi pazartesiyi gösterirken, “O” geldi. Gelmesiyle birlikte insanlık için yepyeni bir devir açılmıştı. Artık yeryüzünden küfür ve zulüm kalkacak, şirk ve ilhad sönecekti. Müverrihler, mahdut hadiseleri kaydederler : Resul-i Ekrem’in doğduğu gece, Kisra’nın sarayında on dört sütun yıkıldı,Mecusilerin ateşleri söndü ve sava gölü kurudu. Hakikat şu ki, yıkılan Kisranın sarayı değil, bütün İran’ın saltanat ve ihtişamı, Bizans’ın satveti ve Çin’in azameti idi. Mecusilerin ateşlerinde parlayan alevler değil, bütün dünyadaki küfür ve ilhad ateşi idi. Ve kuruyan şey, Sava gölü değil, putperestliğin tahakkümü Zerdüştlüğün kuvveti, Hıristiyanlığın tegallübü idi. Cenab-ı Hak buyu-ruyor ki:“(Ey Rasulüm!) Senin hayatına andolsun ki, onlar sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı”.2 İstiklal şairimiz Mehmet Akif insanlığın içine düştüğü durumu şöyle tasvir ediyor;
“Bir kere de ma’mure-i dünya o zamanlar
Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi”
İşte böyle bir dünyadan adaletin, eşitliğin, birbiri-ne iyiliğin, alın terinin değer gördüğü bir dünyaya geldik. Eğer “O” gelmeseydi düşünün bir kere hayatımızdan adaletin merhametin iyiliğin silindiğini…Yaşanmaz bir dünya ile yüz yüze kalırdık.O’nun gelişi insanlık için şahsiyet kazanma sürecidir. Bugün sahip olduğumuz değerlerin ifade edilmesi ve de hayata geçirilmesi hep O’nunla gerçekleşen güzelliklerdir. “İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir./Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Çalışanın hakkını alın teri kurumadan veriniz.” Evet, sahip olduğumuz bu değerleri yine Akif ne güzel anlatmış; “Dünya neye sahipse onun vergisidir hep/Medyun O’na cemiyeti medyun O’na ferdi/Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet/Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile hasret!” O insanların en değerlisi tabi ama bu noktada O’nu insanî yönünden uzak olarak düşünemeyiz yani Hıristiyanların düştükleri hataya düşmemeliyiz. Bu husus çoğu hadiste de vurgulanmaktadır. Peygamberimiz kral peygamber mi yoksa kul peygamber mi olmak istersin sorusuna kul peygamber olmak istiyorum diye cevap vermiştir. Peygamberimizin insan oluşu O’nun sıradan bir insan olduğunu da göstermez. “Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.” (3)
Peygamberimiz biz insanların anlam arayışına ilahi bir cevaptır. Her insan hayatının belli bir döneminde kendisine ben kimim nereden geldim nereye gideceğim diye sorular sorar ve cevap bulmakta güçlük çeker. İşte bu noktada imdadımıza yetişendir Sevgili Peygamberimiz. İnsanlığı tek başına çıktığı yolda tümüyle değiştirme başarısı O’nun ilahi yardımla yaptığı bir iştir. Düşünün bir kere siz karşınızdaki bir insanın ufak bir fikrini bile değiştirmek için saatlerce günlerce uğraşısınız ama o en inatçı bir toplumda nasıl bir değişim sağlamış? Zaten O’nun bu yönünü bizim dinimize inanmayanlar bile takdir etmektedir. Dünyanın önemli dergilerinden Amerikan “Tıme” dergisi dünyayı etkileyen 100 kişi listesinde ilk sırayı O’na vermiştir. Bugün bir İslam coğrafyasından bahsedebiliyorsak bir Türkiye’den bahsedebiliyorsak bir kimliğimizin bir şahsiyetimizin olduğundan bahsedebiliyorsak hayatımızın bir anlamı olduğundan bahsedebiliyorsak sahip olduğumuz güzel değerler var diyebiliyorsak dünyadaki en ufak canlıdan en büyük uzay sistemlerine hikmet gözüyle bakabiliyorsak yarınımıza güvenle ve umutla bakabiliyorsak bunların altında yatan en önemli sebebi asla aklımızdan çıkarmayalım.
Efendimiz Hz. Muhammed’i, O’nun dünyayı şereflendirişini, o en kutlu doğumu zihinlerimizin ve hayatlarımızın en özel yerine işleyelim ve hayatımız O’nun hayatıyla hayat bulsun…
——————–
Dipnotlar
1- Ali İmran 3/103
2- Hicr 15/72
3- Ahzab 33/40
BENZER KONULAR:
Cevapla