Peygamberimizin evi – ev halkı

Question

Peygamberimizin ev halkı, ehli beyti kimlerdir?

Peygamberimizin evi ev halki

PEYGAMBER EVİ (BEYT-İ NEBEVI)

1. Hicret öncesi Mekke’deki Peygamber evi, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile hanımı Hz. Hatice bint Huveylid’den oluşuyordu. Allah Rasûlü, Hz. Hatice ile evlendiğinde yirmi beş, hanımı ise kırk yaşındaydı. Hz. Hatice, evlendiği ilk kadındı ve o hayattayken başka bir kadınla da evlenmedi. Allah Rasûlü’nün, Hz. Hatice’den olma kızları ve oğulları vardı. Oğullarından hiçbiri yaşamadı. Kızları ise, Zeyneb, Rukayye, Ümmü Külsüm ve Fâtima’dır. Zeyneb, hicret öncesi teyzesinin oğlu Ebu’l-Âs b. er-Rebiile evlendi. Rukayye ve Ümmü Külsûm ise, Osman b. Affânradiyallahuanh ile birbirleri ardınca evlilik yaptılar. Fâtima ile de Ali b. EbiTâlibradıyallahuanh Bedir ile Uhud arasında evlendi ve bu evlilikten Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Külsûm isimli çocukları oldu.

Bilindiği gibi Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, değişik sebeplere bağlı olarak dörtten fazla eşle evlenebilme imtiyazına sahipti. Bu itibarla nikâhlı olduğu eşlerinin sayısı on üçtür. Bunlardan ikisi, kendisi henüz hayattayken vefat etmiştir. Bunların da ilki Hz. Hatice, diğeri ise Ümmü’l-Mesâkîn (düşkünlerin annesi) Zeyneb bint Huzeyme’dir. Diğer ikisinin zifaflarına hiç girmemiştir. Geri kalan dokuzu ise kendisi vefat ettiğinde henüz hayat taydı. Şimdi bu eşlerinin isimlerini verip kısaca hayatlarından bahsedelim:

2. Sevde bint Zem’a: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onunla, nübüvvetin 10. yılı Şevval ayında, Hz. Hatice’nin vefatından yaklaşık bir ay sonra evlendi. Sevde, ondan önce Sekrân b. Amr isimli bir amcaoğluyla evliydi. Allah Rasûlü vefat ettiğinde hayattaydı. Medine’de hicri 54 senesi Şevval ayında vefat etmiştir.

3. Âişe bintEbî Bekir es-Siddîk: Allah Rasûlü onunla, nübüvvetin 11. yılı Şevval ayında, Sevde ile evliliğinden bir yıl sonra ve hicretten iki yıl, beş ay önce evlendi. Hz. Peygamber onunla evlendiği sırada o henüz altı yaşındaydı. Allah Rasûlü Medine’ye hicretten yedi ay sonra Şevval ayın da onunla zifafa girdiğinde ise Hz. Äişe dokuz yaşına girmişti. Hz. Aişe bâkireydi ve onun dışında hiçbir bâkireyle evlenmedi. Allah Rasûlü’nün en çok sevdiği eşiydi ve ümmet kadınlarının genel anlamda en anlayışlısı
ve en bilgilisiydi. (Bir hadiste belirtildiği gibi) onun kadınlara karşı üstünlüğü tirit yemeğinin diğer yemeklere üstünlüğü gibiydi. Hicri 17 Ramazan 54 yahut 58 senesinde vefat etmiş ve Baki’ kabristanına defnedilmiştir.

4. Hafsa bint Ömer b. el-Hattâb: Bedir ile Uhud savaşları arasında kocası Huneys b. Huzâfe es-Sehmî’den dul kalmıştı. İddetini tamamlayıp (başka bir erkekle) evlenebilecek duruma gelince, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hicretin 3. yılı Şaban ayında onunla evlendi. Hicretin 45. senesi Şaban ayında, 60 yaşındayken Medine’de vefat etmiş ve Baki’ kab- ristanına defnedilmiştir.

5. Zeyneb bint Huzeyme: Hilal b. Âmir b. Sa’aaoğullarındandır. Düşkünlere gösterdiği şefkat ve merhametinden dolayı “Ümmü’l- Mesâkîn (düşkünlerin annesi)” olarak isimlendirilmiştir. Önceleri Abdul lah b. Cahş’la evliydi. Ancak Abdullah, Uhud savaşında şehid düşünce, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onunla hicretin 4. yılında evlendi. Bu evlilikten yaklaşık üç ay sonra da hicretin 4. yılı Rebiulevvel ayının sonlarında vefat etmiştir. Cenaze namazını Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kıl(dır)mış ve Bakî’ kabristanına defnedilmiştir.

6. Ümmü Seleme Hind bint Ebî Ümeyye: Ebû Seleme ile evliydi ve ondan çocukları vardı. Ebû Seleme hicretin 4. senesi Cemaziyelevvel ayında vefat edince, Allah Rasûlü onunla aynı yılın Şevval ayının bitmesi ne birkaç gece kala evlendi. Kadınların en kavrayışlı ve en akıllılarındandı. Hicri 59 veya 62 yılında, 84 yaşındayken vefat etmiş ve Bakî kabristanına defnedilmiştir.

7. Zeyneb bint Cahş b. Riâb: Esed b. Huzeymeoğullarından olup Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in halasının kızıdır. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in oğlu sayılan Zeyd b. Hârise ile evliydi. Ancak Zeyd onu boşadı. İddetini tamamlayınca da Allah Teâlâ, Rasûlü’ne şu hükmü indirdi: “Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık. 629 Hz. Zeyneb ile ilgili olarak Ahzâbsûresinde, evlatlık meselesine dair ayrıntılar -ki biz bunlara ileride değineceğiz- içeren birtakım âyetler indirilmiştir. Allah Rasûlü onunla hicretin 5. yılı veya 4. yıl Zilkade ayında evlenmiş tir. Kadınların en fazla ibadete düşkün olanı ve en çok sadaka vereniydi. Hicretin 20. yılında, 53 yaşındayken vefat etti. Mü’minlerin anneleri içerisinde, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sonra vefat eden
ilk anne o idi. Cenaze namazını Hz. Ömer kıldırmış ve Bakî kabristanına defnedilmiştir.

8. Cüveyriye bint el-Hâris: Hâris, HuzâadanMustalıkoğullarının reisiydi. Mustalıkoğullarının kadın esirleri arasındaydı ve Sâbit b. Kays b. Şemmâs’ın hissesine düşmüştü. Sâbit onunla mükâtebe akdi yaptı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de onun mükâtebe bedelini ödedik ten sonra hicretin 5. veya 6. senesi, Şaban ayında onunla evlendi. Müslümanlar da Mustalıkoğulları ailesinden (İslâm’a giren) yüz hane halkını “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hısımları” diyerek azad ettiler. Bu sebeple Cüveyriye, kavmine en büyük iyiliği yapmış ve onlara bereketli gelmiştir. Hicretin 55 yahut 56. senesi Rebiulevvel ayında, 65 yaşındayken vefat etmiştir.

9. Ümmü Habibe Remle bint Ebi Süfyan: Ubeydullah evliydi. Ondan Habîbe adında bir kızı olunca onun ismiyle Ümmü HabîbeCahş ile diye künyelendi. Ayrıca Ubeydullah ile Habeşistan’a hicret etti. Ubeydullah orada dinden döndü, Hıristiyanlığa girip orada öldü. Ümmü Habîbe ise dinine ve hicretine bağlı kaldı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hicretin 7. yılı Muharrem ayında Amr b. Ümeyyeed-Damrî vasıtasıyla Necâşî ye mektup gönderince (Amr), Ümmü Habibe’ye Allah Rasûlü ile evlenme teklifini de götürdü, o da kabul etti. Necâşî de (Allah Rasûlü adı na) Ümmü Habībe’ye kendi kesesinden 400 dinar mehir ödedi ve onu, Şurahbil b. Hasene ile birlikte (Medine’ye) gönderdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ise Hayber’den döndükten sonra onunla zifafa girdi. Hicretin 42 veya 44 yahut 50. senesinde vefat etmiştir.

10. Safiyye bint Huyey b. Ahtab: Huyey, İsrailoğullarına mensup Nadîroğullarının reisiydi. Safiyye, Hayber’in esir kadınları arasında yer alıyordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu kendine seçti ve ona İslâm’ı teklif etti. O da İslâm’a girince Allah Rasûlü onu azad etti ve hicre tin 7. yılı Hayber’in fethinden sonra onunla evlendi. Ardından Hayber dö- nüşü Medine’ye giden yol üzerinde, Hayber’e 12 mil uzaklıktaki Seddü’sSahbâ denilen mevkide onunla zifafa girdi. Hicri 50. yılda -52 hatta 36. yıl da denilmektedir- vefat etmiş ve Baki’ kabristanına defnedilmiştir.

11. Meymûnebint el-Hâris: Ümmü’l-FadlLübâbebint el-Hâris’inkızkardeşidir. Allah Rasûlü hicretin 7. yılı Zilkade ayında, -doğru olan gö- rüşe göre- Umretü’l-Kazâ’nın ihramından çıktıktan sonra onunla evlendi ve Mekke’nin 9 mil ötesindeki Serif mevkiinde zifafa girdi. Hicri 61 se- nesinde -63 hatta 38 senesinde de denilmektedir- yine Serif ‘te vefat etmiş ve orada defnedilmiştir. Kabrinin yeri günümüze kadar hâlâ bilinmektedir.

İşte Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in evlilik yapıp zifaflarına girdiği on bir kadın bunlardır. Bunlardan Hz. Hatice ve Ümmü’l-Mesâkin Zeyneb, Allah Rasûlü henüz hayattayken vefat etmişlerdir. Diğer dokuzu ise kendisinin vefatı sırasında hayattaydılar.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e okuduğu korunma duaları

Allah Rasûlü’nün zifaflarına girmediği iki kadının biri Kilâboğullarından, diğeri ise KindeoğullarındanCevniyye adıyla bilinen bir kadındı. Bu meselede birtakım ihtilaflar bulunmakla birlikte bunun ay nntılarına girmeye lüzum görmüyoruz.

Cariyelere gelince; bilindiği kadarıyla Allah Rasûlü sadece iki cariye edinmiştir:

Birincisi, Mâriye el-Kibtiyye’dir. (Mısır hükümdarı) Mukavkıs ta- rafından kendisine hediye edilmişti. Hz. Peygamber’in ondan, İbrahim adında bir çocuğu olmuştur. İbrahim, Allah Rasûlü henüz hayattayken Medine’de, hicretin 10. yılı Şevval ayının 28. veya 29. günü (milâdî 27 Ocak 632 tarihinde) vefat etmiştir.

İkinci cariye ise Reyhânebint Zeyd en-Nadriyye veya el-Kuraziyye’dir. Kurayzaoğullarının kadın esirlerindendi. Allah Rasûlü onu kendine seçmişti. Hz. Peygamber’in eşlerinden biri olduğu ve onu azad ettikten sonra onunla evlendiği de söylenmektedir. İbnKayyim el-Cevziyye, birinci görüşü tercih etmektedir.

EbûUbeyde, bu cariyelere iki tane daha eklemektedir. Biri, Allah Rasûlü’nün bazı kadın esirler arasında payına düşen Cemîle adında bir cari ye, diğeri de Zeyneb bintCahş’ın kendisine bağışladığı bir cariyeydi.

Öte yandan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in, mü’minlerin an neleriyle olan geçimi de son derece asil, kibar, üstün ve güzeldi. Eşleri de onun karşısında üstün bir asalete sahip, kanaatkâr, sabırlı ve mütevazı idiler; kocaya hizmet ve onun haklarına riayet konusunda da çok dikkatliydiler. Oysa Allah Rasûlü’nün, her kadının kolay kolay tahammül edemeyeceği ölçüde, gecim sıkıntılarıyla dolu bir yaşantısı vardı. Nitekim Enes radıyallahu anh şunu aktarır: “Ben, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in, Allah’a kavuşuncaya kadar ne inceltilmiş yufka ekmeğini ne de deri kılları sıcak su ile giderilip kızartılmış kuzuyu gözüyle gördüğünü asla bilmiyorum.”

Hz. Âişe de “Biz, hilâli görüp geçirirdik, sonra bir hilâli daha, ardından bir hilâli daha görürdük. İki ay zarfında üç hilâli görürdük de Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in odalarında (evinde) bir ateş bile yanmazdı” deyince (yeğeni) Urve “Peki, neyle yaşıyordunuz?” diye sordu. O da “iki siyahla; hurma ve su ile” cevabını verdi. 2 Bu konuda daha pek çok rivayet bulunmaktadır.

Bütün bu geçim darlığı ve sıkıntılarına rağmen, Allah Rasûlü’nün eşlerinde, kınanmayı gerektirecek bir tutum sadece bir defa yaşanmıştır. Bu da nihayetinde bir beşer olmalarının doğal bir sonucu idi. Ayrıca bu hâdise, şer’i hükümlerin konulmasının bir vesilesi sayılıyordu. Nitekim Allah Teâlâ buna dair “tahyîr (seçim hakkı sunma)” âyetini indirmiştir:

“Ey Peygamber! Eşlerine söyle: Eğer siz, dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin size müta (boşanma bedeli) vereyim ve sizi güzellikle salıvereyim. Yok eğer siz, Allah’ı, Rasûlü’nü ve ahiret yurdunu istiyor sanız, (bilin ki) Allah, sizden güzel hareket edenlere büyük bir mükâfât hazırlamıştır.

Bu âyet üzerine onlar da asil ve üstün karakterli kadınlar olmalarından dolayı Allah’ı ve Rasûlü’nü tercih etmiş ve içlerinden hiçbiri dünyayı seç meye yönelmemiştir.

Öte yandan kumalar arasında yaşanan sorunlar da sayılarının fazlalığına rağmen- onlar arasında yaşanmamıştır. Sadece beşer olmalarından kaynaklanan bir sıkıntı yaşanmışsa da Allah Teâlâ, bununla ilgili olarak onları uyarmış, onlar da bir daha aynı şeyi yapmamışlardır. Nitekim Allah azze ve celleTahrîm süresinin başında geçen “Ey Peygamber! Niçin, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi, eşlerinin hatırı için (kendine) haram kılıyorsun? Allah bağışlayandır, esirgeyendir” âyetinde ve sonrasındaki beşinci âyetin sonuna kadar, bu hususa temas etmiştir.

BENZER KONULAR:

    Dini Soru Cevap

    Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

    Takip Et

    Answer ( 1 )

      1
      2024-11-16T19:56:03+03:00

      Peygamberimizin (s.a.v.) ev halkı, İslam’da “Ehl-i Beyt” olarak bilinir ve bu terim, Hz. Muhammed’in ailesi ve ona yakın olanları ifade eder. Ehl-i Beyt, İslam tarihinde ve dinî literatürde çok önemli bir yere sahiptir. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ev halkı şunları kapsar:

      1. Hz. Peygamber’in Eşleri

      Peygamber Efendimiz (s.a.v.) evlilikleri boyunca 11 hanımla evlenmiştir. Bunlardan bazılarının isimleri şunlardır:

      • Hz. Hatice (r.a.): Peygamberimizin ilk eşi ve İslam’a ilk inanan kişi.
      • Hz. Aişe (r.a.): İlim ve hadis rivayetleriyle öne çıkan eşidir.
      • Hz. Sevde (r.a.), Hz. Hafsa (r.a.), Hz. Zeynep bint Cahş (r.a.), Hz. Ümmü Seleme (r.a.) gibi diğer mübarek hanımları da Ehl-i Beyt’e dahildir.

      2. Çocukları

      Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) 6 çocuğu olmuştur:

      • Erkek Çocukları:
        • Hz. Kasım: İlk çocuğu, küçük yaşta vefat etti.
        • Hz. Abdullah (Tayyip ve Tahir olarak da bilinir): Küçük yaşta vefat etti.
        • Hz. İbrahim: Mısır Cariye Mariye’den doğmuş ve 16 aylıkken vefat etmiştir.
      • Kız Çocukları:
        • Hz. Zeynep (r.a.)
        • Hz. Rukiyye (r.a.)
        • Hz. Ümmü Gülsüm (r.a.)
        • Hz. Fatıma (r.a.): Peygamberimizin en küçük kızı ve Hz. Ali’nin (r.a.) eşi.

      3. Hz. Fatıma’nın Ailesi

      Hz. Fatıma (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) Ehl-i Beyt’in özel bir parçasıdır. Onların çocukları da Peygamber Efendimizin torunlarıdır:

      • Hz. Hasan (r.a.)
      • Hz. Hüseyin (r.a.)
      • Zeynep (r.a.)
      • Ümmü Gülsüm (r.a.)

      4. Hz. Ali (r.a.)

      Hz. Ali (r.a.), Peygamberimizin amcası oğlu, damadı ve aynı zamanda ilk Müslümanlardan biridir. Ehl-i Beyt’in önemli bir üyesidir.

      5. Hz. Peygamber’in Torunları

      • Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.a.), Peygamberimizin torunlarıdır ve Ehl-i Beyt’in devamını temsil eder.

      Ehl-i Beyt’in Önemi

      • Kur’an-ı Kerim’de: “Allah, siz Ehl-i Beyt’ten her türlü kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister.” (Ahzab Suresi, 33. Ayet)
      • Bu ayet, Ehl-i Beyt’in İslam’daki üstün ve temiz konumunu vurgular.
      • Hadislerde: Peygamber Efendimiz, “Ben size Ehl-i Beyt’im konusunda Allah’tan korkmanızı tavsiye ediyorum.” buyurarak onların sevgisinin ve saygısının önemine dikkat çekmiştir.

      Ehl-i Beyt, İslam’da hem örnek ahlaklarıyla hem de Peygamber Efendimizin soyunu temsil etmeleri sebebiyle büyük bir hürmetle anılır. İslam toplumunda onların hatırası her zaman korunmuş ve sevilmiştir.

      En iyi cevap

    Cevapla